Prens

Machiavellinin geliştirdiği yeni politika teorisiyle politika, bir yönetme sanatı haline gelmiştir. Açtığı bu yeni paradigma, tüm modern politika felsefesinin temelini oluşturmaktadır.Machiavellinin güçten bahsettiği noktada bu kavramı Thomas Hobbes, insanların doğal durumdaki tek motivasyonu olduğunu söyleyerek ilerletecek; Spinoza, onun özgürlükçü yanını vurgulayacak; Rousseau ve Diderot, aslında onun, prenslere değil de halklara dersler verdiğini düşünerek Machiavellinin Cumhuriyetçi yönünü vurgulayacaktır.

******

Bu bağlamda Prens; sarsıntı geçirip değişimlere uğrayan bir toplulukta tek başına kalmış ve kendi egoizminden başka hareket güdüsü olmayan sahipsiz ve efendisiz bireyin siyasi durumunu ayrıntılarıyla ele alan bir kitaptır.

************

Floransalı devlet adamı ve yazar Niccolo Machiavelli (1469-1527) tarafından yazılan, siyaset biliminin önde gelen metinlerinden Prens (II Principe; 1513). İtalyan Rönesans düşüncesinin en özgün ve kalıcı kazanımları arasındadır. Machiavellinin siyasi gücün elde edilmesi ve devam ettirilmesi üzerine Aristoteles tarzı bir tez olarak tasarladığı çalışması, hem eski çağlardan hem de çağdaş İtalyan siyasi sahnesinden örnekleri çözümler ve başarılı yönetimin doğası üzerine akıl yoluyla vardığı inançları açığa vurup desteklemek için de kendinden öncekilerin örneklerini kullanır. Pratik politika lehine ahlaki standartlardan uzaklaştığı için sık sık eleştirilse de, aslında prensin ilke gevşekliği büyük ölçüde yazıldığı siyasi devrin fırtınalı oluşuna bağlıdır. Machiavellinin çalışması tarafsız bir gözle okunduğunda, bir istibdat projesinden çok, bir iç karışıklık devrine İtalya yarım adasında siyasi birilği sağlama yönünde pragmatik ama yurtsever bir girişim olarak ortaya çıkar.

************

Rennaissance ruhu içinde prenslere tavsiyeler şeklinde regimine principum adı verilen birçok kitap yayımlanmıştır; ancak belki de hiçbiri Machiavellinin PRENSi kadar sarsıcı etki yaratmamıştır. Hemen her dönem kitap üzerine yoğun tartışmalar yaşanmış, Machiavellinin PRENSte tarif ettiği ahlaki kayıtsızlık, hiç hak etmediği halde kötü bir etiket gibi üzerine yapışarak günümüze kadar gelmiştir. Machiavellinin, kimi zaman tiranlığın destekçisi olduğu yönündeki düşüncelerin hedefi olması da düşündürücüdür.
Machiavellinin PRENSi yoğunlaşmış bir cumhuriyet idesidir; bir ayağı doğada, bir ayağı toplumda duran devletin kendisidir. Halkının özgürlüğüne bağlı olduğu oranda özgürdür; ama halka borcu olmadığı halde ortak iyiyi amaçlaması onun erdeminden kaynaklanır. Prens, bir tiran değildir; sahip olduğu Virtù ona iktidarın yolunu açar, düzenlediği yasalarla ülkesinin özgürlüğünü sağlar; bu sayede kazandığı ihtişam, halkının ihtişamı olur. O, ya bir ülkenin ilk kurucusu olarak doğru yasalarla özgürlüğün kalıcı temellerini atan kurtarıcıdır; ya da çöküntü içindeki toplumun karmaşık siyasal ilişkileri içinden kendi iktidar yolunu açan reformcudur.
Her iki durumda da elindeki temel güç, Talihi baştan çıkaracak olan Virtùsudur.


************

Machiavelli, her türlü dalaverenin büyük ilkelerin ardına gizlenerek yapıldığı bir çağda yaşadı. Prens ile bu dalavereleri apaçık, bütün çıplaklığıyla gözler önüne sererken, herhalde ortaya koyduğu şeyin gelecekte kendi adıyla anılacağını hiç düşünmemiştir.
Makyavelizm tanımı aslında insanın, bu büyük düşünürün hayatın içindeki bir gerçeği bu kadar arsızca ortaya koyuşundan duyduğu dehşetin ifadesidir. İnsanlık yapılagelen entrikalardan çok onun bu şekilde ifade ediliş tarzından dehşete düşmüştür. Böyle olduğu için de bugün hâlâ onu sindirme uğraşı içindedir. Söylenenlere bakılırsa İblisin kendisidir hazret, şerrin cevheridir, dönekliği o icat etmiş, uğursuz eseri Prens yayınlanmadan önce dünyada ne riyakâr varmış, ne zorba, ne hain, ne sahte fazilet, ne alkışlanan cinayet.
Oysa biliyoruz ki, Machiavelliden önce de sonra da bunlar siyaset sanatının olmazsa olmazlarıdır. Machiavelli bu pragmatizmi ihbar etmiyor, tam tersine bizdekini anlatıyor bize. Tıpkı Marx ve başkaları gibi, muhatabını kendi gözlerinin içine bakmaya davet ediyor.


