hecece

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
hecece okumak istiyor.
Biz Osmanlıyız

Osmanlı yürekli olmak Fatihler nasıl yetişir? Devlet, milletle nasıl bütünleşir? Amerikadan nasıl vergi alırdık? Padişahlar diktatör müydü? Farklı kültürler nasıl bir arada yaşardı? Tarih sürekli bir başlangıçtır. Şimdi Osmanlı zamanı Osmanlı toplumu, bir sevgi, şefkat ve yardım toplumuydu. Devlet, hayat ve hayrat devleti, insan hayrat ve hasenat insanıydı. Osmanlıda hayat ahirete dönüktü. Ahirete dönük olduğu için de hayatta fuzuli şeylere yer yoktu. Osmanlı insanı kıble yürekliydi. Faziletliydi, dürüsttü, çevreciydi, medeniydi, nazikti; cihana örnekti. Hedef ve gayret sahibiydi. Zaferler ve başarılar hayatın bir parçasıydı. Osmanlıda, insan hakları gözetilirdi. Herkes ibadetinde, kıyafetinde, seyahatinde, ticaretinde özgürdü. Osmanlıda güçlü olan haklı değil, haklı olan güçlüydü. Adalet duygusu, hayatın her alanını kaplamıştı. Devlet milletle bütünleşmişti. Farklı kültürler, asırlarca barış içinde bir arada yaşamıştı. Osmanlı, yetiştirdiği cevher insanlarla dünyaya nam salmıştı. *** Tarih gerçek bir ibret aynası ve tam bir tecrübe tahtasıdır. Ve boşuna yaşanmış bir tecrübeler yığını değildir. Bugün, geçmişimizden ders almanın ve yeniden Osmanlı demenin tam zamanı

Osmanlı yürekli olmak Fatihler nasıl yetişir? Devlet, milletle nasıl bütünleşir? Amerikadan nasıl vergi alırdık? Padişahlar diktatör müydü? Farklı kültürler nasıl bir arada yaşardı? Tarih sürekli bir başlangıçtır. Şimdi Osmanlı zamanı Osmanlı to... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 4 ay
Profil Resmi
hecece bir yazarı favorilerine ekledi.

Gerçek adı Niyazi Birincidir. 1971'de İstanbul’da gazeteciliğe başladı. Muhabirlik, araştırma-inceleme, röportaj ve fıkra yazarlığı yaptı. Gazete, dergi ve şirket yöneticisi olarak çalıştı. Gazeteciliğini muhabir ve röportajcı olarak sürdürürken, çocuklara yönelik eserler üretti. Yüzlerce çocuk romanı, hikâye yayınlandı. Aynı dönemde bir gazetede Şeref Baysal ve Veysel Akpınar isimleriyle iki köşe yazısı yazdı.

Asıl çıkışını Yavuz Bahadıroğlu ismiyle yazdığı romanlarla yaptı. İlk romanı Sunguroğlu ve ardından yazdığı Buhara Yanıyor romanı ülkenin en çok satan romanlarından oldu. Genelde Osmanlı’nın çeşitli dönemlerini ele alan otuzu aşkın romanı vardır. Son çıkan kitaplarından biri Biz Osmanlıyız.. Yavuz Bahadıroğlu, roman, çocuk kitapları, hikâye, araştırma, oyunlar, film yapılmış senaryolar ve fikri eserler olmak üzere yüzlerce çalışmaya imza attı. Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli konularda binlerce konferans verdi, çeşitli kurum ve kuruluşlardan ödüller aldı, iki kitabı Kültür Bakanlığı tarafından yayınlandı. Halen ulusal bir radyoda günlük yorumlar yapıyor ve Yeni Akit gazetesinde köşe yazarlığı sürdürüyor. Ayrıca Moral FM de günlük yorumlarıyla da tanınmıştır.

