Tezer Özlü, bir başka kutupta kendisiyle aynı yazgıyı paylaşan Oğuz Atay gibi, beklenmedik bir anda edebiyatımızdan demir aldı. Yazar ile sahici efsanesini birleştiren bu anlatı, hem yoğun bir vasiyetname niteliği taşıyor, hem de hayata ender görülen acılıkta bir perspektiften tanıklık ediyor.
Yayınevinin notu: Bu kitap yazarın Almanca kaleme aldığı "Auf dem Spur eines Selbsmords" (Bir intiharın izinde) adıyla 1983 Marburg Yazın Ödülü'nü alan metnin Türkçesidir. Bu kitap dilimizde, yazarı tarafından Yaşamın Ucuna Yolculuk (1984) adıyla bir anlamda yeniden yaratıldı.
Tezer Özlü, bir başka kutupta kendisiyle aynı yazgıyı paylaşan Oğuz Atay gibi, beklenmedik bir anda edebiyatımızdan demir aldı. Yazar ile sahici efsanesini birleştiren bu anlatı, hem yoğun bir vasiyetname niteliği taşıyor, hem de hayata ender görülen... tümünü göster
"Beni affetme... Anlama da... Hayatımın özeti, düzeltilemeyecek kadar vahim bir anlatım bozukluğu... Beni daha fazla konuşturma... Ben susayım, sen ağla... Gusül abdesti alabileceğim kadar gözyaşı biriktir benim için... Sonra beraberce çayıma siyanür karıştıralım. Önce göm beni, sonra anla…"
Çocukluğa, büyümeye, Beşiktaş'a, bayramlık ayakkabılara, içinden oyuncak çıkan yumurtalara, coğrafi uzaklıklara, bakmak için ölünen gözlere bakamaya, âşık olmaya ve olamamaya; bazen Deep Purple'a, bazen Ferdi Tayfur'a, bazen Salinger'a, bazen Oğuz Atay'a; anneye, babaya, kardeşe, sevgiliye, insana; kısacası hayata dair tesirli bir bakış açısı...
Yanı başımızdaki insanların trajedilerine bir sigara içimi süresince üzülüp sonra unuttuğumuz bir dünyada Ali Lidar, yazdıklarıyla donmuş insanlığımıza ateşle yaklaşıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
"Beni affetme... Anlama da... Hayatımın özeti, düzeltilemeyecek kadar vahim bir anlatım bozukluğu... Beni daha fazla konuşturma... Ben susayım, sen ağla... Gusül abdesti alabileceğim kadar gözyaşı biriktir benim için... Sonra beraberce çayıma si... tümünü göster
Erich Kästner, çocuklar için de, büyükler için de yazan Almanyanın ünlü yazarlarından biri. Uçan Sınıfın kahramanları, yatılı bir okulun çocukları. Yılbaşına az bir zaman kalmıştır. Çocuklar, Uçan Sınıf adında bir oyun hazırlamaya karar verirler. Ne var ki çalışmaları yarım kalır. Çünkü bir başka okulun öğrencileri, hem oyunda rol alan oyunculardan birini, hem de çocukların alıştırma kitaplarını kaçırmışlardır. Kästnerin Yazdığım en iyi kitap dediği Uçan Sınıf, ince bir hüzün ve bolca mizahla kaleme alınmış bir başyapıt. Bu kitapta yazar, çocuklar arasındaki dayanışmanın, sıkı bir arkadaşlığın gücüyle yaşamın zorluklarını alt etmenin güzel bir örneğini veriyor.
Erich Kästner, çocuklar için de, büyükler için de yazan Almanyanın ünlü yazarlarından biri. Uçan Sınıfın kahramanları, yatılı bir okulun çocukları. Yılbaşına az bir zaman kalmıştır. Çocuklar, Uçan Sınıf adında bir oyun hazırlamaya karar verirler. Ne ... tümünü göster
Daha önce yayımladığımız ve aralıksız yeni basımlarını yaptığımız Koku adlı romanıyla, bütün dünyada olduğu gibi yurdumuzda da alışılmadık kalabalıklara ulaşan genç Alman romancısı Patrick Süskind'in bu ikinci romanını, Güvercin'i de yine usta çevirmen Tevfik Turan'ın Türkçesiyle sunuyoruz. Bu kısa romanın başkişisi Jonathan Noel, olaylardan kaçan, içine kapanık, sıradan bir insandır. Yıllardır bir bankanın bekçiliğini yapmaktadır. Bütün yaptığı da bankanın müdürünü karşılamak, arabasının kapısını açmaktır. Paris'te bir çatı katında yaşamakta, bu katın sahibi olmaya çalışmaktadır. Ama bir gün karşısına çıkan bir güvercin, bu sıradan insanın tekdüze yaşamını altüst eder. Patrick Süskind, gerçekten okutmasını bilen usta bir yazar. Koku gibi Güvercin'i de bir solukta büyük bir ilgi ve keyifle okuyacağınızdan hiç kuşkumuz yok.
Daha önce yayımladığımız ve aralıksız yeni basımlarını yaptığımız Koku adlı romanıyla, bütün dünyada olduğu gibi yurdumuzda da alışılmadık kalabalıklara ulaşan genç Alman romancısı Patrick Süskind'in bu ikinci romanını, Güvercin'i de yine u... tümünü göster