Çıkış adlı romanıyla hem dünyada hem de Türkiyede büyük bir beğeni kazanan Japon yazar Natsou Kirino ikinci romanı Grotesk ile bir kez daha karşınızda...Tokyoda fahişelik yapan Yuriko ve Kazue acımasız bir şekilde öldürülürler; ve bu ölümler hem katilin kimliğiyle ilgili soru işaretlerini hem de maktullerinin kimlikleriyle ve öldürülme biçimleriyle ilgili soru işaretlerini gün yüzüne çıkarır... Kirino, klasik korku ve gerilim romanlarının ötesinde, hem bireyi hem de toplumu sertçe eleştirdiği Groteskte; güzellik ve zalimlik, cinsellik ve şiddet, çirkinlik ve hırs arasındaki çetrefil ilişkileri yetkin bir biçimde ele alıyor. Üstelik, ilk sayfadan son sayfaya kadar okuyucuyu diken üstünde tutmayı da başararak... Sürükleyici... Zengin ve karmaşık bir anlatım. Alıştığımız cinayet romanlarından tamamıyla farklı bir kitaba hazır olun: Her şeyden ziyade bir Rus romanına benzeyen, uzun, yoğun tarzda yazılmış bir eser. Hirata kardeşler, Karamazof Kardeşlerin yakın kuzenleri gibi... The IndependentMuğlaklıktan ve tuhaf karakterlerden hoşlanan okuyucular bu gerilim romanını sevecek... Büyüleyici bir ihanet öyküsü...Publishers Weekly[Kirino] toplumu incelerken neredeyse bir adli tıp uzmanı gibi davranıyor... Grotesk, kasvetli ve dehşetli, şiddet dolu ve moral bozucu, ama nihayetinde söyledikleri göz önüne alınınca muhteşem...New York Daily New
Çıkış adlı romanıyla hem dünyada hem de Türkiyede büyük bir beğeni kazanan Japon yazar Natsou Kirino ikinci romanı Grotesk ile bir kez daha karşınızda...Tokyoda fahişelik yapan Yuriko ve Kazue acımasız bir şekilde öldürülürler; ve bu ölümler hem kati... tümünü göster
Geçtiğimiz yıllarda Piraye adını taşıyan kitabı ile gündeme gelen Canan Tan, bu kez Eroinle Dans isimli romanı ile okurla buluşuyor.Eroin konusunda, bilimsel ya da günlük tarzında, pek çok kitap yazıldı. Türk ya da yabancı, günlük tutan eroin bağımlıları, anılarını paylaştılar okurlarla. Bulanık kafalarıyla, edebi kaygı gütmeden, bulutların üzerindeki serüvenlerini anlattılar.Gerçek anlamda bir eroin romanı yazmak isteyişim bundan, diyor Canan Tan.Beyinlerin damağında edebiyat tadını duyarak da okunabilmeliydi eroinin hikayesi... Romandaki karakterlerin hepsi hayal ürünü. Ama yaşadıkları öylesine gerçek ki... Eylülü, Dünyayı ya da Alevi değilse bile Ayşeleri, Zeynepleri, Özgeleri bulabilirsiniz yakın çevrenizde...Eroinle Dans, yalnızca bir eroin öyküsü değil. Sigara ve içkiyle başlayıp esrar, kokain, sakinleştirici ya da uyarıcı haplarla süren, uzun, upuzun bir yolun son noktası eroin. Merak, macera arayışı, çarpık ilişkilerin yaşandığı arkadaş çevreleri, rastlantı sonucu içinde bulunulan topluluğa uyum çabaları, bu konulara en uzak duran kişileri bile nasıl da içine çekebiliyor. Romanın iki kahramanı Eylül ve Dünyanın başına gelenler de bunlardan farklı değil. Eylül, ailesinin biricik prensesi; el bebek gül bebek büyütülmüş en iyi okullarda okutulmuş pırıl pırıl bir genç kız. Yolundan sapmasını haklı çıkaracak hiçbir dayanağı yok. Ancak, çok güçlü arkadaşlık ve dostluk bağları bazen bataklığa sürükleyebiliyor insanları. Eroinle Dans, hem güçlü bir arkadaşlığı, hem de böylesine güçlü bir arkadaşlığın sonuçlarını anlatıyor.
Geçtiğimiz yıllarda Piraye adını taşıyan kitabı ile gündeme gelen Canan Tan, bu kez Eroinle Dans isimli romanı ile okurla buluşuyor.Eroin konusunda, bilimsel ya da günlük tarzında, pek çok kitap yazıldı. Türk ya da yabancı, günlük tutan eroin bağımlı... tümünü göster
Bu iki yazar yazdıkları kitaplarla tam anlamıyla bir fenomen yarattılar… Düşlediğiniz hayatı nasıl yaratacağınızı da bırakın size göstersinler!
