Türk Edebiyatı'nın kült halini almış eserlerinden biri olan Kürk Mantolu Madonna ile ilgili eğlenceli bir quiz.
Türk Edebiyatı'nın kült halini almış eserlerinden biri olan Kürk Mantolu Madonna ile ilgili eğlenceli bir quiz.
Her insanda barınır hem gündüz hem gece, her insanın bedeninde şekillenir hem iyilik hem kötülük. Evrendir her insan. Koskocaman bir evren küçücük bir bedende...Öyküleriyle tanıdığımız Sema Kaygusuz ilk romanı Yere Düşen Dualar da çok katmanlı, çok düşünen bir metne imza atıyor. Üzüm ve altın adını verdiği iki bölümden oluşan kitap, bir adada açılıyor, üzümün egemenliğinde gelişiyor. Sonra devreye, bilinmeyen bir zaman ve altın giriyor. Üzüm bölümünde kütüphanede çalışan, annesi tarafından terk edilmiş, alkolik bir babanın kızıdır asıl kahramanımız. Ve üzümdür, şarabı var eden, onu yapanın kişiliğini al, başlı başına bir karakter olan üzüm...Onun ekseninde günümüz insanıdır aynı zamanda, her el attığı yeri mahveden... İlişkiler, zaman, ölüm, korku gibi kavramların eşliğinde biraz da çağımızın yağmalayıcı zihniyetinin eleştirisidir bu. Kitaplar da nasibini almaktadır bu keskin gözlemden. Altın bölümü ise birinci bölüme ince göndermelerde bulunan, tek gözlü bir gencin çevresinde gelişir. Zaman, mekan belirsizdir, ancak hikaye edilen evrenseldir. Sema Kaygusuz, Yere Düşen Dualarda çok etkileyici bir metne imza atıyor. Aynı kahramanların iki kez hayat bulduğu, iki kalpli bir roman bu. Adanmışlık üzerine gerçek bir edebiyat örneği.
Her insanda barınır hem gündüz hem gece, her insanın bedeninde şekillenir hem iyilik hem kötülük. Evrendir her insan. Koskocaman bir evren küçücük bir bedende...Öyküleriyle tanıdığımız Sema Kaygusuz ilk romanı Yere Düşen Dualar da çok katmanlı, çok d... tümünü göster
Çoğu zaman akşam yemeklerinin sonuna doğru oynanırdı bu sahne. Masanın çevresinde dört-beş kişi toplanmış olurduk. Mehmet Kaptan masanın en başındaki süvari koltuğuna kurulmuş olur, öteki koltuklarda da Hızır Kaptan, deniz subaylığından emekli başçarkçı Hüseyin Bey, Ohannes, bir de ben. Bazen telsiz Zeki de katılırdı yemeğe.. Hani birkaç katlı transatlantiklerin akşam yemeklerinde süvari masasının şeref konukları olur ya, işte onun gibi bir şey. Tutalım bir kömür şilebinde değiliz de, bilmem Queen Mary transatlantiğinin mavi kurdeleyi kazandığı günler, geminin zaferi şerefine masaya kurulmuşuz. Mehmet Kaptan, bacağından yakaladığı yarım tavuğu kurt gibi kapıp sağlam dişlerinin arasında paramparça ettikten sonra soluya soluya Pire Mahmuta bakardı. (kitaptan alıntı)
Çoğu zaman akşam yemeklerinin sonuna doğru oynanırdı bu sahne. Masanın çevresinde dört-beş kişi toplanmış olurduk. Mehmet Kaptan masanın en başındaki süvari koltuğuna kurulmuş olur, öteki koltuklarda da Hızır Kaptan, deniz subaylığından emekli başçar... tümünü göster
Çoğu zaman akşam yemeklerinin sonuna doğru oynanırdı bu sahne. Masanın çevresinde dört-beş kişi toplanmış olurduk. Mehmet Kaptan masanın en başındaki süvari koltuğuna kurulmuş olur, öteki koltuklarda da Hızır Kaptan, deniz subaylığından emekli başçarkçı Hüseyin Bey, Ohannes, bir de ben. Bazen telsiz Zeki de katılırdı yemeğe.. Hani birkaç katlı transatlantiklerin akşam yemeklerinde süvari masasının şeref konukları olur ya, işte onun gibi bir şey. Tutalım bir kömür şilebinde değiliz de, bilmem Queen Mary transatlantiğinin mavi kurdeleyi kazandığı günler, geminin zaferi şerefine masaya kurulmuşuz. Mehmet Kaptan, bacağından yakaladığı yarım tavuğu kurt gibi kapıp sağlam dişlerinin arasında paramparça ettikten sonra soluya soluya Pire Mahmuta bakardı. (kitaptan alıntı)
Çoğu zaman akşam yemeklerinin sonuna doğru oynanırdı bu sahne. Masanın çevresinde dört-beş kişi toplanmış olurduk. Mehmet Kaptan masanın en başındaki süvari koltuğuna kurulmuş olur, öteki koltuklarda da Hızır Kaptan, deniz subaylığından emekli başçar... tümünü göster
Günün birinde Martılar Adasının da, adada yaşayan martıların da korktukları şey başlarına geldi : İnsanoğlu adaya adımını attı. Ve adaya atılan ilk adımda olanlar oldu. Şimdi okuyacağınız bu roman, bir martı ailesinin yaşamında tüm adalı martıların ve Martılar Adasının yaşanmış öyküsüdür. Atılan her yanlış adım, doğada sarsıntılar yaratır, dengesizliklere neden olur ve martılar çığlığı basar : Yapmayın, yapmayın, yapmayın!- Zeyyat Selimoğlu
Günün birinde Martılar Adasının da, adada yaşayan martıların da korktukları şey başlarına geldi : İnsanoğlu adaya adımını attı. Ve adaya atılan ilk adımda olanlar oldu. Şimdi okuyacağınız bu roman, bir martı ailesinin yaşamında tüm adalı martıların v... tümünü göster