Modern İran edebiyatının kurucularından Sadık Hidayet'in 1936'da Bombay'da yayımladığı başyapıtı, kendi deyişiyle "özenle hesaplanmış, net, bilinçli etkilerle dolu" ve "her sayfası bir partisyon gibi düzenlenmiş" Kör Baykuş (Buf-i Kur) , öteki yapıtları gibi, pek çok dile çevrildi, sadece Fransa'da (Andre Rousseaux: "Bu roman bence ülkemizin edebiyat tarihinde özel bir etki bırakmıştır") değil pek çok ülkede pek çok yazarı etkiledi.
Modern İran edebiyatının kurucularından Sadık Hidayet'in 1936'da Bombay'da yayımladığı başyapıtı, kendi deyişiyle "özenle hesaplanmış, net, bilinçli etkilerle dolu" ve "her sayfası bir partisyon gibi düzenlenmiş" Kö... tümünü göster
Dünya edebiyatının en büyük üç eserinin, Sophokles'in Oedipus Rex'inin, Shakespeare'in Hamlet'inin ve Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşleri'nin aynı konuyu, yani "baba katilliğini" ele alması rastlantı olarak açıklanamaz. Üstelik, bu üç eserde de sözkonusu davranışın kaynağı, yani bir kadın yüzünden doğan cinsel düşmanlık açıkça ortaya konulmuştur.
Sigmund Freud
Bana göre geçen binyılın kitabı Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşleri'dir. Bu dünyada yaşamın, öteki insanlarla birlikte olmanın ve öteki bir dünyayı düşlemenin bütün sorunlarını, neredeyse ansiklopedik bir boyuta varan bir genişlik ve yürekten gelen böylesine sarsıcı bir yoğunlukla dramlaştırabilen bir başka kitap bilmiyorum. Kilise ve devlet, ideolojiler ve güzellik, özgürlük ve sorumluluk gibi her zamanın sorunlarıyla, taşradaki küçük bir Rus ailesinin para, aşk, baba korkusu, kardeş kıskançlığı, itibar gibi iç sorunları arasında bu roman öylesine bir ahenk ve güçle gidip gelir ki; insan, okumanın verebileceği en büyük armağanı alır: Kendi hayat deneyimimizin de insanoğlunun deneyiminin bir parçası olduğunu derinden hissetmek.
Orhan Pamuk
******
Karamazov Kardeşler, edebiyat tarihinde çok az romana nasip olmuş bir üne sahip. Klasik Rus edebiyatının dev yazarı Dostoyevski'nin bu son romanı, Rusya'nın ruhunu simgeleyen temsilcileriyle Karamazov ailesine odaklanmış, ama girmedik alan, değinmedik konu bırakmamış: din, ahlak, baba katli, şiddet, Doğu-Batı sorunu, sınıf mücadelesi, feodalizm, sosyalizm... Dostoyevski'nin 'hiçbir romanımı bu kadar önemsemedim' dediği Karamazov Kardeşler, daha yayımlandığı tarihten itibaren kült bir eser haline gelmiş ve tüm dünyada büyük tartışmalara yol açmıştır; 20. yüzyılın temel yazınsal izleklerini belirlemiş ve pek çok yazarı peşinden sürüklemiştir. Kitabın yayımlanmasından kısa bir süre sonra ölen Dostoyevski, tıpkı Suç ve Ceza'da olduğu gibi bu kitabında da insanlığın evrensel sorunlarını ortaya koyar. Karamazov Kardeşler, bu anlamda kuyuya atılmış bir taş kadar etkili bir yapıt olarak önemini koruyor.
