Fırat Budacı'nın ''Kendimi Durduracak Değilim (İki)'' adlı kitabı okurla buluşuyor. Budacı'nın Uykusuz'daki aynı isimli köşesindeki yazılarının toplandığı kitabın kapak çizimi ise Cihan Kılıç'a ait.
İşte böyle sevgili oğlum; evlatlar büyüdükçe babalar kof çıkmaya başlar. kabul ediyorum, beş yaş gerçek babayı görmek için biraz erken oldu. Üstelik konu sadece İngilizce de değil. İngilizce sadece bir başlangıç. On beş on altı yaşlarında olaylara ne kadar düz yaklaştığımı, yirmili yaşlarında kötü mizahın kalesi olduğumu, otuzlu yaşlarında bir dediğimi bir daha dediğimi, aynı aynıyı defalarca anlattığımı, anlatırken etrafta benden başka gülen olmadığını göreceksin.
Ölümümden sonraysa elinde kalan sadece 'Babam çok iyi adamdı' olacak. Şaşırma. Bunlara şimdiden hazırlıklı ol. Senden istediğim, İngilizce bilmediğimi öğrendiğinde, ilk parçası yıkılan baba mitosunun olmadığını baştan kabullenmendir. Mektubumun sonlarına yaklaşırken, hayat Türkçe olduğunda bütün ukalalığımla her zaman yanında olacağımı söylemekten başka bir şey gelmiyor elimden. Zira seninle paylaşabilleceğim çok az İngilizcem kaldı. 'Çiftlikte beş inek var', 'Ağaçtaki üç maymuna bak!', 'Şimdi de bu üç maymunu boya!' gibi İngilizce cümleler benim son çırpınışlarım. İngilicen ilerleyip hayvanlar alemi karıştığında, ben artık yanında olmayacağım. Sen alemlerde İngilizcenle ilerlerken, ben herşeyi bilen ama İngilizce bilmeyen tüm babalar gibi kenardan gururlanacağım.
(Arka Kapak)
Fırat Budacı'nın ''Kendimi Durduracak Değilim (İki)'' adlı kitabı okurla buluşuyor. Budacı'nın Uykusuz'daki aynı isimli köşesindeki yazılarının toplandığı kitabın kapak çizimi ise Cihan Kılıç'a ait.
İşte böy... tümünü göster
Fırat Budacı'nın ''Kendimi Durduracak Değilim (İki)'' adlı kitabı okurla buluşuyor. Budacı'nın Uykusuz'daki aynı isimli köşesindeki yazılarının toplandığı kitabın kapak çizimi ise Cihan Kılıç'a ait.
İşte böyle sevgili oğlum; evlatlar büyüdükçe babalar kof çıkmaya başlar. kabul ediyorum, beş yaş gerçek babayı görmek için biraz erken oldu. Üstelik konu sadece İngilizce de değil. İngilizce sadece bir başlangıç. On beş on altı yaşlarında olaylara ne kadar düz yaklaştığımı, yirmili yaşlarında kötü mizahın kalesi olduğumu, otuzlu yaşlarında bir dediğimi bir daha dediğimi, aynı aynıyı defalarca anlattığımı, anlatırken etrafta benden başka gülen olmadığını göreceksin.
Ölümümden sonraysa elinde kalan sadece 'Babam çok iyi adamdı' olacak. Şaşırma. Bunlara şimdiden hazırlıklı ol. Senden istediğim, İngilizce bilmediğimi öğrendiğinde, ilk parçası yıkılan baba mitosunun olmadığını baştan kabullenmendir. Mektubumun sonlarına yaklaşırken, hayat Türkçe olduğunda bütün ukalalığımla her zaman yanında olacağımı söylemekten başka bir şey gelmiyor elimden. Zira seninle paylaşabilleceğim çok az İngilizcem kaldı. 'Çiftlikte beş inek var', 'Ağaçtaki üç maymuna bak!', 'Şimdi de bu üç maymunu boya!' gibi İngilizce cümleler benim son çırpınışlarım. İngilicen ilerleyip hayvanlar alemi karıştığında, ben artık yanında olmayacağım. Sen alemlerde İngilizcenle ilerlerken, ben herşeyi bilen ama İngilizce bilmeyen tüm babalar gibi kenardan gururlanacağım.
(Arka Kapak)
Fırat Budacı'nın ''Kendimi Durduracak Değilim (İki)'' adlı kitabı okurla buluşuyor. Budacı'nın Uykusuz'daki aynı isimli köşesindeki yazılarının toplandığı kitabın kapak çizimi ise Cihan Kılıç'a ait.
İşte böy... tümünü göster
Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hâlâ malûm konuyu düşünüyor, fakat işin içinden bir türlü çıkamıyordu... Rendekâr doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makûl. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar: Düşünen bir adamı düşünüyorum. Düşündüğümü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da varolduğunu biliyorum. Böylece o da benim kadar gerçek oluyor. Bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor. Düşündüğünü düşündüğüm bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum. Öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum. Kapı kırıldığında Uzun İhsan Efendi kitabı kapadı. Az sonra başına geleceklere aldırmadan kafasında şunları geçirdi:Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır.
Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hâlâ malûm konuyu düşünüyor, fakat işin içinden bir türlü çıkamıyordu... Rendekâr doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makûl. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş old... tümünü göster
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk... tümünü göster
Kitâb-ı Aşk, bütün bu kavram kargaşası içinde aşkın katmanlarını, türlerini ve asaletini irdelemek, belki her düzeyden insanın gönlünde hissettiği, dimağında algıladığı ama asla net biçimde tanımlayamadığı duygularına açıklık getirmek için düzenlendi. Kitâb-ı Aşkın içindeki yazılar değişik zamanlarda ve farklı zeminlerde kaleme alınmış olmakla birlikte belli bir düzen ve bütünlük içinde bir araya getirilmiştir. Bazıları farklı kitaplarımızda yayınlanan bu deneme ve öyküleri okurken bütün varlığımızı ve hatta varoluşu kuşatan aşkın yüzeysel, derin ve daha derin katmanlarında küçük yolculuklar yapacaksınız. Bu yolculuklar sırasında, duygularınızın gerçekte sizi nereye doğru götürdüğü, ayağınızı bağlayan tensel arzulardan sıyrılıp platonik veya mecazî aşka doğru kanatlandığınızda kendinizi yeniden keşfetmeye başlayacağınız noktayı da bulacaksınız. Orası, belki de sizin kendinizden vazgeçeceğiniz noktadır. Çünkü canına sevgili isteyen ile sevgili için can isteyen arasında hayat yolculuğunun ta kendisi gizlidir.
Kitâb-ı Aşk, bütün bu kavram kargaşası içinde aşkın katmanlarını, türlerini ve asaletini irdelemek, belki her düzeyden insanın gönlünde hissettiği, dimağında algıladığı ama asla net biçimde tanımlayamadığı duygularına açıklık getirmek için düzenlendi... tümünü göster
hebeleho şu anda kitap okumuyor.