Antik Yunanın ünlü düşünürü Platondan günümüze kadar ulaşan ölümsüz bir eserdir Devlet. Platon, bir diyalog silsilesi olan bu eserde adaletin, doğruluğun, erdemin, ahlaksızlığın ve doğru yönetimin doğasını inceler. İdeal devletin kuruluşunu Platonun dilinden okumak gerçekten heyecan vericidir. Çünkü sadece değerler kuramını değil, bunun yanı sıra varlık ve bilgi kuramına ilişkin görüşlerini de sunar. Akıcı bir üslupla ilerleyen bu düşünce denizi içinde ssürden, öjenizmortak mülkiyetten anarşizme ya da seçkinlerin yönetimine kadar, bugün hâlâ karşısında ya da yanında tavır aldığımız birçok olgunun öncüllerini görürüz.
Devlet, dünya düşünce tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Eflatun (Platon)´un dialoglarla oluşturduğu eseridir. Eflatun yaşadığı dönemin sorunları üzerine duran ve bunları aşmak için çözüm yolları üreten bir düşünür-filozof olarak bilinir. Devlet´te yaşanılan dönemin toplumsal ve siyasal yapısı ile bilgi, ahlak, eğitim ve benzeri temel konular tartışılır ve en doğru davranışın nasıl olması gerektiğine dair düşünceler dile getirilir. Devlert, yüzyıllar boyunca hem batı hem doğu düşüncesini etkilemiş en önemli eserlerin başında sayılır....
Platon felsefesinin temeli olan Bilgi , idealar , ruhun ölümsüzlüğü , evrendoğum , devlet, kuramları, karşılığını Felsefenin ana ereği, kişinin mutluluğunun, yetkin yaşamının sağlanması açıklanmasında bulur.
Yetkin bir yaşam, erdemli bir yaşantı sürmekle sağlanabilir. Erdemin temeli bilgi özü ideal kuramı, gerekçesi evrendoğum güvencesi ölümsüzlük, yaşamsal sığınağı devlettir.
Ya hükümdarlar filozof yahut da filozoflar hükümdar olmalıdırlar; böyle olmazsa, devlet ve insanlık için mutluluk beklenemez.
Çevirisini yaptığımız eser, Symposion ve Phaidonla birlik¬te Platonun bütün eserlerinin en yüksek noktasını oluşturur. Platonun gençlik dönemi diyalogları Devleti hazırlamasına yardım etmiştir. V. kitabın sonlarına doğru, yani bütün eserin tam ortasında okunan ana cümle şunu belirtmektedir: Ya hü¬kümdarlar filozof yahut da filozoflar hükümdar olmalıdırlar; böyle olmazsa, devlet ve insanlık için mutluluk beklenemez. Bu söz, felsefe tarihinin son derece önemli olaylarından biri olan Sokratesin ölümüne Platonun verdiği son yanıttan başka bir şey değildir.
Devletin ne zaman kaleme alındığı kesin olarak bilinmiyor; zaten Platonun diyaloglarının yazılma tarihleri için elimizde bir takım çıkarsamalardan başka araç bulunmuyor. Bununla birlikte, eserin 372de bitmiş olduğunu kabul edebiliriz.
Dünya tarihinin en önemli düşünürlerinden olan Eflatun (Platon, MÖ 427-347) haklı ününü, toplumsal sorunlarına çözüm önerileri getirme çabası sonucu ortaya koyduğu düşüncelerle elde etmiştir. Eflatunun vatandaşı olduğu Atina o doğdundan gençliğine kadar ağır koşullarda, savaş içerisinde geçmiştir. Bu durum onun düşüncesinin devlet üzerine yoğunlaşmasına sebep olmuştur. Hocası Socratesin idam edilmesi onu derinden etkilemiş ve Atinanın inanç sistemlerini sorgulamasına neden olmuştur.Eflatun Herakleitosun, Parmanidesin, Ptyhagorasın, ve Sokratesin düşüncelerinden büyük ölçüde faydalanmıştır. Atinanın içinde bulunduğu siyasal, sosyal, iktisadi, düşünsel ve inançla ilgili bunalımlarından kurtulma yollarını aramış, bütün ömrü boyunca bu konularda çalışmıştır. Bu durumda kurtulmanın yolu olarak, yeni bir model ortaya koyarak, bu model çerçevesinde Devlet isimli kitabını biçimlendirmiştir.Adı geçen kitap bilgi öğretisi, metafizik, ahlak, toplumsal yapı ve kurumlar, siyaset, siyasal sistemler, devlet, devletin amacı ve yapısı, ruh anlayışı, öte dünya fikri, eğitim ve daha onlarca düşünce türüne kaynaklık eder. Devlet hem İslam hem de Batı düşüncelerini en çok etkileyen çalışmalardan biri olarak düşünce tarihindeki sağlam yerini günümüzde de korumaktadır.
