İlk önce Murat Belge'den Bahsedelim.Murat Belge'yi ilk radikal gazetesindeki yazılarından tanıdım.Sonrada Ntv'de Şerif Mardin ve Gündüz Vassaf beraber yaptığı gerçek Orada Bir Yerde programından takip ettim.Konuştukları, yazdıkları, düşünme biçimi beni etkiledi.Murat Belge sosyalist görüşlü bir yazar.Köşe yazılarıda politika üzerine yazılar.Ama sonradan araştırdığımda politika dışı kitaplarının ve çevirilerininde olduğunu gördüm.Mesela en son 3. cildi yayınlanan gezi kitabı var.Yamek kültürü üzerine yazdığı bir kitabı var vs.
Yazar kitapta militarzimi bunun en yoğun yaşandığı Almanya, Türkiye ve Japonya ülkeleri üzerinden onların tarihlerini -tabiki militarizmi ilglendirecek ölçüde- anlatıp kendi yorumlarınıda katarak anlatıyor.Bu ülkelerin yanındada militarist olmayan bazı devletleride (İngiltere,Fransa,Hindistan,ABD,Yunanistan) aynı şekilde inceleyip neden sonuç ilişkisi içinde,militarizmin neden bazı toplumlarda yükselip neden bazı devletlerde de ilgi görmediğini anlamaya çalışıyor.
Ancak militarizmi incelerken kendi dünya görüşü içinde objektif ama kendininde yazdığı gibi "taraf" olduğunu söyleyerek yapıyor.Taraftan kasıtta tabiki anti-militarist bir bakış açısı.Kitabı yazmak Murat Belge'nin uzun zamandır (70'lerin sonu) aklındaymış.Yaklaşık bir 10 öncede üzerinde çalışmaya başlamış.
Benim en çok Türkiye ve Japonya ülkeleri ilgimi çekti.
Japonların bu kadar ilginç insanlar olduğunu bilmiyordum.Ama aslında "değişik" filmlerinde ne kadar ilginç bir yapıya sahip insanlar olduğunu kestirebiliyordum ama pek ilgimi çekmiyorlardı açıkçası.Ancak bu kitaptan tarihlerini okuyunca ilgimi çekmeyi başardılar.Mesela harakiri yapmaları.Çin ile aralarındaki husumet.Burda pek anlatmak istemiyorum.Çünkü gerçekten bir yazdım mı içinden çıkılmıyacak nedenler meydana geliyor.
Türkiyeninde ilgimi çekmesi tabiki bu ülkede yaşadığımdan.Özellikle Türkiye bölümünün sonlarına doğru Ordu saati Konuşmalarından verdiği fantastik beyanatlar, çeşitli yazarlardan yaptığı "yok artık" dedirtecek alıntılar okumayı daha bi ilginçleştiriyor.
Genelde siyasetle pek ilgilenen bir insan olamamama rağmen bu tuğla gibi kitabı(830 sy) 3 haftada bitirdim.Bunun en büyük nedenide ülkelerin tarihleriyle beraber anlatılması.Bu yüzden ilgimi çekti.Ama bazen özelliklede yabancı ülklerin tarihlerini anlatırken isimler birbirne giriyor ve bir saaten sonratakip edemeyip akışına bıraktım.Zaten tabiki belli başlı tarihi karakterleri hatırlıyorsunuz.Hatırlamadıklarımda çok öenmli isimler değil açıkçası.
Sırf bukadar ülkenin tarihini araştırıp,okuyarak neden-sonuç ilişkisiyle böyle bir kitap yazmak dahi Murat Belge'nin ne kadar entellektüel ve bilgili bir insan olduğunu anlamaya yarayabilir.Sanırım zaten militarizmle ilgili Türkiyede çıkmış tek kaynak kitap bu.
İlk önce Murat Belge'den Bahsedelim.Murat Belge'yi ilk radikal gazetesindeki yazılarından tanıdım.Sonrada Ntv'de Şerif Mardin ve Gündüz Vassaf beraber yaptığı gerçek Orada Bir Yerde programından takip ettim.Konuştukları, yazdıkları, düşünme biçimi be... tümünü göster
Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. “Hayvan Çiftliği” ve “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”. 1945 yılında yayınlanan “Hayvan Çiftliği”nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanların yönetimini devirip eşitlikçi bir toplum kurmasının öyküsü anlatılıyordu. Ama zamanla hayvanların zeki ve iktidar düşkünü önderleri olan domuzlar, devrimi yolundan saptırarak insanlardan daha baskıcı ve acımasız bir diktatörlük kuruyorlardı. Bir siyasal yergi başyapıtı sayılan “Hayvan Çiftliği”ni 1949'da “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” adlı roman izledi. Orwell'in bu son kitabı, her şeyin tümüyle devletin denetiminde olduğu belleksiz ve muhalefetsiz bir toplum tehlikesine karşı yürekten bir uyarı niteliğindeydi. Dünyanın sürekli birbiriyle savaşan üç totaliter polis devletinin egemenliği altında olduğu düşsel bir gelecekte geçen roman, hem o dönemde hem de sonraki yıllarda çok sayıda okuru derinden etkiledi.
Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. “Hayvan Çiftliği” ve “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”. 1945 yılında yayınlanan “Hayvan Çiftliği”nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanla... tümünü göster
Devletleri devlet yapan unsur ve değerleri yazmak; padişahlarının veya devlet adamlarının düşünce yapısını, maksadını, ideallerini ve sevdalarını da belirtmektir tarih. Yoksa tahta çıkış ve iniş tarihleri, fethedilen yerler, kaybedilen bölgeler gibi kuru ifadeler okuyucuya tarih zevki, tadı, şuuru ve sevgisi vermekten uzak kalacaktır. Bu düşünceler içerisinde adâleti, şefkati, hoşgörüsü ve ihsanı ile kalpleri kazanan; yiğitliği, cesareti, mertliği ve şecaati ile dosta güven, düşmana korku veren; dünya siyasetini yönlendiren; kültür ve medeniyet hamleleri ile göz kamaştıran Osmanlının altı asırdan fazla üç kıtada süren devlet serüvenini, bir tarih ziyafeti halinde bulacaksınız bu kitapta...
Devletleri devlet yapan unsur ve değerleri yazmak; padişahlarının veya devlet adamlarının düşünce yapısını, maksadını, ideallerini ve sevdalarını da belirtmektir tarih. Yoksa tahta çıkış ve iniş tarihleri, fethedilen yerler, kaybedilen bölgeler gibi ... tümünü göster
Kitaplar benim canımdan bir parça haline geldi...
Kitaplar benim canımdan bir parça haline geldi...