Mutsuz çocukluklar, romancılar yaratır, diyen Doris Lessing, roman ve öykülerinde, 20. yüzyılın toplumsal ve politik kaosu içindeki bireylerin yaşam serüvenlerini anlatır.
Nobel ödüllü yazar Doris Lessingin bu değişik ve çarpıcı romanı bir tür kıyamet öyküsü. Çevre kirliliği, hoyratça kullandığımız doğal kaynakların tükenişi, evsizlerin sayısı artarken sokak çetelerinin kural tanımazlığının kural haline gelişi, dilin yozlaşması ve yoksullaşması, iletişimsizlik, insanların büyük şehirlerden kaçmak zorunda kalışları ve kalabalıkların yerini alan ıssızlık...
Mutsuz çocukluklar, romancılar yaratır, diyen Doris Lessing, roman ve öykülerinde, 20. yüzyılın toplumsal ve politik kaosu içindeki bireylerin yaşam serüvenlerini anlatır.
Nobel ödüllü yazar Doris Lessingin bu değişik ve çarpıcı romanı bir tür kıyamet öyküsü. Çevre kirliliği, hoyratça kullandığımız doğal kaynakların tükenişi, evsizlerin sayısı artarken sokak çetelerinin kural tanımazlığının kural haline gelişi, dilin yozlaşması ve yoksullaşması, iletişimsizlik, insanların büyük şehirlerden kaçmak zorunda kalışları ve kalabalıkların yerini alan ıssızlık...
Okurken en çok sıkıldığım kitap.Yok arkadaş nobelli yazar okuyamıyorum.
Bu kitap brni kendisine resmen bağladı.
Çocukların eğitimlerine dikkati çeken müthiş bir kurgu.
Biraz birbirinden bağımsız geçişler var ama biraz hafızası kuvbetli olan birisi için cidden lezzet bırakan bir eser.
nobelli yazarları anlamak zor mu bilmiyorum fakat bağlanmak gerçekten zor.
doris lessing'i ilk defa okudum. hayatta kalma güncesi'nin basit bir dili var evet fakat akıcı değil. zaman zaman konu nerdeydi ne oldu gerginliği yaşayabiliyorsunuz. hele kitaptaki *duvar mevzusu çok da anlaşılır kılınmamış.
onun dışında kaos içindeki toplumun daha doğrusu gençlerin yaşayışları, gelgit halleri güzel yansıtılmış.kitaptan bana geriye kalan tek şey; ergenlikten kadınlığa geçen Emily'nin psikolojik durumunu anlamaya çalışmaktan duyduğum keyif oldu.
Bu kitap bir distopya örneği, biz bugünü yaşıyoruz ve kitap tam olarak bugünü yansıtıyor.Ve tam da bu vakitte mutluluktan, rahatlıktan, uyuklamaktan ölen insanlar var. Öylesine uyumuş, sorgulamamış ki bazıları.. geçmişin distopyası bugünün net ütopyası olmuş onlara.
Tabii anlayana/bilene.
217 sayfa