sekban-ı cedıd

Detayları:  ankara/denizli, 34 yaşında,
3 takip ettiği ve 1 takip edeni var. 26 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

sekban-ı cedıd bir değerlendirme yaptı.
Boynu Bükük Öldüler

10

Yılmaz güneyin 1962 yılında yazdığı ilk romanı. uzun zamandır okumayı istediğim ama bi türlü bulmadığım kitabı 5 ayın sonunda pamukkale üniversitesinin kütüphanesinde buldum bi haftada da okuttu kendini. Öncelikle şunu söyleyeyim her yönüyle çok başarılı bi roman olmuş ama beni en çok etkileyen yönü doğa tasvirleri, kitabın şiirsel dili ve karakterlerin olayların sonunda farkına vardıkları iç dünyaları yani piskolojileri oldu.. Beğendiğim altı çizilebilecek bi çok cümle buraya yazmak istediğim bi çok paragraf var hangi birini yazayım... Çukurova insanı tanımak o coğrafyaya mistik bi yolculuk yapmak isterseniz kesinlikle okuyun derim çünkü karekterler arasındaki her diyalog her söz bi zamanlar gerçekten söylenmiş..

Yılmaz güneyin 1962 yılında yazdığı ilk romanı. uzun zamandır okumayı istediğim ama bi türlü bulmadığım kitabı 5 ayın sonunda pamukkale üniversitesinin kütüphanesinde buldum bi haftada da okuttu kendini. Öncelikle şunu söyleyeyim her yönüyle çok baş... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 10 ay
sekban-ı cedıd okumuş.
Boynu Bükük Öldüler

Dokuz yüz elli altida, bir yazimda, komünizm propagandasi yaptigim gerekçesiyle -ki bu yazidan, bir buçuk yil agir hapis, alti ay sürgün, ömür boyu amme haklarindan yoksunluk cezalarina çarptirildim- savcilik önüne çikartildim. Komünizmle ilgili, bilimsel anlamda dise dokunur bilgim yoktu. Durumumu en açik biçimiyle savciya anlatmaya çalistim. Marks, Engels, Lenin ve diger devrim ustalarinin bir tek kitabini okumadan nasil komünist olunurdu. Bana dedi ki biz sizin ne oldugunuzu, ne olacaginizi biliriz.Boynu Bükük Öldüler Nevsehir Cevaevinde, siyasiler kogusunun en dip kösesinde, rutubetli bir duvara komsu bir ranzada, geceli gündüzlü on alti aylik bir çalismanin ürünüdür. Ranzamdan hiç indirmedigim küçük bir masam vardi. Yatma zamani gelince, ayakucuma çeker, ayaklarimi altina sokar uyurdum. Çogunlukla, anlattigim insanlari görürdüm düslerimde, onlarla yasardim.Altmis üç haziraninda sürgünden döndügümde, bir gazetede yayinlanmasi olanaklarini aradim, bulamadim.Altmis altida, bir arkadas basmak istedi. O günlerde ünü giderek artan bir sinema oyuncusuydum. Adim Çirkin Kraldi..-Yilmaz Güney-

Dokuz yüz elli altida, bir yazimda, komünizm propagandasi yaptigim gerekçesiyle -ki bu yazidan, bir buçuk yil agir hapis, alti ay sürgün, ömür boyu amme haklarindan yoksunluk cezalarina çarptirildim- savcilik önüne çikartildim. Komünizmle ilgili, bil... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 10 ay
sekban-ı cedıd şu an okuyor.
Dava

