İbrahim Tenekeciyi bilenler bilir. Edirne Şeyhi Neşatinin deyimi ile mücella aynalarda bile görünmeyecek kadar benliğinden sıyrılmıştır. İç âleminde her gün devr-i âlem seyahati yapar. Dış âlemde, onu sadece evi ile işyeri arasında yaşıyor sanırsınız. İç âlemde ise her gün sefer vardır. Uçuş Denemeleri, dıştan bakışta bu âleme ait notlar gibidir. Fakat aslında iç âlemin notları bunlar. Tayy-ı zaman ettiği için aramızda yaşayan, aslında Kâtip Çelebi ile sohbet etmiş İbrahim Çelebiye selam!
Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, Türk Edebiyatı Dergisi
İbrahim Tenekeci, Doksan kuşağının önemli şairlerinden biridir. Şiirlerini hep bir heyecanla izlerim, okurum. Bence onun en iyi özelliklerinden biri, şiirinde aşikâr görünen içtenliğidir. Tenekeci, bu samimiyetini ve şiirden artan kimi düşüncelerini, duygularını Uçuş Denemelerinde dile getirir. Küçük denemelerden, gündökümlerinden, aforizmalardan, izlenimlerden oluşan kitabın en önemli vasfı dilinin yalınlığı, akıcılığı; bu vesileyle tatlı tatlı okunuşu. Şiir gibi. Rabbim sen olmasan / Kimin aklına gelirim ben. İşte bunun için, nice benzer örnekler için şiir gibi diyorum.
İbrahim Tenekeciyi bilenler bilir. Edirne Şeyhi Neşatinin deyimi ile mücella aynalarda bile görünmeyecek kadar benliğinden sıyrılmıştır. İç âleminde her gün devr-i âlem seyahati yapar. Dış âlemde, onu sadece evi ile işyeri arasında yaşıyor sanırsınız... tümünü göster
İbrahim Tenekeciyi bilenler bilir. Edirne Şeyhi Neşatinin deyimi ile mücella aynalarda bile görünmeyecek kadar benliğinden sıyrılmıştır. İç âleminde her gün devr-i âlem seyahati yapar. Dış âlemde, onu sadece evi ile işyeri arasında yaşıyor sanırsınız. İç âlemde ise her gün sefer vardır. Uçuş Denemeleri, dıştan bakışta bu âleme ait notlar gibidir. Fakat aslında iç âlemin notları bunlar. Tayy-ı zaman ettiği için aramızda yaşayan, aslında Kâtip Çelebi ile sohbet etmiş İbrahim Çelebiye selam!
Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, Türk Edebiyatı Dergisi
İbrahim Tenekeci, Doksan kuşağının önemli şairlerinden biridir. Şiirlerini hep bir heyecanla izlerim, okurum. Bence onun en iyi özelliklerinden biri, şiirinde aşikâr görünen içtenliğidir. Tenekeci, bu samimiyetini ve şiirden artan kimi düşüncelerini, duygularını Uçuş Denemelerinde dile getirir. Küçük denemelerden, gündökümlerinden, aforizmalardan, izlenimlerden oluşan kitabın en önemli vasfı dilinin yalınlığı, akıcılığı; bu vesileyle tatlı tatlı okunuşu. Şiir gibi. Rabbim sen olmasan / Kimin aklına gelirim ben. İşte bunun için, nice benzer örnekler için şiir gibi diyorum.
İbrahim Tenekeciyi bilenler bilir. Edirne Şeyhi Neşatinin deyimi ile mücella aynalarda bile görünmeyecek kadar benliğinden sıyrılmıştır. İç âleminde her gün devr-i âlem seyahati yapar. Dış âlemde, onu sadece evi ile işyeri arasında yaşıyor sanırsınız... tümünü göster
Onüç Günün Mektupları, Türk şiirinin büyük ustası Cemal Süreya'nın 1972 Temmuz'unda, Okmeydanı SSK Hastanesi'nde yatan eşi Zuhal Tekkanat'a yazmış olduğu mektuplardan oluşuyor.
Onüç Günün Mektupları, Türk şiirinin büyük ustası Cemal Süreya'nın 1972 Temmuz'unda, Okmeydanı SSK Hastanesi'nde yatan eşi Zuhal Tekkanat'a yazmış olduğu mektuplardan oluşuyor.