Gerçek adı Niyazi Birincidir. 1971'de İstanbul’da gazeteciliğe başladı. Muhabirlik, araştırma-inceleme, röportaj ve fıkra yazarlığı yaptı. Gazete, dergi ve şirket yöneticisi olarak çalıştı. Gazeteciliğini muhabir ve röportajcı olarak sürdürürken, çoc... tümünü göster

12 yıl, 4 ay
Profil Resmi
hecece bir yazarı favorilerine ekledi.

İlkokulu Uşak Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda bitirdi. Liseyi Kütahya Lisesi'nde bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde okumaya hak kazandı. Aynı okulda yaptığı lisans tez çalışması Câmiu'n-Nezâir'dir. Doktora çalışmasını ise 'Aşkî, Hayatı, Edebî Şahsiyeti ve Divânı' başlığı altında yine İstanbul Üniversitesi'nde yaptı. Divan edebiyatı dalında 1983 yılında doktor, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi'nde doçent, 1998 yılında da Kültür Üniversitesi'nde profesör oldu. Divan edebiyatı alanındaki çalışmalarıyla dikkat çeken yazarın çeşitli ansiklopedi ve dergilerde edebiyat araştırmacısı sıfatıyla yayımladığı bilimsel ve edebi makalelerinin yanında ortaokul ve liseler için yazdığı ders kitapları da bulunmaktadır. Ayrıca, Osmanlı deniz tarihiyle ilgili araştırmalarda bulunmuş ve bir kısmını kitaplaştırmıştır.

Okuma hayatına Peyami Safa'nın eserleri ile başladığını belirten yazar, ilk okuduğu kitapların Dokuzuncu Hariciye Koğuşu ve Yalnızız olduğunu söylüyor. Ömer Seyfeddin, Refik Hâlid, Reşat Ekrem okunduktan sonra, Osmanlı tarihi ve edebiyatla tanışması Erzurum ve İstanbul'daki üniversite yıllarına denk gelmiş.

Bir ara Hilmi Yavuz ile TRT'de Şairane adlı programı sunan yazar, TRT 2'de Divançe adlı programı hazırladı. Şu anda Zaman gazetesinde Kültür-Sanat sayfasında köşe yazıları yayınlanmaktadır.

Halen Uşak Üniversitesi'nde öğretim görevlisidir.

İlkokulu Uşak Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda bitirdi. Liseyi Kütahya Lisesi'nde bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde okumaya hak kazandı. Aynı okulda yaptığı lisans tez çalışması Câmiu'n-Nezâir... tümünü göster

12 yıl, 4 ay
Profil Resmi
hecece bir yazarı favorilerine ekledi.

Mustafa Armağan, 1961 yılında Cizre'de doğdu. Urfalı bir anne-babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra çeşitli yayınevlerinde editör olarak çalıştı. 1995-1996 arasında İzlenim dergisinin yayın yönetmenliğini yürüttü. Sosyal Bilimler Ansiklopedisi (Risale Yayınları, 4 cilt) ve Osmanlı Ansiklopedisi (Ağaç Yayıncılık, 7 cilt) adlı çalışmalarının yayın koordinatörlüklerinde bulundu.

2007 yılı Mart ayında TÜRTAB - Türkiye Toplumbilimsel Araştırmacılar Birliği'nin kuruluşunda yer aldı. 1995'ten beri Zaman gazetesinde yazı yazmaktadır. Ayrıca Mustafa Armağan, Nisan 2012 tarihinden itibaren "Derin Tarih" adlı tarih dergisinin genel yayın yönetmenliği görevini de yürütmektedir.

