Sevgi Soysal, halkından yana olan hemen her ilerici Türk yazarının yaşadığı bu acı sınavdan başarıyla geçmiş, edindiği birikimi sonradan yazdığı eserlerde yeri geldikçe, ustalıklı bir biçimde kullanmıştır. Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu gerek tasarlanışı, gerekse yazılışıyla önceki eserlerinden ayrılıyor. Çünkü burada yazar, bir kere dolaysız olarak anılarını anlatmaktadır. İkincisi olayı ince ve acı bir alay örtüsünün ardından yansıtmaktadır.
Sevgi Soysal, halkından yana olan hemen her ilerici Türk yazarının yaşadığı bu acı sınavdan başarıyla geçmiş, edindiği birikimi sonradan yazdığı eserlerde yeri geldikçe, ustalıklı bir biçimde kullanmıştır. Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu gerek tasarla... tümünü göster
Sevgi Soysal, halkından yana olan hemen her ilerici Türk yazarının yaşadığı bu acı sınavdan başarıyla geçmiş, edindiği birikimi sonradan yazdığı eserlerde yeri geldikçe, ustalıklı bir biçimde kullanmıştır. Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu gerek tasarlanışı, gerekse yazılışıyla önceki eserlerinden ayrılıyor. Çünkü burada yazar, bir kere dolaysız olarak anılarını anlatmaktadır. İkincisi olayı ince ve acı bir alay örtüsünün ardından yansıtmaktadır.
Sevgi Soysal, halkından yana olan hemen her ilerici Türk yazarının yaşadığı bu acı sınavdan başarıyla geçmiş, edindiği birikimi sonradan yazdığı eserlerde yeri geldikçe, ustalıklı bir biçimde kullanmıştır. Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu gerek tasarla... tümünü göster
İngiliz yazar George Orwell (1903-1950), ülkemizde daha çok Bindokuzyüzseksendört adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği onun çağdaş klasikler arasına girmiş ikinci ünlü yapıtıdır. 1940'lardaki reel sosyalizmin eleştirisi olan roman, dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biridir. Hayvan Çiftliğinin kişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirirler. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar; kısa sürede önder bir takım oluştururlar, devrimi de onlar yolundan saptırırlar. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romanda önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıkça görülecektir. Öbür kişiler bire bir belli olmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir. Romanın alt başlığı Bir Peri Masalıdır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır.
******
Büyükler bazen, basit şeyleri anlaşılması zormuş, içinden çıkılmazmış gibi anlatabiliyor. Öyle karışık açıklamalar yapıyorlar ki, ne söylediklerini belki kendileri de anlamıyor. Mesela, neden birileri diğerlerini yönetmek ister? İyi giden şeyler, güzel şeyler neden bozulur? Nasıl olur da insanlar birbirlerine bu kadar haksızlık yapabilir?Bu sorulara verilen yalan yanlış cevapları bir yana bırakıp bir de George Orwellin Hayvan Çiftliğine bakalım. Bir çiftlik var ve bu çiftlikte hayvanlar sahiplerini kovup çiftliği ele geçiriyor. Kendi düzenlerini kuruyorlar. Sonra da öyle şeyler oluyor ki, okuyunca yaşadığımız dünyada olan bitenler bir anda açıklığa kavuşuyor. Evet: Hayvan Çiftliğinde yaşananlar, bu dünyada yaşananlara çok benziyor...
************
Aslında, bu kitap bir peri masalı olarak yazılmıştı... Orwell öyle diyordu eserine; büyükler için yazılmış bir masal... Eserde, hayvanları aç bırakan, öldüresiye çalıştıran, yavrularını mezbahaya satan zalim bir çiftçiye karşı hayvanların isyanı anlatılır. Hayvanlar ateşli bir idealizm ve coşkulu sloganlarla, adaletin ve eşitliğin hüküm sürdüğü bir cennet yaratmak için yola çıkarlar. Fakat, macera, büyük bir hüsranla neticelenir. Ve, Orwell, hayvanlar aleminde aktardığı bu öykü ile, aslında, Devrimin tanıdık yüzünü; liderlerin sahiplere, rejimin diktatörlüğe dönüşümünü resmeder... Hayvan Çiftliğindeki karakterler Rus Devriminden esinlenilerek resmedilir; domuz Napoleon tam bir Stalin portresidir. Fakat Hayvan Çiftliği sıradan bir Rus Devrimi hicvi değildir. Orwell'in mesajı çok daha derindir.
************
Beylik Çiftliği sahibi Mr. Jones, gece için kümesleri kilitledi, fakat o kadar içmişti ki, pencereleri kapamak aklına gelmedi. Fenerinden etrafa halkalı, titrek bir ışık yayılıyordu; yalpalayarak avluyu geçti, kapının arkasında çizmelerini tekmeleyip çıkardı, kilerdeki fıçıdan son bir bardak daha bira aldı ve Mrs. Jones'in çoktandır horlamakta olduğu yatağa doğru sendeledi.
******
İngiliz yazar George Orwell (1903-1950), ülkemizde daha çok Bindokuzyüzseksendört adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği onun çağdaş klasikler arasına girmiş ikinci ünlü yapıtıdır. 1940'lardaki reel sosyalizmin eleştirisi olan roman, dünya edeb... tümünü göster