Albert Camus çağdaş düşün ve yazın dünyasındaki saygın yerini yalnızca oyunlarıyla da, yalnızca Sisifos Söyleni ve Başkaldıran İnsanla da alırdı belki. Ama Camusyü Camus yapan öncelikle anlatı yapıtlarıdır, Yabancı (1942), Veba (1947) ve Düşüşse (1956) bu yapıtlar arasında üç büyük doruktur. Ancak, kimi yazınseverler bu üç başyapıt arasında daha çok Düşüşü yeğlerler. Bu kitap, herhangi bir düşünce ya da savı özellikle öne çıkarmaya çalışmadan, yalın bir anlatım ve özgün bir kurgu içinde, zengin bir düşünce ve duygu yüküyle, çağdaş dünyayı ve insanlarını derinlemesine sorgulayıp yargılar, çirkinliklerini ve düşkünlüklerini sergiler. Ama, aynı zamanda, bu dünyada yaşayan, dolayısıyla şu ya da bu biçimde, şu ya da bu ölçüde onun sorumluluğunu taşıyan bireyler olarak tek tek her birimize bir ayna tutar, eski avukat Jean-Baptiste Clamenceın öyküsü aracılığıyla, bize kendini tehlikeye atmadan yaşayanların, yani hepimizin ve her birimizin benzersiz öyküsünü anlatır. Düşüşün yayımlanmasından bir yıl sonra Camusnün Nobel Ödülünü kazanması bir rastlantı olmasa gerek. ALDIĞI ÖDÜLLER: 1957 Nobel Ödülü
Albert Camus çağdaş düşün ve yazın dünyasındaki saygın yerini yalnızca oyunlarıyla da, yalnızca Sisifos Söyleni ve Başkaldıran İnsanla da alırdı belki. Ama Camusyü Camus yapan öncelikle anlatı yapıtlarıdır, Yabancı (1942), Veba (1947) ve Düşüşse (195... tümünü göster
Albert Camus çağdaş düşün ve yazın dünyasındaki saygın yerini yalnızca oyunlarıyla da, yalnızca Sisifos Söyleni ve Başkaldıran İnsanla da alırdı belki. Ama Camusyü Camus yapan öncelikle anlatı yapıtlarıdır, Yabancı (1942), Veba (1947) ve Düşüşse (1956) bu yapıtlar arasında üç büyük doruktur. Ancak, kimi yazınseverler bu üç başyapıt arasında daha çok Düşüşü yeğlerler. Bu kitap, herhangi bir düşünce ya da savı özellikle öne çıkarmaya çalışmadan, yalın bir anlatım ve özgün bir kurgu içinde, zengin bir düşünce ve duygu yüküyle, çağdaş dünyayı ve insanlarını derinlemesine sorgulayıp yargılar, çirkinliklerini ve düşkünlüklerini sergiler. Ama, aynı zamanda, bu dünyada yaşayan, dolayısıyla şu ya da bu biçimde, şu ya da bu ölçüde onun sorumluluğunu taşıyan bireyler olarak tek tek her birimize bir ayna tutar, eski avukat Jean-Baptiste Clamenceın öyküsü aracılığıyla, bize kendini tehlikeye atmadan yaşayanların, yani hepimizin ve her birimizin benzersiz öyküsünü anlatır. Düşüşün yayımlanmasından bir yıl sonra Camusnün Nobel Ödülünü kazanması bir rastlantı olmasa gerek. ALDIĞI ÖDÜLLER: 1957 Nobel Ödülü
Albert Camus çağdaş düşün ve yazın dünyasındaki saygın yerini yalnızca oyunlarıyla da, yalnızca Sisifos Söyleni ve Başkaldıran İnsanla da alırdı belki. Ama Camusyü Camus yapan öncelikle anlatı yapıtlarıdır, Yabancı (1942), Veba (1947) ve Düşüşse (195... tümünü göster
Bazı eleştirmenlerin şeytanın avukatı sıfatını yakıştırdıkları Gündüz Vassafın gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskısıyla sunduğumuz Cehenneme Övgüsü, içimizde büyütüp yaşattığımız küçük totaliter dünyalarımızı afişe ediyor, daha doğrusu yüzümüze vuruyor. Totalitarizmin -anne karnındaki bebeğin beslenmesi gibi- bireyle toplumu bağlayan göbek bağıyla semirdiğini, hayata ilişkin algılarımızı ve kimi dayatılan kimisini de gönüllü olarak kabul ettiğimiz kavramları irdeleyerek gösteriyor. Cehenneme Övgü, yazarın kendiyle hesaplaştığı, herkesi de hesaplaşmaya çağıran, hatta kışkırtan bir kitap.
Bazı eleştirmenlerin şeytanın avukatı sıfatını yakıştırdıkları Gündüz Vassafın gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskısıyla sunduğumuz Cehenneme Övgüsü, içimizde büyütüp yaşattığımız küçük totaliter dünyalarımızı afişe ediyor, daha doğrusu yü... tümünü göster
Bazı eleştirmenlerin şeytanın avukatı sıfatını yakıştırdıkları Gündüz Vassafın gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskısıyla sunduğumuz Cehenneme Övgüsü, içimizde büyütüp yaşattığımız küçük totaliter dünyalarımızı afişe ediyor, daha doğrusu yüzümüze vuruyor. Totalitarizmin -anne karnındaki bebeğin beslenmesi gibi- bireyle toplumu bağlayan göbek bağıyla semirdiğini, hayata ilişkin algılarımızı ve kimi dayatılan kimisini de gönüllü olarak kabul ettiğimiz kavramları irdeleyerek gösteriyor. Cehenneme Övgü, yazarın kendiyle hesaplaştığı, herkesi de hesaplaşmaya çağıran, hatta kışkırtan bir kitap.
Bazı eleştirmenlerin şeytanın avukatı sıfatını yakıştırdıkları Gündüz Vassafın gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskısıyla sunduğumuz Cehenneme Övgüsü, içimizde büyütüp yaşattığımız küçük totaliter dünyalarımızı afişe ediyor, daha doğrusu yü... tümünü göster
Oyle bir hayat yaşadım ki,
Cenneti de gordum, cehennemi de
Oyle bir ask yasadim ki
Tutkuyu da gordum, pes etmeyi de
Bazilari seyrederken hayati en onden
Kendime bir sahne buldum oynadim
Oyle bir rol vermisler ki
Okudum okudum anlamadim
Kendi kendime konustum bazen evimde
Hem kizdim hem guldum halime
Sonra dedim ki ' soz ver kendine '
Denizleri seviyorsan, dalgalari da seveceksin
Sevilmek istiyorsan, once sevmeyi bileceksin
Ucmayi seviyorsan, dusmeyi de bileceksin
Korkarak yasiyorsan, yalnizca hayati seyredersin
Oyle bir hayat yasadim ki, son yolculuklari erken tanidim
Oyle cok degerliymis ki zaman
Hep acele etmem bundan,
Anladim...''
Nietzsche ağladığında.
Oyle bir hayat yaşadım ki,
Cenneti de gordum, cehennemi de
Oyle bir ask yasadim ki
Tutkuyu da gordum, pes etmeyi de
Bazilari seyrederken hayati en onden
Kendime bir sahne buldum oynadim
Oyle bir rol vermisler ki
Okudum okudum anlamadim ... tümünü göster
rocknrollkralligi şu anda kitap okumuyor.