"Okültizmi de fethetmemiz gerekecek. Bu sonuca libido kuramından varıyorum. Şu sıralar astrolojiyle ilgileniyorum, bu konuyu bilmek mitolojiyi anlamak için kaçınılmaz görünüyor. Bu karanlık ülkede harika özgünlükte şeyler var. Bırakın, bu sonsuzlukta tasasızca dolaşayım. İnsan ruhunun tanınması için zengin ganimetler de getireceğim. Bilinç dışının, uçurumlarında ne gibi gizemler sakladığını tam olarak anlayabilmek için bir süre büyülü kokularla esnemem gerekiyor."
-C.G.Jung-
"En içsel eğilimlerinizin, sizi okültü incelemeye yönelttiğini biliyorum ve zengin bir yükle eve döneceğinizden kuşku duymuyorum. Buna karşı yapacak birşey yok, tepkilerinin zincirlemesini izleyen biri de doğru yapıyor demektir. 'Demenz' lakabınız, "mistik" küfürüne karşı uzun bir süre dayanacaktır. Ancak orada, tropik kolonilerde kalmayın, kendi yerinde egemen olmak gerekir."
-S. Freud-
(Arka kapak)
"Okültizmi de fethetmemiz gerekecek. Bu sonuca libido kuramından varıyorum. Şu sıralar astrolojiyle ilgileniyorum, bu konuyu bilmek mitolojiyi anlamak için kaçınılmaz görünüyor. Bu karanlık ülkede harika özgünlükte şeyler var. Bırakın, bu sonsuz... tümünü göster
"Okültizmi de fethetmemiz gerekecek. Bu sonuca libido kuramından varıyorum. Şu sıralar astrolojiyle ilgileniyorum, bu konuyu bilmek mitolojiyi anlamak için kaçınılmaz görünüyor. Bu karanlık ülkede harika özgünlükte şeyler var. Bırakın, bu sonsuzlukta tasasızca dolaşayım. İnsan ruhunun tanınması için zengin ganimetler de getireceğim. Bilinç dışının, uçurumlarında ne gibi gizemler sakladığını tam olarak anlayabilmek için bir süre büyülü kokularla esnemem gerekiyor."
-C.G.Jung-
"En içsel eğilimlerinizin, sizi okültü incelemeye yönelttiğini biliyorum ve zengin bir yükle eve döneceğinizden kuşku duymuyorum. Buna karşı yapacak birşey yok, tepkilerinin zincirlemesini izleyen biri de doğru yapıyor demektir. 'Demenz' lakabınız, "mistik" küfürüne karşı uzun bir süre dayanacaktır. Ancak orada, tropik kolonilerde kalmayın, kendi yerinde egemen olmak gerekir."
-S. Freud-
(Arka kapak)
"Okültizmi de fethetmemiz gerekecek. Bu sonuca libido kuramından varıyorum. Şu sıralar astrolojiyle ilgileniyorum, bu konuyu bilmek mitolojiyi anlamak için kaçınılmaz görünüyor. Bu karanlık ülkede harika özgünlükte şeyler var. Bırakın, bu sonsuz... tümünü göster
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, yanılsamanın hüküm sürdüğü şu dünyada bize iyi ve doğru olarak dayatılanı değil de, kötü olduğu söylenerek bizden uzak tutulanı tercih etmek ne derece mümkündür? Chuck Palahniuk, bize yine roman olarak ulaşan bu üçüncü kimlik krizinde, aile ve toplumda var olan genel geçer davranış kalıplarının altında yatan gerçekliği evirip çeviriyor.Genç ve güzel manken Shannon mutlu olmak için her şeye sahiptir: Parlak bir kariyer, kitlelerin ilgisi, yakışıklı bir sevgili ve yakın bir dost. Ancak geçirdiği bir kaza yüzünün yarısını yok ettiğinde, görünmez bir canavara dönüşür. Hastanede tanıştığı, ameliyatla kadın olmaya hazırlanan transseksüel Brandy Alexander, ona geleceğini yaratabilmek için geçmişini silmesi gerektiğini, gerçek keşiflerin hep kaostan çıktığını öğretir. Bu süreçte Shannon, Brandy Alexanderla ve kendisini aldatan sevgilisi Manusla bir intikam yolculuğuna çıkacaktır. Kişisel ve toplumsal arızaların kol gezdiği, çağdaş bir çorak ülkede çıkılan bu yolculukta üçünün isimleri, kimlikleri ve geçmişleri her şehirde değişirken, okur da görüntüye, yüzeyselliğe odaklanmış bir dünyada aile, sevgili, arkadaş konumundaki insanlarla ilişkilerin sığlığına tanık olur.Palahniuk cinsiyet değiştirme operasyonlarının büyük ölçüde kolaylaştığı ve yaygınlaştığı bir çağda, cinsiyetlerin bile görüntüden ibaret olduğunu burguluyor. Bir yandan güzellik ve kimlik kavramlarına bakarken, tüketim toplumuna ve estetik operasyon kültürüne haşin saldırılar yöneltiyor. Üstelik bütün bunları okurunu adeta bir eğlence trenine bindirip baş karakterinin geçmişiyle bugünü arasında dolaştırarak ve şaşırtıcı bir finalle adamakıllı sarsarak yapıyor.
