kozanilknur

2 takip ettiği ve 3 takip edeni var. 14 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

kozanilknur okumuş bitirmiş.
İkinci Cinsiyet 1. Cilt: Olgular ve Efsaneler

"Kadın doğulmaz, kadın olunur." Bu meşhur cümle, 1949 tarihli İkinci Cinsiyet'in odak noktasını oluşturur. Simone De Beauvoir böylece cinsiyet meselesini doğanın alanından çıkarıp kültürün ve tarihin alanına yerleştirirken, bir anlamda toplumsal cinsiyet tartışmasını da erkenden başlatmış olur. Bunu yaparken hem varoluşçuluk, fenomenoloji ve yapısalcı antropoloji gibi kendi çağdaşı olan düşünceleri hem de Hegel ve Marx gibi felsefe klasiklerini cinsiyet düzleminde yeniden okur.

Beauvoir'a göre kadın, kendine has bir durum tarafından, tarih boyunca farklı koşullar altında yeniden üretilen Başkalık durumu tarafından belirlenmiştir. Kadın ve erkek arasında eşitsizlik vardır, kadın ikinci cinsiyettir ve hem bireysel hem de toplumsal bakımdan ezilmiştir. Bu durumun temelinde yatan öncesiz sonrasız kadınlık efsanesi, ataerkilliğin başlıca unsurlarındandır. Ataerkillik sadece kadını değil, erkeği de bu çerçevede üretir ve belirler. Öyleyse kadın ile erkek arasındaki eşitsiz ilişki kadının veya erkeğin doğasından kaynaklanmaz. Kadın ve erkek, doğal veya biyolojik belirlenimlerden ziyade tarihsel ve kültürel bir kurgudur. Öte yandan kadının ezilmişliği diğer ezilenlerin durumundan farklıdır. Kadınlar, aralarındaki farkları aşan ve kapsayan kadınlık durumunun bilinciyle hareket etmezler. Öncesiz sonrasız kadınlık efsanesinin etkisi altında kadın içkinliğe hapsolmuş, adeta içkinlikle özdeşleşmiştir. Bu kavramsal çerçeveden hareketle Beauvoir, kadının özgürlüğü, ev içi emek, annelik, evlilik kurumu, kadın bedeninin tahakküm altına alınması gibi, feminist düşüncenin güncel meselelerine dokunan birçok konuyu tartışmaya açar. Son kertede kadın ve erkek kurgularının tarihin diyalektik hareketine tabi olduğunu ve bu hareketin içinde aşılıp yıkılacağını düşünür. Ama bunun olmazsa olmazı kadının etkili eylemidir. Kadının ve erkeğin özgürleşmesi Beauvoir düşüncesinde kadının dünyada eylemesiyle ve üretmesiyle mümkündür ancak.

1970'lerden beri Türkçe basımı bulunmayan İkinci Cinsiyet'i yeni çevirisiyle Türkiyeli okura sunuyor, feminizm tartışmalarına katkıda bulunmasını diliyoruz.

"Kadın doğulmaz, kadın olunur." Bu meşhur cümle, 1949 tarihli İkinci Cinsiyet'in odak noktasını oluşturur. Simone De Beauvoir böylece cinsiyet meselesini doğanın alanından çıkarıp kültürün ve tarihin alanına yerleştirirken, bir anlamda... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 2 gün
kozanilknur okumuş bitirmiş.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 2 gün
kozanilknur okumuş bitirmiş.
Masallar - Bütün Ezop Masalları

Aisopos (MÖ VI. yüzyıl): Yoksul bir ailenin çocuğu olduğuna inanılan Aisopos bilinmeyen bir nedenle esir düşüp köle tüccarları tarafından satılmıştır. Zekâsı ve mizah yeteneği ile sahibinin takdirini kazanmış, söylediği masallar sayesinde özgürlüğünü kazanmıştır. Doğadaki hayvanlar, bitkiler ya da cansız varlıkların insanlar gibi düşünüp konuştuğu, tanrılarla insanların bir araya geldiği Aisopos masallarının özünde halk kitlelerinin yöneticilere üstü kapalı eleştiri ve itirazları saklıdır. Edebiyat eserlerinin genellikle manzum olarak verildiği bir dönemde bu masallar nesir olarak söylenmiştir. Aisopos masallarını ilk
kez derleyip kitaplaştıran, İskenderiye Kütüphanesi'nin kurucusu Atinalı filozof Dimitrios Falireas'dır. Bu eserden geriye hiçbir iz kalmamıştır. En meşhur ardılı ise La Fontaine'dir, 12 kitapta topladığı 238 masaldan 124'ünde büyük oranda Aisopos'tan esinlenmiştir. Delphoi kehanetlerini sahtekârlık olarak niteleyen Aisopos, rahiplerin iftirasına uğramış, hırsızlıkla suçlanarak ölüme mahkûm edilmiştir.