Antik dönemin ünlü filozoflarından olan Eflatun (Platon) M.Ö. 427de Atinada dünyaya geldi. Yine M.Ö. 347de burada öldü.Sağlıklı bir siyasal sistemin inşa edilmesi için hangi ilkeler gerekiyordu? Bu ilkeleri nasıl kuracaktı? Bunları açıklamak için diyaloglar şeklinde metinler kaleme aldı. Bu diyaloglardan ideal devletin ne olması gerektiği de ortaya çıkmaktaydı.
Platon (Eflatun, İÖ yaklaşık 428/7-İÖ yaklaşık 348/7): Bugünkü üniversitenin atası sayılan Akademianın kurucusu (İÖ 387) ve hocası Sokratesi konuşturduğu diyaloglarla felsefeyi yazıya en iyi aktarmış olan ustalardan biridir. Sokratesin Savunması (Apologia) ile birlikte diyaloglarının en tanınmışı olan Devlet (Politeia)te ise Platon, iyilik, eşitlik, güçlülük ve haklılık gibi insanlık durumlarını irdeleyerek düşlediği en iyi devleti anlatmış ve bu temel yapıt, ister yanında ister karşısında olsunlar, 2000 yılı aşkın süredir ortaya konan bütün devlet kuramı ya da toplum düzenlerinin başvuru kaynakları arasında yer almıştır. Sabahattin Eyüboğlu (1908-1973); Hasan Ali Yücelin kurduğu Tercüme Bürosunun başkan yardımcısı ve Cumhuriyet döneminin en önemli kültür insanlarından biriydi. Tek başına ya da imece birlikteliğiyle yaptığı çeviriler, Hayyamdan Montaignee, Platondan Shakespearee hep, dünya kültürünün doruk adlarındandı. M. Ali Cimcoz: Çevirmen, seslendirme sanatçısı ve Türkiyenin ilk özel galerisi Mayanın kurucu yönetici olan Adalet Cimcozun iş ve hayat ortağıdır. Sabahattin Eyüboğlu ile yaptıkları Devlet çevirisi ise, 1959da Türk Dil Kurumunun ilk çeviri ödülüne değer bulunmuştur.
Devlet, Diyaloglara bölüştürülmüş Platon felsefesinin bu Diyalogları birbirine bağlayan orta ve ana halkasıdır; bu özelliğiyle en başta Platon felsefesini anlama çabasında bir kilit metin özelliği taşır. Aynı metin, İÖ 4. yüzyılın başında gerileme dönemine girmiş olan Atina devletinin politik, sosyal, kültürel ihtiyaçlarına cevap ve çözüm arayan bir metin olarak yüzünü tamamen pratiğe dönmüştür. Pratik ile felsefi teorinin bu birlikteliği, adaletin ne olduğu, devletin doğuşu, en iyi devlet, en iyi insan, en büyük iyi, devletin bekçileri, yöneticileri, filozof kral, bilgi biçimleri, İdealar öğretisi, karakter tipi ile devlet biçimleri ilişkisi vb. üzerinden cennet ile cehennem tasvirlerine ayrılmış bir mitosa kadar götürür bizi. İdeal devlet, içinde, toplumun ahlaki birlikteliğinin kurulduğu, felsefe ile politikanın, teori ile pratik hayatın bütünleştiği, ideal bir cemaatin düşünülebilecek en üst biçimidir.Devlet: Hiçbir yerde gerçekleşmeyen Platonun ideal devleti.
Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eserin önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, okuyan toplum olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır.Yayınevimiz, 100 Temel Eser içinden; Kutadgu Biligden Seçmeler, Dede Korkut Hikâyeleri, Yunus Emre Divanından Seçmeler, Mesneviden Seçmeler, Nasreddin Hoca Fıkralarından Seçmeler, Halk Şiirlerinden Seçmeler, Evliya Çelebi Seyahatnamesinden, Kerem ile Aslı, Sergüzeşt, Çağlayanlar, Ömer Seyfettin Hikâyelerinden Seçmeler, Bize Göre, Gülistan, Madam Bovary, Açlık, Beyaz Diş, Gün Olur Asra Bedel kitaplarını bir dizi olarak okuyucularına sunmaktadır.
Platon Devlet adlı eserinde ideal devleti ve siyasal yönetim biçimini araştırır. Büyük Yunan filozofu adaletli, doğru ve güçlü bir topluluk yapısının nasıl olması gerektiğini bütün ayrıntılarıyla anlatır. Devlet, insan düşüncesinin toplumsal ve politik yaşamı aklın buyruğuna sokmak, ona ahlak ve doğruluk açısından şekil vermek için harcadığı ilk ve en köklü çabalardan bin, göz kamaştırıcı bir örneğidir.
Arap dünyasında ve Türkçede Eflatun adıyla da bilinen büyük Yunan filozofu Platon, daha 20li yaşlarında Sokratesin en parlak öğrencisidir. Sokratesin ölüme mahkûm edilmesi ve baldıran zehri içerek idam cezasını bizzat infaz etmesi, genç filozof Platonu derinden etkiler ve o tarihten sonra bütün enerjisini, felsefe ile politika arasındaki ilişkiyi, iyi insanı, adalet kavramını ve ideal devlet düzenini araştırmaya adar. Sokratesleri öldürmeyecek bir devlet düzeni arayışı ona Devleti yazdırır. Platonun Devleti, sadece iedal bir devletin ilk modeli değildir. Platon, insanın mutluluğu ile de aynı yoğunlukta ilgilenir. Platon otuzdan fazla felsefi diyalog yazmıştır. Yunanca başlığı Politeia olan Devlet, bu diyalogların en önemlisi, en kapsamlısıdır. Devlet, ütopya kitapları dizisinin olmazsa olmazıdır. Platonun amacı kuşkusuz bir ütopya yazmak değildi. Yine de Devlet, yazarının amacından bağımsız olarak, birçok araştırmacı tarafından ütopyaların ilk örneği olarak kabul edilmektedir. Kimine göre bütün ütopya kitaplarının babasıdır.
Platonun uçsuz bucaksız diyaloglarından en ünlüsü olan Devlet adlı bu eserde, Platon felsefe ilkelerini siyasi olgulara uygulayarak soyut siyasi teorilerin temellerini atmıştır. İlk bakışta sadece doğrunun tabiatı araştırılıyor gibi görünse de, Platon ideal devlet ütopyası ile sosyoloji, psikoloji, etik, felsefe ve eğitime dair bir çok konuya ayrıntılarıyla değinir. Gerçeğin doğası ve idealar teorisi üzerine yazdığı en önemli metinler de, yine Devlet adlı bu çalışmada çıkar karşımıza! Öğretmeni ve arkadaşı Sokratesi infaza götüren Atina demokrasisini keskin sözlerle eleştiren Platonun bu yapıtını okuduktan sonra, onun günümüzde önemini ve geçerliliğini koruyabilen nadir düşünürlerden biri olduğuna bir kez daha şahit oluyoruz!
Sağlıklı ve mutlu bir toplum hayatı için düşünülen devlet anlayışının anlatıldığı felsefi metin.
Antik Yunanın ünlü düşünürü Platondan günümüze kadar ulaşan ölümsüz bir eserdir Devlet. Platon, bir diyalog silsilesi olan bu eserde adaletin, doğruluğun, erdemin, ahlaksızlığın ve doğru yönetimin doğasını inceler. İdeal devletin kuruluşunu Platonun ... tümünü göster
Antik Yunanın ünlü düşünürü Platondan günümüze kadar ulaşan ölümsüz bir eserdir Devlet. Platon, bir diyalog silsilesi olan bu eserde adaletin, doğruluğun, erdemin, ahlaksızlığın ve doğru yönetimin doğasını inceler. İdeal devletin kuruluşunu Platonun dilinden okumak gerçekten heyecan vericidir. Çünkü sadece değerler kuramını değil, bunun yanı sıra varlık ve bilgi kuramına ilişkin görüşlerini de sunar. Akıcı bir üslupla ilerleyen bu düşünce denizi içinde ssürden, öjenizmortak mülkiyetten anarşizme ya da seçkinlerin yönetimine kadar, bugün hâlâ karşısında ya da yanında tavır aldığımız birçok olgunun öncüllerini görürüz.
