Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu.
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı... tümünü göster
Kitabın sayfaları arasına hapsolmuş Áedán, artık bin yıllık lanetten kurtulmuştur ve aklındaki tek şey, kanlı ritüeli gerçekleştirip kitabın karanlık gücünü sonsuza dek geride bırakmaktır.
Gün, Öcünü Almak İçin Pusuda Bekleyen Druıdin Günü
Fennore Kitabı, kurbanlarının kulaklarına fısıldayacak ve onları kendine çekecek. Tüm duygularını, kalbinin derinliklere gömmüş olan Áedán, güzel Meaghan ile birlikte yeniden aşk kıpırtıları hissetmeye başlayacak ve aralarındaki çekim tehlikeli bir boyuta ulaşacak.
Yakışıklı Áedán, bu güzel kadının karşısında zayıflık gösterip görevini unutacak mı yoksa onu da karanlık emellerine alet edecek mi?
Kitabın sayfaları arasına hapsolmuş Áedán, artık bin yıllık lanetten kurtulmuştur ve aklındaki tek şey, kanlı ritüeli gerçekleştirip kitabın karanlık gücünü sonsuza dek geride bırakmaktır.
Gün, Öcünü Almak İçin Pusuda Bekleyen Druıdin Günü
Fenn... tümünü göster
Belki de her okuduğunuz romanda kahraman siz olursunuz. Ama en çok kendi hikâyenizde yorulursunuz. Çünkü gecenin örtemediği bir yer varsa, o da sadece içinizdir.
Bazen mesafeler kısadır ama kavuşmak da imkânsızdır… İmkânsız aşkların, Eylül gibi içimizden döküldüğü anlarda yine bir sığınak ararız. Acaba her sığınak güvenli midir?
Bazı yürekler iki kişilik hayaller kurup, tek başına yaşamak zorunda kalır. İşte o zaman kalp, kimselerin duymadığı çığlıkları haykırır. Bunun adı Aşk ve yalnızlıktır. Aslında aşk herkesin bildiği bir kelimedir. Ama herkesin hissettiği bir duygu değildir.
Siz hiç Aşk kelimesinin gerçek anlamdaki duygu yoğunluğunu yaşayabildiniz mi?
Ölümü sevgiliye kavuşmak istercesine hiç âşık oldunuz mu?
Ya da şairin dediği gibi "Aşkın üstünde bir Aşk" mı vardır?
Bu güne kadar aşk çok tarif edildi. Kimileri aşkı Leyle ile Mecnun'un sevdası gibi yorumladı... Kimileri ise aşk kelimesini, günümüzün tensel dokunuşlarıyla yorumladı. Oysa gerçekten aşk bu muydu?
Aşk sadece iki beden için olmamalıdır…
Bu kitapla kendi aşkınızı tekrar yorumlayacaksınız. Hangi aşkların sizi daha özgür kıldığını göreceksiniz.
Daima sizi hiç terk etmeyecek olan Sevgiliyle yaşayın…
(Tanıtım Bülteninden)
Belki de her okuduğunuz romanda kahraman siz olursunuz. Ama en çok kendi hikâyenizde yorulursunuz. Çünkü gecenin örtemediği bir yer varsa, o da sadece içinizdir.
Bazen mesafeler kısadır ama kavuşmak da imkânsızdır… İmkânsız aşkların, Eylül gibi iç... tümünü göster
Genç İtalyan yazarı Susanna Tamaro'nun 1994'te yayımlandığı zaman İtalya'da büyük yankı uyandıran ve yılın olayı olan bu kitabı, çok satan kitaplar listesinin başındaki yerini uzun süre bir başka kitaba bırakmamıştır. Eco'nun Gülün Adı adlı romanından sonra en başarılı İtalyan romanı olarak karşılanan Yüreğinin Götürdüğü Yere Git, 80 yaşındaki bir kadının uzaklara giden genç torununa yazdığı ve hem bir iç döküş, hem de vasiyet sayılabilecek mektuplarından oluşuyor. Yalın, güncel bir dille, sevgiyle ve içtenlikle kaleme alınmış, ama asla gönderilmemiş olan bu mektuplarda, yaşlı kadın, kendisinin ve kızının dokunaklı yaşamlarının gizli kalmış yönlerini açığa vururken, bir yandan da hem kendini, hem de kızını irdeliyor; kendine karşı bir iç hesaplaşma yürütüyor. Değişen gelenekler, altüst olan değerler karşısında hissettiklerini torununa sevgiyle, bilgelikle aktarmak isteyen bu yaşlı kadın, kendi gençliğinde yapmayı göze alamadığı şeyleri yapmasını torununa öğütlerken, Yapmaya değecek tek yolculuk, içimize yapacağımız yolculuktur, diyor; o özgün çağrıya kulak vermeli ve yüreğimizin götürdüğü yere gitmeliyiz.
