Koleksiyoncu, İngiliz edebiyatının önde gelen yazarlarından John Fowles'un, birçok yayınevinden geri çevrilme talihsizliğini yaşayan; ama yayımlandığında kendisine bugünkü ününü getiren ilk romanı. Fransız Teğmenin Kadını, Yaratık, Mantissa ve Büyücü gibi başyapıtların habercisi...
Koleksiyoncu, bir kelebek koleksiyoncusuyla, âşık olarak kaçırıp zindana kapattığı bir resim öğrencisi arasındaki mecburi ilişkinin romanıdır görünürde. Ama Fowles'un olağanüstü üslubu ve ustalığıyla, bu ilişki, başka birçok ilişkiye de gönderme yapmakta; ahlâki kaygılarla baskı altına aldığımız yabanıl doğallığımız içinde, aslında neyi nereye kadar haklı ve geçerli bulabileceğimiz gerçekliğiyle bizi yüzleştirmektedir.
Farklı yolculuklara açık bir kurgusu olan bu roman, sadece kendimize göre haklı olan bir tutku adına yapabileceklerimizin ikna edici ve masum bir anlatısı olarak okunabileceği gibi, içimizdeki iktidar ve teslim olma isteğinin hangi şartlarda ortaya çıkabileceğinin anlatısı olarak da okunabilir. Ya da iki ayrı sosyal tabakanın birbirine yakınlaşma çabalarının, aslında alt sınıfın üst sınıfa yaranma, üst sınıfın ise öğretmenlik kisvesine bürünerek yığınları mümkün olduğunca kendisinden uzak tutma kaygısından başka bir şey olmadığının çarpıcı bir anlatısı olarak da yorumlanabilir.
Sadece bir psikolojik gerilim romanı olarak okunduğunda bile inanılmaz tatlar alacağınız Koleksiyoncu, bunun ötesine geçmekten ve kendi karanlıklarıyla yüzleşmekten korkmayanlara... Ya da Fowles'un dediği gibi "Her insan kendisi için bir giz olmalıdır." sözüne inananlar için.
Bu bir işkence öyküsü değil: Heyecan verici aşkın en güzel kanıtının ötekine ve onun arzusuna saygı göstermek olduğunu kim söyleyebilir? Güzelliğin ve baştan çıkarmanın bedeli, belki de hapsedilmek ve öldürülmektir...
-Jean Baudrillard, Baştan Çıkarma Üzerine
Dehşet verici güzellikte bir ilk roman; son derece kendinden emin ve sıkı... Acımasız, marazi ve kesinlikle ikna edici. -Richard Lister, London Standard
Koleksiyoncunun muhteşem, alışılmadık bir teması var. Psikolojik ve sosyal izler taşıyan kısa, dolaysız ve zekice yazılmış bir gerilim romanı.
-Alain Brien, Sunday Times
[Koleksiyoncu William Wyler tarafından filme çekilmiştir.]
Koleksiyoncu, İngiliz edebiyatının önde gelen yazarlarından John Fowles'un, birçok yayınevinden geri çevrilme talihsizliğini yaşayan; ama yayımlandığında kendisine bugünkü ününü getiren ilk romanı. Fransız Teğmenin Kadını, Yaratık, Mantissa ve... tümünü göster
Sinema ve kitap bilgisini sınayıcı, eğlenceli bir test.
Sinema ve kitap bilgisini sınayıcı, eğlenceli bir test.
nereden buldunuz kitabı ? ben hiçbir sitede göremedim de
nereden buldunuz kitabı ? ben hiçbir sitede göremedim de
Nannerl Mozartın hayatının ilk dönemleri peri masalı gibiydi. Dünyanın en güzel ülkelerine gidiyor, Avrupanın en önemli kral ve kraliçelerinin huzurunda kardeşi Wolfgang ile piyano konserleri veriyordu. Ancak hayatın ışıltılarının ardında büyük zorluklar gizliydi. Sürekli seyahat etmenin zorluğu, bitmek bilmeyen hastalıklar, insanı bunaltan para meseleleri. Babaları Leopold bir yandan bu sıkıntıların üstesinden gelmeye çalışırken; bir yandan da oğlunun müzik dehasını tüm dünyaya göstermek için büyük bir arzu duyuyor, elinden geleni yapıyordu.Peki ya Nannerl? O yetenekli değil miydi? Müzik sevgisi, kardeş sevgisinin önüne geçebilir miydi? Birbirini çok seven iki kardeş rakip olabilir miydi?Müzik dünyasının dahi çocuğu, eserlerini bütün dünyanın hayranlıkla dinlediği Mozartın ablası Nannerlin öyküsü; hem efsane müzik adamının hayatının hiç bilmediğiniz yönlerini görmenizi sağlıyor hem de tarihin gölgede kalmış kadın kahramanlarından birini daha ortaya çıkarıyor.
Nannerl Mozartın hayatının ilk dönemleri peri masalı gibiydi. Dünyanın en güzel ülkelerine gidiyor, Avrupanın en önemli kral ve kraliçelerinin huzurunda kardeşi Wolfgang ile piyano konserleri veriyordu. Ancak hayatın ışıltılarının ardında büyük zorlu... tümünü göster
hayır vereceğim fazla paraya değecek mi demek istemiştim yani sadeleştirilmiş halinde aşırı bir eksiklik hissedip hissetmediğinizi merak ettim,ona göre kararımı vericektim :)ama zaten ithakinin almaya karar verdim d&r ın sitesinde uygun buldum ,teşekkürler herkese ...
hayır vereceğim fazla paraya değecek mi demek istemiştim yani sadeleştirilmiş halinde aşırı bir eksiklik hissedip hissetmediğinizi merak ettim,ona göre kararımı vericektim :)ama zaten ithakinin almaya karar verdim d&r ın sitesinde uygun buldum ,teşek... tümünü göster