Doğrular Çarlık Rusya'sında, geçmiş gerçek bir olaydan esinlenen bir oyundur. Eğer devrim için her şey mübahsa, devrim sonrası toplum, hangi insancıl temeller üzerine yükselecektir? Sorunun yanıtı, bu oyunun yazılışından yarım yüzyıl sonra tüm anlamını yitirmiş gibidir.
Son otuz yılda dünyayı saran terör eylemini gerçekleştirenler için, böylesi etik sorunlar yoktur. Ama bir zamanlar sorulmuş tartışılmış, bugün kör inançlara yenik düşmüş, yok sayılmış sorunlar bundan böyle tartışılmayacak demek değildir.
Bunun aksine inanmak teröre boyun eğmek demektir.
Camus'un tüm yapıtları gibi, Doğrular da, insanoğlunun onurlu yaşamı için bir başkaldırı niteliğinde.
Özellikle, terörün binbir yüzünü tanıyan günümüz insanları için.
Doğrular Çarlık Rusya'sında, geçmiş gerçek bir olaydan esinlenen bir oyundur. Eğer devrim için her şey mübahsa, devrim sonrası toplum, hangi insancıl temeller üzerine yükselecektir? Sorunun yanıtı, bu oyunun yazılışından yarım yüzyıl sonra tüm a... tümünü göster
Kendimize giden yollarda bazen kayboluruz. O tanıdık yüzler silikleşir, bilinmedik yüzler netleşir. Öyle bir yolculuk... Acayip bir yolculuk... Hisli...Üniversite öğrencisi, kızıl saçlı, kendi halinde bir genç kız olan Effie...Babasının kim olduğunu merak eden Effie...Effie, bebek maması yiyip televizyon izleyerek yaşayan ve Uzay Yolu dizisindeki karakterlerin gerçekte var olduklarına inanan sevgilisi Bobla birlikte yaşıyor. Yaratıcı yazarlık dersinden kalmaktan korkuyor, ya da belki, nedense hiçbir şeyden korkmuyor. Nasıl yani?.. O da bilmiyordu, kitabın sonuna dek!Kate Atkinsonın Aldığı Ödüllerden...1986 Womans Own Short Story Competition 1990 Bridport Short Story Prize 1993 Ian St James Award 1995 Whitbread Book of the Year 1996 Lire Book of the Year (Fransa) 1996 Yorkshire Post Book Award (En İyi İlk Kitap) 1997 E. M. Forster Award (Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi)
Kendimize giden yollarda bazen kayboluruz. O tanıdık yüzler silikleşir, bilinmedik yüzler netleşir. Öyle bir yolculuk... Acayip bir yolculuk... Hisli...Üniversite öğrencisi, kızıl saçlı, kendi halinde bir genç kız olan Effie...Babasının kim olduğunu ... tümünü göster
Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli, kocaman bir evde, toprak yiyen bir kızkardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha az bir sürede yazdım. Ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı... Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlıkı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım... Bu romanı büyük bir dikkatle ve keyifle okuyan ve hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan hiçbir şey anlatmamıştım. Kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek satır bulamazsınız. Gabriel García Márquez
Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli, kocaman bir evde, toprak yiyen bir kızkardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mu... tümünü göster
Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli, kocaman bir evde, toprak yiyen bir kızkardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha az bir sürede yazdım. Ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı... Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlıkı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım... Bu romanı büyük bir dikkatle ve keyifle okuyan ve hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan hiçbir şey anlatmamıştım. Kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek satır bulamazsınız. Gabriel García Márquez
Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli, kocaman bir evde, toprak yiyen bir kızkardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mu... tümünü göster
Yılmaz Karakoyunlunun bu son romanını koyu bir hüznün lezzetiyle okuyacaksınız. Karakoyunlu, bu defa Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ve o yılların önemli kişilerinin hayatlarına ışık tutuyor. Her gün can alan verem hastalığının, bitimsiz savaşların, yoksulluk ve yoksunluğun dehşetini içimize salarken, Çakırbeyli Adnanın, Üsküplü Yahya Kemalin, Selanikli Celile ile oğlu Nâzımın, Berinin, Ayhanın, Pirayenin öykülerini olanca açıklığıyla dile getiriyor. Özel yaşamların henüz kamuya mal olmadığı zamanların siyasetle sarmalanmış büyük aşklarıyla gözlerimizi kamaştırıyor. Bütün insanî zaaflarıyla Gazi Hazretlerini, başvekili, cumhurbaşkanını anlatırken onların nezdinde genç Cumhuriyetin geniş bir panoramasını da çiziyor. Bugün hâlâ tartışılan o yılların en önemli şahsiyetlerini o çok özel koşullarında değerlendiriyor. Yorgun Mayıs Kısraklarının her bölümüne genç şair Nâzım Hikmet ile üstat Yahya Kemalin şiirleri eşlik ediyor; Çakırbeyli Çiftliğinin özgürlük simgesi yorgun mayıs atları, kızıla boyalı bir fonda, dörtnala mahşere koşuyor.
Yılmaz Karakoyunlunun bu son romanını koyu bir hüznün lezzetiyle okuyacaksınız. Karakoyunlu, bu defa Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ve o yılların önemli kişilerinin hayatlarına ışık tutuyor. Her gün can alan verem hastalığının, bitimsiz savaşların, y... tümünü göster
gizigizi şu anda kitap okumuyor.