ilaydaalyanak

Profil Resmi
Detayları:  İstanbul, Kadın
Hakkında: 
İlk andan beri okuduğum, hatırladığım bütün kitaplar.. Çocukluk kitaplarım, gençlik kitaplarım, her şeyim.. İpek Ongun'dan Dostoyevski'ye yolculuğum..
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
ilaydaalyanak şu an okuyor.
Yeraltından Notlar

Bütün diğer romanlardan sonra yazmak istediğim bir itiraf roman vardı...Bu romana bütün yüreğimi vereceğim, kanımı akıtacağım. Sürgün yıllarımda, yatağıma yatmış, iç çözümlemeler yaparken, hüznün altında ezildiğim anlarda bu kararı verdim...Bu roman benim için öyle değerli ki, benimle öyle bir bütünleşmiş ki... Onu başyapıtım yapmak istiyorum...(Fyodor Dostoyevskinin kardeşine yazdığı mektuplardan.)

******

Yeraltından Notlar, Dostoyevskinin yaratıcılığında bir dönüm noktasıdır. Dostoyevski bu yapıtında yepyeni bir anlatım denediğini, Müzikteki geçişleri bilirsin. Bu da tıpkı öyle olacak. Birinci bölümdeki gevezelikler, ikinci bölümde yerlerini ani bir katastrofa bırakacak, şeklinde ifade eder yazdığı bir mektupta.Yapıtın ideolog baş kişisi, Dostoyevskinin sonraki yapıtlarındaki Raskolnikov, Terentyev, Karamazovlar gibi tüm anti-kahramanlarmı önceleyen bir arketip niteliğindedir. Bu anti-kahraman dönemin edebiyatındaki genel eğilimin aksine ne soylu, ne de küçük burjuvadır. Sosyal çevresi tarafından aşağılanmaktan acı çeken, içinde bulunduğu toplumsal şartlara bireysel bir isyan geliştiren küçük bir memurdur. Dostoyevski bu isyanın özüne dönemin aydınlatınca pek hoş karşılanmayan paradoksal düşünceler yerleştirerek 1870lerin Rus aydınlarına da kıyasıya bir eleştiri getirir. Kimi çevrelere göre yapıt, varoluşçuluğun edebiyattaki ilk yansımasıdır.

************

Yeraltından Notlar, insanın özündeki bencil duyguların ve çaresizliğin, kendisini gerçkleştirmesinin sınırlarını ironik ve abartılı ögelerle pekiştirilerek anlatıldığı bu romanda, usta Rus yazarı Dostoyevskinin kaleminden, günlük yaşamın sorunları içinde bunalan tüm çağların çelişkili insanını bulacaksınız.
Yeraltından Notları okurken düşünecek, eğlenecek, yorulacak ve sarsılacaksınız.

************

Yerin altında akıl-eylem-crdem ilişkisini sorgulayan bir insan için yerin üstünde, yani modern dünyada gezinen adımlar ne ifade eder? Modern dünyanın dayatmalarına karşı kişinin yalnızlığı bilinçli bir tercih mi yoksa bir yenilgi midir? Ya da gerçekten yerin altında olan kimdir?
Gerçek dünyadan kendini soyutlamış bir kişinin iç çatışmalannı ve hezeyanlarını konu alan Yer altından Notlarda Dostoyevski, bu soruları cevaplayarak varoluşun temellerine iner ve bireye yönelik psikososyal tahlillerde bulunur.
Dostoyevski okumalarının olmazsa olmazlarından kabul edilen bu çok önemli romanda yazann dalıa sonra yazdığı tüm büyük romanların ipuçlarını bulacaksınız.

************

(...) Eğer Dostoyevski, tıpkı Shakespeare gibi, insanoğlunun kendini, hakkındaki görüşünü değiştirerek zenginleştirecek kadar büyük bir yazarsa, Yeraltından Notlarda yeni bir insan görüşünün ilk belirtilerini okuyor ve bu büyük keşfin nasıl yapıldığını neredeyse görüyoruz. Başarısızlık ve mutsuzluk Dostoyevskiyi kazananların, haklı olanların ve mağrurların ruhsal dünyasından iyice uzaklaştırmış, Rus halkına -ve kendisi gibi olanlara- yukarıdan bakan Batıcı aydınlara bir öfke duymaya başlamış, Batıcılıkla savaşma isteğiyle, Batı eğitimi alarak yetişip bir Batı sanatını (roman sanatını) kullanıyor olmanın arasına sıkışmıştır. Yeraltından Notlar bütün bu ruhsal durumlardan geçen bir hikâye yazma isteğinin ya da bütün çelişkileri inandırıcı bir şekilde kucaklayabilen bir kahraman ve dünya yaratma gayretinin sonucudur.

