Olup biteni kötü olarak tanımlayabilme kudreti, tanım yapabilenlerin, yani elini korun içinde tutabilecek denli sabır ve tahammüle malik olabilenlerin mülkü. Bu mülkiyetin adı karamsarlık, kötümserlik değil. Kötümserlik ana yönelik nazarların değil, geleceği karartan, olacak olanın kudretinden şüphe edenlerin zavallılığı; adalet ve merhametin tecellisinden umudunu kesenlerin. Kadirin kudret elini tutabilme becerisinden yoksun olanların çaresizliği.Olmakta olanın karalığı, olacak olanın olması/gelecek olanın gelmesi için görülebilmeli: görülüyorsa görüldüğü an dile getirilmeli, hiç düşünülmemeli de karamsarlığın gereği yapılmalı. Karamsarlık olanın karalığını bütün o açıklığı içinde teşhis etmek demek. Kötümserlik ise tam aksine olacak olanın ışığını karartmaya çalışmak, düpedüz umutsuzluk demek. Umudun, doğduğunda, inadına karanlıklar içerisinden doğacağını bilmemek demek. Kötümserlik ne kadar umutsuzluksa, karamsarlık da bir o kadar umut demek.Çıkar sahipleri karamsar olamazlar: sermayeleri hamakattir çünkü. Hakikat talibinin vazifesi ise kararan ne varsa onu bütün açıklığı içinde ifşa etmektir, geceleri değil sadece, bu yüzden gündüzleri de elde kandil karaltıların üzerine yürümektir.Unutmayınız: Umut, karamsar olanın hakkı!
Olup biteni kötü olarak tanımlayabilme kudreti, tanım yapabilenlerin, yani elini korun içinde tutabilecek denli sabır ve tahammüle malik olabilenlerin mülkü. Bu mülkiyetin adı karamsarlık, kötümserlik değil. Kötümserlik ana yönelik nazarların değil, ... tümünü göster
Yepyeni bir TV programı: Farklı mesleklerden 10 kişi Eşsiz Evde bir araya gelir. Yarışmanın amacı henüz açıklanmamıştır, ipucu yoktur... Kanalın izleyici forumunun müdavimleri esrarı çözmek için kolları sıvar. Hem yarışmayı hem Türkiyenin gündemini takip ederler... En uçucu olaylarla en sarsıcıları bir potada erir. Üzücü, yaslı, ürkütücü haberler, kapanmayan yaralar, asırlık dertler; bir türlü karşılığını bulamayan AB aşkı, AB düşmanlığı, gözü Batıda olanlar, Türkün gücünü ispat peşinde koşanlar. Her kafadan çıkan sesler, hep bir ağızdan kabul ediliverenler, tekyürek tekyumrukçular, amanimajımızbozulmasıncılar...Işıltılı kalemiyle yer yer bilinçaltımızı yoklayarak, yer yer bam tellerimize basarak soruyor her zamanki zarif muzipliğiyle Vivet Kanetti:Bana modern Türkün tarifini yapabilir misin Kaan?Yakında tanelerle alacaktık portakalla kestaneyi ve kuyruklar eczaneler önünde uzayacaktı, kederli Paris manzaralarıyla eşleşerek... Çay ziyareti için komşuya telefon sarkıtmak, nemli terlikleri silkelemek, ayakkabıların çamurunu fırçalamak şart olacaktı... Bunları tahayyülden bitkin, kendi demlediğimiz çaya talim edip, bir gün diyeceğiz: İşte Avrupalılara dönmüşüz. Kendi kendimizle konuşur olmuşuz.An gelir, hormonsuz sebzeler, sarısı tam yumurtalar, çinkosu magnezumu kalsiyumu selenyumu dengelenmiş besinlerle besleneceğim günlerin hayaliyle coşarım... köşe başındaki tesisatçının gözetiminden kurtulacağım uygar günlerin. Gri inciler renginde: Klas ve soğuk. O hayallerde kimse yere tükürmez, kimse de sokağın kedilerine tencereyle pilav indirmez. Kulaklarımda Avrupai gürültüsüzlükler, deniz kabuklarının uğultuları, cerrah eldiveniyle tuttuğum köpeğimin dışkısını bakterisiz çöp bidonlarına atarım ve ışıkla yıkanmış patikalarda üç adet organik tarım ürünüyle yuvama dönerim... ben ve organik portakallar, ben ve köpek arasındaki didişmelerle Şarklı masumiyetten arınmış, düğümlü romanlar yazmaya otururum...
Yepyeni bir TV programı: Farklı mesleklerden 10 kişi Eşsiz Evde bir araya gelir. Yarışmanın amacı henüz açıklanmamıştır, ipucu yoktur... Kanalın izleyici forumunun müdavimleri esrarı çözmek için kolları sıvar. Hem yarışmayı hem Türkiyenin gündemini t... tümünü göster