1883-1924 Çek asıllı Avusturyalı öykü ve roman yazarı. İnsanın korkularını, yalnızlığını, kendi kendine yabancılaşmasını ve çevresiyle iletişimsizliğini dile getirmiştir. Çok farklı açılardan yorumlanan yapıtlarını, konu ve biçim açısından edebiyat tarihinin belirli bir akımı içerisine yerleştirmek zordur. Kafka’nın yaşamı ve kişiliği ile ilgili önemli ipuçları mektupları ve günlüklerinde yer alır. Günlükleri onun kişiliğinin anlaşılmasında, çevresiyle zor ilişki kurabilmesinin ve evlilikten kaçmasının nedenleri konusunda yardımcı olur. Kafka’nın çevresiyle ilişkilerini en aza indirgeyerek kendini yazarlığa verdiği yaşama biçimini ve dünyasını açığa vurur. Dava; kahramanın açıklayamadığı bir nedenle alışageldiği yaşamından uzaklaştırılıp yepyeni bir çevreye gözlerini açmasıyla başlar. Belli bir suçu olmamasına karşın kendini savunma çabasına düşer. Hiçbir yargıçla yüz yüze gelmez, roman boyunca yargı mekanizması içinde kaybolup gider.

1883-1924 Çek asıllı Avusturyalı öykü ve roman yazarı. İnsanın korkularını, yalnızlığını, kendi kendine yabancılaşmasını ve çevresiyle iletişimsizliğini dile getirmiştir. Çok farklı açılardan yorumlanan yapıtlarını, konu ve biçim açısından edebiyat t... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
sekban-ı cedıd bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
sekban-ı cedıd okumuş bitirmiş.
Karamazov Kardeşler

Dünya edebiyatının en büyük üç eserinin, Sophokles'in Oedipus Rex'inin, Shakespeare'in Hamlet'inin ve Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşleri'nin aynı konuyu, yani "baba katilliğini" ele alması rastlantı olarak açıklanamaz. Üstelik, bu üç eserde de sözkonusu davranışın kaynağı, yani bir kadın yüzünden doğan cinsel düşmanlık açıkça ortaya konulmuştur.
Sigmund Freud

Bana göre geçen binyılın kitabı Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşleri'dir. Bu dünyada yaşamın, öteki insanlarla birlikte olmanın ve öteki bir dünyayı düşlemenin bütün sorunlarını, neredeyse ansiklopedik bir boyuta varan bir genişlik ve yürekten gelen böylesine sarsıcı bir yoğunlukla dramlaştırabilen bir başka kitap bilmiyorum. Kilise ve devlet, ideolojiler ve güzellik, özgürlük ve sorumluluk gibi her zamanın sorunlarıyla, taşradaki küçük bir Rus ailesinin para, aşk, baba korkusu, kardeş kıskançlığı, itibar gibi iç sorunları arasında bu roman öylesine bir ahenk ve güçle gidip gelir ki; insan, okumanın verebileceği en büyük armağanı alır: Kendi hayat deneyimimizin de insanoğlunun deneyiminin bir parçası olduğunu derinden hissetmek.
Orhan Pamuk

******

Karamazov Kardeşler, edebiyat tarihinde çok az romana nasip olmuş bir üne sahip. Klasik Rus edebiyatının dev yazarı Dostoyevski'nin bu son romanı, Rusya'nın ruhunu simgeleyen temsilcileriyle Karamazov ailesine odaklanmış, ama girmedik alan, değinmedik konu bırakmamış: din, ahlak, baba katli, şiddet, Doğu-Batı sorunu, sınıf mücadelesi, feodalizm, sosyalizm... Dostoyevski'nin 'hiçbir romanımı bu kadar önemsemedim' dediği Karamazov Kardeşler, daha yayımlandığı tarihten itibaren kült bir eser haline gelmiş ve tüm dünyada büyük tartışmalara yol açmıştır; 20. yüzyılın temel yazınsal izleklerini belirlemiş ve pek çok yazarı peşinden sürüklemiştir. Kitabın yayımlanmasından kısa bir süre sonra ölen Dostoyevski, tıpkı Suç ve Ceza'da olduğu gibi bu kitabında da insanlığın evrensel sorunlarını ortaya koyar. Karamazov Kardeşler, bu anlamda kuyuya atılmış bir taş kadar etkili bir yapıt olarak önemini koruyor.

