İlk gördüğünüz anda aşık olduğumuz, en güzel kapaklara sahip kitapları sıralayalım.
İlk gördüğünüz anda aşık olduğumuz, en güzel kapaklara sahip kitapları sıralayalım.
Komplo teorileri, gizli örgütler, subliminal mesajlar, zihin kontrolü gibi gizli ve karanlık konular üzerine yazdığı bloguyla Türkiye''nin en çok okunan bloggerları arasında yer alan, birçok konuda gözümüzü açmış, fikri merak edilen, üslubuyla sağlam bir hayran kitlesi kazanmış olan Michael Sikkofield, bu dünyasını soluksuz okuyacağınız bir romana dönüştürdü.
Gerçekle Başedemiyorsan, Yalanlardan Bir Kule Kur.
Petek dokuyan bir arı, ağ ören bir örümcek kadar hassas çalışıyorlar. İnsanların çoğu onların varlığını ya bilmiyor ya da buna inanmak istemiyor. O kadar aşağılık ve sinsiler ki, iradeleri dışında başlayan olayları bile sahip oldukları güç sayesinde kendileri lehine çevirmeyi başarıyorlar.
Bu adamlar çok güçlü… Fakat yenilmez değiller.
“Altın fiyatlarının çok düştüğünden ve daha fazla düşmesinin mümkün olmadığından bahsedeceksin. İnsanları altın satın almaya teşvik edeceksin.”
Kendimi küvet suyunun içinde yüzen bir kıl yumağı gibi hissediyordum. Gittikçe gider deliğine daha da yaklaşıyordum sanki. Ne yapmaya çalıştıklarını sanırım anlıyorum: Bu yüzden beni terfi ettirdiler. Beni kullanacaklar…
“Tıpkı Tanrı gibi, biz de bizi hangi yolla sevdiğine önem vermeyiz Can. Bizi sevmek için vesilenin ne olduğu önemli değildir.”
“Herkesin sizi sevmesini mi istiyorsunuz?”
“Aksine çoğu insan bizden korkmalı. Dünyadaki tüm gereksiz ırklar ve aşağılık insanlar bizden korkmalı.”
“Zaten korkmuyorlar mı?”
“Yeterince değil Can. Henüz değil
Komplo teorileri, gizli örgütler, subliminal mesajlar, zihin kontrolü gibi gizli ve karanlık konular üzerine yazdığı bloguyla Türkiye''nin en çok okunan bloggerları arasında yer alan, birçok konuda gözümüzü açmış, fikri merak edilen, üslubu... tümünü göster
Her şeye yeniden başlamak çok berbat.
Annemle birlikte Batı Virginiaya taşındığımızda, kendimi sıkıcı işlere adamıştım, ta ki tüyler ürpertici yeşil gözleri ve kaslı vücuduyla yan komşumuz karşımda dikilene kadar.
Ama işler tahmin ettiğiniz gibi gitmedi.
O, ağzını açtı.
Daemon hem kabaydı hem de kendini beğenmiş bir pislikti.
Birbirimizden hoşlanmamıştık. Tam hikâye burada bitiyordu ki bir kazaya uğradım ve Daemon zamanı dondurarak beni kurtardı.
Yakışıklı uzaylı komşum üzerimde bir iz bırakmıştı.
Yanlış okumadınız. O, bir uzaylı. Daemon ve kız kardeşinin yeteneklerini çalmak isteyen düşmanları vardı ve Daemonın bıraktığı iz bütün düşmanları başıma toplamıştı.
Bu korkunç durumdan canlı kurtulmak içinse tek yapmam gereken üzerimdeki uzaylı izi etkisini yitirene kadar
Daemonın yanından ayrılmamaktı.
"Obsidiyene bayıldım. Romanı bir gecede bitirmeye, kendinizi Daemona kaptırmaya ve serinin ikinci kitabı için sabırsızca beklemeye hazır olun."
Deborah Cooke, The Dragon Diaries
"Daemon ve Katy, ateşle barut gibi. Her bölüm nefesinizi kesecek ve dahası için yalvaracaksınız."
Jus Accardo, Touch
"Armentroutun yeni serisinin ilk kitabı başından sonuna hiç
azalmayan bir heyecanla akıp gidiyor."
Her şeye yeniden başlamak çok berbat.
Annemle birlikte Batı Virginiaya taşındığımızda, kendimi sıkıcı işlere adamıştım, ta ki tüyler ürpertici yeşil gözleri ve kaslı vücuduyla yan komşumuz karşımda dikilene kadar.
Ama işler tahmin ettiğiniz gibi ... tümünü göster