okurki

Profil Resmi
Detayları:  Ali KARASU, İstanbul , 34 yaşında,
İlgi Alanları:  Bulutlar,kitaplar,fotoğraf makineleri,fotoğraflar,sinema,edebiyat,felsefe,
Hakkında: 
Bulutlara kitaplara ve fotoğraflara andolsun ki ...Bi de Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisiyim. :)
6 takip ettiği ve 18 takip edeni var. 5 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
okurki şu an okuyor.
Beyaz Kale

17. yüzyılda Türk korsanlarınca tutsak edilen, astronomiden, fizikten ve resimden anladığına inanan bir Venedikli köle... Aynı ilgileri paylaşan, Batı bilimini öğrenmek isteyen bir Türk: efendi... Aralarında garip bir benzerlik bulunan bu iki insanın, hikayeleri ve serüvenleri, onları, veba salgınının kol gezdiği İstanbul sokaklarına, Çocuk Sultan’ın düşsel dünyasına, inanılmaz bir silahın yapımına, 'ben neden benim?' sorusuna götürecektir.

17. yüzyılda Türk korsanlarınca tutsak edilen, astronomiden, fizikten ve resimden anladığına inanan bir Venedikli köle... Aynı ilgileri paylaşan, Batı bilimini öğrenmek isteyen bir Türk: efendi... Aralarında garip bir benzerlik bulunan bu iki insanın... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Profil Resmi
okurki okumuş.
Nietzsche Ağladığında

Yoğun ve sürükleyici olan yeni bir düşünce romanı sunuyoruz: Nietzsche Ağladığında. Edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren müthiş bir örnek... Sahne Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyanası. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk. Aktörler Nietzsche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş. Acılarıyla barışmış. İhaneti tatmış. Tek sahip olduğu şey, valizi ve kafasında tasarladığı kitaplar. Karısı, toplumsal görevleri ve vatanı yok. İnzivayı seviyor. Tanrıyı öldürmüş. Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır, diyor. Daha sonra kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz? diyecek. Ümitsiz. Breuer: Efsanevi bir teşhis dehası. Ümitsizlerin kapısını çaldığı doktor. Psikanalizin ilk kurucularından. Kırkında, bütün Avrupalı sanatçı ve düşünürlerin doktoru olmayı başarmış. Güzel bir karısı ve beş çocuğu var. Zengin. Saygın. Hayatı boyunca ama pozisyonunda yaşamış biri. Freud: Breuer'in arkadaşı. Henüz genç. Geleceği parlak. Şimdi yoksul. Salome: Erkeklerin başını döndüren kadın. Çekici. Özgür. Evliliğe inanmıyor. Bazan aynı anda birçok erkekle beraber oluyor. Sanatçıları ve düşünürleri tercih ediyor. Kırbacı var. Konu: Ümitsizlik. Bir gün, erkeklerin başını döndüren kadın, Salome, Nietzsche'den habersiz Breuer'e gelir. Avrupa'nın kültürel geleceği tehlikede, Nietzsche ümitsiz. Ona yardım edin, der. Breuer Salome'yi tekrar görebilmek umuduyla peki der. Ve varoluşun kader, inanç, hakikat, huzur, mutluluk, acı, özgürlük, irade... ve neden, nasıl gibi en önemli duraklarından geçen bir yolculuk başlar... Kendisiyle ve hayatla yüz yüze gelmekten çekinmeyenlere...

Yoğun ve sürükleyici olan yeni bir düşünce romanı sunuyoruz: Nietzsche Ağladığında. Edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren müthiş bir örnek... Sahne Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyanası. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk. Aktörler N... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 9 ay
Profil Resmi
okurki şu an okuyor.
Deccal

Bu kitap en azlarındır. Belki de onlardan hiçbiri yaşamıyor daha. Onlar, benim Zerdüştümü anlayanlar olacaklar: kendimi, daha bugünden işitilecek kulaklar bulanlar ile nasıl karıştırabilirdim ki? Ancak öbürgündür benim olan. Kimileri öldükten sonra doğar.Kişinin beni anlamasının, hem de zorunlukla anlamasının koşulları, -bunları pek iyi bilirim. Benim yalnızca içtenliğime, tutkuma dayanabilmek için, düşünsel konularda katılık kertesinde dürüst olması gerekir kişinin. Dağlarda yaşamaya alışkın olması gerekir- çağın siyasetinin ve halkların çıkarcılıklarının sefil gevezeliğini kendi altında görmeye.

Bu kitap en azlarındır. Belki de onlardan hiçbiri yaşamıyor daha. Onlar, benim Zerdüştümü anlayanlar olacaklar: kendimi, daha bugünden işitilecek kulaklar bulanlar ile nasıl karıştırabilirdim ki? Ancak öbürgündür benim olan. Kimileri öldükten sonra d... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 9 ay
Profil Resmi
okurki okumuş.
Deccal

Bu kitap en azlarındır. Belki de onlardan hiçbiri yaşamıyor daha. Onlar, benim Zerdüştümü anlayanlar olacaklar: kendimi, daha bugünden işitilecek kulaklar bulanlar ile nasıl karıştırabilirdim ki? Ancak öbürgündür benim olan. Kimileri öldükten sonra doğar.Kişinin beni anlamasının, hem de zorunlukla anlamasının koşulları, -bunları pek iyi bilirim. Benim yalnızca içtenliğime, tutkuma dayanabilmek için, düşünsel konularda katılık kertesinde dürüst olması gerekir kişinin. Dağlarda yaşamaya alışkın olması gerekir- çağın siyasetinin ve halkların çıkarcılıklarının sefil gevezeliğini kendi altında görmeye.