Cem Yayınevi, çağımızın büyük yazarlarından Kafkanın bütün eserlerini, Kamurân Şipalin Türkçesiyle yayınlamaktadır. Bütün Eserlerde yazarın öyküleri (Bir Savaşın Tasviri, Hikayeler, Değişim, Taşrada Düğün Hazırlıkları), romanları (Dava, Şato, Kayıp / Amerika), mektup ve günlükleri (Ottlaya ve Ailesine Mektuplar, Babama Mektup, Günlükler) ve Kafkanın yaşamı ve sanatına ilişkin kaynak kitaplar (Kafkada İnanç ve Umutsuzluk, Öbür Dava, Kafka ile Söyleşiler, Yaşam Öyküsü) bulunmaktadır.
Cem Yayınevi, çağımızın büyük yazarlarından Kafkanın bütün eserlerini, Kamurân Şipalin Türkçesiyle yayınlamaktadır. Bütün Eserlerde yazarın öyküleri (Bir Savaşın Tasviri, Hikayeler, Değişim, Taşrada Düğün Hazırlıkları), romanları (Dava, Şato, Kayıp /... tümünü göster
'Bilirsiniz, insanlar doğar, ölür ve sonra büyür.' Dünyanın en küçük dedektifi geri döndü. Alper Kamu 9 yıl sonra, halâ 5 yaşında. Alper Canıgüz'ün eşsiz kahramanı Alper Kamu'yla birlikte her türlü şiddetin hüküm sürdüğü bir atmosferde, kırık hayatların, küllenmiş aşkların ve daha nice esrarın peşinde kara mizahla yüklü yeni bir yolculuğa çıkıyoruz. Kahramanımız, bu kez bir çocuğun ölümü ve eski bir aşk hikayesinin ardındaki gerçekleri ortaya çıkarmak için uğraşırken, 'İnsanlığa dair kavrayışımızı biraz daha ileri götürmeyecekse bir cinayeti çözmenin ne anlamı var ki?' diyen bir dedektife yakışacak şekilde, adalet kavramımızı sorguluyor. Alper Kamu Cehennem Çiçeği; ilk üç romanıyla edebiyatımızda kendine özgü ayrıcalıklı bir yer edinen Alper Canıgüz'den kahkaha ve gözyaşının iç içe geçtiği büyülü bir serüven.
'Bilirsiniz, insanlar doğar, ölür ve sonra büyür.' Dünyanın en küçük dedektifi geri döndü. Alper Kamu 9 yıl sonra, halâ 5 yaşında. Alper Canıgüz'ün eşsiz kahramanı Alper Kamu'yla birlikte her türlü şiddetin hüküm sürdüğü bir atmos... tümünü göster
"Bekir Tunç sağ elindeki silahı Oğuz Abi'ye, sol elindekini bana doğrultmuştu. Tabancamı iki elimle kavradım. Tetiği çekmemek için kendimi zor tutuyordum. Dudaklarının kenarından sarkan bıyıkları aralandı, acıyla sırıttı, gözlerime dik dik baktı.
'Ben seni gebertmemiş miydim lan velet' dedi boğazından gelen bir hırıltıyla.
'Bu işler satranç oynamaya benzemez, demiştin ama yanılmışsın salak Bekir' dedim alaycı bir sesle. 'Bu işler tam da satranç gibidir.'
Birbirine karışan üç el silah sesi, geniş ovanın üzerindeki boşluğa yayılıp yıldızlara doğru yükseldi."
Derviş Şentekin daha ilk romanında durmuş oturmuş bir yazar kimliğinde. Kitap polisiye çizgisini koruyarak, psikolojiye ve Türkiye'de yakın dönemin siyaset karanlığına açılıyor. Etkileyici tahliller ve yorumlarla bezeniyor.
-Selim İleri-
Demokratik kitle gösterilerinin silahla bastırıldığı, işkencenin alenileştiği, çetelerin, cinayetlerin ve şiddetin estetize edildiği, racon kesmenin hayranlık yarattığı, bütün o sahte kahramanların, karanlık ilişkilerin ve derin bağlantıların vatan millet aşkına yüceltildiği bu ülkede "siyasi" olana sırt çevirerek küçük burjuvaların kimlik sorunlarına kapanan edebiyatımıza bir eleştiri olarak okunmalıdır bu kitap.
-A. Ömer Türkeş-
Derviş Şentekin'den, Amerikan kara romanlarına taş çıkartacak bir yapıt. Türkiye'de polisiye türün gelişmişliğinin bir kanıtı da sayılacak kitap, sadece türün meraklılarının değil, tüm kitap kurtlarının okuması gereken bir metin.
-Ahmet Ümit-
"Bekir Tunç sağ elindeki silahı Oğuz Abi'ye, sol elindekini bana doğrultmuştu. Tabancamı iki elimle kavradım. Tetiği çekmemek için kendimi zor tutuyordum. Dudaklarının kenarından sarkan bıyıkları aralandı, acıyla sırıttı, gözlerime dik dik ... tümünü göster