NASA uydusu, kuzey kutbunda buzların derinliklerine gömülü az bulunur bir nesnenin varlığını belirleyince herkes şaşkına döner. Uzun süredir yeni arayışlar içinde bocalayan Uzay Dairesi bu buluşu bir zafer olarak niteler. Bu durum, Amerika Birleşik Devletleri uzay politikası ve eli kulağındaki başkanlık seçimlerini derinden etkileyecek bir zaferdir aynı zamanda. Oval ofisin yeni sahibinin kim olacağı belli değildir, ama Başkan, Beyaz Saray Gizli Servis analizcisi Rachel Sextonu, bu yeni buluşun gerçekliğini kanıtlaması için Milne buzuluna gönderir. Karizmatik bilim adamı Michael Tollan ve uzmanlardan oluşan bir ekip eşliğinde Rachel akla hayale gelmeyen ve tüm dünyayı korkunç ihtilaflara sürükleyecek bilimsel bir sahtekarlığı ortaya çıkarır.Rachel, Başkanla iletişim kurmadan önce, Michael ile birlikte ölümcül görev gücünün saldırısına uğrar. Gerçeği gizlemek uğruna hiçbir engel tanımayan esrarengiz bir güç kırıcı ve suikastçılardan oluşan özel ekip onları ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Ekibin, ölümcül olduğu kadar ıssız bir ortamda canlarını kurtarmaya çabalarken, hayatta kalabilmek için tek bir umutları vardır: Bu korkunç tuzağın perde arkasında kimin olduğunu bulmak. Gerçeği öğrendiklerinde ise akıllara durgunluk veren bir ihanet ile karşılaşacaklardır. Ünlü yazar Dan Brown, İhanet Noktası ile okuyucularını çok gizli ulusal keşif dairesinden kuzey kutbunun devasa katmanlarına ve oradan da tekrar Beyaz Saray Batı Kanadının buram buram güç kokan koridorlarına taşıyor. Bilim, tarih ve politikayı harmanladığı ünlü romanı Melekler ve Şeytanlardan sonra, Brown hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlatan her köşenin ardından şaşırtıcı sürprizlerle dolu müthiş bir gerilim romanı ile bir kez daha okurları ile buluşuyor.
NASA uydusu, kuzey kutbunda buzların derinliklerine gömülü az bulunur bir nesnenin varlığını belirleyince herkes şaşkına döner. Uzun süredir yeni arayışlar içinde bocalayan Uzay Dairesi bu buluşu bir zafer olarak niteler. Bu durum, Amerika Birleşik D... tümünü göster
Türk edebiyatının Batılı anlamda ilk edebî romanı olan İntibahta Namık Kemal, ruhsal çözümlemelerin yanı sıra dış dünya tasvirlerine de yer vermiştir. Romanda hayatları ve karakterleri birbirinden tamamen farklı iki kadın ile onların arasında kalan bir adamın birleşen hayatları başarıyla resmedilmiştir. Üç kahramanın yaşadığı olaylar bireysel olmaktan çıkarılıp toplumsal yönleriyle de ele alınmıştır. Bu anlamda başarılı bir ilk olmuştur.
******
Batılı anlamda ilk edebi roman olarak kabul edilen İntibahta üç farklı insanın hazin hikayeleriyle karşı karşıya kalırız.Hayatı sadece kitaplardan tanıyan ve hiçbir hayat tecrübesi olmayan bir genç, buna karşılık aşkı uğruna her şeyi göze alan ve bir süre sonra hırslarının batağında boğulup kalan bir hayat kadını ve bu kavganın içine adeta atılan ve efendisi uğrunda canını vermekten kaçınmayan fedakar bir genç kız... Bu üç kahramanın kaderi, trajik ve ibret verici bir sonla okuyucuya aktarılır.
************
Ali Bey, zengin bir ailenin tek çocuğudur. İyi bir öğrenim görür. Ancak aldığı bilgilerin kişiliğinin gelişmesinde etkisi olmaz. Yirmi yaşlarında iken babası ölünce, keyfine göre yaşamaya başlar. Babıâlide kâtip olarak çalışmaktadır. Bir gün Çamlıcada Mehpeyker adlı güzel, fettan bir kadınla tanışır, ona âşık olur. Ali Beyin annesi Fatma Hanım, Ali Beyin davranışlarından kuşkulanır ve hafif meşrep bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrenir. Ali Beyi Mehpeykerden vazgeçirebilmek için eve Dilâşûb adında bir cariye alır...
