falsulu

1 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

falsulu bir gruba katıldı.
Kitap Tavsiyesi ve Fikir Alışverişi

Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.

* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.

Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize ... tümünü göster

11 yıl, 8 ay
falsulu okumuş.
Har

''Bu ülke, ki Netamiye derler adına, ulu bir ejderhanın mide fesadından doğdu. Biz oradaydık, gördük her şeyi. Kıyametin yarım boy küçüğü bir alamet gündü. Yalan elbet, ulu falan değildi ejderha. Kanatlarından irin saçan, pespaye bir yaratıktı aslında. Hastaydı, uçarken kusuyordu sürekli. Şöyle son bir kez titredi, süzülürken ağzını açtı ve macunumsu fokurdak bir sıvıyı, uzun ince kilimler misali, kadim suyun ortasına seriverdi. Ejderha olgun bir armut gibi yere düşerken, macunkilim de hızla katılaştı, kabarcıklarından dağlar vadiler denizler hasıl oldu, bu ülke böyle vücut buldu.

Üzerinden her daim ekşi kokulu dumanlar tütmesi ondandır.''

Murat Uyurkulak'ın ilk romanı Tol çok sevilmişti. Har'ı da seveceğinizden eminiz. Dumanı tüten bir kıyametin romanı Har. Gökte melekler, cinler, ''ben''ler, şeytanın ta kendisi, yerde Numune, Onüç, Otuzbeş ve bütün Yamuklar, tekmili birden aynı alametin üzerinde. Ne diyelim, Büyük A hepimizi korusun!

''Bu ülke, ki Netamiye derler adına, ulu bir ejderhanın mide fesadından doğdu. Biz oradaydık, gördük her şeyi. Kıyametin yarım boy küçüğü bir alamet gündü. Yalan elbet, ulu falan değildi ejderha. Kanatlarından irin saçan, pespaye bir yaratı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 8 ay
falsulu okumuş.
Tol

Yazarın ağzından;

-''Tol'' ne demek?

-Kürtçe intikam. İki nedeni var bu kelimeyi kullanmamın. Kelimeyi çok sevdim, çünkü intikam biraz daha alışılmış, biraz daha gevşek bir kelime gibi. Tol biraz çekiç gibi. Bir de Kürtçe olması. Bu ülkedeki en büyük “kenardakiler”in dili. Ülkenin yüzde 90’ı yoksul, onlar zaten kenarda, kadınlar, eşcinseller... Ben Kürt değilim ama bir misafir olarak bu ismi koydum.

-Şairlerin, delilerin ve devrimcilerin gözünden alternatif bir son 50 yılı yazmak istemiştim. Niyetim oydu, becerdim, beceremedim bilmiyorum. Okurun ağzında tat bıraksın yeter yani.

KİTAPTAN ALINTILAR

''Çok düşünüyor, düşünürken dalıp gidiyordum. Durmadan ne düşündüğümü soruyorlardı bana. Birilerini, birşeyleri, biryerleri diyordum,ama yetinmiyorlardı.
Aç köpekler gibi soruyorlardı: Kimi, neyi, nereyi?
Borçlarımı desem inanmazlardı. Borçlu olmamı yadırgarlardı. Yıllardır aynı ayakkabıyı, aynı gömlekle ceketi giyiyordum. Çaycıya bir kez çay ısmarlamamıştım, öğlen kazıntılarını simit kemirerek bastırmış, her mesafenin yayası olmuş, yaşgünü partilerinin bir tekine bulaşmamıştım.
Aynur’un memelerini, desem hiç olmazdı. Aynur patronun yüksek lisanslı metresiydi. Ulaşılamayacak kadar pahalı memeleri vardı.
Ben de "O'nu" diyordum. O’nu, O olanı. O kimdir diye soracak olduklarında sizin ve benim tanımadığımız O, bir başka O, herkesin O’su diyordum. Gülüyorlardı tabii. Onların gözünde zararsız bir deliydim.
Dünyada varoluşumun bu kadar sorunlu olacağını hiç tahmin etmezdim.''
(syf:11-12)

''Her yaşın kendine göre bir güzelliği yoktu. emin olduğun, farkında olduğun hiçbir yaşın güzelliği yoktu. yaş öyle bir şey olacaktı ki, sen bilmeyecektin. sana yaşını sorduklarında şaşıracaktın, şöyle bir durup hesaplamak zorunda kalacaktın. yaş günü hediyesi verenlere ajan provokatör gözüyle bakacaktın. "benim yıllarımı paketlemeyin ulaan, bırakın dağınık kalsın!" diye bağıracaktın.''
(syf:13)

''Uzun yıllar yalnızlığımla teselli buldum.çünkü yalnızlık kolay bulunur bir olanak değildi.en azından herkes yalnız kalamamaktan şikayet ettiğine,şikayet ettikçe çözülüp çoğalıp düzüştüğüne göre öyle olması gerekirdi.bense bundan şikayet etmek bir yana,aşırı dozda yalnızlıkla iştigal halindeydim.''
(syf:13)