Devlet, dünya düşünce tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Eflatun (Platon)´un dialoglarla oluşturduğu eseridir. Eflatun yaşadığı dönemin sorunları üzerine duran ve bunları aşmak için çözüm yolları üreten bir düşünür-filozof olarak bilinir. Devlet´te yaşanılan dönemin toplumsal ve siyasal yapısı ile bilgi, ahlak, eğitim ve benzeri temel konular tartışılır ve en doğru davranışın nasıl olması gerektiğine dair düşünceler dile getirilir. Devlert, yüzyıllar boyunca hem batı hem doğu düşüncesini etkilemiş en önemli eserlerin başında sayılır....
Platon felsefesinin temeli olan Bilgi , idealar , ruhun ölümsüzlüğü , evrendoğum , devlet, kuramları, karşılığını Felsefenin ana ereği, kişinin mutluluğunun, yetkin yaşamının sağlanması açıklanmasında bulur.
Yetkin bir yaşam, erdemli bir yaşantı sürmekle sağlanabilir. Erdemin temeli bilgi özü ideal kuramı, gerekçesi evrendoğum güvencesi ölümsüzlük, yaşamsal sığınağı devlettir.
Ya hükümdarlar filozof yahut da filozoflar hükümdar olmalıdırlar; böyle olmazsa, devlet ve insanlık için mutluluk beklenemez.
Çevirisini yaptığımız eser, Symposion ve Phaidonla birlik¬te Platonun bütün eserlerinin en yüksek noktasını oluşturur. Platonun gençlik dönemi diyalogları Devleti hazırlamasına yardım etmiştir. V. kitabın sonlarına doğru, yani bütün eserin tam ortasında okunan ana cümle şunu belirtmektedir: Ya hü¬kümdarlar filozof yahut da filozoflar hükümdar olmalıdırlar; böyle olmazsa, devlet ve insanlık için mutluluk beklenemez. Bu söz, felsefe tarihinin son derece önemli olaylarından biri olan Sokratesin ölümüne Platonun verdiği son yanıttan başka bir şey değildir.
Devletin ne zaman kaleme alındığı kesin olarak bilinmiyor; zaten Platonun diyaloglarının yazılma tarihleri için elimizde bir takım çıkarsamalardan başka araç bulunmuyor. Bununla birlikte, eserin 372de bitmiş olduğunu kabul edebiliriz.
Dünya tarihinin en önemli düşünürlerinden olan Eflatun (Platon, MÖ 427-347) haklı ününü, toplumsal sorunlarına çözüm önerileri getirme çabası sonucu ortaya koyduğu düşüncelerle elde etmiştir. Eflatunun vatandaşı olduğu Atina o doğdundan gençliğine kadar ağır koşullarda, savaş içerisinde geçmiştir. Bu durum onun düşüncesinin devlet üzerine yoğunlaşmasına sebep olmuştur. Hocası Socratesin idam edilmesi onu derinden etkilemiş ve Atinanın inanç sistemlerini sorgulamasına neden olmuştur.Eflatun Herakleitosun, Parmanidesin, Ptyhagorasın, ve Sokratesin düşüncelerinden büyük ölçüde faydalanmıştır. Atinanın içinde bulunduğu siyasal, sosyal, iktisadi, düşünsel ve inançla ilgili bunalımlarından kurtulma yollarını aramış, bütün ömrü boyunca bu konularda çalışmıştır. Bu durumda kurtulmanın yolu olarak, yeni bir model ortaya koyarak, bu model çerçevesinde Devlet isimli kitabını biçimlendirmiştir.Adı geçen kitap bilgi öğretisi, metafizik, ahlak, toplumsal yapı ve kurumlar, siyaset, siyasal sistemler, devlet, devletin amacı ve yapısı, ruh anlayışı, öte dünya fikri, eğitim ve daha onlarca düşünce türüne kaynaklık eder. Devlet hem İslam hem de Batı düşüncelerini en çok etkileyen çalışmalardan biri olarak düşünce tarihindeki sağlam yerini günümüzde de korumaktadır.