************

Bu notlar ve yazarı tümüyle bir hayal ürünüdür. Bununla birlikte, etrafımıza şöyle bir baktığımızda, bu notların yazarı gibi olanların aramızda yaşamasının yalnızca mümkün değil, aynı zamanda gerekli olduğunu kabul ederiz. Ben, yalnızca yakın bir geçmişin sıkça rastlanılan tiplerinden birini okuyucularıma tanıtmak istedim. Bu tip, hâlâ yaşamakta olan bir kuşağın temsilcisidir. Yeraltı adını taşıyan bu bölümde, bu kişi kendisini ve düşüncelerini anlatırken, toplumumuzda neden bulunduğunu, bulunmasının niçin kaçınılmaz olduğunu sanki açıklamak ister gibidir. İkinci bölüm ise bu kişinin yaşamındaki bazı olayları anlatan gerçek anılarıdır.

************

Suç ve Cezadan kısa süre önce yazılmış olan Yer Altından Notlar (1864), Dostoyevskynin edebi çıraklığının bitişini gösterir. Sonraki eserlerinde ahlaki sorularının birçoğunu, çekirdek halinde bu kitapta ele alır. Dostoyevsky, insanlığın bütün hastalıklarının düzensizlik ve mantıksızlıktan kaynaklandığına ve mantık yürütmek yoluyla düzeltilebileceğine inanan çağdaşları arasında yaygın olan pozitivizme, gözü peklik ve psikolojik kavrayışın eşi örülmemiş bir şekilde saldırır. Geniş zekasının, isyankar ve geçici iradesi tarafından kösteklendiği isimsiz kahramanın durumunu anlatırken, Dostoyevsky, karşı konulmaz kaprisleri ve meydan okuyan ıstırabının, modern insanların olduğu kadar Nietzsche, Freud, Sartre gibi düşünürlerin ne eğilimlerinin habercisi olduğu, yeni bir edebi kahraman oluşturmuştur. ...

************

Hayatını yabaniliğe varan bir yalnızlık içersinde geçiren bir adamın öyküsü Yeraltından Notlar. Mantık denen şeye bir tekme atıp, tüm matematikçileri cehennemin dibine yollamak isteyen çelişkilerle dolu garip bir adamın Yeraltı diye isimlendirdiği kendi münzeviliği, ya da kendi karanlık bilincine çekilerek olayları ve insanları değerlendiren zeki, ama ne yazık ki zavallı birinin...Belki de Dostoyevskinin yazarlık yöntemini kavramada bir anahtar görevi gören Yeraltından Notlar, insanı, hem kişisel hem de ruhsal değişimi ve çelişkileriyle ele alan güçlü bir Dostoyevski klasiği.

******

Bütün diğer romanlardan sonra yazmak istediğim bir itiraf roman vardı...Bu romana bütün yüreğimi vereceğim, kanımı akıtacağım. Sürgün yıllarımda, yatağıma yatmış, iç çözümlemeler yaparken, hüznün altında ezildiğim anlarda bu kararı verdim...Bu roman ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 2 ay
Profil Resmi
ilaydaalyanak okumuş.
Deliliğe Övgü

