ozicim

Profil Resmi
Sevdiği Kitaplar Türleri:  her tür
4 takip ettiği ve 6 takip edeni var. 11 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
ozicim, fyilmaz adlı üyeyi takibe aldı.
11 yıl, 11 ay
Profil Resmi
ozicim okumuş.
Her Gece Bodrum

Birinci baskısı 1976 yılında yapılan, ertesi yıl Türk Dil Kurumu Roman Ödülünü kazanan, çağdaş Türk edebiyatının klasiklerinden biri olarak kabul edilen Her Gece Bodrum yeni basımıyla karşınızda. Selim İlerinin okuyucu kitlesini genişlettiği romandır Her Gece Bodrum. Romanın da şiire yakın olabileceğini kanıtlayan bir eserdir. İlerinin, yenilikçi bir anlayışla yazdığı kitap, 70li yıllarda çok ses getirmişti.Her Gece Bodrumu okurken, Bodrumun renkleri, kokuları ve ışıkları gelecek size doğru. Tabiî 70lerin Bodrumunun. Yapaylığı sorgulayacaksınız ister istemez. O günün yapaylığını, bugün daha da hız kazanmış olan yapaylığı. Dostluklarda, içki masalarında, teknelerde yaşanan, kişileri yalnızlığa sürükleyen yapaylığı. Karşılıksız aşkları, o aşkların kahramanlarını, onların satır aralarında gizli kalmış geçmişlerini okuyacaksınız. Selim İlerinin yıllar geçse de hiç değişmeyen o duyarlığına bir kez daha tanık olacaksınız. Her Gece Bodrumu unuttuysanız, hatırlamalısınız, çünkü Bodrum ve o Bodrumu yaratanlar unutulacak gibi değil.

Birinci baskısı 1976 yılında yapılan, ertesi yıl Türk Dil Kurumu Roman Ödülünü kazanan, çağdaş Türk edebiyatının klasiklerinden biri olarak kabul edilen Her Gece Bodrum yeni basımıyla karşınızda. Selim İlerinin okuyucu kitlesini genişlettiği romandır... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl
Profil Resmi
ozicim okumuş.
Beşpeşe

"Anne! Seksek tebeşirim nerede?"

Bazı geceler ter içinde uyanıyor kendi sesine. Kendi çocuk sesine... Kollarıyla kendini sarıyor bir süre, kendini yatıştırırcasına ürpermiş tenini usul usul okşuyor, bir ileri bir geri salınıp dururken buluyor kendini. Ağzı tebeşir tozu yutmuş gibi kupkuru, dudakları birbirine yapışmış... Hemen bir bardak su içiyor. ...

"Anne! Seksek tebeşirim nerede?"

Bazı geceler ter içinde uyanıyor kendi sesine. Kendi çocuk sesine... Kollarıyla kendini sarıyor bir süre, kendini yatıştırırcasına ürpermiş tenini usul usul okşuyor, bir ileri bir geri salınıp dururken bu... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl
Profil Resmi
ozicim okumuş.
Üç Aynalı Kırk Oda

Murathan Mungan ilk hikâye kitabı Son Istanbulu 1985 yılında yayımladı. 1999da yayımladığı Üç Aynalı Kırk Oda ile altıncı kitabına ulaşırken, hem usta bir anlatıcı, hem de geniş bir okur kitlesi tarafından çok sevilen bir yazar olduğunu kanıtladı. Kitap üç baskı halinde 80 000lik bir satışa ulaştı. Üç Aynalı Kırk Oda Munganın üç uzun hikâyesini bir araya getiriyor: Alice Harikalar Diyarında, Aynalı Pastane ve Gece Elbisesi.Günün birinde yazdıklarımdan bir perde çekeceğim hayatıma. Herkes kâğıt üstüne yazılanları benim hayatım sanacak, ben de hayatımı saklamış olacağım böylelikle. Saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? Herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin. Kasada oturan kız gibi! Herkes kasadaki kızı görür, ama kimse tanımaz.

Murathan Mungan ilk hikâye kitabı Son Istanbulu 1985 yılında yayımladı. 1999da yayımladığı Üç Aynalı Kırk Oda ile altıncı kitabına ulaşırken, hem usta bir anlatıcı, hem de geniş bir okur kitlesi tarafından çok sevilen bir yazar olduğunu kanıtladı. Ki... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl
Profil Resmi
ozicim okumuş.
Alçaklığın Evrensel Tarihi