************

Dostoyevski, yaşamının son yıllarında başyapıtı Karamazov Kardeşler'i tamamladığında, Rus yazınında felsefe düzeyinde roman-tragedya denen türün de temelini attığının bilincinde değildi. Dostoyevski'nin yaşam birikiminin tümünü ve sanat gücünün doruğunu içeren bu roman, gerçekte insanı insan yapan ne varsa, onlara adanmış bir destan niteliğini taşır. Yazar, hiçbir romanında Karamazov Kardeşler'de olduğu denli insan ruhuna inmemiş, insanoğlunu bu denli kesitler biçiminde, içgüdülerinin ve istencinin tüm görünümüyle sergilememiştir. Bir aileyi konu alan ve bir felaketler zinciri olarak gelişen olay örgüsü, bireysel öğelerin yanı sıra, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısındaki Rus toplumunu da geçirdiği sarsıntıların tümüyle, dünya edebiyatında bir eşi daha bulunmayan bir sanat aynasından yansıtır. (Tanıtım Yazısından)

Dostoyevski (1821-1881): Gerek 1840'ların ortalarından itibaren yayımlamaya başladığı Beyaz Geceler ve Öteki gibi uzun öykü-kısa romanlarıyla, gerekse Karamazov Kardeşler, Suç ve Ceza ve Budala gibi Sibirya sürgünü sonrası büyük romanlarıyla, insanın karanlık yakasını kendinden sonraki bütün romancıları derinden etkileyecek biçimde dile getirmiş büyük bir 19. yüzyıl ustasıdır. Karamazov Kardeşler, yazarın son başyapıtıdır.

************

Fiyodor Pavloviç, dört yaşındaki Mitya'yı başından attıktan kısa bir süre sonra ikinci evliliğini yaptı. Bu evliliği sekiz yıl kadar sürdü. İkinci karısı Sofya İvanovna da diğer eşi gibi çok gençti. Fiyodor Pavloviç onu, bir yahudiyle birlikte kârlı işler için gittiği başka bir şehirde tanıyıp almıştı. Sürekli içen, eğlenen ve hovardalık eden Fiyodor Pavloviç, bir yandan da bol kazançlı ister yaparak parasına para katma fırsatlarını kaçırmazdı. Girişimlerinin çoğu başarıyla sonuçlanır, ama bunu bin bir dolap çevirerek yapardı.

************

Küçük bir Rus köyünde toprak sahibi olan Fedor Pavloviç Karamazov'un dehşetli, esrarengiz ölümü, kısa sürede yalnız yaşadığı beldenin değil bütün Rusya'nın ilgiyle takip ettiği bir dava haline gelir. Ölümden, toplumda hiç sevilmeyen, ömrünü ilkesizlikler üzerine kurmuş maktulün büyük oğlu Dimitri Karamazov mesul tutulmaktadır.. Ne var ki; insanın bilgiyle donatılmış aklı ve maddi deliller, hayatın girift ve akıl almaz oyunları karşısında çoğu zaman aciz kalmakta ve kader ağlarını örmektedir...

Bir düşünür ve edebiyatçının hayat, ölüm, aşk, erdem, para, fikir, sanat, felsefe ve ruh bilimine dair bir ömür heybesinde biriktirdiklerinin muazzam bir kurguyla birleşmesinden doğan Karamazov Kardeşler, dünya durdukça önemini kaybetmeyecek olay ve insan örgüsüyle, dünya edebiyatının en önemli yapıtlarından olma özelliğini sonsuza dek koruyacaktır...

******

Dünya edebiyatının en büyük üç eserinin, Sophokles'in Oedipus Rex'inin, Shakespeare'in Hamlet'inin ve Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşleri'nin aynı konuyu, yani "baba katilliğini" ele alması rastlantı olarak aç... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
sekban-ı cedıd bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl
Daha Fazla Göster

sekban-ı cedıd şu an ne okuyor?

Favori Yazarları (3 yazar)

Favori yazarı yok.