Araştırma - inceleme, oyun ve senaryo yazarı Turgut Özakmanın tek romanı Korkma İnsancık Korkma; evvel zaman insanları, nice güzellikler, bahçeler, ıhlamur ve sakız ağaçları, yosun kokusu, yakamozlar, baygın şarkılar, yanık tangolar, sevgi, hoşgörü, sevinç ve sessizlik eşliğinde, büyük coşkularla gelişen bir aşkın romanı. Öyle bir aşk ki; anne sevgisini, dost sıcaklığını, öğretmen sabrını dokuyarak sunuyor. Sonuçta; tüm bu özelliklerine özgün bir anlatım da eklenince, Türk edebiyatının vazgeçilmezlerinden biri olarak duruyor karşımızda Korkma İnsancık Korkma.
Araştırma - inceleme, oyun ve senaryo yazarı Turgut Özakmanın tek romanı Korkma İnsancık Korkma; evvel zaman insanları, nice güzellikler, bahçeler, ıhlamur ve sakız ağaçları, yosun kokusu, yakamozlar, baygın şarkılar, yanık tangolar, sevgi, hoşgörü, ... tümünü göster
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk... tümünü göster
Onlar, ışıklı bir geleceğe ancak eğitimle ulaşabileceklerini bilen çocuklar! Kendi çevrelerinin de bu bilginin ışığıyla aydınlatacağına inanıyorlar. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği aracılığıyla ulaşılan bu kız öğrenciler, Turkcell bursundan, her şeyden önce kendileri istediği için yararlanıyorlar. Turkcellin desteği, onların okuma azmini güçlendiriyor. Şu anda her biri birer kıvılcım olan bu kızlar, eğitimlerini tamamlayıp birleştiklerinde Türkiyenin ufkunu aydınlatacak güçlü bir ışığa dönüşecekler. Yazar Ayşe Kulin, Anadolunun uzak köşelerinde yaşayan bu kızların en küçüğünden üniversite öğrencisine kadar bir çoğuyla tek tek görüşerek, zor yaşam koşullarına tanık olarak, onların duygularını, beklenti ve umutlarını sizlere aktarmaya çalıştı. Bu kitap, yazarın izlenimlerinin kısa bir özetidir sadece. Kimbilir, belki bu ilginç yaşamları öğrencilerin kendi kalemlerinden bire bir okumamız da mümkün olur günün birinde.
Onlar, ışıklı bir geleceğe ancak eğitimle ulaşabileceklerini bilen çocuklar! Kendi çevrelerinin de bu bilginin ışığıyla aydınlatacağına inanıyorlar. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği aracılığıyla ulaşılan bu kız öğrenciler, Turkcell bursundan, her şey... tümünü göster
Tanrının sonunda bana acıdığını ve yardım etmeye karar verdiğini düşünmem için sebeplerim var. Kocam elini bile sürmüyor bana. Yanıma yaklaşmıyor, yüzüme bakmıyor. Ayrı odalarda yatıyor, karşı karşıya gelmemeye gayret ediyoruz. O sabahın erken saatlerinde, mutfak masasına hazırladığım kahvaltısını tıkınıp çıkıp gittikten sonra, büründüğüm kara çarşafı fırlatıp atıyorum evin bir köşesine. Yatağıma dönüyorum, her bir anını, ellerimi incecik bir ipek üzerinde dolaştırır gibi özenle okşayarak, severek, hasretle titreyerek düşündüğüm on yılıma geri gitmek için. Gözlerimi yumup, yeniden yaşamaya başlıyorum.
Tanrının sonunda bana acıdığını ve yardım etmeye karar verdiğini düşünmem için sebeplerim var. Kocam elini bile sürmüyor bana. Yanıma yaklaşmıyor, yüzüme bakmıyor. Ayrı odalarda yatıyor, karşı karşıya gelmemeye gayret ediyoruz. O sabahın erken saatle... tümünü göster
Bu kitapta yazdıklarım, babamın da var olduğu dünyada geçirdiğim kırk yılın, dürbünüme çarpan resimleridir; özelimde ve ülkemde 1941den bu yana yaşadıklarımdan, gördüklerimden seçmelerimdir. Kitabıma, beni çok etkileyen, çok üzen, çok sevindiren, bende iz bırakan, belleğimde hep kalan anılarımı aldım. Babamın vefatına kadar beni ilmek ilmek örerek bu günkü ben yapan kişileri, olayları kendi gözümden, kendi kalemimle aktardım.
Babamın ölümünden sonra ise, ne ben aynı Ayşeydim ne de Türkiye aynı Türkiye. Babamın yokluğu beni, Turgut Özal da Türkiyeyi değiştirmişti. Artılarımız ve eksilerimizle başkalaşmıştık. 1983ten sonraki yıllarımın serüveni belki bir başka kitaba konu olur ama elinizdeki sayfalarda okuyacaklarınız, 1983 yılına kadar, Edip Cansevere rahmetle selam olsun, Ben Ayşe Kulin Nasılıma yanıtımdır.
Bu kitapta yazdıklarım, babamın da var olduğu dünyada geçirdiğim kırk yılın, dürbünüme çarpan resimleridir; özelimde ve ülkemde 1941den bu yana yaşadıklarımdan, gördüklerimden seçmelerimdir. Kitabıma, beni çok etkileyen, çok üzen, çok sevindiren, be... tümünü göster
Çağdaş Türk edebiyatının en sevilen kalemlerinden Ayşe Kulin, ilklerin yazarı olmayı sürdürüyor. Daha önce yüzbinlerce satılan Veda ve Umut adlı kitaplarının devamı niteliğindeki iki kitabı birden Everest Yayınları tarafından yayımlanan Ayşe Kulin, yeni yıla damgasını vuruyor.
Veda ve Umutu severek okuyanlar için şimdi Hayat ve Hüzün günleri başlıyor.
Hayat ve Hüzün Ayşe Kulinin kaleminden bu kez kendi hayatına bir yolculuk
Çağdaş Türk edebiyatının en sevilen kalemlerinden Ayşe Kulin, ilklerin yazarı olmayı sürdürüyor. Daha önce yüzbinlerce satılan Veda ve Umut adlı kitaplarının devamı niteliğindeki iki kitabı birden Everest Yayınları tarafından yayımlanan Ayşe Kulin, y... tümünü göster
melikece şu anda kitap okumuyor.