Yüreklerin Efendisi’nden Araz, Seni İçimden Terk Ediyorum, Ölü Bir Kentin Morg Alfabesi, Susacak Var, Beni Susarken Bölme eserlerindeki “aşka, rüzgara, ayrılığa ve zamana” karşı olan tüm şiirler ve şiirsel denemeleri...
Sesim yetişmedi sana, sustum. Hayatıma bir seni ekledim. Sen yokluğunla çoğalırken günlerimde, ben beceriksizce sana yürüdüm. Sesim yetişmedi sana.
Ben sana yenilmek için sevdim seni. Hayallerime yakıştığın için sevdim. Ama artık gitme vakti. Duymadığın sesimi sana emanet ederek, acılarıma yokluğunu ekleyerek ve nereye gidersem gideyim seninle kalarak gitme vakti... duam olup kalacaksın… sevdikçe, çoğalacaksın yokluğunla içimde.
Kızma bana sitemkâr yazıyorum diye... küskünlüğüm inan sana değil. Söz dinletemiyorum duygularıma, yüreğime. Saatler seni sen geçmiyor. Selamını getirmiyor rüzgarın nefesi. Yollar yolumu sana bağlamıyor. Sen bırakma beni.
Yüreklerin Efendisi’nden Araz, Seni İçimden Terk Ediyorum, Ölü Bir Kentin Morg Alfabesi, Susacak Var, Beni Susarken Bölme eserlerindeki “aşka, rüzgara, ayrılığa ve zamana” karşı olan tüm şiirler ve şiirsel denemeleri...
Sesim yetişmedi sana, sustu... tümünü göster
Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim.
Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş. İşte ben bu şekilde hayata karşı direndim. Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin. Ben, bir çocukluk edip büyüdüm işte! Sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile. Ben, senin doğrundum sevgili. Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin. Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin.
Bana, bir veba busesi bırakıp gittin; bak şimdi yerini başkaları aldı. Bu aşkın vebası sende, busesi bende kaldı. Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum… Ama alışacaksın biliyorum.
Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadard... tümünü göster
Aramadığın yerlerde olmayı seçiyorum nedense.
Karşılaşma ihtimalimizin olmadığı... olamayacağı.
İlk ışıktan sağa dönüyorum hep.
Senden değil, seninle karşılaşmaktan korkuyorum.
Şekil değiştirmişiz biz.
Ben giderken, sen gelirken değişen ne varsa bilmediğim; karşılaştığımızda bir şamar gibi inecek yüzüme sanırım.
O yüzden kaçıyorum karşılaşmalardan.
Korkmak değil bu.
Korkudan korkmak benimkisi...
ve anladım ki ayrılığa değil, ayrı kalmaya yeniliyor insan..
Aramadığın yerlerde olmayı seçiyorum nedense.
Karşılaşma ihtimalimizin olmadığı... olamayacağı.
İlk ışıktan sağa dönüyorum hep.
Senden değil, seninle karşılaşmaktan korkuyorum.
Şekil değiştirmişiz biz.
Ben giderken, sen gelirken değişen ne va... tümünü göster
Yavaşça ayağa kalktı. Gidiyordu işte. Ardı yapacaktı beni. Sildim göz yaşımı kalktım ayağa. Her soruyu anlama çeviren gözleriyle sustu. Bana acıyarak bakıyordu. Noktası çalınmış cümle sonum durdu öylece. Sana birbirinden güzel yalnızlıklar biriktirdim. der gibiydi. Dudakları kıpırdadı, inler gibi, çok çocuk kaldın aşka, kendi gölgesine basmaktan korkan... diyebildi sadece. İşte gidiyordu. Bir daha hiç dönmeyecekti. Bir daha hiç olmayacaktı. Sadece bir gitme çıkabildi dudaklarımdan. Yüzüme baktı ve artık sözlerin merheme yara olmaya başlamışsa, içimdeki seni sus, içindeki beni duy. dedi ve sırtındaki ceketimi bankın üzerine bırakarak yürümeye başladı. Son sözleri bunlar olmamalıydı! Arkasından beni hiç almadığın hayatından böyle ucuz kovamazsın! diye bağırdım. Geriye döndü ve davet edilmediğin yerden kovulmazsın. dedi. Son sözüydü. Gitti...
Yavaşça ayağa kalktı. Gidiyordu işte. Ardı yapacaktı beni. Sildim göz yaşımı kalktım ayağa. Her soruyu anlama çeviren gözleriyle sustu. Bana acıyarak bakıyordu. Noktası çalınmış cümle sonum durdu öylece. Sana birbirinden güzel yalnızlıklar biriktirdi... tümünü göster
Kalır gibi gidişlerini izledim önce, sonra gider gibi kalışlarını…
Ve anladım ki ne sen gidebiliyorsun ne ben kalabiliyorum. Öyle bir hayat yaşıyoruz ki şimdi; ağlamak gülmenin mahkumu, gülmek ağlamanın gardiyanı gibi sanki…
Ve anladım ki ne seninle ağlayabiliyorum, ne de sensiz gülebiliyorum.
Belki de sen aşka aşıktın, ben üstüme alındım bilmiyorum. Bir gün gerçekten seni terk edebilecek miyim onu da bilmiyorum. Üzerine sinen benin kokusunu duymadan yaşayabilecek misin?.. Çünkü, senden geriye sadece sen kalana dek terk edilmiş olmuyorsun.
İnsan yaşadığı anın değerini yaşadıklarından ötürü değil, neler yaşayacağını bilmediğinden ötürü bilmez. Seni çok seviyorum; bir gün seni terk etme gücümü kendimde bulup bulamayacağımı bilmeye bilmeye... Anlıyor musun?
Gel “biz” olalım demek kolay… Benimle hiç olur musun?
Kalır gibi gidişlerini izledim önce, sonra gider gibi kalışlarını…
Ve anladım ki ne sen gidebiliyorsun ne ben kalabiliyorum. Öyle bir hayat yaşıyoruz ki şimdi; ağlamak gülmenin mahkumu, gülmek ağlamanın gardiyanı gibi sanki…
Ve anladım ki ne seni... tümünü göster
Şu anda elinizde tutmakta olduğunuz bu roman, duymak istediğiniz hiçbir şeyi söylemiyor. Duymaktan korktuklarınızı okuyacaksınız bu kırık aşk hikayesinde...Küçük bir sahil kasabasında başlayıp, İstanbulda sonlanan ber serüven...Hayallerinde yaşattıkları büyük şehir İstanbulda yolları kesişen üç kişi...Ve her şeyi, başlarken bitiren o cümle...yalnızım; çünkü sen varsın
Şu anda elinizde tutmakta olduğunuz bu roman, duymak istediğiniz hiçbir şeyi söylemiyor. Duymaktan korktuklarınızı okuyacaksınız bu kırık aşk hikayesinde...Küçük bir sahil kasabasında başlayıp, İstanbulda sonlanan ber serüven...Hayallerinde yaşattıkl... tümünü göster
kubramehmet şu anda kitap okumuyor.