Bir kent planlamacısının zalim ve acımasız eli, on dört yaşındaki Billy March ile ailesini kentteki evlerini terk edip, yeni Invicta Cross banliyö mahallesine yerleşmeye zorlar. Yeni bir başlangıç umutları kısa zamanda söner. Billy, ailesinin dar kafalı ve düşman komşular tarafından yıkılmasını seyreder. Kendisi kadar hasar görmüş genç bir kızla arkadaş olmayı başarırsa da, yaşamını sonsuza kadar değiştirecek ıstıraplar yaşayacaktır.
Bir kent planlamacısının zalim ve acımasız eli, on dört yaşındaki Billy March ile ailesini kentteki evlerini terk edip, yeni Invicta Cross banliyö mahallesine yerleşmeye zorlar. Yeni bir başlangıç umutları kısa zamanda söner. Billy, ailesinin dar kaf... tümünü göster
Bu kitapta, ulusal gençlik bayramımız 19 Mayıs'ın yerine, 9 Mayıs Avrupa gününün konulmasını amaçlayan Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları’nı, 15-18 yaş arası lise gençlerine kendi milli benlikleri unutturularak yerine "sömürge kültürünü" şırınga etmeyi planlayan sinsi projeleri, Alman Devleti'nin desteği ile araştırma enstitülerinde ve üniversite kürsülerinde yürütülen Türkiye için 47 ayrı etnik halk öngören istihbaratçı akademisyenlerinin yıkıcı çalışmalarını, "Demokratik, çağdaş, insan hak ve özgürlüklerine saygılı, çok renkli, çok sesli, çok kültürlü(!).. barış dolu bir ülke için yeni bir anayasa" özlemi adı altında AB ve ABD'nin etnik bölünme için 'multiculturalism' programlarına zemin yoklayan sözümona aydınların vatanlarına ihanetini, manda ve himayeyi kabul eden bir sömürge valisinin ancak söyleyebileceği fikirlerin sahibi tarih komisyonu başkanlarını, Türk gencinin zihninin kiraya verilmesini dile getirebilen Talim Terbiye Kurumu Başkanlarını, 7. sınıf Vatandaşlık Bilgisi kitabının kapağında Amerikan sömürüsü heykelinin fotoğrafına yer veren, hainleri kahraman ilan edip dolaylı olarak kahramanları hain olarak sunmak isteyen zihniyeti, Erasmus, Leonardo, Socrates ve Youth gibi Avrupa Komisyonu programlarıyla Milli Eğitimin milliliğini nasıl yitirdiğini, Kemalist eğitim politikalarından nasıl uzaklaşıldığını, AB Eğitim ve Gençlik Programları'nın Türkiye'de kabul edilmesini ve uygulanmaya konulmasını sağlama yönünde lobicilik etkinlikleri düzenleyen AEGEE'nin gerçek yüzünü, okuyacaksınız
Bu kitapta, ulusal gençlik bayramımız 19 Mayıs'ın yerine, 9 Mayıs Avrupa gününün konulmasını amaçlayan Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları’nı, 15-18 yaş arası lise gençlerine kendi milli benlikleri unutturularak yerine "sömürge kül... tümünü göster
Havaya atığınız bir paranın yazı (ya da tura) gelme olasılığının ne olduğunu biliyor musunuz?
Fransız Yüksek Bilimler Enstitüsü'nde Teorik Fizik Profesörü olan David Ruelle, okuru yirminci yüzyılın bilimsel kavramları arasında bir geziye çıkarıyor. Bilim adamları fiziksel sistemlerin içerdiği rastlantı ve kaos öğeleri konusunda ne düşünüyorlar?
Yazar bu soruyu yanıtlarken açık, anlaşılır, zaman zaman da esprili bir anlatıma başvurmuş; bunun yanı sıra fizik ve matematik alanlarında uzmanlaşmış okurlar kadar bu konularda lise düzeyinde bilgiye sahip olan büyük çoğunluğun da anlatılanları kolayca kavrayabilmesine özen göstermiş. Olasılık hesapları, piyangolar, yıldız falları ve şans oyunları gibi konular arasında bir süre gezindikten sonra Kaos'la tanışacak; "küçük bir şeytan"ın evrenin uzak bir köşesindeki tek bir elektronun çekim etkisini bir an için yok etmesi halinde yaşamınızın düzenli akışının nasıl değişebileceğini göreceksiniz. Entropi, bilgi teorisi, algoritmik karmaşa, Gödel teoremi, kara delikler ve "garip çekerler" gibi çağdaş bilimsel kavramları ele alan yazar; genetik, meteoroloji, ekonomi ve tarih alanlarında rastlantının oynadığı role de değiniyor. Ustaca düzenlenmiş bu geziye katılanlar, günümüzde bilim alanında elde edilmiş en önemli sonuçları yeni bir ışık altında görme olanağına sahip olacaklardır
Havaya atığınız bir paranın yazı (ya da tura) gelme olasılığının ne olduğunu biliyor musunuz?
