Bu kitap en azlarındır. Belki de onlardan hiçbiri yaşamıyor daha. Onlar, benim Zerdüştümü anlayanlar olacaklar: kendimi, daha bugünden işitilecek kulaklar bulanlar ile nasıl karıştırabilirdim ki? Ancak öbürgündür benim olan. Kimileri öldükten sonra doğar.Kişinin beni anlamasının, hem de zorunlukla anlamasının koşulları, -bunları pek iyi bilirim. Benim yalnızca içtenliğime, tutkuma dayanabilmek için, düşünsel konularda katılık kertesinde dürüst olması gerekir kişinin. Dağlarda yaşamaya alışkın olması gerekir- çağın siyasetinin ve halkların çıkarcılıklarının sefil gevezeliğini kendi altında görmeye.
Bu kitap en azlarındır. Belki de onlardan hiçbiri yaşamıyor daha. Onlar, benim Zerdüştümü anlayanlar olacaklar: kendimi, daha bugünden işitilecek kulaklar bulanlar ile nasıl karıştırabilirdim ki? Ancak öbürgündür benim olan. Kimileri öldükten sonra doğar.Kişinin beni anlamasının, hem de zorunlukla anlamasının koşulları, -bunları pek iyi bilirim. Benim yalnızca içtenliğime, tutkuma dayanabilmek için, düşünsel konularda katılık kertesinde dürüst olması gerekir kişinin. Dağlarda yaşamaya alışkın olması gerekir- çağın siyasetinin ve halkların çıkarcılıklarının sefil gevezeliğini kendi altında görmeye.
Nietzsche'nin hristiyanlığı eleştirdiği kitabı Deccal. İlginç olan kitabın bir bölümünde İslamı ve Muhammed'i övüyor olması. Tam da bu yüzden kendisinin müslüman olduğu gibi absürd bir iddia dahi ortaya atılmıştır.
Nietzsche Deccal'de tasavvuftan, ahlaka kadar birçok konuya eğilir. Ahlak konusundaki fikirleri yavaş yavaş Deccal'de oturmaya başlamıştır.
''Sevgi insanların nesneleri genellikle olmadığı gibi görmeleridir'' der Nietzsche Deccal'de ve sizi aforizmalarıyla büyülü bir dünyaya götürür.
Daha sonra dinler ve ahlaka karşı tam bir saldırıya girişecek olan Nietzsche Deccal'de Hristiyanlık eleştirisi ile ısınıyor.
Nietzsche'nin okuduğum ilk kitabı değil lakin ilkmiş gibi oldu, savunduğu tez mantığa yatıyor veya yatmıyor bu tartışıla bilir ve fakat öyle güzel betimlemeleri var ki hayran kaldım bir felsefi kitapta bulunması zor bir şey... Okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
94 sayfa