Aisopos (MÖ VI. yüzyıl): Yoksul bir ailenin çocuğu olduğuna inanılan Aisopos bilinmeyen bir nedenle esir düşüp köle tüccarları tarafından satılmıştır. Zekâsı ve mizah yeteneği ile sahibinin takdirini kazanmış, söylediği masallar sayesinde özgürlüğünü... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 5 gün
kozanilknur okumuş bitirmiş.
Yalnız Kadınlar Arasında

İtalyan edebiyatında yenigerçekçilik akımının kurucusu sayılan Cesare Pavese, bu yapıtında kadınların dünyasına eğiliyor ve günlük gerçeklerin ötesine geçerek, insanı saran büyük yalnızlığın ve hüznün romanını yazıyor. Çocukluk yıllarını geçirdiği Torinoya, bu kez bir iş kadını olarak dönen Clelianın resim sergilerinde, bohem çevrelerde karşılaşıp dostluk edeceği genç, orta yaşlı ve yaşlı kadınlar, erişemeyeceklerini bildikleri bir mutluluğun peşinde ömür tüketirler. Mutluluğun anahtarı kimisi için erkektir, kimisi için eşcinsellik, kimisi için para, kimisi için de ölümdür. Clelianın, bir otel odasında intihara giriştiğine tanık olduğu gencecik Rosetta ile kuracağı dostluk, Rosettayı yaşama bağlayabilecek midir? Sorunun yanıtını yine Torinoda, yine bir otel odasında 27 Ağustos 1950de yaşamını kendi elleriyle noktalayan Cesare Pavese veriyor. Yalnız Kadınlar Arasında, dostlukların, başlamadan biten aşkların, umutsuzluğa dönüşen umutların ve büyük yalnızlıkların romanı. Her Pavese romanı gibi bir çırpıda okunuyor ve okur ancak son satıra ulaştığında, Pavesenin kırık dökük cümlelerle anlattığı öykünün gizlediği derinlikleri kavrıyor.

İtalyan edebiyatında yenigerçekçilik akımının kurucusu sayılan Cesare Pavese, bu yapıtında kadınların dünyasına eğiliyor ve günlük gerçeklerin ötesine geçerek, insanı saran büyük yalnızlığın ve hüznün romanını yazıyor. Çocukluk yıllarını geçirdiği To... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 3 hafta
kozanilknur okumuş bitirmiş.
Fragmanlar

Thales (MÖ y. 650/639-548/544): Yunan matematikçi, filozof, astronom. Batı Anadolu'daki Miletos'ta yaşamış olan Thales, her şeyin kaynağının su olduğunu söylemiş, var oluşu mitolojiye değil, doğadaki bir unsura dayandırmasıyla sadece felsefenin değil, doğa araştırmalarının ve bilimin de öncüsü olmuştur.
Antikçağ felsefe ve düşünce tarihinin önemli figürleri sayılan Yedi Bilge'den biridir. Gökbilim ve mühendislik alanındaki çalışmalarıyla dikkat çeken Thales, yaşadığı dönemin kanaat önderleri arasında da gösterilir. Diğer Presokratik filozoflar gibi, Thales'in eserleri de günümüze ulaşmamıştır. Kendisiyle ve düşünceleriyle ilgili bilgiler sonraki yazar ve filozofların eserlerinde bulunur.
Fragmanlar çalışması filolojik ve akademik açıdan saygın fragman derlemelerinin rehberliğinde Thales'in biyografisi, doktrini ve alımlanmasıyla ilgili fragmanların çevirisini ve kapsamlı açıklamalarını içermektedir.

Thales (MÖ y. 650/639-548/544): Yunan matematikçi, filozof, astronom. Batı Anadolu'daki Miletos'ta yaşamış olan Thales, her şeyin kaynağının su olduğunu söylemiş, var oluşu mitolojiye değil, doğadaki bir unsura dayandırmasıyla sadece felsef... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 3 hafta
kozanilknur okumuş bitirmiş.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 4 hafta
Daha Fazla Göster

kozanilknur şu an ne okuyor?

Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk

%0

Figaro'nun Düğünü veya Çılgın Gün

%0

İkinci Cinsiyet 2. Cilt: Yaşanmış Deneyim

%0

Bütün Hikayeleri [Tek Cilt]

%61
Sayfa 600.

Favori Yazarları (9 yazar)

Favori yazarı yok.