zom

Profil Resmi
17 takip ettiği ve 20 takip edeni var. 22 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
zom kütüphanesine ekledi.
İşeyen Atmaca

Yolun kendiyle derdi olan yazarlar gözleri açık rüyalar görürler. İnandırıcılıkları haritalar gibi geçmiş izleri taşıyan satırlarla doludur. Garip gürültüleri taşıyan anlaşılmaz bir sessizlikle yürütürler sizi romanın içinde. Rüyalar satırları, satırlar hikayesini bulur. Korkuyla cesaret arasında kurallar bozulur, yapılır, bozulur, yapılır. Bu kitabı okurken ister yazarı, isterseniz kendinizi korunaksız açığa alın.
Umay Umay

Jack de olsa ismi, yabancı sayılmaz kendisi. Bu yumruk mıknatısıyla tanışırsanız siz de sarsılırsınız. Ama onu tanımak ve Jack buydu işte diye söze başlayabilmek için onunla küçük bir yolculuğa çıkmalısınız. Şehvet cinleri ile dolu bir yolculuğa...
Hakan Bıçakcı

Bu roman; bilmediğiniz, hiç görmediğiniz yerlerde başıboş dolanan ruhunuza dair...
Bu roman; dünyayı yarı sarhoş gezen tüm hayalperest piçlere dair...
Bu roman; isimleri, şehirleri, hayvanlarıyla aslında bizim yarattığımız kötü düzenin yabancılaşmış ruh hallerine, yollar tarafından yumruklanan, şehir ışıkları tarafından nakavt edilen Jackin gerçeküstü bir yol hikayesine dair...
İyi yolculuklar...
Altay Öktem

Yolun kendiyle derdi olan yazarlar gözleri açık rüyalar görürler. İnandırıcılıkları haritalar gibi geçmiş izleri taşıyan satırlarla doludur. Garip gürültüleri taşıyan anlaşılmaz bir sessizlikle yürütürler sizi romanın içinde. Rüyalar satırları, satır... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
zom şu an okuyor.
İşeyen Atmaca

Yolun kendiyle derdi olan yazarlar gözleri açık rüyalar görürler. İnandırıcılıkları haritalar gibi geçmiş izleri taşıyan satırlarla doludur. Garip gürültüleri taşıyan anlaşılmaz bir sessizlikle yürütürler sizi romanın içinde. Rüyalar satırları, satırlar hikayesini bulur. Korkuyla cesaret arasında kurallar bozulur, yapılır, bozulur, yapılır. Bu kitabı okurken ister yazarı, isterseniz kendinizi korunaksız açığa alın.
Umay Umay

Jack de olsa ismi, yabancı sayılmaz kendisi. Bu yumruk mıknatısıyla tanışırsanız siz de sarsılırsınız. Ama onu tanımak ve Jack buydu işte diye söze başlayabilmek için onunla küçük bir yolculuğa çıkmalısınız. Şehvet cinleri ile dolu bir yolculuğa...
Hakan Bıçakcı

Bu roman; bilmediğiniz, hiç görmediğiniz yerlerde başıboş dolanan ruhunuza dair...
Bu roman; dünyayı yarı sarhoş gezen tüm hayalperest piçlere dair...
Bu roman; isimleri, şehirleri, hayvanlarıyla aslında bizim yarattığımız kötü düzenin yabancılaşmış ruh hallerine, yollar tarafından yumruklanan, şehir ışıkları tarafından nakavt edilen Jackin gerçeküstü bir yol hikayesine dair...
İyi yolculuklar...
Altay Öktem

Yolun kendiyle derdi olan yazarlar gözleri açık rüyalar görürler. İnandırıcılıkları haritalar gibi geçmiş izleri taşıyan satırlarla doludur. Garip gürültüleri taşıyan anlaşılmaz bir sessizlikle yürütürler sizi romanın içinde. Rüyalar satırları, satır... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
zom kütüphanesine ekledi.
Nietzsche Öldü! Bir Hipopotam Olarak Yeniden Doğdu...

