Bill Bryson, dünyanın en sevilen ve eserleri satış rekorları kıran yazarları arasındadır. Tüm dünyada uzun süredir en çok satanlar listesinden inmeyen Hemen Her Şeyin Kısa Bir Tarihinde yazar, bilimin yanıtlamaya çalıştığı en ilginç ve önemli soruların peşinde eşi görülmemiş bir yolculuğa çıkıyor. Öğrenmeye doymayan bu meraklı yazar, Büyük Patlama(Big Bang)dan uygarlığın doğuşuna kadar evrende meydana gelmiş olan her şeyi anlattığı olağanüstü etkileyicilikteki kitabında hiç olduğumuz bir noktadan bir şey olduğumuz bir noktaya nasıl geldiğimizi, sonra o şeyin bir kısmının nasıl olup da bize dönüştüğünü ve o zamandan bu yana neler olup bittiğini anlatma cesareti göstererek son derece zorlu ve cesaret isteyen bir işe kalkışıyor. Bu amaca ulaşmayı kafasına koyan Bill Bryson, kendini dünyanın yaşayan ve yaşamayan en değerli bilim adamlarının rehberliğine teslim ediyor. Jeoloji, kimya, paleontoloji, astronomi ve parçacık fiziği gibi konuları, öğrenciliğinde fen derslerinden fena halde sıkılan (ya da ödü patlayan), kendisi gibi insanlar için anlaşılabilir kılmanın bir yolunu bulabileceğine inanıyor. Yalnızca ne bildiğimizi değil, bunları nasıl bildiğimizi de öğrenmek istiyor: Yerin binlerce kilometre altında, arzın merkezinde ne olduğunu nasıl biliyoruz? Evrenin boyutlarını ve özelliklerini ya da bir karadeliğin ne olduğunu nasıl öğrenebildik? 600 milyon yıl önce kıtaların nerede olduğunu nasıl keşfettik? Bir insan bu gibi şeylerin sırrına nasıl varabildi? Bill Bryson, uzay ve zamanda yaptığı yolculuklarda, aklındaki zor soruları yöneltebileceği bir sürü olağanüstü insanın yanısıra son derece ilginç, eksantrik ve hırslı şahsiyetlerle de karşılaşıyor. Onlarla beraber , insanlığın bilgi âleminde bazen son derece derin, bazen komik, ama her zaman son derece anlaşılır ve eğlendirici bir maceraya atılıyor ve bu macerayı ancak kendi kaleminden çıkabilecek müthiş bir akıcılıkla yorumluyor. Bu kitabı okuduğunuzda bilimin hiç bu kadar sürükleyici, üstünde yaşadığımız dünyanın hiç bu kadar ilginç ve keyifli olmadığını fark edeceksiniz.
Bill Bryson, dünyanın en sevilen ve eserleri satış rekorları kıran yazarları arasındadır. Tüm dünyada uzun süredir en çok satanlar listesinden inmeyen Hemen Her Şeyin Kısa Bir Tarihinde yazar, bilimin yanıtlamaya çalıştığı en ilginç ve önemli sorular... tümünü göster
Hiç kimsenin kitabımı özensizce okumasını istemem doğrusu. Bu anılarımı yazarken çok üzüntülü anlar yaşadım. Arkadaşım koyunu ile birlikte beni bırakıp gideli tam altı yıl oldu. Onu burada anlatmaya çabalıyorsam, bu biraz da onu unutmamak için. Arkadaşı unutmak çok üzücü bir şey. Herkesin arkadaşı olmamıştır. Arkadaşımı unutursam, kendimi o, sayılardan başka bir şeye değer vermeyen büyükler gibi hissederim sonra.
Çölde uçağı düşen pilotun başına dikilip "Bana bir kuzu resmi çiz." diye tutturan, gezegeninde tek başına bıraktığı gül için de acı çeken, büyük insanları anlamakta zorlanan Küçük Prens... Buğday saçlı, gizemli küçük çocuk... Yaratıcı pilot-yazar Antoine de Saint Exupery ile arasındaki benzerlikler çarpıcı. Küçük Prens'in gün batımlarında hüzünlenip düşündüğü dört dikenli gülü varsa, Saint-Exupery'nin de Arjantin Postaları için çalışırken tanıştığı, Salvadorlu Consuelo adında bir sevgilisi var. Ve onunla evlenmiş. 1944 yılı Temmuz ayında Korsika'dan havalanan uçağı, Akdeniz'de kayıplara karışmadan dört gün önce Consuelo'ya: Sizi seviyorum, sizi hep koruyacağım. diye yazmış. Ama Küçük Prens'in gülünü fanus ile kapatıp korurken, o deli dolu, başına buyruk Consuelo'ya esasında pek söz geçirememiş, onu kanatları altına alamamış. Uçağın kalıntıları, 60 yıl sonra Nisan 2004'ün başlarında Marsilya açıklarında bulundu. Kaza mı, intihar mı bilinmiyor. "Gerçeği sadece yüreğinle görebilirsin." diyen yazar, bu dünyaya veda edip giden Küçük Prens gibi yok olup gitmiş. Sırlarını bilen yok. Cevdet Yalçın
Küçük Prens'i tanıyan-tanımayan, yeniden keşfetmek isteyen, ya da çizgi roman meraklısı olan her yaştaki çocuklar için, Joann Sfar'ın muhteşem çizgileriyle.