''Kaçmalı mı...
Kaçmamalı...
çünkü sıkıntı öldürür. ve ama sıkıntı öldürüyor. acı ve öfke değil, ama sıkıntı öldürüyor. çok geçici, anlık, masum, makul olabiliyor sıkıntı, ama öldürüyor. sıkıntı eğlence istiyor, tatil istiyor çünkü. tatil çoğulluğa, çoğulluk gövdelere, yeni kelimelere, yeni yüzlere yol açarak öldürüyor. sıkıntı davet ediyor, açıyor. acı ortak olmayanı defediyor, kapatıyor. sıkıntı çözüyor, öfke bağlıyor. sıkıntı plan program demek çünkü. program yazlıklara savuruyor, sayfiyelere, yumuşak içkilere, pahalı yemeklere yol açarak çözüyor. acı kendi yasasını durmadan fısıldıyor, öfke hatırlatıyor oysa : dağılmayın, unutmayın, yetinin, oturun oturduğunuz yerde. ama sıkıntı savuruyor, parçalıyor, gebertiyor. sıkıntı kutlamalar, şenlikler istiyor çünkü. sıkıntı ille de dans diyor, kahkaha diyor, acının da öfkenin de içini boşaltıyor. acı ve öfke korkuyu yeniyor, sıkıntı okşuyor. sıkıntı arzuyu kaşıyor, acı ve öfke terbiye ediyor. acı değil, öfke değil, sıkıntı öldürüyor.''
(syf:90)

Yazarın ağzından;

-''Tol'' ne demek?

-Kürtçe intikam. İki nedeni var bu kelimeyi kullanmamın. Kelimeyi çok sevdim, çünkü intikam biraz daha alışılmış, biraz daha gevşek bir kelime gibi. Tol biraz çekiç gibi. Bir de Kürtçe ol... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 8 ay
falsulu okumuş.
Türk Olmak

Batılılar tarafından yüzyıllardır dünyaya ve Türklere yapılan propaganda ile; Türklerin barbar, vahşî, uygarlıktan uzak, yalnızca savaşan ve uluslaşamamış göçebe bir topluluk olduğu ileri sürüldü. Bu kitapta, Ah Şu Biz Kara Bıyıklı Türkler ve Ah Şu Biz Göçebeler adlı kitapları ile büyük tartışmalar yaratan ünlü yazar Demirtaş Ceyhunun iddiaları, iddialara yanıtlar; Türküm Doğruyum demenin, ulus-devlet-ülkü ve yurt kavramlarının çağdışı olup olmadığı; Türklerin göçebe mi uygar mı olduğu; Türk aydınına düşen görevler ve Oryantalizmin etkilerini büyük ilgiyle okuyacağınıza eminiz.

Batılılar tarafından yüzyıllardır dünyaya ve Türklere yapılan propaganda ile; Türklerin barbar, vahşî, uygarlıktan uzak, yalnızca savaşan ve uluslaşamamış göçebe bir topluluk olduğu ileri sürüldü. Bu kitapta, Ah Şu Biz Kara Bıyıklı Türkler ve Ah Şu B... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 8 ay
falsulu okumuş.
Musalla Taşındaki Türkiye

Gözlerimizi bir pula satıp geçmişiz bir yana
Ölmesini bilenlere yüz çevirmemiz bundan,
Körüz, göz bebeklerimize mil çekilmiş, mil

Gözlerimizi bir pula satıp geçmişiz bir yana
Ölmesini bilenlere yüz çevirmemiz bundan,
Körüz, göz bebeklerimize mil çekilmiş, mil

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 8 ay
falsulu okumuş.
İşgal ve Direniş: 1919 ve Bugün

Dün; Hükümet âciz, haysiyetsiz vekorkaktı!..Devlet içten ve dıştan çökertilmeye çalışılıyordu.. Yabancı memurlar ve ajanlar yurdun her yanında faaliyette idi!.. Bir lider aranıyordu!..Demiryolları bizim değildi! Kömür, şehir ışıkları ve suları, rıhtımlar, limanlar bizim değildi! Bu memleketin size ait olduğunu söylüyorsunuz. Neniz var bu topraklar- da? deseler, öz canımızı ve camilerimizi gösterebilirdik! Dsğil bankamız, bankalarda çalışan Türk memuru yoktu! İtalyan, Balkan, 1. Dünya Harbi ve Kurtuluş Savaşı sırasında iç ve dış tahriklerle irili ufaklı 60 kadar isyan olmuştu! Padişah, halife, vezirler ve pa- salar millete ihanet etmişlerdi! Nice edebiyatçılar, şairler halka sövmüşlerdi!..

Dün; Hükümet âciz, haysiyetsiz vekorkaktı!..Devlet içten ve dıştan çökertilmeye çalışılıyordu.. Yabancı memurlar ve ajanlar yurdun her yanında faaliyette idi!.. Bir lider aranıyordu!..Demiryolları bizim değ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 8 ay
Daha Fazla Göster

falsulu şu an ne okuyor?

falsulu şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.