Fransız Yüksek Bilimler Enstitüsü'nde Teorik Fizik Profesörü olan David Ruelle, okuru yirminci yüzyılın bilimsel kavramları arasında bir geziye çıkarı... tümünü göster
Hz. Mevlânâ; On üçüncü asrın Anadolu’sundan çağlar ötesine seslenen abide şahsiyetlerimizden biridir.
O; “Kur’ân kölesi, Peygamber’in (s.a.v) ayak tozu olmak” düşüncesiyle yola çıkmış, insanlığa yüce bir kâinat felsefesi sunmuştur.
O; Divan-ı Kebîr’de şair, Mesnevî’de mürşid ve mütefekkir, Semâ’da çile ve fikir, Dergâh’ta mânâ dolu zikirdir.
O; iman potasında hercümerç olanları fenafillaha ulaştırmada manevî bir köprüdür.
O’nu bir kitapla anlatmak mümkün değildir. Çünkü “O” bir okyanustur.
Hz. Mevlânâ; On üçüncü asrın Anadolu’sundan çağlar ötesine seslenen abide şahsiyetlerimizden biridir.
O; “Kur’ân kölesi, Peygamber’in (s.a.v) ayak tozu olmak” düşüncesiyle yola çıkmış, insanlığa yüce bir kâinat felsefesi sunmuştur.
O; Divan-ı Kebîr... tümünü göster
Hiçbir ressam Picasso kadar yaşadığı yüzyıla damgasını vurmayı başaramamıştır. Aramaktan ve bulmaktan asla vazgeçmeyen bir ressam, savaşa ve zorbalığa her zaman yapıtlarıyla karşı çıkmış, sanatını olağanüstü etkili bir silaha da dönüştürebilen bir siyaset adamı, zamanı kucaklayan, değiştiren bir şair, bir matador, bir boğa. Françoise Gilot şöyle diyor onun çalışmasını, üretkenliğini anımsayınca: "Üç dört saat boyunca, gereksiz hiçbir jest yapmadan çalışabilirdi. Ona 'bu kadar uzun süre ayakta kalmak sizi yomuyor mu' diye sormuştum bir keresinde. Başını sallayarak 'Hayır dide. Çalışırken bedenimi kapının dışında bırakırım, tıpkı Müslümanların camiye girmeden ayakkabılarını çıkarması gibi. Bu sürdürür varlığını, ve bu yüzden biz, ressamlar, genellikle çok uzun yaşarız." Evet, Picasso hala yaşıyor.
Hiçbir ressam Picasso kadar yaşadığı yüzyıla damgasını vurmayı başaramamıştır. Aramaktan ve bulmaktan asla vazgeçmeyen bir ressam, savaşa ve zorbalığa her zaman yapıtlarıyla karşı çıkmış, sanatını olağanüstü etkili bir silaha da dönüştürebilen bir si... tümünü göster
"Bu kitap, dünyayı değiştiren buluş ve keşiflerle onları yapan insanların kimilerine ışık tutmaya çalışıyor. Bu, oldukça kişisel bir derleme; bilim tarihindeki önemli olayların 'eksiksiz' bir dökümü olması hiç düşünülmedi. Öyle olsaydı, o kadar oylumlu olurdu ki onu yerinden kaldırmak için Arkhimedes'in makalarından birine gereksinim duyulurdu. Niçin şunu değil de bunu seçtim? Çoğu durumda bunun yanıtı, hiçbir ilginç görgü tanığı ya da daha sonraki bir tarihsel anlatı bulamamış olmam. Örneğin kitapta, 1903'te ilk insanlı uçuşu yapan Wright kardeşler hakkında hiçbir şey yok. Neden? Çünkü yerel gazetenin -bilimi akılalmaz bulan kişilerden biri olan-editörü, bu 'gülünç hikaye'yi haber yapması için bir muhabir göndermeyecekti"
"Bu kitap, dünyayı değiştiren buluş ve keşiflerle onları yapan insanların kimilerine ışık tutmaya çalışıyor. Bu, oldukça kişisel bir derleme; bilim tarihindeki önemli olayların 'eksiksiz' bir dökümü olması hiç düşünülmedi. Öyle olsaydı... tümünü göster
trizka şu anda kitap okumuyor.