Genç İtalyan yazarı Susanna Tamaro'nun 1994'te yayımlandığı zaman İtalya'da büyük yankı uyandıran ve yılın olayı olan bu kitabı, çok satan kitaplar listesinin başındaki yerini uzun süre bir başka kitaba bırakmamıştır. Eco'nun Gülü... tümünü göster
Beni arama. Hazır olduğumda döneceğim.
Bunlar, Pandora Madchen’ın kaçarken ardında bıraktığı satırlardı.
Hayat önüne bambaşka fırsatlar çıkarıp onu farklı yollara sürüklese de o, yıllar sonra çöle, Sedikhan’a, âşık olduğu adama dönmeye artık hazırdır. Şeyh Philip El Kabbar, gücü tüm dünyaya uzanan bir işadamı olmasına rağmen yıllar boyu Pandora’dan bir haber alamamıştır. Pandora dönmüştür çünkü artık oyunun kuralları değişmeli, aşk yepyeni bir boyut kazanmalıdır. Kazanmanın kaybetmek, kaybetmeninse sevmek olduğu bu oyunun sonunda aşk kazanmalıdır.
New York Times çoksatarı yazarları Iris Johansen’dan, okunmaya değer bir aşk hikâyesi...
Bir kadının kalpten hissettiği ve istediği sürece, imkânsızlıkların ortadan kalkacağını bir kez daha hatırlatan bir öykü,
Karşı konulamaz, yakışıklı bir adam ve egzotik bir mekân…
Size de bu aşka şahitlik etmelisiniz.
“Hayatta bazen büyük oynamak gerektiğini size bu kitap öğretecek.”
Booklist
“Çölün egzotik atmosferinde yıllardır sancıyan bir aşk yarası iyileşecek. Koltuklarınıza yerleşin ve okumaya başlayın; bu kitabı elinizden bırakmanız bir hayli zor olacak.”
Publishers Weekly
“Aşk herkes için farklı anlamlarla yüklüdür. Bu aşkın anlamıysa sizi derinden etkileyecek."
Los Angeles Times
Beni arama. Hazır olduğumda döneceğim.
Bunlar, Pandora Madchen’ın kaçarken ardında bıraktığı satırlardı.
Hayat önüne bambaşka fırsatlar çıkarıp onu farklı yollara sürüklese de o, yıllar sonra çöle, Sedikhan’a, âşık olduğu adama dönmeye artık hazı... tümünü göster
"Çatı", bütün dünyada yankılar uyandıran inanılmaz serüvenin kitabıdır.
Yayınlandığı andan itibaren bütün dünyada en çok satan kitaplar arasına giren bu romanı okurken, böyle olayların yaşanmış olabileceğine inanamayacaksınız.
Amerikalı genç kadın yazar V.C. Andrews küçük yaşta geçirdiği hastalıktan ötürü, ömür boyu üzerinde yaşayacağı tekerlekli sandalyesinde yazmaktan şikayetçi olmadığını açıklıyor.
Kitaplarının konusunu gerçek hayattan alıp almadığı sorusunu da cevapsız bırakıyor.
"Çatı", bütün dünyada yankılar uyandıran inanılmaz serüvenin kitabıdır.
Yayınlandığı andan itibaren bütün dünyada en çok satan kitaplar arasına giren bu romanı okurken, böyle olayların yaşanmış olabileceğine inanamayacaksınız.
Amerika... tümünü göster
seyma t_ şu anda kitap okumuyor.