Latin Amerika´nın ve dünya edebiyatının önde gelen isimlerinden J.L. Borges, çok sayıda yazarın üslubunu, tekniğini ve edebiyat hakkındaki düşüncelerini neredeyse tek başına değiştiren, eserleriyle çağımıza damgasını vuran bir şair, öykü ve deneme yazarı. Formenter Ödülü´nü aldığı 1961´den bu yana eserleri klasik sayılan ve giderek artan bir hayran kitlesi kazanan, defalarca Nobel Ödülü´ne aday gösterilen Borges, Poe, Kafka, H.G. Wells, Valery, Mallarme ve daha birçok yazardan etkilendi ve kendini her şeyden önce bir okur olarak gördü. Dost canlısı ve bonkör bir kişiliği olan Borges´in metinlerini dergilere gönderirken fazla rahat davrandığı, eserlerine ilgi gösteren dostlarına öykülerinin teliflerini armağan ettiği, hatta bazılarıyla ortak öyküler yazdığı biliniyor. İletişim Yayınları 1989´da kurulan Jorge Luis Borges Vakfı´yla yaptığı anlaşmaya uygun olarak, yazarın kimi zaman keyfi sıralamalarla derlenen öykü, düzyazı ve şiirlerini ilk basıldıkları halleriyle yayımlıyor. Borges, 1930´larda, Arjantin´de çok satan Critica gazetesinin pazar ekine yazdığı yazıları, Alçaklığın Evrensel Tarihi´nde biraraya getirdi. Gerçek ile hayalin birleştiği bu yazılarda, yaşamöykülerini bilerek çarpıttığı Keşiş Eastman, Kadın Korsan Çingi, Billiy the Kid gibi kötü şöhretli kimseleri anlatırken, kurgunun olgudan daha gerçek, daha inanılır olduğunu belirtmeyi hedeflemişti. İlk kısa öyküsü ´Mahalle Kabadayısı´nın da yer aldığı bu kitabı Borges, 1954´te yazdığı önsözde, öykü yazmayı göze alamayan, dolayısıyla da başkalarının masallarını bozup çarpıtarak kendini eğlendiren utangaç bir delikanlının sorumsuz oyunları olarak nitelemişti. Buna karşılık kitap, Latin Amerika edebiyatını derinden etkiledi ve yayımlandığı tarih (1935) bu edebiyatın bir dönüm noktası olarak nitelendi.

Latin Amerika´nın ve dünya edebiyatının önde gelen isimlerinden J.L. Borges, çok sayıda yazarın üslubunu, tekniğini ve edebiyat hakkındaki düşüncelerini neredeyse tek başına değiştiren, eserleriyle çağımıza damgasını vuran bir şair, öykü ve deneme ya... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl
Profil Resmi
ozicim okumuş.
Orlando

Virginia Woolfun romanları arasında Orlando, her türlü olabilirliği ve gerçekliği dışlayan, fantastik öğelerle bezenmiş konusu, coşkulu, abartılı, mizah yüklü anlatımıyla özgün bir yere sahiptir.İngilterenin en soylu ve nüfuzlu ailelerinden birinin tek mirasçısı olan olağanüstü güzel, duyarlı, şair ruhlu Orlando, serüven dolu yaşantısına Kraliçe I. Elizabethin gözdesi ve haznedarı olarak başlar. Arayışlar içinde gelen inişli çıkışlı dört yüz yıllık yaşamının orta yerinde büyük bir dönüşüme uğrar. İstanbulda II. Charlesın elçisi olarak bulunduğu sırada mucizevi bir biçimde kadın olur. Bir süre Bursa dolaylarında Çingeneler arasında doğayla iç içe yaşar. Yeni kimliğiyle İngiltereye döndüğünde 18. yy edebiyat çevrelerinin ünlü nüktedanları arasında can sıkıntısından patlar, 19 yyın kadınlara biçtiği rolün içinde boğulacak gibi olur. Ancak aykırı, enerjik, sorgulayan kişiliğinin yardımıyla tüm toplumsal değişimlerin ve kendi yaşamındaki büyük dönüşümün üstesinden gelmeyi başarır. Romanın sona erdiği 1928 yılında olanca boyun eğmez çağdaşlığıyla dimdik ayaktadır.Virginia Woolf bu keyifli romanda bize yalnızca sıradışı bir kahramanın olağanüstü öyküsünü anlatmakla kalmaz, ince değinmelerle, keskin bir mizahla, çarpıcı simgelerle İngiltere tarihinin son dört yüz yıl boyunca geçirdiği dönüşümleri ve bunların İngiliz yazınındaki yansımalarını da iki yüz sayfalık bir metne şaşırtıcı bir ustalıkla sığdırır.

Virginia Woolfun romanları arasında Orlando, her türlü olabilirliği ve gerçekliği dışlayan, fantastik öğelerle bezenmiş konusu, coşkulu, abartılı, mizah yüklü anlatımıyla özgün bir yere sahiptir.İngilterenin en soylu ve nüfuzlu ailelerinden birinin t... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl
Daha Fazla Göster

ozicim şu an ne okuyor?

ozicim şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.