"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk... tümünü göster
Bir Salı sabahı uyandım. Bütün gazeteler hayatta en çok sevdiğim kadının bir cinayet işlediğini yazıyordu. Bunu hiç beklemiyordum. Beynimden vurulmuşa döndüm. İç dengelerim şiddetle sarsıldı. Oysa gerçeği biliyordum ama bana kimse tek bir şey sormamıştı. Onu mahkûm etmişlerdi! Kapı çalındı. İki asker beni almaya gelmişti. İç savaş çıkmış, seferberlik ilan edilmişti. Bunu bekliyordum. Hiç şaşırmadım. Bunu uzun zamandır korku ve kuşkuyla hep bekliyordum. Hazırlandım ve o Salı sabahı evden çıktım. Genç bir öğretmen bir sabah Kuzguncuk'taki evinden apar topar alınıp, askere götürülür. O, bunun bir kabus olduğuna, arkadaşlarıysa onun iç savaşa katıldığına inanmaktadır. Oysa annesi oğlunun bir ambulansla evden götürüldüğünü anlatmaktadır. Kumral Ada Mavi Tuna, iç savaşın içimizde ve dışımızda, bireysel ve toplumsal olarak yarattığı yangınları umutsuz bir aşk üçgeni ekseninde anlatan sarsıcı bir roman. Dört dile çevrilen Kumral Ada Mavi Tuna birçok toplumsal yaramızı irdelerken unutulmaz bir aşk hikâyesi anlatıyor.
Bir Salı sabahı uyandım. Bütün gazeteler hayatta en çok sevdiğim kadının bir cinayet işlediğini yazıyordu. Bunu hiç beklemiyordum. Beynimden vurulmuşa döndüm. İç dengelerim şiddetle sarsıldı. Oysa gerçeği biliyordum ama bana kimse tek bir şey sormamı... tümünü göster
Bir Salı sabahı uyandım. Bütün gazeteler hayatta en çok sevdiğim kadının bir cinayet işlediğini yazıyordu. Bunu hiç beklemiyordum. Beynimden vurulmuşa döndüm. İç dengelerim şiddetle sarsıldı. Oysa gerçeği biliyordum ama bana kimse tek bir şey sormamıştı. Onu mahkûm etmişlerdi! Kapı çalındı. İki asker beni almaya gelmişti. İç savaş çıkmış, seferberlik ilan edilmişti. Bunu bekliyordum. Hiç şaşırmadım. Bunu uzun zamandır korku ve kuşkuyla hep bekliyordum. Hazırlandım ve o Salı sabahı evden çıktım. Genç bir öğretmen bir sabah Kuzguncuk'taki evinden apar topar alınıp, askere götürülür. O, bunun bir kabus olduğuna, arkadaşlarıysa onun iç savaşa katıldığına inanmaktadır. Oysa annesi oğlunun bir ambulansla evden götürüldüğünü anlatmaktadır. Kumral Ada Mavi Tuna, iç savaşın içimizde ve dışımızda, bireysel ve toplumsal olarak yarattığı yangınları umutsuz bir aşk üçgeni ekseninde anlatan sarsıcı bir roman. Dört dile çevrilen Kumral Ada Mavi Tuna birçok toplumsal yaramızı irdelerken unutulmaz bir aşk hikâyesi anlatıyor.
Bir Salı sabahı uyandım. Bütün gazeteler hayatta en çok sevdiğim kadının bir cinayet işlediğini yazıyordu. Bunu hiç beklemiyordum. Beynimden vurulmuşa döndüm. İç dengelerim şiddetle sarsıldı. Oysa gerçeği biliyordum ama bana kimse tek bir şey sormamı... tümünü göster
şeyma kenkül şu anda kitap okumuyor.