Çok klasik eser okumayan ben için okuduğum en iyi kitap olabilir.Tek kelimeyle
HA-Rİ-KA
Çok klasik eser okumayan ben için okuduğum en iyi kitap olabilir.Tek kelimeyle
HA-Rİ-KA
İtalya, Verona’da kan davalı iki aile Montague ve Capulet’lerin birbirlerine âşık olan çocukları Romeo ve Juliet’i büyük bir trajedi beklemektedir.
Kızları Juliet’i iki yıl sonra evlendirmek üzere Paris’le tanıştıran Capulet ailesinin bu tanışma için düzenledikleri baloya davetsiz giren Romeo, Juliet’e ilk görüşte âşık olur. Juliet de aynı hislerini paylaşınca âşıklar herkesten habersizce evlenir. Fakat Juliet'in bir akrabasının ölümüne sebep olan Romeo, Verona’dan sürülür. Romeo şehre geri dönmeye çalışırken Juliet de çaresizce Romeo’ya kavuşma planları yapar.
Düşmanlık ve ölüm dolu bu atmosferde birbirlerini ilk gördükleri andan birlikte öldükleri ana kadar acı çeken genç âşıkları anlatan Romeo ve Juliet Shakespeare’in en sevilen ve ünlü oyunlarından biridir.
İtalya, Verona’da kan davalı iki aile Montague ve Capulet’lerin birbirlerine âşık olan çocukları Romeo ve Juliet’i büyük bir trajedi beklemektedir.
Kızları Juliet’i iki yıl sonra evlendirmek üzere Paris’le tanıştıran Capulet ailesinin bu tanış... tümünü göster
"Sue ertesi sabah bir saatlik uykudan uyandıktan sonra Johnsy’nin kapalı perdeye dalmış olduğunu gördü.
‘Perdeyi aç, görmek istiyorum’ dedi Johnsy fısıltıyla.
Yorgun Sue emre itaat etti.
Ama hayret! Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen upuzun gece boyunca aralıksız yağan yağmur ve şiddetle esen rüzgârdan sonra, bir asma yaprağı hâlâ yerinde duruyordu. Asma ağacının son yaprağıydı. Sapına yakın tarafları hâlâ koyu yeşil kalmakla birlikte, testere ağzı gibi tırtıllı kenarlarına ölümün ve çürüyüşün sarı rengi gelmiş olan yaprak, yerden beş altı metre yükseklikteki bir dala cesurca asılmış duruyordu.”
Kısa öykü dalının büyük ustası, "beklenmedik sonlarla” biten öykülerin yazarı O. Henry, hemen her öyküsünde hayatlarımızın ne kadar ironik olduğunu vurur yüzümüze. Aslında öykülerinin şaşırtıcı finalleriyle olduğu kadar kurduğu karakterlerin insani duyarlılıklarıyla da hatırlanmaya değerdir.
"Sue ertesi sabah bir saatlik uykudan uyandıktan sonra Johnsy’nin kapalı perdeye dalmış olduğunu gördü.
‘Perdeyi aç, görmek istiyorum’ dedi Johnsy fısıltıyla.
Yorgun Sue emre itaat etti.
Ama hayret! Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen upuzun gec... tümünü göster
"Bir varmış, bir yokmuş, Allah'ın kulu çokmuş tekerlemesiyle başlayıp, arada çekilen onca ızdıraba, ayrılığa, haksızlığa rağmen sonu hep "Onlar ermiş muradlarına, darısı bizlerin başına.” cümlesiyle noktalanan sözlü edebiyatımız, masallarımız… Sözlü olarak üretilmiş ve geçmişten bugüne kulaktan kulağa yayılarak ulaşmış tek mirasımız…
Tahir Alangu ve Server Bedi'nin ardından Elif Konar'ın düzenlediği bu kitapla iyice ölümsüzlüklerini kazanan masallarımızla şehzadelerin, Hanım Sultanların, padişahların ve kötü kalpli insanların büyülü dünyasında biz de yerimizi alıyoruz. Onlarla ağlayıp, onlarla gülüyor, hayattan ders çıkarıyoruz.
Bu büyülü dünyanın kırk gün kırk gece süren kutlamalarında yerimizi almanın tam zamanı…
"Bir varmış, bir yokmuş, Allah'ın kulu çokmuş tekerlemesiyle başlayıp, arada çekilen onca ızdıraba, ayrılığa, haksızlığa rağmen sonu hep "Onlar ermiş muradlarına, darısı bizlerin başına.” cümlesiyle noktalanan sözlü edebiyatımız, masallarımız… Sözlü ... tümünü göster
laleerdem şu anda kitap okumuyor.