Hakkımda ne derlerse desinler, (zira, deliliğin en deli olanlar tarafından bile her gün nasıl ayaklar altına alındığını bilmez değilim) tanrısal tesirlerimle tanrılar ve insanlar üzerine sevinç saçan gene ben, yalnız benim; öyle ya, bu kalabalık toplantıda ben görünür görünmez, söz söylemeye hazırlanır hazırlanmaz canlı emsalsiz bir neşenin çehrelerinizde birdenbire parladığı görülmedi mi? Günümüzde, Rönesansla birlikte ortaya çıkan hümanizm akımının yaratıcılarından ve en büyük temsilcilerinden biri olarak bilinen Roterdamlı Erasmusun (1469 -1536), gülmece türündeki bu yapıtına egemen olan iki temel görüş vardır. Bunlardan birine göre gerçek bilgelik, deliliktir. Öteki görüşe göre ise kendini bilge saymak, gerçek deliliktir.Deliliğe Övgü çağlar boyunca bağnazlığa karşı kaleme alınmış en yetkin düzeydeki başyapıtlardan biri olmuştur. Yapıtın yazılışını izleyen sonraki yüzyıllarda haklı olarak düşünce düzeyindeki bağnazlığın her türlüsüne yönelen bir eleştiri diye yorumlanması, belki de bugüne değin koruduğu kalıcılığın baş nedenidir. Ahmet Cemal

******

Erasmus bu yapıtı sadece Sir Thomas Moreu eğlendirmek amacıyla bir haftada yazmış olduğunu öne sürmüştür. Fakat hem şaka yoluyla sunulan çelişkilerin hayranlık uyandıracı nitelikte oluşu hem de alimane coşkular içeriyor oluşu bu eserin çok daha ciddi amaçları olduğu gerçeğini ortaya koyar. Delilik, yaratıcısının değerli gördüğü her şeyi eleştirerek ve gençliği, hazları, sarhoşluğu ve hepimizin dünyaya gelmesini sağlayan baş döndürücü cinsel arzuları takdir ederek sözüne başlar. Sonraki bölümlerde insanların haksız iddialarından, zaaflarından, sahte teolog ve keşişlerden bahseder ve Hristiyanlıktaki deliliğe övgüler yağdırır. Erasmusun akıllığı, nükteleri ve tarzındaki ustalığı bu kitabın haklı bir başarı kazanmasını sağlamıştır.

************

Delilik, yani Stultitia bütün Rönesans ve Reform döneminin en çapraşık mefhumlarından birisi oldu. Alegoriler sayesinde bütün diğer duygu ve ethos tarzlarından, başka bir deyişle mesela Öfkeden, Cürümden, Tutkudan, Sevinçten çok farklı bir şekilde, ilk kez toplumların bir sorunu olarak ortaya çıkıyordu. Foucaultnun deyişiyle Büyük Kapatmanın öncelerindeyiz ve deliye verilen sözün, yani delinin bir nevi köyün delisi olarak hikmetler savurabildiği bir dünyanın ve zamanın son demlerindeyiz. Hayata dair edilecek sözlerin büyük bir kısmı delicedir ve asıl delilik günlük hayatta gittikçe yaygınlaşmakta olan her şeyi buharlaştıran deliliklerin tümünden çok daha bilgece ve ustaca kendi dünyasını ve alayını kurabilecektir.

************

Erasmus tüm metin süresince insanın kendi kendisiyle alay edebilmesinin en güzel örneklerini sunmaktadır. Erasmus bu eserde insancılığın en büyük temsilcisi olduğunu kanıtlamıştır. Eser günceliğini zamanımıza kadar korumuştur.
Erasmus: İnsanoğlunun tüm zincirlerinden kurtulmasını ve salt özgürlüğe kavuşmasını sağlayacak konumun delilik olduğunu örnekleriyle vurgulamaktadır.
Gülmece türündeki yapıta egemen olan iki temel görüş vardır. Bunlardan birine göre gerçek bilgelik, deliliktir. Öteki görüşe göre ise kendini bilge sanmak, gerçek deliliktir. İnsana yeryüzünde yaşama gücü kazandıran şey, gerçek bilgelik olma niteliğiyle doğrudan doğruya deliliğin kendisidir. Kitapta delilik (stultitia), kendi kendisine övgüler düzer; bu arada çocuklukta ve yaşlılıkta, aşkta, evlilikte ve dostlukta, politikada ve savaşta, yazında ve bilimde deliliğin nasıl her zaman egemen olduğu gösterilir.