Yıllar evvel, Tavuk Suyuna Çorba kitapları 140 yayınevi tarafından “satılması çok zor” denilerek reddedilen bir fikirden öteye geçememişti. Ama yazarlarımız, rüyalarını gerçekleştirmek adına tutkularını hiçbir zaman yitirmediler. Bugün, Tavuk Suyuna Çorba serileri kırktan fazla ülkede 90 milyondan fazla okuyucuyla buluşmuş durumda.
Hayallerinizdeki Hayatı Yaşamak’ta, Jack Canfield ve Mark Victor Hansen, düşlediğiniz hayatı yaşamanıza esin kaynağı ve itici güç olacak sımsıcak öyküleri sizinle paylaşıyorlar.
Birbirinden güzel 60 öyküde yazarlarımızın, yaşamlarınızdaki zorluklara karşı zihninizi ve rüyalarınızın gerçekleşeceğine olan inancınıza kalbinizi açacak kanıtlanmış tekniklerini okuyacaksınız.
Bu iki yazar yazdıkları kitaplarla tam anlamıyla bir fenomen yarattılar… Düşlediğiniz hayatı nasıl yaratacağınızı da bırakın size göstersinler!
Yıllar evvel, Tavuk Suyuna Çorba kitapları 140 yayınevi tarafından “satılması çok zor” denilerek redded... tümünü göster
Bu iki yazar yazdıkları kitaplarla tam anlamıyla bir fenomen yarattılar… Düşlediğiniz hayatı nasıl yaratacağınızı da bırakın size göstersinler!
Yıllar evvel, Tavuk Suyuna Çorba kitapları 140 yayınevi tarafından “satılması çok zor” denilerek reddedilen bir fikirden öteye geçememişti. Ama yazarlarımız, rüyalarını gerçekleştirmek adına tutkularını hiçbir zaman yitirmediler. Bugün, Tavuk Suyuna Çorba serileri kırktan fazla ülkede 90 milyondan fazla okuyucuyla buluşmuş durumda.
Hayallerinizdeki Hayatı Yaşamak’ta, Jack Canfield ve Mark Victor Hansen, düşlediğiniz hayatı yaşamanıza esin kaynağı ve itici güç olacak sımsıcak öyküleri sizinle paylaşıyorlar.
Birbirinden güzel 60 öyküde yazarlarımızın, yaşamlarınızdaki zorluklara karşı zihninizi ve rüyalarınızın gerçekleşeceğine olan inancınıza kalbinizi açacak kanıtlanmış tekniklerini okuyacaksınız.
Bu iki yazar yazdıkları kitaplarla tam anlamıyla bir fenomen yarattılar… Düşlediğiniz hayatı nasıl yaratacağınızı da bırakın size göstersinler!
Yıllar evvel, Tavuk Suyuna Çorba kitapları 140 yayınevi tarafından “satılması çok zor” denilerek redded... tümünü göster
Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebî, askeri yani, bütün maddi, zenginliğini eserlerine yansıymış, yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiş, halkının içine düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel şekilde anlatmış, onların çözümlerine dair ipuçları göstermiş, eserlerinde kendi ifadesi ile tipik insanı ortaya koymaya çalışmış bir yazardır. Hikâyelerinde milletinin temel mülkü olan millî hafızaya ait efsane, destan, masal, hikâye ve türküleri, bunların meydana geldiği şartları, ardındaki hikâyeleri, insanları kullanırken, Kırgız Türk kültürünü, psikolojisiyle, duyuş ve anlayış tarzıyla, maddi manevi zenginliğiyle o kültürü bina edenlerin evlatlarına yeniden hatırlatmaya çalışmıştır.Her yazar bir milletin çocuğudur ve o milletin hayatını anlatmak, eserlerini kendi millî gelenek ve törelerini kaynak alarak zenginleştirmek zorundadır. Benim yaptığım önce bu, yani kendi milletimin geleneklerini ve hayatını anlatıyorum. Fakat orada kaldığınız takdirde bir yere varamazsınız. Edebiyatın millî hayatı ve gelenekleri anlatmanın ötesinde de hedefleri vardır. Yazar, ufkunu millî olanın ötesine doğru genişletmek ve evrensel olana ulaşmak için gayret göstermek durumundadır. İyi yazar tipik insan ortaya koyma ustalığına erişen yazardır.
Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebî, askeri yani, bütün maddi, zenginliğini eserlerine yansıymış, yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini ya... tümünü göster