Antik dönemin ünlü filozoflarından olan Eflatun (Platon) M.Ö. 427de Atinada dünyaya geldi. Yine M.Ö. 347de burada öldü.Sağlıklı bir siyasal sistemin inşa edilmesi için hangi ilkeler gerekiyordu? Bu ilkeleri nasıl kuracaktı? Bunları açıklamak için diyaloglar şeklinde metinler kaleme aldı. Bu diyaloglardan ideal devletin ne olması gerektiği de ortaya çıkmaktaydı.
Platon (Eflatun, İÖ yaklaşık 428/7-İÖ yaklaşık 348/7): Bugünkü üniversitenin atası sayılan Akademianın kurucusu (İÖ 387) ve hocası Sokratesi konuşturduğu diyaloglarla felsefeyi yazıya en iyi aktarmış olan ustalardan biridir. Sokratesin Savunması (Apologia) ile birlikte diyaloglarının en tanınmışı olan Devlet (Politeia)te ise Platon, iyilik, eşitlik, güçlülük ve haklılık gibi insanlık durumlarını irdeleyerek düşlediği en iyi devleti anlatmış ve bu temel yapıt, ister yanında ister karşısında olsunlar, 2000 yılı aşkın süredir ortaya konan bütün devlet kuramı ya da toplum düzenlerinin başvuru kaynakları arasında yer almıştır. Sabahattin Eyüboğlu (1908-1973); Hasan Ali Yücelin kurduğu Tercüme Bürosunun başkan yardımcısı ve Cumhuriyet döneminin en önemli kültür insanlarından biriydi. Tek başına ya da imece birlikteliğiyle yaptığı çeviriler, Hayyamdan Montaignee, Platondan Shakespearee hep, dünya kültürünün doruk adlarındandı. M. Ali Cimcoz: Çevirmen, seslendirme sanatçısı ve Türkiyenin ilk özel galerisi Mayanın kurucu yönetici olan Adalet Cimcozun iş ve hayat ortağıdır. Sabahattin Eyüboğlu ile yaptıkları Devlet çevirisi ise, 1959da Türk Dil Kurumunun ilk çeviri ödülüne değer bulunmuştur.
Devlet, Diyaloglara bölüştürülmüş Platon felsefesinin bu Diyalogları birbirine bağlayan orta ve ana halkasıdır; bu özelliğiyle en başta Platon felsefesini anlama çabasında bir kilit metin özelliği taşır. Aynı metin, İÖ 4. yüzyılın başında gerileme dönemine girmiş olan Atina devletinin politik, sosyal, kültürel ihtiyaçlarına cevap ve çözüm arayan bir metin olarak yüzünü tamamen pratiğe dönmüştür. Pratik ile felsefi teorinin bu birlikteliği, adaletin ne olduğu, devletin doğuşu, en iyi devlet, en iyi insan, en büyük iyi, devletin bekçileri, yöneticileri, filozof kral, bilgi biçimleri, İdealar öğretisi, karakter tipi ile devlet biçimleri ilişkisi vb. üzerinden cennet ile cehennem tasvirlerine ayrılmış bir mitosa kadar götürür bizi. İdeal devlet, içinde, toplumun ahlaki birlikteliğinin kurulduğu, felsefe ile politikanın, teori ile pratik hayatın bütünleştiği, ideal bir cemaatin düşünülebilecek en üst biçimidir.Devlet: Hiçbir yerde gerçekleşmeyen Platonun ideal devleti.
Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eserin önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, okuyan toplum olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır.Yayınevimiz, 100 Temel Eser içinden; Kutadgu Biligden Seçmeler, Dede Korkut Hikâyeleri, Yunus Emre Divanından Seçmeler, Mesneviden Seçmeler, Nasreddin Hoca Fıkralarından Seçmeler, Halk Şiirlerinden Seçmeler, Evliya Çelebi Seyahatnamesinden, Kerem ile Aslı, Sergüzeşt, Çağlayanlar, Ömer Seyfettin Hikâyelerinden Seçmeler, Bize Göre, Gülistan, Madam Bovary, Açlık, Beyaz Diş, Gün Olur Asra Bedel kitaplarını bir dizi olarak okuyucularına sunmaktadır.