Bu kitap en azlarındır. Belki de onlardan hiçbiri yaşamıyor daha. Onlar, benim Zerdüştümü anlayanlar olacaklar: kendimi, daha bugünden işitilecek kulaklar bulanlar ile nasıl karıştırabilirdim ki? Ancak öbürgündür benim olan. Kimileri öldükten sonra d... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 9 ay
Profil Resmi
okurki şu an okuyor.
Hüsn ü Aşk

Klâsik edebiyatımızın ikinci büyük mesnevisi ve bütün bir dünya edebiyatının en görkemli eserlerinden biri olan Hüsnü Aşk ne yazık ki şimdiye kadar yanlış ve eksik çevirilerin kurbanı olmuş ve bu çok renkli ve çok yönlü eser, hep tek yanlı ve dar bir çerçeveden değerlendirilmiştir. Sebk-i Hindî (Hint üslûbu) dediğimiz girift hayallerin, çok zengin tarihî, estetik, kültürel çağrışımların hakim olduğu bir üslûpla kaleme alınan Hüsn ü Aşk`a bütüncü bir açıdan bakıldığında görülecektir ki; onda sadece tasavvuftaki vahdet-i vücut düşüncesinin sembolik ve alegorik anlatımı yoktur. O, klâsik edebiyatın bütün meselelerine vakıf büyük bir sanatkârın, Hint üslûbunun insan düşüncesini muhayyilenin engin denizinde sonsuz derinliklere daldıran etkisi altında altı aylık müthiş bir beyin fırtınası ile kaleme aldığı, fantastik ve poetik yanının tasavvufî yanından hiç de geri kalmadığı bir şiir anıtıdır...
Kitapta, sol sayfalarda Hüsn ü Aşk`ın
bugünkü harflerle okunuşu verilmiş; sağ
sayfalarda da o beyitler nesir diline aktarılmıştır. Beyitlerin anlaşılabilmesi için yapılması gereken açıklamalar da (454 madde hâlinde) ilgili sayfaların altlarına konulmuştur.
Bu notlar ve açıklamalar ve ayrıca beyitlerin nesre çevrilişi sırasında parantez içerisinde yapılan ilâvelerle kitap bir nesre çevirinin boyutlarını aşmış ve artık bir "Hüsn ü Aşk şerhi" niteliğini kazanmıştır.

Yorumlar: İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Eski Türk Edebiyatı öğretim üyesi Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan, 16. yüzyılın büyük şairi Fuzulî’nin ölümsüz eseri Leylâ ve Mecnun’unun yayımından sonra şimdi de Türk edebiyatının ikinci büyük mesnevisi ve bütün dünya edebiyatının şaheserlerinden biri olan Hüsn ü Aşk’ı neşretti.


18.yüzyılın güçlü şairi Şeyh Galib’in şimdiye kadar yanlış çevirilerin kurbanı olmuş ve hakkında hep tek yanlı ve eksik hükümler verilmiş bulunan Hüsn ü Aşk adlı eseri, aslında sebk-i Hindî (Hint üslûbu) dediğimiz, girift hayallerin, engin tarihî, estetik ve kültürel çağrışımların hâkim olduğu bir üslûpla kaleme alınmıştır ve çok yönlülük özelliği gösterir. Bunu sadece vahdet-i vücut düşüncesinin alegorik ve sembolik açılımından ibaretmiş gibi göstermek, gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Hüsn ü Aşk, klâsik edebiyatın bütün meselelerine vâkıf dâhi bir sanatkârın, Hint üslûbunun insan düşüncesini muhayyilenin engin denizinde sonsuz derinliklere daldırtan etkisi altında altı aylık müthiş bir ruh ve beyin fırtınası ile kaleme aldığı, fantastik ve poetik yanının tasavvufî yanından hiç de geri kalmadığı bir şiir anıtıdır.


Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan’ın üç yıldan fazla süren ve bir arkeolojik kazı titizliği ile önemli bulgulara ulaşan çabasının eseri olan bu kitapta sol sayfalarda Hüsn ü Aşk’ın bugünkü harflerle metni verilmekte; sağ sayfalarda da o sayfadaki beyitlerin nesre çevirileri ve beyit içerisinde değinilmesi gereken hususlar ve açıklamalar bulunmaktadır.

Klâsik edebiyatımızın ikinci büyük mesnevisi ve bütün bir dünya edebiyatının en görkemli eserlerinden biri olan Hüsnü Aşk ne yazık ki şimdiye kadar yanlış ve eksik çevirilerin kurbanı olmuş ve bu çok renkli ve çok yönlü eser, hep tek yanlı ve dar bir... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 9 ay
Profil Resmi
okurki okuma durumunu güncelledi.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 10 ay
Daha Fazla Göster

okurki şu an ne okuyor?

Hüsn ü Aşk

%0

Beyaz Kale

%0

Favori Yazarları (8 yazar)

Favori yazarı yok.