Andrea Cavalcanti, iki kişilik, iki tekerlekli hafif arabasına bineceği sırada omzuna bir elin dokunduğunu hissetti. Danglars yahut Monte Kristo, kendisine söylemeyi unuttukları bir şeyi söyleyecekler zannı ile döndüğü zaman, güneş yanığı yüzlü, sakallı, parlak gözlü, kurt yahut çakal gibi sivri, keskin otuz iki dişini meydana çıkartan bir gülümseyişle kendisine bakan birisi ile karşı karşıya geldi. Bu yüzü tanıdığı için mi, yoksa sadece adamın korkunç görünüşünden irkildiği için mi bilinmez, şaşırarak geri çekildi: - Ne istiyorsunuz? diye sordu.-Beni tekrar Parise kadar yürümekten kurtarmanı istiyorum. Çok yorgunum. Bu akşam, sizin gibi iyi bir yemek yemediğim için ayakta zor duruyorum. Beni arabanıza alıp Parise götürmenizi istiyorum.
Andrea Cavalcanti, iki kişilik, iki tekerlekli hafif arabasına bineceği sırada omzuna bir elin dokunduğunu hissetti. Danglars yahut Monte Kristo, kendisine söylemeyi unuttukları bir şeyi söyleyecekler zannı ile döndüğü zaman, güneş yanığı yüzlü, sakallı, parlak gözlü, kurt yahut çakal gibi sivri, keskin otuz iki dişini meydana çıkartan bir gülümseyişle kendisine bakan birisi ile karşı karşıya geldi. Bu yüzü tanıdığı için mi, yoksa sadece adamın korkunç görünüşünden irkildiği için mi bilinmez, şaşırarak geri çekildi: - Ne istiyorsunuz? diye sordu.-Beni tekrar Parise kadar yürümekten kurtarmanı istiyorum. Çok yorgunum. Bu akşam, sizin gibi iyi bir yemek yemediğim için ayakta zor duruyorum. Beni arabanıza alıp Parise götürmenizi istiyorum.
Okuyan herkesi derinden etkileyebilecek bir intikam öyküsü. Kesinlikle kalbinizde iz bırakacak bir aşk hikayesi. Okuyup da etkilenmeyen yok bence, herkesin okuması gereken nadir kitaplardan.
Ayrıca Ezel dizisine de ilham kaynağı olmuş bir kitaptır kendileri.
Öyle akıcı ve sürükleyici bir Alexandre Dumas klasiği ki,
1040 sayfa kısa sürede bitiveriyor. Kesinlikle okunmalı.
Mükemmel bir klasik. Orijinal baskısı sanırım ithaki yayınlarıydı. Kalın, siyah ve kapağı da kalın kısaltılmamış versiyonunu okumanızı tavsiye ederim. Acayip sürükleyici, hep ne olacak acaba diye merak ediyorsunuz hem de günümüz kitapları gibi sıradan bir şekilde değil. Yüzyıllar önce yazılmış bir eserin hala üstüne daha iyisi gelmemiş olduğu düşünülürse Alexandre Dumas işi biliyor:)
Ben değerlendirme puanları biraz kıt bir okur olarak görüyorum kendimi.10 puan verdiğim nadir sayıdaki kitaba şöyle bir bakarsanız hepsinin ortak bir özelliği olduğunu görebilirsiniz.Zamanının ya da türlerinin kaliteli ilkleri olmaları.Peşleri sıra muhakkak tarzlarında kitaplar yazılmıştır belki ve muhtemelen onlardan da daha iyi olmuştur. Ama ilk olmak eğrisi ile doğrusu ile her daim ayrıcalıktır.
Monte Kristo Kontu'na gelecek olursak...Edmond Dantes'in akıl almaz serüveni muhteşem bir kurgu ve dev kahraman kadrosu ile sizi peşinden sürükleyecek. 1840'lı yıllarda yazılmış olan romanın mantık dizgisine hala ulaşamamış dünya kadar kitap günümüzde zirveye oturup haftalarca en çok okunan listelerinden inmeyebiliyor.Benim için kriter olan ilk olgusu da işte bu noktada doğuyor. Güzel bir çevirisini alıp okuyun.Hatta klasiklerin hepsini isterseniz sadeleştirilmiş haliyle alıp okuyun.Ne demek istediğimi o zaman anlayacaksınız inancındayım.
Okuduktan sonra hayatımı etkileyip davranışlarımı düzelten nadir kitaplardan biri tavsiye ederim.
Çok beğendiğim benim için değeri olan bi kitap kesinlikle çok sürükleyici o kapkalın görüntüsünden korkabiliyo insan ama elime alıp biraz okuduğumda bitmesin demiştim :)
Gerçekten çok güzel ve akıcı kitap.En sevdiğim kitabım.
1525 sayfa
İş Bankası tarafından yayınlandı