Platon Devlet adlı eserinde ideal devleti ve siyasal yönetim biçimini araştırır. Büyük Yunan filozofu adaletli, doğru ve güçlü bir topluluk yapısının nasıl olması gerektiğini bütün ayrıntılarıyla anlatır. Devlet, insan düşüncesinin toplumsal ve politik yaşamı aklın buyruğuna sokmak, ona ahlak ve doğruluk açısından şekil vermek için harcadığı ilk ve en köklü çabalardan bin, göz kamaştırıcı bir örneğidir.
Arap dünyasında ve Türkçede Eflatun adıyla da bilinen büyük Yunan filozofu Platon, daha 20li yaşlarında Sokratesin en parlak öğrencisidir. Sokratesin ölüme mahkûm edilmesi ve baldıran zehri içerek idam cezasını bizzat infaz etmesi, genç filozof Platonu derinden etkiler ve o tarihten sonra bütün enerjisini, felsefe ile politika arasındaki ilişkiyi, iyi insanı, adalet kavramını ve ideal devlet düzenini araştırmaya adar. Sokratesleri öldürmeyecek bir devlet düzeni arayışı ona Devleti yazdırır. Platonun Devleti, sadece iedal bir devletin ilk modeli değildir. Platon, insanın mutluluğu ile de aynı yoğunlukta ilgilenir. Platon otuzdan fazla felsefi diyalog yazmıştır. Yunanca başlığı Politeia olan Devlet, bu diyalogların en önemlisi, en kapsamlısıdır. Devlet, ütopya kitapları dizisinin olmazsa olmazıdır. Platonun amacı kuşkusuz bir ütopya yazmak değildi. Yine de Devlet, yazarının amacından bağımsız olarak, birçok araştırmacı tarafından ütopyaların ilk örneği olarak kabul edilmektedir. Kimine göre bütün ütopya kitaplarının babasıdır.
Platonun uçsuz bucaksız diyaloglarından en ünlüsü olan Devlet adlı bu eserde, Platon felsefe ilkelerini siyasi olgulara uygulayarak soyut siyasi teorilerin temellerini atmıştır. İlk bakışta sadece doğrunun tabiatı araştırılıyor gibi görünse de, Platon ideal devlet ütopyası ile sosyoloji, psikoloji, etik, felsefe ve eğitime dair bir çok konuya ayrıntılarıyla değinir. Gerçeğin doğası ve idealar teorisi üzerine yazdığı en önemli metinler de, yine Devlet adlı bu çalışmada çıkar karşımıza! Öğretmeni ve arkadaşı Sokratesi infaza götüren Atina demokrasisini keskin sözlerle eleştiren Platonun bu yapıtını okuduktan sonra, onun günümüzde önemini ve geçerliliğini koruyabilen nadir düşünürlerden biri olduğuna bir kez daha şahit oluyoruz!
Sağlıklı ve mutlu bir toplum hayatı için düşünülen devlet anlayışının anlatıldığı felsefi metin.
Antik Yunanın ünlü düşünürü Platondan günümüze kadar ulaşan ölümsüz bir eserdir Devlet. Platon, bir diyalog silsilesi olan bu eserde adaletin, doğruluğun, erdemin, ahlaksızlığın ve doğru yönetimin doğasını inceler. İdeal devletin kuruluşunu Platonun ... tümünü göster
Elif Şafak'ın İngilizce olarak kaleme aldığı Arafı Türkçeye Aslı Biçen çevirdi. Farklı din, çevre ve kültürlerden gelip yolları Bostonda kesişen bir grup genç insanın dokunaklı öyküsünü anlatan Araf, yalnızlık, yabancılık, dil ve zaman üzerine bir roman...Keskin bir kavrayışa ve mizah duygusuna sahip olan Araf, ait olma konusundaki sürekli özlemin ve sürgünde bir yurt arayışının öyküsü. Belki de hepsinden önemlisi, ister Doğuda ister Batıda, kendi yurdunda bile bir yabancı olmanın heyecan verici keşfi.Araf, The Saint of Incipient Insanities adıyla 2004 yılının Eylül ayında ABDnin öndegelen yayınevlerinden Farrar, Straus & Giroux tarafından yayımlandı.