************

Bu, içinde akıldan ziyade mizahın, hidayetten ziyade derin bilginin bulunduğu eşsiz bir eserdir. Aynı zamanda bağlayıcıdır da, Delilik Tanrıçasının hunisini takarak iyi insanlara tavsiyeler verdiği bu söylevi dinlemeye başladığınızda, bizi nereye sürükleyeceğini öğrenmek ve sonuna kadar dinlemek istiyorsunuz. Pierre de Nolhac

************

Erasmus (1469-1536) Rönesans hümanizminin en büyük temsilcilerindendir. İlk olarak 1511de yayımlanan Deliliğe Övgü, güncelliğini zamanımıza değin koruyabilmiş başyapıtıdır.Erasmus, dostu Thomas Moreu eğlendirmek için bir yolculuk sırasında bir haftada yazdığını söylediği Deliliğe Övgüde şu soruyu sorar: İnsanoğlunun tüm zincirlerinden kurtulmasını ve salt özgürlüğe ulaşmasını sağlayan delilik değil midir? Gülmece bu çerçevede gelişir ve söz kendisini övmesi için deliliğe bırakılır. Delilik yaratıcısının savunduğu her şeyi eleştirerek gençliği, hayattan zevk ve neşe almayı, baş döndüren cinselliği över. Çocuklukta, yaşlılıkta, dostlukta, aşkta ve evlilikte, savaşta ve barışta, kendisinin insanlara nasıl egemen olduğunu ve onları nasıl mutlu kıldığını gösterir.Deliliğe Övgü, yazılışından günümüze, felsefe ile gülmecenin birleştiği en yetkin eserlerden biri olma özelliğini sürekli koruyabilmiş bir kitaptır.

******

Hakkımda ne derlerse desinler, (zira, deliliğin en deli olanlar tarafından bile her gün nasıl ayaklar altına alındığını bilmez değilim) tanrısal tesirlerimle tanrılar ve insanlar üzerine sevinç saçan gene ben, yalnız benim; öyle ya, bu kalabalık topl... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 2 ay
Profil Resmi
ilaydaalyanak okumuş.
Işıkları Ben Söndürürüm

İran edebiyatına olduğu kadar Ermeni Diyaspora edebiyatına da özgün anlatımıyla yeni bir soluk getiren Pirzad, çeşitli dillere de çevrilen romanı Işıkları Ben Söndürürümde, etnik kökenine, ait olduğu sınıfa, yaşam tarzına bakılmaksızın, kadınların maruz kaldığı, çoğu zaman görünmez olan baskıları, ötelenmişlik, yalnızlık duygularını, yepyeni, kadınca bir bakış açısıyla gözlerimizin önüne seriyor.İranın Abadan kentinde, karısına karşı ilgisi körelmiş bir koca, büyümekte olan üç çocuk, dar bir sosyal çevre ve vaktin çoğunu alıp götüren ev işleri arasında kısılıp kalmış bir kadın, kendisine dayanma gücü veren iç dünyasını canlı tutma çabasını ne kadar sürdürebilir? Hislerine kulak verme zahmetine girmeyen, ancak daima yardımını bekleyen ailesi ve dostları nedeniyle kendi yaşamını sürekli erteleyen bir kadının sabrının sınırı nerededir?Annesi ve biricik kızıyla semte taşınan yakışıklı bir adam ona ilgi gösterdiğinde, sözlerine değer verdiğinde, görmezden gelinmeye alışmış kadının ruhunda neler değişir?İçinde büyüyen duygular aşk mıdır, yoksa gelip geçici bir heyecan mı?(Tanıtım Bülteninden)

İran edebiyatına olduğu kadar Ermeni Diyaspora edebiyatına da özgün anlatımıyla yeni bir soluk getiren Pirzad, çeşitli dillere de çevrilen romanı Işıkları Ben Söndürürümde, etnik kökenine, ait olduğu sınıfa, yaşam tarzına bakılmaksızın, kadınların ma... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 3 ay
Profil Resmi
ilaydaalyanak okumuş.
Bir Bilim Adamının Romanı

Ülkemizde pek benimsenmemiş bir dalda, biyografik roman türünde, Oğuz Atayın, kendine özgü üslubu ve kurgusuyla, kendi hocası da olan Mustafa İnanı anlatışı. Bir halk çocuğunun uluslararası ün sahibi bilim adamı oluşunun zorlu serüveni sergilenirken toplumsal eleştiri kalıplarının da zorlanışı. İnanın yaşamından kesitler veren fotoğraf albümüyle birlikte.