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, yanılsamanın hüküm sürdüğü şu dünyada bize iyi ve doğru olarak dayatılanı değil de, kötü olduğu söylenerek bizden uzak tutulanı tercih etmek ne derece mümkündür? Chuck Palahniuk, bize yine roman olarak ulaşan bu ... tümünü göster
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, yanılsamanın hüküm sürdüğü şu dünyada bize iyi ve doğru olarak dayatılanı değil de, kötü olduğu söylenerek bizden uzak tutulanı tercih etmek ne derece mümkündür? Chuck Palahniuk, bize yine roman olarak ulaşan bu üçüncü kimlik krizinde, aile ve toplumda var olan genel geçer davranış kalıplarının altında yatan gerçekliği evirip çeviriyor.Genç ve güzel manken Shannon mutlu olmak için her şeye sahiptir: Parlak bir kariyer, kitlelerin ilgisi, yakışıklı bir sevgili ve yakın bir dost. Ancak geçirdiği bir kaza yüzünün yarısını yok ettiğinde, görünmez bir canavara dönüşür. Hastanede tanıştığı, ameliyatla kadın olmaya hazırlanan transseksüel Brandy Alexander, ona geleceğini yaratabilmek için geçmişini silmesi gerektiğini, gerçek keşiflerin hep kaostan çıktığını öğretir. Bu süreçte Shannon, Brandy Alexanderla ve kendisini aldatan sevgilisi Manusla bir intikam yolculuğuna çıkacaktır. Kişisel ve toplumsal arızaların kol gezdiği, çağdaş bir çorak ülkede çıkılan bu yolculukta üçünün isimleri, kimlikleri ve geçmişleri her şehirde değişirken, okur da görüntüye, yüzeyselliğe odaklanmış bir dünyada aile, sevgili, arkadaş konumundaki insanlarla ilişkilerin sığlığına tanık olur.Palahniuk cinsiyet değiştirme operasyonlarının büyük ölçüde kolaylaştığı ve yaygınlaştığı bir çağda, cinsiyetlerin bile görüntüden ibaret olduğunu burguluyor. Bir yandan güzellik ve kimlik kavramlarına bakarken, tüketim toplumuna ve estetik operasyon kültürüne haşin saldırılar yöneltiyor. Üstelik bütün bunları okurunu adeta bir eğlence trenine bindirip baş karakterinin geçmişiyle bugünü arasında dolaştırarak ve şaşırtıcı bir finalle adamakıllı sarsarak yapıyor.
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, yanılsamanın hüküm sürdüğü şu dünyada bize iyi ve doğru olarak dayatılanı değil de, kötü olduğu söylenerek bizden uzak tutulanı tercih etmek ne derece mümkündür? Chuck Palahniuk, bize yine roman olarak ulaşan bu ... tümünü göster
"Harry kendi içinde bir 'insan' bulur, düşüncelerden, duygulardan, uygarlıktan, dizginlenmiş ve yüceltilmiş doğadan kurulup çatılmış bir dünyadır bu; ayrıca, bir 'kurt' bulur içinde, içgüdülerden, vahşilikten, acımasızlıktan, yüceltilmiş, yontulmamış doğadan bir dünya bulur. Varlığının böyle açık seçik ikiye ayrılmasına, birbirine düşman iki yarıma bölünmesine karşın, yine de kurt ile insanın bazı mutlu anlarda birbirleriyle kardeş geçindiğini görür."
Uçarı bir "yaşam" insanı olmaya kalkışan katıksız bir "düşün" insanının, bu ikilemin gelgitleriyle oradan oraya savrulan yalnız bir ruhun, Bozkırkurdu'nun hikayesi. Aydın geçinenlerin, bildikleriyle büyüklenenleri, bilmediklerini küçümseyenlerin, bunu yaparken -bilinçli ya da bilinçsiz- yaşamı kaçıranların yüzüne inen bir tokat.
"Bozkırkurdu'nun, deneysel cesaret anlamında Ulysses'ten aşağı kalmayan bir yapıt olduğunu söylemeye gerek var mı? Bozkırkurdu, okumanın ne demek olduğunu uzun zamandır ilk kez hatırlattı bana." - Thomas Mann-
"Harry kendi içinde bir 'insan' bulur, düşüncelerden, duygulardan, uygarlıktan, dizginlenmiş ve yüceltilmiş doğadan kurulup çatılmış bir dünyadır bu; ayrıca, bir 'kurt' bulur içinde, içgüdülerden, vahşilikten, acımasızlıktan,... tümünü göster