Namık Kemal, İntibah romanını 1873-1876 yılları arasında sürgünde bulunduğu Magosada kaleme almıştır. Amacı, Osmanlıcanın roman yazımına uygun olduğunu göstermektir. Yazar, romana Son Pişmanlık başlığını koymuştur. Dönemde yapılan yayınları denetleyen kurum, romanın başlığını yazara danışmaksızın İntibah: Sergüzeşt-i Ali Bey (Uyanış: Ali Beyin Macerası) olarak değiştirmiştir
************
Son Pişmanlık (Roman için düşünülen ilk isim) Ali Bey, yaklaşık 18 yaşına kadar babasının gölgesinde yaşar. Babasının ölümünden sonra, çalışma arkadaşlarının yönlendirilmesiyle o dönemdeki eğlence yerlerine gitmeye başlar. Bu gidiş Ali Beyi yavaş yavaş annesinden ayırır ve Mahpeyker adında ahlaksız bir kadının ağına düşürür.Annenin oğlunu bu durumdan kurtarmak için satın aldığı cariye Dilaşup ise Ali Beye gönülden bağlanır. Her şeyini Ali Beyin maceraları sonucu kaybeder.
************
Ali Bey, onu büyük bir aşkla seven baştan çıkarıcı Mehpeyker ve mâsum Dilâşûb... İntibâh, bu üç gencin felâketle sonuçlanan serüvenlerinin romanıdır. Nâmık Kemalin Romantik üslûpla kaleme aldığı bu yapıtta, tutkuya dönüşen aşkın hem sevecenliğe, fedâkârlığa yol açan güzel yüzü; hem de kötülüklere, ölüme yol açan çirkin yüzü başarılı bir anlatımla veriliyor. Mutluluğu aile yuvasında değil, kötü kadının aşkında arayan Ali Beyin yol açtığı dramdan, herkesin kendipayına bir ders çıkaracağı kesindir.İntibâh: Klasik romanımızın ilk yazınsal örneği.
************
Ali Bey, Mahpeyker adında, zamanın ünlü bir aşiftesiyle tanışır, ona bağlanır. Oğlunu bu korkulu yoldan çevirmek isteyen annesi, Dilâşup adında bir cariye alır. Terk edildiğini anlayan Mahpeyker, Ali Beyden öç almak için, Dilâşupa oyun oynar. Ali Beyi de annesinin ölümüne neden olacak durumlara sürükler...
******
Türk edebiyatının Batılı anlamda ilk edebî romanı olan İntibahta Namık Kemal, ruhsal çözümlemelerin yanı sıra dış dünya tasvirlerine de yer vermiştir. Romanda hayatları ve karakterleri birbirinden tamamen farklı iki kadın ile onların arasında kalan b... tümünü göster
İskender Pala Od romanında Yunus Emre’yi anlatıyor...Her yazdığı romanla yüz binlerin kalbini feth eden İskender Pala yeni romanı ‘OD’ ile yeniden okurlarını selamlıyor. Od bir Yunus Emre romanı. Gök kubbemizin her zaman parlayan ve hep çok sevilen, şiirleri gönülden gönüle dolup dilden dile dolaşan Yunus Emre, bu kez OD’un ana kahramanı. İskender Pala’nın ilim ve kültür adamı olmasının yanında, yazar kişiliğinin imbiğinden geçirilerek aşkın tahtına bir kez daha oturtuluyor. 13. yüzyılın her bakımdan kavruk ve yanıp yıkılan ortamına Yunus Emre’nin gelişi tarihi atmosfer içerisinde hakiki anlamına kavuşturuluyor. Yıkıntılar ve yangınlar içinden bir gönül ve bir insanlık anıtının inşa edilişi cümle cümle anlatıyor ve elbette kalbe dokuna dokuna yol alıyor. Romanın her sayfasında Yunus’un hamlıktan saflığa geçişi okunuyor...
İskender Pala Od romanında Yunus Emre’yi anlatıyor...Her yazdığı romanla yüz binlerin kalbini feth eden İskender Pala yeni romanı ‘OD’ ile yeniden okurlarını selamlıyor. Od bir Yunus Emre romanı. Gök kubbemizin her zaman parlayan ve hep çok sevilen, ... tümünü göster
Khaled Hosseini'nin kitabı ile ilgili zevkli ve basit bir quiz...
Khaled Hosseini'nin kitabı ile ilgili zevkli ve basit bir quiz...
Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk...
Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkarının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur. Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz. Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları.... Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasının yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişinin aşama aşama gözler önüne seriyor. Uçurtma Avcısında anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insanını diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü...
Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk...
Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ... tümünü göster
miray4144 şu anda kitap okumuyor.