Ey Cemaat, Nietzsche'yi nasıl bilirdiniz? Peki ya Heidegger'i, Freud'u, Marx'ı...
Mizah bizi kahkahalara boğarken aynı zamanda genel felsefi fikirleri aydınlatmaya yadımcı olabilir mi? Peki mizah yaşam ve ölüme dair felsefi kavramları, Olmak ya da Olmamak'ı anlatırken aynı zamanda ölüm kaygımızı da dağıtamaz mı? Hiç şüpheniz olmasın!
2010'un en çok satan kitaplarından "Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer..."in yazarlarından sizi mizah yoluyla felefesinin, teolojinin ve psikolojinin kıyılarında dolaştıran yeni bir kitap! Matrak filozoflarımız bu sefer yaşamı, ölümü ve ölümden sonrasını kurcalıyorlar. Kimler yok ki kitapta: Freud! Marx! Socrates! Buda! Woody Allen! Spinoza! Kierkegard! Schopenhauer! Camus! Nietzsche! Ve, tabi ki, Heidegger!
Yaşamın, özellikle de bir gün sona erecek olan bir yaşamın anlamı nedir? Öleceğimizi bilmek yaşamlarımızı nasıl etkiliyor? Sonsuza dek yaşasaydık yaşamın bugün olduğundan tamamen farklı bir anlamı mı olurdu? Ruhlarımız var mı ? Varsa bedenlerimiz öldükten sonra yaşamaya devam ediyorlar mı? Neden yapılmış peki bu ruhlar? Sizinki bizimkinden daha mı iyi?

Ey Cemaat, Nietzsche'yi nasıl bilirdiniz? Peki ya Heidegger'i, Freud'u, Marx'ı...
Mizah bizi kahkahalara boğarken aynı zamanda genel felsefi fikirleri aydınlatmaya yadımcı olabilir mi? Peki mizah yaşam ve ölüme dair felsefi kavr... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
zom şu an okuyor.
Leylim Leylim (Ahmed Arif'ten Leylâ Erbil'e Mektuplar)

Ahmed Arif'in Leylâ Erbil'e gönderdiği mektuplardan oluşan bu kitap, edebiyat tarihçilerimize kuşkusuz önemli bilgiler sunmayı vadediyor. Yazıldıkları dönemin entelektüel ve yayın ortamını, Ahmed Arif'in sürgün günlerini, yaşadığı siyasi baskıyı, içsel dünyasını ve en çok da aşkını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

"Sabah gözlerimi sana açarım.

Akşam, uykularımı senden alırım. Nereye, ne yana dönsem karşımda mutluluğun o harikulade başdönmesini bulurum.

Böyleyken gene de şükretmem halime, hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. Aklıma gelmezki seni usandırır, sana gına getiririm. Sana dert, sana ağırlık sana sıkıntı olurum. Nemsin be? Sevgili, dost, yâr, arkadaş... hepsi. Ençok da en ilk de Leylâsın bana. Bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. Uçan kuşum, akan suyumsun. Seni anlatabilmek seni. Ben cehennem çarklarından kurtuldum. Üşüyorum kapama gözlerini..."

Ahmed Arif'in Leylâ Erbil'e gönderdiği mektuplardan oluşan bu kitap, edebiyat tarihçilerimize kuşkusuz önemli bilgiler sunmayı vadediyor. Yazıldıkları dönemin entelektüel ve yayın ortamını, Ahmed Arif'in sürgün günlerini, yaşadığı siya... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
zom kütüphanesine ekledi.
Leylim Leylim (Ahmed Arif'ten Leylâ Erbil'e Mektuplar)

Ahmed Arif'in Leylâ Erbil'e gönderdiği mektuplardan oluşan bu kitap, edebiyat tarihçilerimize kuşkusuz önemli bilgiler sunmayı vadediyor. Yazıldıkları dönemin entelektüel ve yayın ortamını, Ahmed Arif'in sürgün günlerini, yaşadığı siyasi baskıyı, içsel dünyasını ve en çok da aşkını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

"Sabah gözlerimi sana açarım.

Akşam, uykularımı senden alırım. Nereye, ne yana dönsem karşımda mutluluğun o harikulade başdönmesini bulurum.

Böyleyken gene de şükretmem halime, hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. Aklıma gelmezki seni usandırır, sana gına getiririm. Sana dert, sana ağırlık sana sıkıntı olurum. Nemsin be? Sevgili, dost, yâr, arkadaş... hepsi. Ençok da en ilk de Leylâsın bana. Bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. Uçan kuşum, akan suyumsun. Seni anlatabilmek seni. Ben cehennem çarklarından kurtuldum. Üşüyorum kapama gözlerini..."

Ahmed Arif'in Leylâ Erbil'e gönderdiği mektuplardan oluşan bu kitap, edebiyat tarihçilerimize kuşkusuz önemli bilgiler sunmayı vadediyor. Yazıldıkları dönemin entelektüel ve yayın ortamını, Ahmed Arif'in sürgün günlerini, yaşadığı siya... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
zom, Robinovski adlı üyeyi takibe aldı.
11 yıl, 1 ay
Daha Fazla Göster

zom şu an ne okuyor?

Leylim Leylim (Ahmed Arif'ten Leylâ Erbil'e Mektuplar)

%0

Favori Yazarları (2 yazar)

Favori yazarı yok.