Dağların dorukları dumanlı olurGeriye dönmez savaşçılar...Fırtınayla sınamıştır ömürleriKarla yıkanmıştır yüzleri...Bu yüzden asla vedalaşmazVe kılıçlarında taşırlar şiiri!.Bu yüzden sevdaları mahzundurYürekleri kallavi!Alınları ihanet vurgunudur,Gözleri intihar mavi...
Dağların dorukları dumanlı olurGeriye dönmez savaşçılar...Fırtınayla sınamıştır ömürleriKarla yıkanmıştır yüzleri...Bu yüzden asla vedalaşmazVe kılıçlarında taşırlar şiiri!.Bu yüzden sevdaları mahzundurYürekleri kallavi!Alınları ihanet vurgunudur,Göz... tümünü göster
Ömer Seyfettin, küçük hikayeyi bizlere sevdiren yazar. Duru bir Türkçe ile yazdığı hikayeleri onca yıl geçmesine rağmen hala çok okunuyor. Ülkemizde en çok baskı yapan ve okunan kitapların başında Ömer Seyfettin in eserleri gelir.Yazarın çeşitli konularda hikayeleri var. Çocukluk anıları, menkıbe, tarihi ve toplumsal konulardan oluşan hikayeler. Kaşağı, Ömer Seyfettinin en meşhur hikayesidir. Bir çok edisyonda yer alan hikayelerin bir kısmı, tıpkı kaşağı gibi yazarın çocukluk anılarından oluşmaktadır. Çoğu, kaşağı kadar tanınmış hikayelerdir:
Kaşağı,
Ant,
İlk cinayet,
Üç Nasihat,
Çanakkaleden Sonra,
Müjde,
Velinimet,
Tam Bir Görüş,
Herkesin İçtiği Su,
İlk Namaz,
Primo Türk Çocuğu Nasıl Doğdu?
Primo Türk Çocuğu Nasıl Öldü?
Pembe İncili Kaftan,
Başını Vermeyen Şehit,
Keramet,
Gizli Mabet,
Topuz,
Teke Tek,
Forsa,
Hürriyet Bayrakları,
Nâdân,
Çakmak,
Kütük,
Kızıl Elma Neresi
******
Ömer Seyfettin, Türk öykücülüğünün mihenk taşlarındandır. Dile gösterdiği duyarlılık ve öyküleme tekniği açısından benzersiz bir yere sahiptir. Destani bir ruhla doludur. Ulusalcıdır. Eserlerinde çocukluğunu, Türk folklorunu ve tarihini konu edinir. Sosyal hayatın acı tablolarını gözler önüne serer. Bazı fikirleri mizahi bir dille, şaka ve takılmalarla süsleyip anlatır. Yapmacıksız, samimi ve sade bir dille yazılmış olan eserleri, bundan ötürüdür ki, her dönemin sevilen eserleri arasında yer alır. Ve yine bundan ötürüdür ki, sık sık dünya öykücülüğünün büyük ustalarından Maupassantla karşılaştırılır.Ömer Seyfettin bir Türk aydını ve 20. yüzyılda yaşama bilincini edinmiş birisi olarak Kaşağıda, yanlış anne baba tutumlarının çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini eleştirmektedir.
Doç. Dr. Selahattin DİLİDÜZGÜN
******
Değerli yazarımız Ömer Seyfettin, hikâyelerini o devirde sade bir Türkçe ile kaleme almış, Türk karakterine uygun düşen kahramanları seçkin bir uslûpla destanlaştırmıştır. Türk insanı bu hikâyelerde kendisini, tarihini, geleneklerini, üstün ahlâk ve karakterini bulduğu için Ömer Seyfettini istekle, zevkle ve heyecanla okumaktadır.
