Sıcacık bir kahveden yükselen güzel kokular eşliğinde keyifli bir okuma vaat ediyor Soğuk Kahve.
İronik ve mizahi olduğu kadar keskin bir dil. Belki de çoğumuzun gündelik hayatında olan konuları anlatırken sizi ters köşeden bir bakış açısına yatırıp golü ustalıkla atıyor. Hınzır bir zekânın ürünü olan cümleleri sizi gülerken duygulandıracak, çoğu zamansa hayretler içinde bırakacak.
Kahraman Tazeoğlu
Batman kendi deyimiyle numune bir adam. En azından yazdıkları öyle. Kolay kolay kimseden duyamayacağınız, cesaret isteyen şeyleri açıkyüreklilikle söylüyor okura. Özellikle kadın erkek ilişkilerinin üzerindeki pembe tozu üfleyip altında yatan siyahları ve beyazları soğukkanlılıkla gösteriyor. Ne her erkek bir Romeo, ne de her kadın bir Juliet.
Ertürk Akşun
Topuklu ayakkabı mı yoksa ben mi?
Bir kadını zorlayan bir soru olabilir.
'Çikolata mı ben mi?' sorusu kadar olmasa da zorlar.
Sizler topuklu ayakkabısı ayaklarını vuran kadınlarsınız.
Topuklarınızın altında kâğıt mendiller var.
Bazılarınızın gözyaşlarını silen mendiller işte, yabancı değiller.
O mendiller hep canınızın yandığı yerlerde...
Çok adisiniz pembe rujlar, çekici kılıyorsunuz dudakları.
Sıcacık bir kahveden yükselen güzel kokular eşliğinde keyifli bir okuma vaat ediyor Soğuk Kahve.
İronik ve mizahi olduğu kadar keskin bir dil. Belki de çoğumuzun gündelik hayatında olan konuları anlatırken sizi ters köşeden bir bakış açısına yatır... tümünü göster
Takvimlere bağlanmaksızın insanlığın mana deryasında bazen kulaç atan bazen anlam dalgalarında soluklanan bir dünyalı, eğitimci. Eğitimi dört duvar arasında geçen bir ayrış olarak algılamayıp,insana insanlığı hatırlatmak için ışık tutmaya çalışan dervişanlığın günümüze yansıtılmasına çaba sarfeden bir gönül işçisi. Eğer bir insan kendini insanlığa adamışsa bunda başarılı olmaması düşünülemez çünkü insan varlığın en üstünüdür.
1965 yılında Kapadokya ikliminde gözlerini açtı. Gördüğü rüya hayatının miladı oldu. Rüyasındaki şehre gitmeliydi. İsim verdi levhasında Konya yazan kente: Şehr-i Sevda. Gönlünü açmak için senelerdir Konya’da. Çeyrek asırdır tasavvuf kokusu solumaya çalışıyor aşk fısıltılı kitaplarda.26 yıllık Mevlana araştırması ile geçen süreye 24 kitap sığdırdı. Yeterli mi? Asla! Ecel yüreğini öpeceği deme kadar yazmaya and içti.
Sinan yağmur, 1965 yılında Kırşehirde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kırşehirde tamamladı, Kırşehir imam hatip lisesinden 1984 te, selçuk üniversitesi ilahiyat fakültesindende 1990 yılında mezun oldu. Aynı yıl kelam ve islam felsefesi ana bilim dalında yüksek lisansa başladı. 1991 yılında kadınhanı imam hatip lisesinde öğretmenliğe başlayan SİNAN YAĞMUR sırasıyla KONYA İHL, ve meram Dr. Ali Rıza Bahadır ihl de idarecilik görevlerinde bulundu, halen Naci'ye Mumcuoğlu lisesinde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak görevini sürdüren yağmur, evil ve 2 çocuk babasıdır. Selçuk belediyesince organize edilen aile okulunda aile içi iletişim, eşler arası sevgi köprüsü konularında konferans etkinliğinde bulunan yazar ulusal ve yerel tvlerde eğitim proğramlarına katılmıştır.
Takvimlere bağlanmaksızın insanlığın mana deryasında bazen kulaç atan bazen anlam dalgalarında soluklanan bir dünyalı, eğitimci. Eğitimi dört duvar arasında geçen bir ayrış olarak algılamayıp,insana insanlığı hatırlatmak için ışık tutmaya çalışan der... tümünü göster