Ülkemizde pek benimsenmemiş bir dalda, biyografik roman türünde, Oğuz Atayın, kendine özgü üslubu ve kurgusuyla, kendi hocası da olan Mustafa İnanı anlatışı. Bir halk çocuğunun uluslararası ün sahibi bilim adamı oluşunun zorlu serüveni sergilenirken ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 3 ay
Profil Resmi
ilaydaalyanak okumuş.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa edebiyat - roman Roman, yalnız ve hasta bir çocuğun ızdırabını, çocukça aşkını ve kıskançlığını; mesud olmak isteyen bir genç kızın temiz sevgisini; inanmak arzusu bütün benliğini saran bir insaın kuruntularını ve çıplak hastahane duvarı gerisindeki hıçkırıklarını anlatır.

Peyami Safa edebiyat - roman Roman, yalnız ve hasta bir çocuğun ızdırabını, çocukça aşkını ve kıskançlığını; mesud olmak isteyen bir genç kızın temiz sevgisini; inanmak arzusu bütün benliğini saran bir insaın kuruntularını ve çıplak hastahane duvarı ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 3 ay
Profil Resmi
ilaydaalyanak okumuş.
Fareler ve İnsanlar

Ünlü başucu yapıt, yeni çeviriyle... George ve iriyarı saf arkadaşı Lennie, yersiz yurtsuz kişilerdir. Dünyada sahip oldukları tek şey, aralarındaki dostluk ve kendilerine ait bir araziye sahip olma hayalidir...İki arkadaş, hayallerindeki arazi için gereken parayı biriktirmeyi planlamaktadır. Ama bir çocuğun zekâsına, aynı zamanda da korkunç bir güce sahip olan Lennienin başı sürekli derde girmektedir.Ve bu kez yine belaya bulaştığında, Georgeun çabaları arkadaşını kurtarmaya yetmeyecektir... Yalnızlığa terk edilmiş, umarsız insanların öyküsü...

******

Gazap Üzümleri ve Bitmeyen Kavga yazarı Steinbeckin, ülkemizde tiyatrosu da oynanmış olan bir romanını sunuyoruz.
Fareler ve İnsanlar, hiç kuşku yok ki, dünya edebiyatının en tanınmış başyapıtlarından biridir. Küçük insanın serüveni hiçbir kitapta böylesine acımasız, ama aynı zamanda böylesine sevecen bir yaklaşımla dile getirilmemiştir. Okuyanı bazen kıs kıs, bazen acı acı güldüren, yer yer hoyratça sarsarak düşündüren, ta derinden öfkelendiren trajikomik bir öykü bu...
Mutlaka okunması gereken dev bir roman.

************

FARELER VE İNSANLAR, hoşuna giden her şeyi dokunarak sevmekten başka kusuru olmayan bir divane ve onun tek dostu, koruyucusu, ile Amerikan taşrasında yaşadıkları insanlık serüveni. İçgüdülerini yenemeyen, saf, çocuksu bir yoksul ile ekmeğini kazanmaya çalışırken arkadaşının kaderini paylaşmayı, başka türlü bir yaşama yeğleyen insanın öyküsü. Yayımlandığı yıldan bu yana tüm dünyanın severek okuduğu Fareler ve İnsanlar, Amerikan gerçekçi edebiyatının önde gelen yazarı John Steinbeckin başyapıtı. Tiyatro ve sinemaya defalarca uyarlanan bu romanda, Steinbeckin çocuk kadar masum, saf, divane kahramanı ile her yanından şiddet fışkıran toplumun kuralları arasındaki çatışmada, çıplak gerçeği yansıtmadaki ustalığı, yazara dünyanın tüm okurlarının hayranlığını kazandırdı. Yazarın aldığı Nobel Ödülü, hayranlığın nedeni değil, yalnızca sonucuydu.

******

Ünlü başucu yapıt, yeni çeviriyle... George ve iriyarı saf arkadaşı Lennie, yersiz yurtsuz kişilerdir. Dünyada sahip oldukları tek şey, aralarındaki dostluk ve kendilerine ait bir araziye sahip olma hayalidir...İki arkadaş, hayallerindeki arazi için ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 3 ay
Daha Fazla Göster

ilaydaalyanak şu an ne okuyor?

Yeraltından Notlar

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.