******
İyi de bir insana neden ömür boyu geçerli olacak şekilde tek bir isim veriliyordu başka bir isim de verilebilecekken, hatta isminin harfleri karıştırılıp aynı isimden yenileri türetilebilecekken? Kendimiz de dahil etrafımızdaki her şeyi yeniden adlandırma şansı ne zaman alınmıştı elimizden?
Doğuştan bana verilen bir isme ilanihaye mıhlanıp yapıştığımı bilmek nasıl sıkmaz ki canımı, hayattaki yegâne tesellim kendim olmamayı başarabilme şansım iken? İsimleri sonsuza kadar sabitleyen bir dünyaya saplanmışım, harflerin çığırından çıkmasına izin vermeyen. Ama ne vakit kaşığımı alfabe çorbasına daldırsam ismimi ve onunla birlikte kaderimi yeniden düzenlemek üzere yeni harfler yakalamayı umuyorum.
Elif Şafak, cinsel/etnik/dini, tüm çarpılmışlıklarıyla aklımızdan çıkmayacak bir günümüz Amerikası tablosu çizmiş. Kaçık, hüzünlü, bilge ve inanılmaz komik romanı insanın damağında acı-tatlı bir lezzet bırakıyor.
******
Elif Şafak'ın İngilizce olarak kaleme aldığı Arafı Türkçeye Aslı Biçen çevirdi. Farklı din, çevre ve kültürlerden gelip yolları Bostonda kesişen bir grup genç insanın dokunaklı öyküsünü anlatan Araf, yalnızlık, yabancılık, dil ve zaman üzerine b... tümünü göster
Kafka Milena'yı 1919 sonbaharında Prag'da tanıdı. Ortak dost ve tanıdıkların bir araya geldiği bir kafede gerçekleşen tanışmada Milena,' Kafkaya öykülerini Çekçeye çevirmek istediğini açıkladı. Bu da, büyük bir tutkuyu içeren bir ilişkinin, bu kitaptaki mektupları borçlu olduğumuz bir sevgi ilişkisinin başlangıcı oldu. Kâmuran Şipal'in çevirisiyle sunulan Milena'ya Mektuplar, Kafka'nın karaladığı kimi bölümler dışında mektupların tamamını içermektedir. Ayrıca, Milena'nın Max Brod'a yolladığı kimi mektuplar ve Milena'nın birkaç magazin yazısı da, Milena'yı daha iyi tanıtmak amacıyla kitaba eklenmiştir.
Kafka Milena'yı 1919 sonbaharında Prag'da tanıdı. Ortak dost ve tanıdıkların bir araya geldiği bir kafede gerçekleşen tanışmada Milena,' Kafkaya öykülerini Çekçeye çevirmek istediğini açıkladı. Bu da, büyük bir tutkuyu içeren bir ilişk... tümünü göster
Kafka Milena'yı 1919 sonbaharında Prag'da tanıdı. Ortak dost ve tanıdıkların bir araya geldiği bir kafede gerçekleşen tanışmada Milena,' Kafkaya öykülerini Çekçeye çevirmek istediğini açıkladı. Bu da, büyük bir tutkuyu içeren bir ilişkinin, bu kitaptaki mektupları borçlu olduğumuz bir sevgi ilişkisinin başlangıcı oldu. Kâmuran Şipal'in çevirisiyle sunulan Milena'ya Mektuplar, Kafka'nın karaladığı kimi bölümler dışında mektupların tamamını içermektedir. Ayrıca, Milena'nın Max Brod'a yolladığı kimi mektuplar ve Milena'nın birkaç magazin yazısı da, Milena'yı daha iyi tanıtmak amacıyla kitaba eklenmiştir.
Kafka Milena'yı 1919 sonbaharında Prag'da tanıdı. Ortak dost ve tanıdıkların bir araya geldiği bir kafede gerçekleşen tanışmada Milena,' Kafkaya öykülerini Çekçeye çevirmek istediğini açıkladı. Bu da, büyük bir tutkuyu içeren bir ilişk... tümünü göster