Mustafa Armağan, 1961 yılında Cizre'de doğdu. Urfalı bir anne-babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra çeşitli yayınevlerinde editör olarak çalıştı. 1995-1996... tümünü göster

12 yıl, 4 ay
Profil Resmi
hecece okumak istiyor.
Saraydan Sürgüne

Üç kıtayı zangır zangır titreten büyük bir imparatorluğun çöküşüne tanık olduğu sıralarda Selma Sultan henüz yedi yaşındaydı. İstanbulda Çırağan Sarayında dünyaya gelmesiyle başlayan hayat çizgisi zaten gerçek bir masal olarak yazılmıştı. Üstelik masal olamayacak kadar gerçek, gerçek olamayacak kadar masalsıydı bu hayat. İmparatorluk ailesi, saltanatın sona ermesiyle birlikte sürgüne gönderilip Lübnana yerleşmişti. Hem ülkesini hem de babasını yitiren Selma, orada yamalı çoraplı prenses oldu, hayatının ilk aşkını tattı ve ömründe hiç görmediği bir Hint racasıyla evlenmeyi kabul etti. Hindistanda mihracelerin şatafatlı hayatını, Britanya İmparatorluğunun son günlerini ve Gandinin başlattığı bağımsızlık savaşlarını yaşadı. Ancak Lübnanda olduğu gibi orada da yabancı kaldı. Sevmek istediği halk tarafından dışlanınca Parise kaçmaktan başka çare bulamadı. Sonunda gerçek aşkı orada buldu, ancak savaş yüzünden sevdiğinden ayrılmak zorunda kaldı. Bir kız çocuğu dünyaya getirdikten sonra, yirmi dokuz yaşındayken, yoksulluktan öldü.Selma Sultanın kızı olan elinizdeki romanın yazarı Kenize Murad, Osmanlı sarayını ilk kez sarayın içinden, Fransız mandası Lübnandan, feodal Hindistandan bakarak gözlerinizin önüne seriyor bu romanda. Saraydan Sürgüne, büyük bir aşkı anlatan, ender bulunabilecek romanlardan...

Üç kıtayı zangır zangır titreten büyük bir imparatorluğun çöküşüne tanık olduğu sıralarda Selma Sultan henüz yedi yaşındaydı. İstanbulda Çırağan Sarayında dünyaya gelmesiyle başlayan hayat çizgisi zaten gerçek bir masal olarak yazılmıştı. Üstelik mas... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 4 ay
Profil Resmi
hecece okumak istiyor.
Nurbanu

NURBANU , Osmanlı İmparatorluğunun en görkemli dönemi olan 16. yüzyılda şehzadeler şehri Manisada II. Selim ile gözdesi Nurbanunun yaşadığı büyük aşıkın romanı. Öyle bir aşk ki bu; II. Selimin deyişiyle, gülbahçelerinden sabah rüzgarı bile geçse ateşe dönüşüyor!... Bu romanda tahta çıkma ihtimali en zayıf şehzade iken, kardeşleri Mustafa ile Beyezidin ortadan kaldırılmasıyla, Kanuni Sultan Süleymanın tek varisi haline gelen Selim ile cariyelikten sultanlığa giden yolda güçlü kişiliğiyle şehzadesini de akıllıca yönlendiren Nurbanunın yaşadıklarını adım adım izlerken; aşkın, sevginin ve cinselliğin fark boyutlarına tanık olacaksınız. Ama yalnızca bi aşk romanı değil NURBANU: Teoman Ergül, yüzlerce kaynaktan da yararlanarak tarihsel gerçeklerle yazınsal gerçekliği büyük bir ustalıkla buluşturduğu bu kitapta, şehzadelerin yetki ve sorumluluklarını nasıl kullandıklarına; sarayın içinde ve dışındaki insanların günlük yaşamlarına; Yahudi topluluğunun İmparatorlukta nasıl etkin bir konuma geldiğine; tekke ve medrese çekişmelerine; kardeşler arası taht kavgalarına da ışık tutuyor...

NURBANU , Osmanlı İmparatorluğunun en görkemli dönemi olan 16. yüzyılda şehzadeler şehri Manisada II. Selim ile gözdesi Nurbanunun yaşadığı büyük aşıkın romanı. Öyle bir aşk ki bu; II. Selimin deyişiyle, gülbahçelerinden sabah rüzgarı bile geçse ateş... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 4 ay
Daha Fazla Göster

hecece şu an ne okuyor?

hecece şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (3 yazar)

Favori yazarı yok.