Dolares Claiborne kendi sözleriyle cadının biri; aksi, ağzı bozuk ve berbat bir yaşantıya sahip. Little Tall Adası halkı, kocası Jonun otuzyıl önceki güneş tutulması gününde ölümünün hikâyesini öğrenmek için otuz yıl bekliyor. Polis ise, adanın yatalak kadını ve Dolores'in yıllardır işvereni olan Vera Donovan'ın bir gün önceki ölümünü merak etmekteler. Konuşmadan başka çaresi olmaya Dolores Claiborne'de ağzını açtı mı, susmak bilmiyor. Ne yaptıysam sevdiğim için yaptım diyor. Bu büyüleyici roman, onun hem itirafı hem de kendini savunması. Dolores ile Vera arasındaki garip yakınlık ve onları birbirine bağlayan bağ... Sonunda sevginin ne kadar coşkulu, sonucun ne kadar korkunç olduğunu ve çok ağır bir yaşamın ezdiği ruhun nasıl huzura kavuşabildiğini gösteriyor... Ancak bunu takdir okurlar kalmıştır. Belki de her okuyucu Dolores için değişik bir yargıya varacaktır. Ancak onun yaşamının karanlık odasına girenler, Stephen King'in büyüleyici hikâyesinin aydınlığı altında onu asla unutamayacaklardır.
Dolares Claiborne kendi sözleriyle cadının biri; aksi, ağzı bozuk ve berbat bir yaşantıya sahip. Little Tall Adası halkı, kocası Jonun otuzyıl önceki güneş tutulması gününde ölümünün hikâyesini öğrenmek için otuz yıl bekliyor. Polis ise, adanın yatal... tümünü göster
Okumak yıllar yılı benimle olan bir tutkuydu. Nereye gidersem gideyim, yanımda bir kitap olmadığında bir eksiğim varmış gibi geldi. Sadece bu nedenle bir yere gidebilmek hep fazladan ağırlıkları hesaplama-bazen hesaplamadan- taşıma ile geçti. Ama iyi oldu. Bir yıl içerisinde okuma rekorlarımı peşpeşe kırdığım yıllar oldu; 1998 yılında 27.015 sayfa okumuşum örneğin. Görev gereği anadolunun çeşitli yerlerinde okudum, Şimdi Binbir Gece Masalları dendiğinde Kıbrıs, Savaş ve Barış dendiğinde Göksun, Tutunamayanlar dendiğinde aklıma Maraş geliyorsa bundan.
Hep birden fazla kitap okudum. Bu çoğunlukla bir dinmeyen iştahtan oldu. Bunun yararını da gördüm, sıkıntısını da.
Kitaplığım hala okumaya zaman ayıramadığım, uzun uzun okuma listelerine eklenmiş kitaplarla dolu. Ama bu beni üzmüyor, içime sevinç kırıntıları serpiyor. Çoğunlukla yeni aldığım kitap aylar, bazen yıllar sonra okunabiliyor. Belki böylesi daha iyi oluyor. demleniyor gibi oluyor.
Kitabın benim için anlamını tanımlamak zor. Ve yaşamımdaki yerini. Dilerim bu tür olabildiğince çok dostla tanışırım.
Okumak yıllar yılı benimle olan bir tutkuydu. Nereye gidersem gideyim, yanımda bir kitap olmadığında bir eksiğim varmış gibi geldi. Sadece bu nedenle bir yere gidebilmek hep fazladan ağırlıkları hesaplama-bazen hesaplamadan- taşıma ile geçti. Ama iyi... tümünü göster
yordanek şu anda kitap okumuyor.