******
Ömer ve kardeşi Hasan, çocukluklarını büyük bir çiftlikte geçirmişlerdi. Küçük Ömer ve Hasan, en çok atlarla oynamayı, özellikle de onları tımar etmeyi seviyorlardı. Bunun için İstanbul'dan özel getirtilen kaşağıyı kullanıyorlardı. Ama bir gün Küçük Ömer, çocukluk heyecanıyla kaşağıyı kırar ve suçu kardeşi Hasan'a atar. Babası bu olaydan sonra Hasan'a çok kızar ve ona:-Yalancı, der...Hasan, bu olaydan sonra içine kapanır ve bir gün hastalanır. İşte o zaman Ömer için zor günler başlar.
******
"Ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gümüş söğütler altında görünmeyen derenin hazin şırıltısını işitirdik. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi. Annem İstanbul'a gittiği için benden bir yaş küçük kardeşim Hasan'la artık Dadaruhun yanından hiç ayrılmıyorduk..."
Ömer Seyfettin, küçük hikayeyi bizlere sevdiren yazar. Duru bir Türkçe ile yazdığı hikayeleri onca yıl geçmesine rağmen hala çok okunuyor. Ülkemizde en çok baskı yapan ve okunan kitapların başında Ömer Seyfettin in eserleri gelir.Yazarın çeşitli konu... tümünü göster
Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eser in önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, okuyan toplum olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır. İlköğretimde 100 Temel Eser in bir başka olumlu yönü de; aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil varlığı ile duygu ve düşünce zenginliğini fark etmiş bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşgörülü, daha paylaşımcı olmasını sağlamasıdır.
******
Çoğu kişi çimenlerin türküsünü söyler, Bazıları ekinlerin türküsünü, Onun doğduğu yerlerde Türküler söyler, Robin Hoodun öyküsünü. Doğduğu yer saray değil Süslü püslü bir oda da Ormanın yeşilliğinde doğdu Saf zambaklar arasında.
************
Howard Pylenin dünyaca ünlü romanında Saksonlarla, Normanlar arasındaki tarihi mücadele esprili bir dille anlatılıyor. Robin Hood cesur ve güçlü bir gençtir. Haksızlığa her zaman karşı geldiği için başı beladan kurtulmaz. Halkı baskı ve zulüm altında ezen Baron ve adamlarından kaçan Robin Hood ve arkadaşları Shervood ormanlarına sığınırlar. Shervoodun Şen Çocukları artık iyilerin dostu, kötülerin korkulu rüyası olmuştur.
************
Bu dizideki kitaplar İki Şehrin Hikayesi-Charles Dickens Kaçırılan Çocuk-R. L. Stevenson Küçük Prenses-F. H. Burnett Nasrettin Hocadan Seçmeler-Anonim Robinson Crusoe-Daniel Defoe Pollyanna-Eleanor Porter Üç Küçük Robinson-R. M. Ballantyne Robin Hood-Howard Pyle 80 Günde Devrialem-Jules Verne
************
Robin Hood ve çetesi Sherwood Ormanının kahramanlarıdırlar. Zenginden alıp fakire veren Robin Hood ve sadık arkadaşları haksızlıklara ve baskılara karşı cesurca mücadele ederler. Bu kahramanlar Nottinghamın zalim valisine galip gelmeye çalışırken birbirinden heyecanlı pek çok macera yaşarlar.
************
İngilterede II. Henrynin kral olduğu yıllardı. O dönemde Nottingham şehri civarındaki Shenvood ormanlarının yemyeşil ağaçları arasında, Robin Hood adında çok ünlü bir asi yaşıyordu. Onun birçok önemli özelliği vardı. İnsan ilk bakışta onu sadece basit bir asi gibi görebilirdi ama o, dürüst, cesur, adaletli ve fakirleri gözeten bir insandı. Yeryüzüne o güne kadar onun kadar hızlı ve büyük bir ustalıkla okunu yaya takıp atan ne bir insan gelmiş ve ne de onunla birlikte ormanlarda dolaşan yüz kırk neşeli genç gibi asi görülmüştü.
