Annemden gelen mektuplar giderek kısalıyordu. Kurşunkalemle yazılmış ve ayaküstü karalanmış şeylerdi bunlar. Çok da hüzünlüydüler. "Sevgili küçüğüm," diyordu son mektubunda, "yalvarırım beni düşünme, benim için üzülme. Korkusuz bir adam ol. Bana ihtiyacın olmadığını artık bilmelisin. Artık çocuk değilsin, bir erkeksin. Başkalarının yardımı olmadan da ayakta durabilirsin. Sevgili küçüğüm çabuk evlen. Çünkü yanıbaşında bir kadının varlığına kesin ihtiyaç duyacaksın. Belki de sana yaptığım en büyük kötülük buydu. Özellikle de iyi bir kitap yazmaya bak. Çünkü seni ancak böyle bir çalışma yatıştırabilir. Sen her zaman iyi bir sanatçıydın. Beni düşünme. Sağlığım iyidir. Annen." Ölümünden önceki son birkaç gün içinde iki yüz elliye yakın mektup yazmış, bunları topluca, İsviçre'deki bir arkadaşına göndermiş. Bu mektuplar düzenli aralıklarla bana, cepheye gönderilmiş. Ve böylece annem, öldükten sonra bile bana güç ve yüreklilik aşılamaya devam etmişti. Tam üç buçuk yıl boyunca.
Annemden gelen mektuplar giderek kısalıyordu. Kurşunkalemle yazılmış ve ayaküstü karalanmış şeylerdi bunlar. Çok da hüzünlüydüler. "Sevgili küçüğüm," diyordu son mektubunda, "yalvarırım beni düşünme, benim için üzülme. Korkusuz bir ada... tümünü göster
Mary Wollstonecraft (1759-1797) : 38 yıl süren kısa ömrüne karşın, erkek egemenliğindeki felsefe alanında yazdıklarıyla, kendinden sonraki yüzyılları kadın hakları konusunda derinden etkileyen bir 18. yüzyıl düşünürüdür. Dilimize ilk kez çevrilen ve günümüzden 215 yıl önce yayımlanan Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi (1792) ise, bundan beş yıl sonra, geleceğin Frankensteinını yazacak kızı Mary [Shelley]nin doğumundan 11 gün sonra ölen Wollstonecraftın en temel yapıtıdır. Deniz Hakyemez (1975); Bugüne dek Swiftten Nadine Gordimera, Wollstonecrafttan Poeya yaptığı çevirilerle, ustalarından aldığı bayrağı en iyi biçimde taşıyacağını kanıtlamış yeni kuşak çevirmenlerindendir.
Mary Wollstonecraft (1759-1797) : 38 yıl süren kısa ömrüne karşın, erkek egemenliğindeki felsefe alanında yazdıklarıyla, kendinden sonraki yüzyılları kadın hakları konusunda derinden etkileyen bir 18. yüzyıl düşünürüdür. Dilimize ilk kez çevrilen ve ... tümünü göster
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Portekizli yazardır.
Lizbon kentinin kuzeyindeki küçük bir köy olan Azinhaga'da (Ribatejo) doğdu. Yoksul bir köylü ailenin oğlu olarak büyüdü. Ailesiyle birlikte taşındığı Lizbon’da öğrenim gördü. Öğrenimi sırasında kırsal kesimde çalıştı. Ekonomik sorunları nedeniyle okulu bıraktı. Makinistlik eğitimi aldı. Teknik ressamlıktan redaktörlüğe, editörlüğe ve çevirmenliğe kadar birçok işte çalıştı.
Bir yayınevinde, yayın hazırlığı ve üretim departmanında görev yaptı. Diario ve Lisboa gazetelerinde kültür editörü olarak çalıştı. Siyasi yorumlar yazdı. Portekiz Yazarlar Birliği’nin yönetim kurulunda görev üstlendi. 1976’dan sonra kendini tümüyle kitaplarına verdi.
1993’te Kanarya Adaları’nda Lanzarote’ye yerleşti. Pilar del Rio ile evlendi. İlk romanı Günah Ülkesi (Terra do Pecado) 1947’de yayınlandı.
Yazarın romanları ve denemelerinin yanı sıra iki şiir kitabı ve oyun kitapları da vardır. Saramago, 1998 Nobel Edebiyat Ödülü'ü kazandı.
Yazarın biçemi gayet dikkate değerdir. Düz yazılarında, noktalama işareti olarak nokta ve virgülden başkasını kullanmaz. Anlatım dili de oldukça muzipçedir; bu da, okuyucuyu yazara bağlayan bir diğer etkendir.Ünlü yazar 87 yaşında hayatını kaybetmiştir.
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Portekizli yazardır.
Lizbon kentinin kuzeyindeki küçük bir köy olan Azinhaga'da (Ribatejo) doğdu. Yoksul bir köylü ailenin oğlu olarak büyüdü. Ailesiyle birlikte taşındığı Lizbon’da öğrenim gördü. Öğrenimi sırasında kır... tümünü göster
Amerikalı roman ve kısa hikâye yazarı.
Robbins, "Oyunculuk, uçarılık değil bilgeliktir" görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık derecesinde oyuncul romanlar yazmaktadır. Romanları, hayatın daha ciddi yanlarını inkar etmez; "herşeye rağmen mutluluk" ilkesinin savunuculuğunu yapar. Bu ilkenin içerdiği mesajı, romanlarındaki karakterlerin felsefeleri ve aynı zamanda da incelikli yazı biçimiyle iletir. Edepsiz kelime oyunları, alakasız sonuçlar, zıtlık içeren ifadeler, ara sözler, Robbins'in anlatımının belli başlı özellikleridir. Romanları yalnızca edebi uzlaşımları değil, insanoğlunu tatmin etmenin en iyi yolu hakkında toplumda yer alan varsayımları da sorgular. Robbins, panteizm, mistik Doğu dinleri ve Yeni Fizik gibi çeşitli kaynaklardan alternatif düşünceleri bir araya getirir.
Amerikalı roman ve kısa hikâye yazarı.
Robbins, "Oyunculuk, uçarılık değil bilgeliktir" görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık derecesinde oyuncul romanlar yazmaktadır. Romanları, hayatın daha ciddi yanlarını inkar etmez; "herşeye rağmen mutluluk" il... tümünü göster