************
Dostoyevski, yaşamının son yıllarında başyapıtı Karamazov Kardeşler'i tamamladığında, Rus yazınında felsefe düzeyinde roman-tragedya denen türün de temelini attığının bilincinde değildi. Dostoyevski'nin yaşam birikiminin tümünü ve sanat gücünün doruğunu içeren bu roman, gerçekte insanı insan yapan ne varsa, onlara adanmış bir destan niteliğini taşır. Yazar, hiçbir romanında Karamazov Kardeşler'de olduğu denli insan ruhuna inmemiş, insanoğlunu bu denli kesitler biçiminde, içgüdülerinin ve istencinin tüm görünümüyle sergilememiştir. Bir aileyi konu alan ve bir felaketler zinciri olarak gelişen olay örgüsü, bireysel öğelerin yanı sıra, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısındaki Rus toplumunu da geçirdiği sarsıntıların tümüyle, dünya edebiyatında bir eşi daha bulunmayan bir sanat aynasından yansıtır. (Tanıtım Yazısından)
Dostoyevski (1821-1881): Gerek 1840'ların ortalarından itibaren yayımlamaya başladığı Beyaz Geceler ve Öteki gibi uzun öykü-kısa romanlarıyla, gerekse Karamazov Kardeşler, Suç ve Ceza ve Budala gibi Sibirya sürgünü sonrası büyük romanlarıyla, insanın karanlık yakasını kendinden sonraki bütün romancıları derinden etkileyecek biçimde dile getirmiş büyük bir 19. yüzyıl ustasıdır. Karamazov Kardeşler, yazarın son başyapıtıdır.
************
Fiyodor Pavloviç, dört yaşındaki Mitya'yı başından attıktan kısa bir süre sonra ikinci evliliğini yaptı. Bu evliliği sekiz yıl kadar sürdü. İkinci karısı Sofya İvanovna da diğer eşi gibi çok gençti. Fiyodor Pavloviç onu, bir yahudiyle birlikte kârlı işler için gittiği başka bir şehirde tanıyıp almıştı. Sürekli içen, eğlenen ve hovardalık eden Fiyodor Pavloviç, bir yandan da bol kazançlı ister yaparak parasına para katma fırsatlarını kaçırmazdı. Girişimlerinin çoğu başarıyla sonuçlanır, ama bunu bin bir dolap çevirerek yapardı.
************
Küçük bir Rus köyünde toprak sahibi olan Fedor Pavloviç Karamazov'un dehşetli, esrarengiz ölümü, kısa sürede yalnız yaşadığı beldenin değil bütün Rusya'nın ilgiyle takip ettiği bir dava haline gelir. Ölümden, toplumda hiç sevilmeyen, ömrünü ilkesizlikler üzerine kurmuş maktulün büyük oğlu Dimitri Karamazov mesul tutulmaktadır.. Ne var ki; insanın bilgiyle donatılmış aklı ve maddi deliller, hayatın girift ve akıl almaz oyunları karşısında çoğu zaman aciz kalmakta ve kader ağlarını örmektedir...
Bir düşünür ve edebiyatçının hayat, ölüm, aşk, erdem, para, fikir, sanat, felsefe ve ruh bilimine dair bir ömür heybesinde biriktirdiklerinin muazzam bir kurguyla birleşmesinden doğan Karamazov Kardeşler, dünya durdukça önemini kaybetmeyecek olay ve insan örgüsüyle, dünya edebiyatının en önemli yapıtlarından olma özelliğini sonsuza dek koruyacaktır...
******
Dünya edebiyatının en büyük üç eserinin, Sophokles'in Oedipus Rex'inin, Shakespeare'in Hamlet'inin ve Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşleri'nin aynı konuyu, yani "baba katilliğini" ele alması rastlantı olarak aç... tümünü göster
Bu derlemede şiirimizin önde gelen şairlerinden İlhan Berkin iki yeni şiir kitabını bir arada sunuyoruz: Deniz Eskisi ve Şiirin Gizli Tarihi. Son kitaplarına 1979 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü ile 1980 Behçet Necatigil Şiir Ödülü verilen sanatçının bu olgunluk dönemi yapıtında şiirsel tatların en yüksek noktalarına ulaştığı görülüyor. Çağdaş Türk şiirinin doruklarından biri olarak anılan İlhan Berkin bu kitabında, şiirin her türlüsünü denemiş bir ustanın kuramsallığı aşan güzelliklere yükselişini izleyeceksiniz.
Bu derlemede şiirimizin önde gelen şairlerinden İlhan Berkin iki yeni şiir kitabını bir arada sunuyoruz: Deniz Eskisi ve Şiirin Gizli Tarihi. Son kitaplarına 1979 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü ile 1980 Behçet Necatigil Şiir Ödülü verilen sanatçının bu o... tümünü göster
Çikolata fabrikasında başlayan eğlenceli yolculuk!
