Takip Ettikleri
Çocuktun, bir sabah kütüphanende beyaz bir kitap gördün. Kırmızı bir kalp ve küçük bir balık seni gözüne kestirmiş, konuştukça konuşuyordu. Bazen yaramaz Pıtırcık, bazen onurlu Nemeçsek. Hepsini dinledin, hepsini okudun.
Büyüdün, gülünün solduğu bir akşam. Öfkelendin, haklıydın üstelik, nasıl oldu anlamadın, bilinen bir sokakta kayboldun. Şimdi sana kim karşı çıkarsa çıksın, elbette okudun, utanacak değilsin, ağladın ve sevindin bir yüzyıllık yalnızlığa.
Şimdi..
Artık senin yanında ben de varım.
Anlatacaklarımı dinlesen, sen anlatsan ben de seni okusam.
Yani artık ikimiz.
Ne dersin?
Biraz çöpçül olduğum doğrudur. Ne bulursam, elime ne geçtiyse okurum. Özellikle sahaflarda dolaşıp daha önce duymadığım kitapları keşfetmek en büyük zevklerimden. Kitaplar yüzünden fakir, kitaplar sayesinde zenginim.
Kitapseverleri blogumuza bekleriz...
http://beyazkitaplik.blogspot.com/
Hani yazarların seslendiği " sevgili okur " var ya. İşte o benim.
Possessed ile Dispossessed arasında bir şey. Ayrıca bakınız: Aklın Yolu Bir Değildir.
Bugün yaşasalardı?
Tolstoy fabrikasını işçilere dağıtırdı. Dostoyevski her gece reality show izlerdi. Turgenyev New York’tan Rusya üzerine yazardı. Puşkin intihar ederdi. Gogol İspanya kralı olurdu.
Byron “Türkiye’de WMDs var” derdi. Shakespeare’e kartel derlerdi. Conrad Arap Baharı temalı yazardı. Joyce en büyük hard porn koleksiyonuna sahip yazar olurdu. Wilde Morrissey’in kankası olurdu. Woolf yine intihar ederdi.
Nabokov yaratıcı yazarlık atölyesi açardı. London yaşam koçu olurdu. Sylvia yirminci intihar girişiminde bulunurdu. Faulkner mail hesabını hiç kontrol etmezdi. Carver, Semra’yla evlenirdi. Hemingway Suriye iç savaşını Dubai’de otelde internetten takip eder, Suriye’den diye yazardı. H. James Nişantaşı’nda otururdu. Pound gerçeği görürdü. Ginsberg gece Shake’in e takılır, gündüzleri Bdp’yi savunurdu. Melville ne yapacağını bilemezdi.
Marx Zizek’i tekme tokat döverdi. Goethe en çok saygı duyulan köşe yazarı olurdu. Mann her gün marketten kasayla maden suyu alırdı. Tucholsky yanında silah, ip ve hapla gezerdi. Zweig intihar etmediğine önce sevinir, sonra pişman olurdu. Böll lunapark işletirdi. Rilke couchsurfing’le dünyayı gezerdi. Nietzsche bekar evi tutar kimseyle muhatap olmazdı. Wittgenstein susardı. Kafka yine evde kalırdı.
Flaubert gurme programlarını kaçırmazdı. Balzac Brezilya’ya yerleşirdi. Rimbaud tüm servetini nakit olarak yanında taşırdı. Perec Apple Store’a uygulama yazardı. Vian Hollywood’da aktör, yönetmen ve senarist olurdu. Maupassant Karaköy’de takılırdı.
Cervantes Trabzon’u değil Antalya’yı isterdi. Pessoa 18 bin ayrı mail adresi alırdı. Sabines’e Posta beş milyon teklif ederdi. Kierkegaard üç gazetede farklı isimlerle köşe yazarlığı yapıp, kendi kendine polemik çevirirdi. Ovidius Fashion Tv izlerdi. Platon Yunanistan’daki ekonomik krize çözüm olarak diktatörlük önerirdi.
Özdemir Asaf twitterda en çok takipçili şair olurdu. Kemal Tahir Türkiye’deki Ermeni Tarihi üzerine yazardı. Orhan Kemal kebap salonu açardı. Sabahattin Ali, Abdullah Gül’ün öğle yemeğine çağrılmazdı. Tezer Özlü diş hastanesinden çıkmazdı. Oğuz Atay yine tutunamazdı.
İbrahim Kahramani diye biri yazmış,hoşuma gitti.
1 ile 10 arası gösteriliyor, toplam 34 kişi.