************

Machiavelli, machiavelist miydi? Mezar taşında Hiçbir övgü bu adın büyüklüğüne erişemez yazan Machiavelli, son çağın politik bilimini kurmuş ve bu bilime pratik mantığı sokmak suretiyle de felsefi bir özgünlük göstermiştir. Machiavelli hemen her devirde değişik dünya görüşüne sahip kişilerce göklere çıkartılan veya yerin dibine batırılan ama asla ilgisiz kalınamayan diri bir düşünürdür. Prens, işte böyle bir düşünürün, siyaset konusunda hangi ülkeden veya hangi düşünceden olursa olsun herkes için geçerli sayılacak kuramların işlendiği bir yapıttır. J.J. Rousseauya göre bu kitap bir yergi dir. Krallara ders verilme bahanesiyle, halka nasıl yönetildiklerini öğreten bu cumhuriyetçinin amacı Halkı zulmün boyunduruğundun kurtarmak için, kurnazca uyandırmaya çalışmaktadır Bacon ise Machiavelli nin amacı devleti yönetenlerin yapmayı adet edindikleri şeyleri göstermektir. Bunların ne yapmaları gerektiğini öğretmek değildir der. Prens iktidara gelmenin, iktidarda tutunmanın ve iktidarı kullanmanın yani siyasetin yöntemlerinin sanatsal ifadesidir. Bu yüzden hangi dünya görüşünden olursa olsun her siyasetçinin okuması gereken bir kitaptır. Machiavellinin Türkiyede yayınlanmış tek eseri Prenstir. Yayınevimiz Prensi ilk kez Nazım Güvcnçin doğru ve eksiksiz çevirisiyle okura sunuyor. Kitabı okuyunca başlıktaki sorunun cevabını çözeceğinize inanıyoruz.

************

İnsanın, tuzakları fark etmek için tilki, kurtları korkutup kaçırmak için de aslan olması gerekirNiccolo MachiavelliNiccolo Machiavellinin 1513te kaleme aldığı, ama ölümünden sonra, 1532de yayınlanabilen Prens, daha ilk günden başlayarak günümüze kadar gelen bir tartışma başlattı. Prens, devlet yönetiminde amaca ulaşmak için her yolun geçerli olduğunu savunan bir el kitabı mıydı, yoksa devletin ve iktidarın gerçek doğası üstüne felsefî ve siyasal bir başyapıt mı?Prens, kimilerince şeytan kitabı olarak nitelendi, kimilerince de gerçekçi siyaset kuramının bir baş yapıtı olarak. Ama devlet yönetme sanatının en temel kaynaklarından birini oluşturan Prens, beş yüz yıla yaklaşan bir zamandır yönetenlerin de, yönetilenlerin de okumadan edemedikleri bir kitap oldu.Yalnızca siyasal içeriğiyle değil, edebi üslubuyla da klasik edebiyatın ölümsüz metinleri arasına giren bu benzersiz kitabın Kemal Atakayın İtalyanca aslından yaptığı çevirisini, yazar ve yapıt üstüne kapsamlı bir inceleme ve açıklayıcı notlar eşliğinde sunuyoruz.

************

Her zaman cumhuriyet yönetiminden yana olan Machiavelli, İtalyadaki devletçiklerin, 15. yüzyılın sonu ile 16. yüzyılın başında içinde bulundukları siyasal kaosu, ekonomik, askeri ve ahlaksal çöküşü durduracak bir prens (hükümdar) arayışına girer. Bu özel tarihsel durum, Machiavellinin, prense, sözünden dönme hakkını bile tanıyan bir yetkiler listesi sunmasına yol açmıştır. Prens, özel duruma bağlı bir akıl verme metni olarak anlaşıldığı kadar, her zaman için geçerli olması gereken bir güç ve kudret politikasının el kitabı olarak da yorumlanınca, ortaya Makyavelizm diye bilinen, politik amacın her türlü aracı mübahkıldığı devlet aklı modeli çıkmıştır.Prens: Devlet aklının öznel iradeye teslimi.