Charlie sonunda çikolataya kavuşur, hem de fabrikasıyla birlikte. Fabrikanın sahibi Bay Wonka, bizim küçük Charlie ile kalabalık ailesini büyük cam asansöre bindirip bir yolcluğa çıkarır. İşte, Charlienin Çikolata Fabrikasının devamı olan bu kitapta, bu ilginç yolculuğun öyküsü anlatılıyor.
Heyecanla okuyacaksınız...
Çikolata fabrikasında başlayan eğlenceli yolculuk!
Charlie sonunda çikolataya kavuşur, hem de fabrikasıyla birlikte. Fabrikanın sahibi Bay Wonka, bizim küçük Charlie ile kalabalık ailesini büyük cam asansöre bindirip bir yolcluğa çıkarır. İşte, Charl... tümünü göster
Karl Marx ve Friedrich Engels’in, Komünistler Birliği’nin programı olarak kaleme aldıkları Komünist Manifesto, 1848 Şubat’ında, tüm Avrupa’nın devrimci ayaklanmalarla çalkalandığı bir dönemde, Londra’nın gösterişsiz bir basımevinde basıldı. Bilimsel sosyalizmin kitlesel siyaset sahnesine çıkışının ilk ciddi işareti olan Manifesto, yayınlandığı günden bu yana en çok okunan ve en çok tartışılan toplumsal ve siyasal metinlerden biri olmakla kalmadı, daha sonraki sosyalist ve komünist partilerin programlarının temelini oluşturdu, dünyanın değişmesinde ve milyonlarca insanın yaşamında belirleyici bir rol oynadı. Modern çağda başka hiçbir siyasal hareket, döneminin toplumsal, ekonomik ve sınıfsal koşullarını kavrayışındaki derinlik, çözümleyişindeki gözüpeklik ve üslubunun gücü bakımından, Manifesto’yla kıyaslanabilecek bir metin ortaya çıkaramadı.
Bugün Marxçı hareketin temel belgesi ve devrimci bir klasik sayılan Komünist Manifesto’yu, Marx ve Engels’in daha sonraki basımlara yazdıkları önsözler eşliğinde, Celâl Üster ve Nur Deriş’in 1978’de yaptıkları çevirinin gözden geçirilmiş basımıyla ve Manifesto’nun Türkiye ve Türkçedeki serüvenine ışık tutan bir önsözle sunuyoruz.
Karl Marx ve Friedrich Engels’in, Komünistler Birliği’nin programı olarak kaleme aldıkları Komünist Manifesto, 1848 Şubat’ında, tüm Avrupa’nın devrimci ayaklanmalarla çalkalandığı bir dönemde, Londra’nın gösterişsiz bir basımevinde basıldı. Bilimsel ... tümünü göster
Beyaz Zenciler uyku tulumları, sırt çantaları ve bira kasalarıyla Çingene hayatı yaşayan dumancılar, beyazcılar, asitçilerdir... Beyaz Zenciler şairdir, çılgındır, düş kurmayı ve küfretmeyi severler: Onları en iyi polisler tanır!.. Beyaz Zenciler, mahkûm edildiğimiz rezil, yoz televizyon dizilerine benzeyen hayatlardan; eğitim, kariyer, başarı ve benzeri cüce düşüncelerden nefret ederler... Beyaz Zenciler sevgi edebiyatı yapmazlar, severler: Bütün enerjilerini kendilerini garantiye almak için harcayanların hiçbir zaman anlayamayacağı kadar çok severler... Beyaz Zenciler gerçekten düzen karşıtıdırlar, tüm ideallere ve ideolojilere karşı ihanet içindedirler. Onlar toplum dışına atılmamışlardır, orada, imkânsızın kıyısında öfkeli ve eğri bir hayat yaşamayı seçmişlerdir...
Beyaz Zenciler uyku tulumları, sırt çantaları ve bira kasalarıyla Çingene hayatı yaşayan dumancılar, beyazcılar, asitçilerdir... Beyaz Zenciler şairdir, çılgındır, düş kurmayı ve küfretmeyi severler: Onları en iyi polisler tanır!.. Beyaz Zenciler, ma... tümünü göster
muffiniam şu anda kitap okumuyor.