suat3033
Son Aktiviteler
film, dizi, kitap, çeviri, blog...
film, dizi, kitap, çeviri, blog...
Bedenler, cinsel kimlikler ve roller, arzu ve haz, sanallık ve gerçeklik, görüntü ve gerçek, moda ve reklamlar, internet ve sinema, erotizm ve pornografi... Bunlar her kavram gibi açıklanmayı bekleyen ve esasen cinsellik, görsellik ve pornografi etrafında kümelenen imgeler. Hasan Bülent Kahraman görsel dünyanın birer öğesi olan bu imgeleri cinsel ve görsel kuramın bir parçası olarak çözümleyip, bu ilişkinin nasıl pornografiye açıldığını gösteriyor. Bu irdelemeyi dünün dünyasından ziyade yarının dünyasına ilgi duyarak, siyasal bir duyarlılık, bilinç ve duruşla yapıyor.Cinsellik ile görsellik arasında ilişki, dikizleme bağlamında hepimizin yaşadığı, kaçınılmaz bir ilişki oluşturduğundan, Batı metafiziği bu ikili yapı üstünde bir hayli düşünmüş, çok geniş alanlara açılan bir literatür oluşturmuş durumda. Dünya gitgide bu iki olgunun arasında bir yerde sıkışıyor. Cinsellik hayatımızın farkında olmadığımız en önemli dürtüsü niteliğini kazanıyor. Bunu algılamadığımız sürece masum eylemlerimizin nelere tekabül ettiğini asla öğrenemeyeceğiz. Bakarken neyi cinselleştirdiğimizi, cinsellik içinde neyi görsellikten hareketle kurduğumuzu fark edemeyeceğiz.Pornografi de, gerçekle bağını gitgide koparan, dolayısıyla ciddiyet konusunda şizofrenik bir duruş sergileyen Türkiyede, iktidar baskısı yaratmanın yeni bir aracı. Daha önce yayınladığı Kültür Tarihi Affetmez ve Kitle Kültürü Kitlelerin Afyonu isimli kitaplarında, Türkiyenin kitle kültürü ve popülizm eksenlerinde gelişen bir Faşizm tehlikesiyle nasıl karşı karşıya bulunduğunu ileri sürmüşse, Kahraman, aynı tehlikenin şimdi de pornografi düzeyinde yaşandığını vurguluyor.Cinsellik, Görsellik, Pornografi, çağın dünyasını anlamak için çok önemli bir okuma kitabı...
Bedenler, cinsel kimlikler ve roller, arzu ve haz, sanallık ve gerçeklik, görüntü ve gerçek, moda ve reklamlar, internet ve sinema, erotizm ve pornografi... Bunlar her kavram gibi açıklanmayı bekleyen ve esasen cinsellik, görsellik ve pornografi e... tümünü göster
Bedenler, cinsel kimlikler ve roller, arzu ve haz, sanallık ve gerçeklik, görüntü ve gerçek, moda ve reklamlar, internet ve sinema, erotizm ve pornografi... Bunlar her kavram gibi açıklanmayı bekleyen ve esasen cinsellik, görsellik ve pornografi etrafında kümelenen imgeler. Hasan Bülent Kahraman görsel dünyanın birer öğesi olan bu imgeleri cinsel ve görsel kuramın bir parçası olarak çözümleyip, bu ilişkinin nasıl pornografiye açıldığını gösteriyor. Bu irdelemeyi dünün dünyasından ziyade yarının dünyasına ilgi duyarak, siyasal bir duyarlılık, bilinç ve duruşla yapıyor.Cinsellik ile görsellik arasında ilişki, dikizleme bağlamında hepimizin yaşadığı, kaçınılmaz bir ilişki oluşturduğundan, Batı metafiziği bu ikili yapı üstünde bir hayli düşünmüş, çok geniş alanlara açılan bir literatür oluşturmuş durumda. Dünya gitgide bu iki olgunun arasında bir yerde sıkışıyor. Cinsellik hayatımızın farkında olmadığımız en önemli dürtüsü niteliğini kazanıyor. Bunu algılamadığımız sürece masum eylemlerimizin nelere tekabül ettiğini asla öğrenemeyeceğiz. Bakarken neyi cinselleştirdiğimizi, cinsellik içinde neyi görsellikten hareketle kurduğumuzu fark edemeyeceğiz.Pornografi de, gerçekle bağını gitgide koparan, dolayısıyla ciddiyet konusunda şizofrenik bir duruş sergileyen Türkiyede, iktidar baskısı yaratmanın yeni bir aracı. Daha önce yayınladığı Kültür Tarihi Affetmez ve Kitle Kültürü Kitlelerin Afyonu isimli kitaplarında, Türkiyenin kitle kültürü ve popülizm eksenlerinde gelişen bir Faşizm tehlikesiyle nasıl karşı karşıya bulunduğunu ileri sürmüşse, Kahraman, aynı tehlikenin şimdi de pornografi düzeyinde yaşandığını vurguluyor.Cinsellik, Görsellik, Pornografi, çağın dünyasını anlamak için çok önemli bir okuma kitabı...