Hiç kimsenin kitabımı özensizce okumasını istemem doğrusu. Bu anılarımı yazarken çok üzüntülü anlar yaşadım. Arkadaşım koyunu ile birlikte beni bırakıp gideli tam altı yıl oldu. Onu burada anlatmaya çabalıyorsam, bu biraz da onu unutmamak için. Arkad... tümünü göster
Zaman çarkı dönerVe Çağlar Gelir GiderOlmuş Olan. Olacak OlanVe Olmakta OlanHer An Gölgenin Altında Ezilebilir.Bırakın Ejder Bir kez daha zamanın Rüzgarlarına Binsin.İyinin ve kötünün sonsuz bir savaşa tutuştuğu, ışığın ve gölgenin dünyası; Zaman Çarkının dünyası...Bugüne dek yazılmış en görkemil fantastik kahramanlık öyküsü...
Zaman çarkı dönerVe Çağlar Gelir GiderOlmuş Olan. Olacak OlanVe Olmakta OlanHer An Gölgenin Altında Ezilebilir.Bırakın Ejder Bir kez daha zamanın Rüzgarlarına Binsin.İyinin ve kötünün sonsuz bir savaşa tutuştuğu, ışığın ve gölgenin dünyası; Zaman Çar... tümünü göster
Bildiğiniz yerlerden uzakta, farklı bir boyutta, tanımadığımız akıllı ırkların; Kara Elflerin yaşadığı karanlık bir yer; Menzoberranzan...Soylu evin prensi; Drizzt DoUrden. Kendi ırkında olmayan bir şeyler arıyor. Dürüstlük, bağlılık, paylaşmak gibi insana ait şeyler...Bu bir yolculuk hikayesi... Unutulmuş diyarlarda, anayurdunda bulamadığı, görmediği ama hissettiği şeylerin peşinde koşan Drizzt Dourdenin yolculuğunun başlangıcı....
Bildiğiniz yerlerden uzakta, farklı bir boyutta, tanımadığımız akıllı ırkların; Kara Elflerin yaşadığı karanlık bir yer; Menzoberranzan...Soylu evin prensi; Drizzt DoUrden. Kendi ırkında olmayan bir şeyler arıyor. Dürüstlük, bağlılık, paylaşmak gibi ... tümünü göster
Kısa sürede çok ses getiren Kılıç Yarası Gibi, Ahmet Altanın romancılığında farklı bir aşama; tarihe değişik bir bakış açısıyla bakan, onun insan yüzünü gören bir çalışma. Klasik romanın yeniden doğuşu diyebileceğimiz Kılıç Yarası Gibi, insanı, insan ilişkilerini, duygularını ve aşkı derinlemesine işleyen, yoğun içerikli bir roman. On dokuzuncu yüzyıl sonlarında, Ermenilerin Osmanlı bankasını basmaları ve romanın başkişilerinden Şeyh Efendinin düğünüyle başlayan roman örgüsü, yirminci yüzyıl başındaki Osmanlı döneminin tarihini, tarihsel kişilerini, siyasal ve askeri gelişmelerini fon alarak, bir yandan Şeyh Efendinin, öte yandan saray erkânından Reşit Paşanın ailesinin alabildiğine renkli ve gizemli bir biçimde birbirine bağlı yaşamlarını izliyor, roman boyunca titizlikle örülmüş bir dantel gibi işliyor. Bu romanı benzersiz kılan, kendi dilini yaratmış olması yanında, yakın tarihimizin gölgede kalmış pek çok olayına ışık tutarken, kurmacayı müthiş bir ustalıkla gerçeklerle yoğurmuş olması. Kılıç Yarası Gibi, okura, çoktandır özlediğim, okumak istediğim roman dedirtecek türden bir çalışma. İnanıyoruz ki, yalnız Türk edebiyatında değil, dünya edebiyatında da hak ettiği yeri bulacak.
Kısa sürede çok ses getiren Kılıç Yarası Gibi, Ahmet Altanın romancılığında farklı bir aşama; tarihe değişik bir bakış açısıyla bakan, onun insan yüzünü gören bir çalışma. Klasik romanın yeniden doğuşu diyebileceğimiz Kılıç Yarası Gibi, insanı, insan... tümünü göster