************
Haydutlar kralı Robin Hood, zenginlerden alıp yoksullara verir. Arkadaşları ile birlikte haksızlığın kol gezdiği her yerde ortaya çıkıp korkusuzca zayıfların, güçsüzlerin yanında yer alır. Haksever, iyilerin koruyucusu, Aslan Yürekli Richardın yanında yer alan ve ona bağlılığını hep koruyan Robin Hoodun eylemleri, Nottingham Şerifinin öfkesini çeker. Sherwood ormanlarının kralı Robin Hood, Şerifin biricik hedefine dönüşür. Howard Pyleın bu dünya klasiği, hak ve özgürlüklerin verilen değil, alınan değerler olduğunu hatırlatması bakımından da tarihsel bir boyut kazanıyor.Zenginden alıp fakire dağıtan...
******
Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eser in önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel E... tümünü göster
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu.
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı... tümünü göster
Christy Brown, beyin felcinin bir kurbanı olarak dünyaya geldi. Buna rağmen, yardıma muhtaç bu küçük bebek, İrlanda edebiyatının devleri arasında yerini alacak bir yazarın muhteşem hayal gücünü ve duyarlı zekâsını barındırmaktaydı.Bu, Christy Brownın kendi hikâyesidir. Yazarın, sol ayak parmaklarıyla yazmayı, resim yapmayı ve daktilo kullanmayı öğrenmek için çocukluğunda gösterdiği mücadeleyi anlatmaktadır. Bu tarzda yazdığı diğer bir kitabı Down All The Days en çok satan kitaplar arasına girmiştir.Sol Ayağım; Christy Brownı Daniel Day-Lewisin canlandırdığı, çok başarılı bir filme konu edinilmiştir.Sürükleyici, eğlenceli ve ilham verici.Irish TimesErdemli ve hiçbir şekilde yozlaştırılmamış bir cesaret öyküsü.Sunday Times
******
Chiristy Brown doğuştan beyin felci kurbanıydı.Ancak bu talihsiz küçük bebek İrlanda edebiyatının devleri arasında yerini alacak bir yazarın muhteşem hayal gücüne ve duyarlı zekasına sahipti.
Bu,Chiristy Brownın kendi yaşam öyküsüdür.Brown,çocukluğunda okumayı,yazmayı,resim yapmayı ve nihayet daktilo kullanmayı öğrenmek için verdiği mücadeleyi ve bütün bunları sol ayağını kullanarak nasıl yaptığını anlatıyor.
Chiristy Brownın benzer bir biçimde kaleme aldığı Dream All The Days adlı eseride çok satan kitaplar listesine girmeyi başarmıştır.
************
Sol Ayağım Christy Brownın kendi hikayesidir. O beyin felçli doğdu. Aslında bu aciz, dili dışarı sarkan bebek, İrlanda Edebiyatının devleri arasında yer alacak bir yazarın parlak hayal gücünü ve duyarlı aklını gizliyordu. Christy Brown, Sol Ayağımda okumayı, yazmayı, resim yapmayı ve nihayet sol ayağının parmağı ile daktilo yazmayı öğrenmek için çocukluğunda verdiği mücadeleyi anlatıyor.
******
Christy Brown, beyin felcinin bir kurbanı olarak dünyaya geldi. Buna rağmen, yardıma muhtaç bu küçük bebek, İrlanda edebiyatının devleri arasında yerini alacak bir yazarın muhteşem hayal gücünü ve duyarlı zekâsını barındırmaktaydı.Bu, Christy Brownın... tümünü göster
Mürebbiye'de ülkesi Fransa'da dikiş tutturamayarak İstanbul'a gelen ve bir ailenin konağına mürebbiye olarak giren Anjel'in öyküsü anlatılır. Daha önce uyumlu bir yaşamı olan konak halkı erkekleri, Anjel'in gelişiyle baştan çıkarlar ve konağın dirliği bozulur. Yazar bu romanda iki yüzlü aile ahlakını yermektedir.
Mürebbiye'de ülkesi Fransa'da dikiş tutturamayarak İstanbul'a gelen ve bir ailenin konağına mürebbiye olarak giren Anjel'in öyküsü anlatılır. Daha önce uyumlu bir yaşamı olan konak halkı erkekleri, Anjel'in gelişiyle baştan ç... tümünü göster
mikailtunc şu anda kitap okumuyor.