Üç kıtayı zangır zangır titreten büyük bir imparatorluğun çöküşüne tanık olduğu sıralarda Selma Sultan henüz yedi yaşındaydı. İstanbulda Çırağan Sarayında dünyaya gelmesiyle başlayan hayat çizgisi zaten gerçek bir masal olarak yazılmıştı. Üstelik masal olamayacak kadar gerçek, gerçek olamayacak kadar masalsıydı bu hayat. İmparatorluk ailesi, saltanatın sona ermesiyle birlikte sürgüne gönderilip Lübnana yerleşmişti. Hem ülkesini hem de babasını yitiren Selma, orada yamalı çoraplı prenses oldu, hayatının ilk aşkını tattı ve ömründe hiç görmediği bir Hint racasıyla evlenmeyi kabul etti. Hindistanda mihracelerin şatafatlı hayatını, Britanya İmparatorluğunun son günlerini ve Gandinin başlattığı bağımsızlık savaşlarını yaşadı. Ancak Lübnanda olduğu gibi orada da yabancı kaldı. Sevmek istediği halk tarafından dışlanınca Parise kaçmaktan başka çare bulamadı. Sonunda gerçek aşkı orada buldu, ancak savaş yüzünden sevdiğinden ayrılmak zorunda kaldı. Bir kız çocuğu dünyaya getirdikten sonra, yirmi dokuz yaşındayken, yoksulluktan öldü.Selma Sultanın kızı olan elinizdeki romanın yazarı Kenize Murad, Osmanlı sarayını ilk kez sarayın içinden, Fransız mandası Lübnandan, feodal Hindistandan bakarak gözlerinizin önüne seriyor bu romanda. Saraydan Sürgüne, büyük bir aşkı anlatan, ender bulunabilecek romanlardan...
Üç kıtayı zangır zangır titreten büyük bir imparatorluğun çöküşüne tanık olduğu sıralarda Selma Sultan henüz yedi yaşındaydı. İstanbulda Çırağan Sarayında dünyaya gelmesiyle başlayan hayat çizgisi zaten gerçek bir masal olarak yazılmıştı. Üstelik masal olamayacak kadar gerçek, gerçek olamayacak kadar masalsıydı bu hayat. İmparatorluk ailesi, saltanatın sona ermesiyle birlikte sürgüne gönderilip Lübnana yerleşmişti. Hem ülkesini hem de babasını yitiren Selma, orada yamalı çoraplı prenses oldu, hayatının ilk aşkını tattı ve ömründe hiç görmediği bir Hint racasıyla evlenmeyi kabul etti. Hindistanda mihracelerin şatafatlı hayatını, Britanya İmparatorluğunun son günlerini ve Gandinin başlattığı bağımsızlık savaşlarını yaşadı. Ancak Lübnanda olduğu gibi orada da yabancı kaldı. Sevmek istediği halk tarafından dışlanınca Parise kaçmaktan başka çare bulamadı. Sonunda gerçek aşkı orada buldu, ancak savaş yüzünden sevdiğinden ayrılmak zorunda kaldı. Bir kız çocuğu dünyaya getirdikten sonra, yirmi dokuz yaşındayken, yoksulluktan öldü.Selma Sultanın kızı olan elinizdeki romanın yazarı Kenize Murad, Osmanlı sarayını ilk kez sarayın içinden, Fransız mandası Lübnandan, feodal Hindistandan bakarak gözlerinizin önüne seriyor bu romanda. Saraydan Sürgüne, büyük bir aşkı anlatan, ender bulunabilecek romanlardan...
sürgüne gönderilen Osmanlı Hanedanının yaşadığı sıkıntıların bir bölümünü anlatan güzel bir eser...ilk başları oldukca akıcı ancak özellikle Hindistan günleri çok ayrıntılara inilerek anlatıldığı için biraz sıkıyor... yine de okunması gereken bir kitap...
kitabın yazarı hanedan üyesi olduğundan çok objektif olamamış ,hanedanın dilinden ve penceresinden o zamanki hayatı değerlendirmek isteyenler için iyi bir tarihi roman
597 sayfa