************

Yazılışının üstünden beş yüz yıla yakın bir süre geçmesine karşın. Prens günümüzde de siyasal düşünce tarihinin en önemli kaynakları arasında yer almayı sürdürüyor. Bunun nedeni Prensin dünyanın dört bir yanındaki yöneticilere hükümet etme sanatının inceliklerini öğreten bir kitap olmasında yatar. Machiavelli dinin politika üzerindeki etkisi, düşmanlarla baş etmenin yolları. İttifakların güvenilirliği konusunda öğretici örnekler verir. Prens çağımızın da en önemli çelişkilerinden birini gündeme getirir: Doğru ya da yanlış kavramları yalnızca çıkarlarımızın ve gücümüzün bir yansıması mıdır, yoksa doğal ya da tanrısal düzenin nesnel bir sonucu mudur?Machiavelliye göre adalet güçlüden yanadır.Politikacıların, yönetcilerin, üniversite öğrencilerinin başucu kitabı Prensi İtalyanca aslından çeviren Rekin Teksoy, yazdığı kapsamlı bir önsözle, çeviride yer verdiği bol dipnotlarıyla ve kitaba eklediği sözlükle okurun Machiavelliyi ve Prensin yazıldığı dönemi ayrıntılı bir biçimde tanıması amacını güttü.Oğlak Yayınları Boccaccionun Decameronu ve Dantenin İlahi Komedyasının ardından, İtalyan edebiyatının bir başka başyapıtını, yine eksiksiz ve tam metin olarak Türkçeleştirilen Prensi gururla sunar.

******

Machiavellinin geliştirdiği yeni politika teorisiyle politika, bir yönetme sanatı haline gelmiştir. Açtığı bu yeni paradigma, tüm modern politika felsefesinin temelini oluşturmaktadır.Machiavellinin güçten bahsettiği noktada bu kavramı Thomas Hobbes, insanların doğal durumdaki tek motivasyonu olduğunu söyleyerek ilerletecek; Spinoza, onun özgürlükçü yanını vurgulayacak; Rousseau ve Diderot, aslında onun, prenslere değil de halklara dersler verdiğini düşünerek Machiavellinin Cumhuriyetçi yönünü vurgulayacaktır.

******

Bu bağlamda Prens; sarsıntı geçirip değişimlere uğrayan bir toplulukta tek başına kalmış ve kendi egoizminden başka hareket güdüsü olmayan sahipsiz ve efendisiz bireyin siyasi durumunu ayrıntılarıyla ele alan bir kitaptır.

************

Floransalı devlet adamı ve yazar Niccolo Machiavelli (1469-1527) tarafından yazılan, siyaset biliminin önde gelen metinlerinden Prens (II Principe; 1513). İtalyan Rönesans düşüncesinin en özgün ve kalıcı kazanımları arasındadır. Machiavellinin siyasi gücün elde edilmesi ve devam ettirilmesi üzerine Aristoteles tarzı bir tez olarak tasarladığı çalışması, hem eski çağlardan hem de çağdaş İtalyan siyasi sahnesinden örnekleri çözümler ve başarılı yönetimin doğası üzerine akıl yoluyla vardığı inançları açığa vurup desteklemek için de kendinden öncekilerin örneklerini kullanır. Pratik politika lehine ahlaki standartlardan uzaklaştığı için sık sık eleştirilse de, aslında prensin ilke gevşekliği büyük ölçüde yazıldığı siyasi ... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
7 puan

Ezberci sistem işte.
Sınavda sorusu gelirdi de, ''mutlak monarşici lan bu adam'' diyerek mutlak monarşinin ne olduğuna ilişkin kafamda yer etmiş tüm ezberleri, uzun cümlelerin içerisine yedirerek dökerdim kağıda. Kalırdım haliyle, hoca haklıymış yani. Beni üzen kalmam değil, Karl Marx kim sorusuna ''Che Guaveracı'' cevabını verene kızın geçmesidir ya neyse.
Ezberci sistem işte.