Bedenler, cinsel kimlikler ve roller, arzu ve haz, sanallık ve gerçeklik, görüntü ve gerçek, moda ve reklamlar, internet ve sinema, erotizm ve pornografi... Bunlar her kavram gibi açıklanmayı bekleyen ve esasen cinsellik, görsellik ve pornografi e... tümünü göster
"TÜRKİYE'NİN STRATEJİK AKLI"
"Öksürmek bir hastalık göstergesi gibi görülebilir ama bir açıdan da insanın hastalığa teslim olmadığını gösterir. 'Hayatiyet' demektir" Ahmet DAVUTOĞLU
Davutoğlu, son yüzyılın 'hasta adamı' olarak şöhret bulan Türkiye'nin yüzyılın sonundaki öksürüklerini, 'ölümcül belirtiler' olarak değil de " iyileşme emareleri" nden saydı. Ülkenin son 10 yıllık dış politikasını, konjonktürün Türkiye'ye hatırlattığı "tarihin idraki" üzerinde yükseltti. "Stratejik Derinlik" çerçevesinde Türkiye'nin zaman ve mekân algısı ile farkındalığını kökte değiştirdi. Bunalım unsurlarıyla hesaplaşmanın ve krizleri fırsatlara dönüştürmenin yollarını aradı. Uluslararası İlişkiler Profesörü Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Avrupa, Amerika, Afrika, Orta Doğu, Kafkasya ve Rusya ile ilişkileri bağlamında uzun vadeli, çok eksenli strateji teorileri üretiyor. Türkiye bu "stratejik aklı", Cumhurbaşkanı ve Başbakanın bizzat katılımıyla bütün dünya sathında, ekonomik, siyasi ve kültürel planda uygulamaya geçiriliyor. Gazeteci ve Stratejist Fatih Bayhan Dip Dalga 'da; akıcı, açık bir dil ve rakamların ışığında, bu stratejik aklı ve somut adımları ortaya koyuyor…
"TÜRKİYE'NİN STRATEJİK AKLI"
"Öksürmek bir hastalık göstergesi gibi görülebilir ama bir açıdan da insanın hastalığa teslim olmadığını gösterir. 'Hayatiyet' demektir" Ahmet DAVUTOĞLU
Davutoğlu, son yüzyılın &#... tümünü göster
"TÜRKİYE'NİN STRATEJİK AKLI"
"Öksürmek bir hastalık göstergesi gibi görülebilir ama bir açıdan da insanın hastalığa teslim olmadığını gösterir. 'Hayatiyet' demektir" Ahmet DAVUTOĞLU
Davutoğlu, son yüzyılın 'hasta adamı' olarak şöhret bulan Türkiye'nin yüzyılın sonundaki öksürüklerini, 'ölümcül belirtiler' olarak değil de " iyileşme emareleri" nden saydı. Ülkenin son 10 yıllık dış politikasını, konjonktürün Türkiye'ye hatırlattığı "tarihin idraki" üzerinde yükseltti. "Stratejik Derinlik" çerçevesinde Türkiye'nin zaman ve mekân algısı ile farkındalığını kökte değiştirdi. Bunalım unsurlarıyla hesaplaşmanın ve krizleri fırsatlara dönüştürmenin yollarını aradı. Uluslararası İlişkiler Profesörü Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Avrupa, Amerika, Afrika, Orta Doğu, Kafkasya ve Rusya ile ilişkileri bağlamında uzun vadeli, çok eksenli strateji teorileri üretiyor. Türkiye bu "stratejik aklı", Cumhurbaşkanı ve Başbakanın bizzat katılımıyla bütün dünya sathında, ekonomik, siyasi ve kültürel planda uygulamaya geçiriliyor. Gazeteci ve Stratejist Fatih Bayhan Dip Dalga 'da; akıcı, açık bir dil ve rakamların ışığında, bu stratejik aklı ve somut adımları ortaya koyuyor…
"TÜRKİYE'NİN STRATEJİK AKLI"
"Öksürmek bir hastalık göstergesi gibi görülebilir ama bir açıdan da insanın hastalığa teslim olmadığını gösterir. 'Hayatiyet' demektir" Ahmet DAVUTOĞLU
Davutoğlu, son yüzyılın &#... tümünü göster
