The Wall Street Journal, O: The Oprah’s Magazine, Kirkus Reviews, Booklist, BookPage, GoodReads ve School of Library Journal tarafından yılın en iyi kitapları arasında gösterilen roman.
aşk insanı büyütür;
önce hissettirdiği tarifsiz mutluluk
sonra kaybetmenin verdiği derin acıyla…
Günün birinde kimselere bahsedemeyeceğiniz türde bir sevgiye kapılırsanız?
En derine gömmeniz gereken ve ne kadar uğraşsanız da bir türlü peşinizi bırakmayan
Yok olup gideceğine zamanla daha da büyüyerek varlığınızı kaplayan ve sonunda ta kendiniz olup size dönüşen bir sevgiye?
Her bitişin yeni başlangıçlara açılan bir kapı olduğunu hatırlatan Kurtlara Söyle Eve Döndüm, önyargıların yalnızca gerçek sevgiye boyun eğdiğinin de güzel bir kanıtı...
Yorumlar:
“Hayal kırıklığı ve umudun harikulade bir dille harmanlandığı, unutulmaz karakterleriyle uzun süre akıllarda kalacak güçlü bir roman.”
Booklist
“Kurtlara Söyle Eve Döndüm sıra dışı bir aşkın hikâyesi; birden fazla aşkın hikâyesi aslında. Herkesin kolaylıkla kendinden bir şeyler bulabileceği, cesaretlendirici ve bir o kadar da yürekleri burkan bir roman.”
Rebecca Makkai
“Olağanüstü, genç bir kahramanın kalpleri sızlatan samimi sesinden anlatılan, aşk, kayıplar ve insan kalbinin acı sırları üzerine harikulade ve ilham verici bir roman… Umudun ne denli büyük bir fark yaratabileceğini anlatan bu kitaba âşık olmamak ne mümkün?”
Caroline Leavitt
The Wall Street Journal, O: The Oprah’s Magazine, Kirkus Reviews, Booklist, BookPage, GoodReads ve School of Library Journal tarafından yılın en iyi kitapları arasında gösterilen roman.
aşk insanı büyütür;
önce hissettirdiği tarifsiz mutluluk
so... tümünü göster
The Wall Street Journal, O: The Oprah’s Magazine, Kirkus Reviews, Booklist, BookPage, GoodReads ve School of Library Journal tarafından yılın en iyi kitapları arasında gösterilen roman.
aşk insanı büyütür;
önce hissettirdiği tarifsiz mutluluk
sonra kaybetmenin verdiği derin acıyla…
Günün birinde kimselere bahsedemeyeceğiniz türde bir sevgiye kapılırsanız?
En derine gömmeniz gereken ve ne kadar uğraşsanız da bir türlü peşinizi bırakmayan
Yok olup gideceğine zamanla daha da büyüyerek varlığınızı kaplayan ve sonunda ta kendiniz olup size dönüşen bir sevgiye?
Her bitişin yeni başlangıçlara açılan bir kapı olduğunu hatırlatan Kurtlara Söyle Eve Döndüm, önyargıların yalnızca gerçek sevgiye boyun eğdiğinin de güzel bir kanıtı...
Yorumlar:
“Hayal kırıklığı ve umudun harikulade bir dille harmanlandığı, unutulmaz karakterleriyle uzun süre akıllarda kalacak güçlü bir roman.”
Booklist
“Kurtlara Söyle Eve Döndüm sıra dışı bir aşkın hikâyesi; birden fazla aşkın hikâyesi aslında. Herkesin kolaylıkla kendinden bir şeyler bulabileceği, cesaretlendirici ve bir o kadar da yürekleri burkan bir roman.”
Rebecca Makkai
“Olağanüstü, genç bir kahramanın kalpleri sızlatan samimi sesinden anlatılan, aşk, kayıplar ve insan kalbinin acı sırları üzerine harikulade ve ilham verici bir roman… Umudun ne denli büyük bir fark yaratabileceğini anlatan bu kitaba âşık olmamak ne mümkün?”
Caroline Leavitt
The Wall Street Journal, O: The Oprah’s Magazine, Kirkus Reviews, Booklist, BookPage, GoodReads ve School of Library Journal tarafından yılın en iyi kitapları arasında gösterilen roman.
aşk insanı büyütür;
önce hissettirdiği tarifsiz mutluluk
so... tümünü göster
hiyakenin gerçek olması ve araştıranın yaşın bu kadar genç olması tadire şayan
hiyakenin gerçek olması ve araştıranın yaşın bu kadar genç olması tadire şayan
1828'in Mart ayı... İzlanda'nın kuzeyinde bir çiftlikte iki erkek vahşice öldürüldü. Cinayetlerden suçlu bulunan Agnes Magnúsdóttir, idama mahkûm edildi. İnfaz gününe kadar tutulacağı çiftliğin sahipleri ondan hem korkuyor hem de tiksiniyorlardı. Onların gözünde Agnes bir şeytan, bir cadı, cinayete ortak ettiği iki gencin beynini yıkamış bir caniydi.
Koskoca toplumda ona kulak verecek tek bir kişi vardı... Agnes'in isteğiyle, ölümüne dek ona rehberlik etmekle görevlendirilen Rahip Tóti, bu yapayalnız kadının öyküsünü dinlerken, olaylara farklı bakışımızın gerçekliği nasıl kökünden değiştirebileceğini görecekti.
Bütün yaz tarlada çalışan Agnes'in, kış bastırınca tek bir odaya sıkışıp kalan aileyle ilişkisi değişti. Onu dinleyenlerin zihinlerindeki soru gitgide belirginleşiyordu: Cinayeti işledi mi, işlemedi mi?
Bir insanın, olduğunu düşündüğü kişi ile olduğu düşünülen kişi arasındaki fark bir uçuruma dönüştüğünde, o karanlık boşluğa düşmesi an meselesidir ve bazen bunu aşk bile engelleyemez…
Yaşanmış bir olayı konu alan Ölü Gömme Törenleri bireyin varoluş savaşına dair yürek sızlatan bir anlatı...
Anlatıya doğal bir biçimde yerleştirilmiş olan araştırma bulguları, yazarın ele aldığı konu hakkında derin ve yoğun bir bilgiye sahip olduğunun ispatı.
-New York Times-
Hannah Kent, karmakarışık haldeki tarihsel kayıtları bir araya getirip Agnes'in son aylarını yeniden kurgulamış. Ortaya masallar, şiirler, acı, kapana kısılmışlık hissi, çetin geçen mevsimler ve baştan aşağı yalnızlıkla örülü bir öykü çıkmış.
-The Telegraph-
Olay örgüsü öylesine iyi kurulmuş ki sonunu bilmemiz, öykünün yarattığı heyecan.ı daha da artırıyor.
-Guardian-
Ölü Gömme Törenleri istisnai bir incelikle kaleme alınmış bir ilk roman; özenle araştırılmış, maharetle anlatılmış, içe dokunan bir öykü.
-Observer-
1828'in Mart ayı... İzlanda'nın kuzeyinde bir çiftlikte iki erkek vahşice öldürüldü. Cinayetlerden suçlu bulunan Agnes Magnúsdóttir, idama mahkûm edildi. İnfaz gününe kadar tutulacağı çiftliğin sahipleri ondan hem korkuyor hem de tiksiniyor... tümünü göster
merlot şu anda kitap okumuyor.