Kitap, elbetteki okuması keyifli bir kitap değil. Nihayetinde bir inceleme ve bir ders kitabını okumaktan hallice bir his bu kitabı okumak. Neyse ki incecik bir kitap. Machiavelli(Ah hatun milleti nelere kadirsin! Nietzsche yetmezmiş gibi şu adamın adını hiçbir yere bakmadan yazmayı bile öğrendim sayende) dönemin şartlarını göz önüne alarak İtalya' nın kurtuluşu için güçlü bir siyasi otoritenin varlığını öngörüyor. Bu siyasi otoritenin kurulabilmesi için de hükümdarda olması gereken özellikler kendince özetliyor işte bu kitapta. Okuyup anlayacağına inansam bizim başbakan bu kitaptan öykünmüş derdim ama hiç sanmıyorum ki öyle bir şey olsun. Gerçi danışmanı filan okuyup yol haritasını buna göre çizmiş olabilir.
Machiavelli diyor ki özetle; hükümdar acımasız olmalı, gerektiğinde zor kullanmaktan kaçınmamalı, etrafındaki insanların onu sevdiklerine güvenerek hareket etmemeli, etrafındaki insanlar üzerine korku duygusu yaratabilmeli. Bir hükümdar gerektiğinde yalan söylemeli, yeter ki bunu ülke çıkar için yapmış olsun, hükümdar, ülkenin çıkarları için birilerini kullanmaktan kaçınmamalı vs vs. diyor. Yalnız unutulmamalı ki tüm bunları ^mevcut durumdaki^ İtalya' nın kurtuluşu için söylüyor ve dahası burada bir ütopyadan bahsediyor. Onun kafasındaki hükümdar zaten yaptığı her şeyi ülkenin çıkarlarını gözeterek yapıyor.
Yani adam öyle bir bunalmış ki İtalya' nın mevcut durumundan, bu adamlar ancak kötekten anlarlar, amaca giden her yol da mübahtır, şimdi seçime demokrasi filan dersek işler iyice sarpa sarar bu İtalya yok olur gider hal buyken gelsin biri de bizi kurtarsın diyor.
Örnek verelim; Hitler stratejik hata yapmayıp biraz daha ağırdan alsaydı, tüm Avrupa kıtasını Almanların egemenliğine sokacaktı neredeyse. Seçimle göreve geldi ama iktidarını Machiavelli' nin önerdiği pek çok metotla güçlendirdi ve işe de yaradı. Bu mantıkla bakıldığında Machiavelli' nin aslında ne kadar doğru tespitler yaptığı, güçlü ve kalıcı bir liderlik için ne kadar doğru bir yol haritası çizdiği rahatlıkla anlaşılabilir.

10 puan

Amaca ulaşmak için her yol meşrudur prensibini savunan Makyavelizm eleştirilse de, bu kitapla politika ve devlet yönetiminde günümüzde bile faydalanabilir..Sadece politika da değil kitabın insan ilişkilerinde de yol gösterici bir rolü var banagöre..Verilen tavsiyeler ikili ilişkilerde de örnek alınabilir..

7 puan

Kitabın yarısı bariz belli olan gerçekleri kanıtlamaya çalışarak geçiyor. Mesela "ünvanını yetenekleri sayesinde elde eden, soyluluğundan elde edene göre daha iyidir" ve ya "yerel ordular paralı askerlere göre daha kullanışlıdır." gibi...

10 puan

Türkiyedeki siyasetçilerin bu kitabı okuyarak hareket ettiklerini düşünüyorum. Halkı gerektiğinde böcek gibi ezmek bile nasıl yapılabileceğini ve zamanla ezilmeyi halkın nasıl kabulleneceğini bile anlatıyor. Gerçi Türkiyedeki siyasileri Machiavelli görse ellerine su dökemez o ayrı. Ölçülü zulüm, ölçülü sevgi, savaş zamanında müttefiklerinin askeri güçlerine ne kadar güvenebileceğin ve bunun olası sonuçları.

9 puan

Siyaset Felsefesi'ne ilgi duyanların başucu eserlerinden biri olması gerekir. Niccolo Machiavelli "ne olması gerektiği" ile ilgilenmenin boş olduğunu söyler, önemli olan "ne olduğu"dur.

11 yıl, 11 ay
Profil Resmi
7 puan

İktidar olmak tehlikelidir! Machievelli'den günümüzde yönetim denilince akla gelen derslerde İ.İ.B.F fakultelerinde okutulacak kadar değerli bir eser!

Profil Resmi
9 puan

Siyaset Biliminin temel taşlarından biridir nazarım da... Uzun örnekler barındırdığı için bilimsellikten uzak kaldığı düşünülse de, bence kitabın kalitesinin, yazılanların manasının artması için şart olan bir durum... Siyaset Bilimine merakı olanların muhakkak okuması gerektiği inancındayım...

10 puan

Yıllar önce okumuştum. Tekrar okumak istemiştim. Kitabı kaybettim.

7 puan

Yönetmek için her yolu mubah gören yöntemler öğretir.:)

8 puan

Hükümdar ve hükümdarlık üzerine çok basit bir anlatıma sahip olarak hazırlanmış bir kitap. Kitap hükmetme ve sonrasındaki sorunları ele alıyor. Yani daha açıklayıcı olmak gerekirse yönetim şekillerini ele alıp açıklıyor kim nasıl hata yaptığını bu hatanın sonuçlarını vs irdeliyor ve çok doğru tespitler ve dahi açıklamalarda bulunuyor. Sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitap.


Baskı Bilgileri

187 sayfa


ISBN
975-6249-30-7

Diğer baskılar


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Tulayozgur oğuzhan sinem ozsonmez merthinyo
4 kişi

Okumuşlar

Mephistopheles erhanu Metafor pelinaydin Dr.Watson
187 kişi

Okumak İsteyenler

damla ebruli omd mtyvz tantana
58 kişi

Takas Verenler

emreunalan
1 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski