faanahtari

Detayları:  İstanbul, Kadın
7 takip ettiği ve 6 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

faanahtari okuma durumunu güncelledi.
Sokrates'in Savunması

Sayfa: 46/46
%100

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 4 ay
faanahtari okumuş.
Aziz Bey Hadisesi

Yazarın biri uzun, altı öyküsünü bir araya getiren kitapda kıyıda köşede kalmış, küçük harflerle konuşan, gürültü çıkarmayan, arka sokaklarda yaşayan, ilk bakışta fark edilmeyen, sığ gibi görünen insanların derin öyküleri anlatılıyor. TADIMLIKBir gece Zekinin meyhanesinde acıklı bir hadise oldu. Zeki, Aziz Beyi tartaklayıp dışarı attı. Nasıl başladığını, ne olduğunu kimse tam hatırlayamadı. Herkes olmadık şeyler anlattı sağda solda. Kimileri Zeki başlattı, dediler; kimileri Hayır, Aziz Bey zil zurna sarhoştu, diye itiraz ettiler. Müşterilere kabahat bulanlar çıktı, Büyütülecek bir mesele değildi, diyenler oldu. Hadiseden birkaç saat sonra, Aziz Bey evine gitti. Odaya ağır bir hastalık gibi çöken, kaypak bir ampulün ışığında biraz oturdu, gözlerinde bir türlü akamayan korkunç bir yaş birikintisiyle Haliçin kirli sularına yansıyan ve sık sık bulutlarla örtülen, kırık dökük bir ay ışığına baktı; aklından son olarak hurma ağaçlarının ve çok yüksek palmiyelerin gölgelediği, sıcak ve alabildiğine mavi bir şehirde yaşanan çok kısa, ama çok mutlu üç günü geçirdi. O mutluluk ansızın kedere dönüştü, yüzüne yansıdı. Yanılgılarla dolu bir ömrün bütün çilesini saklamaktan artık vazgeçmiş, çökmüş yaşlı yüz, bir anda ağlamaklı oldu, öyle kaldı. O soğuk ve yağmurlu gecenin sabaha uzanan saatlerinde, onun fersiz gözlerini usulca örten yoktu. Kendini oturduğu koltuğa bırakıvermişti. Çocukça bir küs işareti gibi üst üste binmiş parmaklarını açan, kuş gibi hafiflemiş kollarını iki yanına koyan yoktu. İçinde acı çeken ruh süzülerek dışarı çıktı. Pek az kalpte sevgiyle yad edilecek bir iz bırakmış, çırpıntılı bir ömrün sonuna geldi, huzura kavuştu.

Yazarın biri uzun, altı öyküsünü bir araya getiren kitapda kıyıda köşede kalmış, küçük harflerle konuşan, gürültü çıkarmayan, arka sokaklarda yaşayan, ilk bakışta fark edilmeyen, sığ gibi görünen insanların derin öyküleri anlatılıyor. TADIMLIKBir... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
faanahtari kütüphanesine ekledi.
Aziz Bey Hadisesi

Yazarın biri uzun, altı öyküsünü bir araya getiren kitapda kıyıda köşede kalmış, küçük harflerle konuşan, gürültü çıkarmayan, arka sokaklarda yaşayan, ilk bakışta fark edilmeyen, sığ gibi görünen insanların derin öyküleri anlatılıyor. TADIMLIKBir gece Zekinin meyhanesinde acıklı bir hadise oldu. Zeki, Aziz Beyi tartaklayıp dışarı attı. Nasıl başladığını, ne olduğunu kimse tam hatırlayamadı. Herkes olmadık şeyler anlattı sağda solda. Kimileri Zeki başlattı, dediler; kimileri Hayır, Aziz Bey zil zurna sarhoştu, diye itiraz ettiler. Müşterilere kabahat bulanlar çıktı, Büyütülecek bir mesele değildi, diyenler oldu. Hadiseden birkaç saat sonra, Aziz Bey evine gitti. Odaya ağır bir hastalık gibi çöken, kaypak bir ampulün ışığında biraz oturdu, gözlerinde bir türlü akamayan korkunç bir yaş birikintisiyle Haliçin kirli sularına yansıyan ve sık sık bulutlarla örtülen, kırık dökük bir ay ışığına baktı; aklından son olarak hurma ağaçlarının ve çok yüksek palmiyelerin gölgelediği, sıcak ve alabildiğine mavi bir şehirde yaşanan çok kısa, ama çok mutlu üç günü geçirdi. O mutluluk ansızın kedere dönüştü, yüzüne yansıdı. Yanılgılarla dolu bir ömrün bütün çilesini saklamaktan artık vazgeçmiş, çökmüş yaşlı yüz, bir anda ağlamaklı oldu, öyle kaldı. O soğuk ve yağmurlu gecenin sabaha uzanan saatlerinde, onun fersiz gözlerini usulca örten yoktu. Kendini oturduğu koltuğa bırakıvermişti. Çocukça bir küs işareti gibi üst üste binmiş parmaklarını açan, kuş gibi hafiflemiş kollarını iki yanına koyan yoktu. İçinde acı çeken ruh süzülerek dışarı çıktı. Pek az kalpte sevgiyle yad edilecek bir iz bırakmış, çırpıntılı bir ömrün sonuna geldi, huzura kavuştu.

Yazarın biri uzun, altı öyküsünü bir araya getiren kitapda kıyıda köşede kalmış, küçük harflerle konuşan, gürültü çıkarmayan, arka sokaklarda yaşayan, ilk bakışta fark edilmeyen, sığ gibi görünen insanların derin öyküleri anlatılıyor. TADIMLIKBir... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
faanahtari okumuş.
Yalnız Seni Arıyorum – Nahit Hanım'a Mektuplar

***
Bir de sevgilim vardır, pek muteber;
İsmini söyleyemem,
Edebiyat tarihçisi bulsun.

O zamanlar ismini söyleyemediği sevgilisi “Nahit Hanım”dı Orhan Veli’nin. Hayatta iki varlığı oldu: Şiiri ve sevdası. Şiirleri okurlarının ezberinde... Sevgisine gelince, onu, tek büyük aşkı “Nahit Hanım”a vermişti: Bu kitap onun belgesi.Şiirimizde çığır açmış ustanın aslında nasıl bir gönül ustası olduğunu kanıtlayan mektuplarını okuduğunuzda onu çok daha yakından tanıyacaksınız. “Istanbul Türküsü” gibi pek çok şiirini daha iyi anlayacaksınız. 36 yıllık ömrüne neler sığdırdığını görecek, onu daha çok sevecek ama belki biraz da üzüleceksiniz. Nereden bakılsa, gizli saklı yaşanmış kırık bir aşk hikâyesine tanık olacaksınız. 64 yıldır çekmecelerde kalmış mektuplar, ince ince akan bir mağara suyu gibi dingin, dupduru ilk kez gün ışığına çıkıyor.

***
Bir de sevgilim vardır, pek muteber;
İsmini söyleyemem,
Edebiyat tarihçisi bulsun.

O zamanlar ismini söyleyemediği sevgilisi “Nahit Hanım”dı Orhan Veli’nin. Hayatta iki varlığı oldu: Şiiri ve sevdası. Şiirleri okurlarının ezberinde... Sevgi... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
faanahtari okuma durumunu güncelledi.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
faanahtari şu an okuyor.
Sokrates'in Savunması

Platon, nefret ettiğini söylediği dönemin politik yapısından ve devlet düzeninden yakınırken, yozlaşmanın örneği olarak arkadaşı olan yaşlı bir adamın haksız yere ölüme mahkûm edilişini örnek gösterir. Sokratestir bu kişi. Sokratesin ünlü Savunması biri Xenaphona biri de Platona ait olan iki metnin üzerinden günümüze ulaşmıştır. Savunma bize, bir yandan İÖ 4. yüzyılın Atinasının hukuk sisteminin ve devlet düzeninin işleyiş ve zaaflarını tanıtırken bir yandan da, Yunan aydınlanmasına direnen muhafazakâr Atina egemenlerinin, mitolojik-dinsel kadim yapıyı arkalarına alıp ünlü bir sima üzerinden gözdağı verme çabalarını göz önüne serer. Bu yönüyle, Savunma hiç eskimeyen, evrensel bir sese dönüşür.Sokratesin Savunması: Ölerek, yaşamanın onurunu korumak.

Platon, nefret ettiğini söylediği dönemin politik yapısından ve devlet düzeninden yakınırken, yozlaşmanın örneği olarak arkadaşı olan yaşlı bir adamın haksız yere ölüme mahkûm edilişini örnek gösterir. Sokratestir bu kişi. Sokratesin ünlü Savunması b... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 1 ay
Daha Fazla Göster

faanahtari şu an ne okuyor?

Sokrates'in Savunması

%100
Sayfa 46.

Her Gün Hüzün (Sol Ayağım, #2)

%0

Germinal

%27
Sayfa 154.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.