Tecavüz, kadınların en çok korktuğu saldırıların başında geliyor. Bu korku, kadınların hayatlarını derinden etkiliyor, kısıtlıyor. Nedense tecavüz, hep "kadınların sorunu" olarak ele alınıyor. Saldırganlarsa "normal dışı", hasta, sapık erkekler, toplumsal normların dışında kalan kişiler olarak görülüyor.
Oysa yazar Diana Scully'nin tutuklu tecavüzcüler üzerine yaptığı araştırma, cinsel şiddetin, kökeni erkek egemen kültürde yatan yaygın bir sorun olduğu sonucuna varıyor. Kısacası cinsel şiddetin sona erdirilmesi için kendini değiştirmesi gereken kadınlar değil, erkeklerdir. Tecavüz, erkeklerin sorunudur.
Tecavüz, kadınların en çok korktuğu saldırıların başında geliyor. Bu korku, kadınların hayatlarını derinden etkiliyor, kısıtlıyor. Nedense tecavüz, hep "kadınların sorunu" olarak ele alınıyor. Saldırganlarsa "normal dışı", hasta, ... tümünü göster
Tecavüz, kadınların en çok korktuğu saldırıların başında geliyor. Bu korku, kadınların hayatlarını derinden etkiliyor, kısıtlıyor. Nedense tecavüz, hep "kadınların sorunu" olarak ele alınıyor. Saldırganlarsa "normal dışı", hasta, sapık erkekler, toplumsal normların dışında kalan kişiler olarak görülüyor.
Oysa yazar Diana Scully'nin tutuklu tecavüzcüler üzerine yaptığı araştırma, cinsel şiddetin, kökeni erkek egemen kültürde yatan yaygın bir sorun olduğu sonucuna varıyor. Kısacası cinsel şiddetin sona erdirilmesi için kendini değiştirmesi gereken kadınlar değil, erkeklerdir. Tecavüz, erkeklerin sorunudur.
Tecavüz, kadınların en çok korktuğu saldırıların başında geliyor. Bu korku, kadınların hayatlarını derinden etkiliyor, kısıtlıyor. Nedense tecavüz, hep "kadınların sorunu" olarak ele alınıyor. Saldırganlarsa "normal dışı", hasta, ... tümünü göster
Yakın bir gelecekte, yeryüzü zehirli gazlardan yaşanmaz hâldedir. İnsanlar dünyanın hayli sınırlı bir bölümünü, yaşadıkları çok katlı yeraltı silosunun en üst katındaki ekranlardan seyretmektedirler. Yasalar gereği bu tek görüntüyle yetinip yeryüzü hakkında hiçbir meraka kapılmaksızın yeraltına gömülü olarak, âdeta kapana kısılmış hâlde yaşamlarını sürdürürler. Zaten silodaki hayat da ancak sorgusuz ve sualsiz yaşandığında katlanılabilirdir. Ama bir de yaşadıkları hayatın gerçekliğinden şüphe duyup dışarısı hakkında sorgulamalar yapanlar vardır ki onlar bir daha asla uyanamayacakları bir kâbusun ortasında bulurlar kendilerini.
Yakın bir gelecekte, yeryüzü zehirli gazlardan yaşanmaz hâldedir. İnsanlar dünyanın hayli sınırlı bir bölümünü, yaşadıkları çok katlı yeraltı silosunun en üst katındaki ekranlardan seyretmektedirler. Yasalar gereği bu tek görüntüyle yetinip yeryüzü h... tümünü göster