yazar düzenlemeleri
seher28, 489 adet değişiklik yapmış.  (89/98)
seher28, Her Kadın Gibi başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Sigrid Undsetin Undset'in sade bir üslupla kaleme aldığı, XX. yüzyıl dünya edebiyatının şaheserlerinden biri olan ve 1928 Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülen Her "Her Kadın Gibi Gibi" bütün dillere çevrilerek okuyucuyla buluşmuştur. Hiç unutulmayacak hassas ve içli bir kadın olan Kristin Lavransdatterin, Lavransdatter'in, yani bir kadının romanı... Erlende romanı...
Erlend'e
duyduğu büyük aşkla, bazen renkleri silinmiş bir gökkuşağı, bazen meydan okuyan bir savaşçı, bazen de kendini suyun salınışına bırakan bir yosun parçası Kristin. Acıları, umutları, çocukları, ilişkileri ve bütün bunlardan örülü hayatı içinde verdiği, gücünü bir tek sevgi ve aşktan alan zor mücadelesi...
1 yıl, 3 ay
seher28, Aşk Gidiyorum Demez başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Hem edebiyatta hem de diğer alanlarda, özellikle son yıllarda en çok didiklenen konuların başında geliyor aşk. Böyle olunca Aşk geldiğinde, her şeyi bırakıp dolu dizgin peşinden koşmak mı gerek? Yoksa kendinle hesaplaşıp bu belayı savuşturmak mı? Peki o zaman o yaşanılan aşk mı? Bu kitaptaki kahramanlarımızın tümü masum…
O halde açık bir yara gibi durmadan kanayan acıların suçlusu kim?
Yoksa buradaki tek suç aşk mı?
Aşk bir suç mu?
“Birisini severken bir başka kişiye aşık olunur mu? Acaba beni sevmiyor
da yalnızca basit ve geçici bir heyecan mı duyuyor? Heyecanı aşkla birlikte, onun olmazsa olmaz diğer bileşenleri, tutku, cinsellik, evlilik, aşkın aşınmış hali olarak sevgi, aldatma, aldatmaya bağlı terk etme veya ekonomik ya da çocuk gibi sosyal ve ailevî gerekçelerle uzlaşma, kadere boyun eğme de tartışma gündemlerinin ilk sıralarına oturdu. Duygu Asena da son romanı Aşk Gidiyorum Demezde kendi söyleyeceklerini okurla paylaşıyor. Aşk Gidiyorum Demez, hayatın ve edebiyatın mı karıştırıyoruz? Nasıl anlayacağız peki duyduğumuz şeyin gerçek aşk olup olmadığını? Yoksa aşk bu en eski konusunda kesin yargılara varmaktan özellikle kaçınıyor. Roman kahramanlarının sahiciliği, kitabı son zamanlarda okuduğumuz benzerlerinden ayıran en önemli özelliği oluşturuyor. Aşk Gidiyorum Demez, biri evli ve çocuklu diğeri dışa karşı nişanlı gibi görünmeyi tercih eden iki çiftin öyküsünü konu ediniyor. Romanın kahramanları, gündelik hayatta her an karşımıza çıkabilecek türden: bankacı Selin ve eşi, mu yalnızca? Geçici bir gazetenin spor servisi müdürü Bora. Diğeri bir televizyon kanalında önce program sunucusuyken sonra hafta sonu haberlerinin sunuculuğuna terfi eden Demet ve sevgilisi, bilgisayar uzmanı Sinan. Kentli, günümüz toplumunun seçkinleri arasında sayılabilecek bir yaşam süren bu genç çiftlerin öyküsünü romanda tek bir kişi anlatır: Güler.Romanın anlatıcısı durumundaki Güler, kırkını geçmiş, aşkla bağlanıp evlendiği kocası geçirdiği kaza sonucu yatalak kalmış, öğretim görevlisi olarak çalışan bir kadındır. Acıklı kaderine rağmen kocasını terk etmese de dayanma gücünün sınırına gelmiş olan Güler, bir yandan kendi iç çatışmalarını anlamlandırmaya ve bir çözüme kavuşturmaya uğraşırken, diğer yandan da, tesadüfen tanıştığı bu iki kadının erkeklerle olan ilişkilerinde dinleyici/hakem rolü üstlenir.Duygu Asena, Aşk Gidiyorum Demezde, kadın ve erkek dünyasının ipuçlarını, kadınları erkeklerden ayıran karakteristik özellikleri açığa çıkartsa da, herkese reçete olarak gösterilecek doğrular sergilemekten kaçınır. Romanın, doğrudan olmasa da dolaylı, altını kalın çizgilerle çizerek vurguladığı tek gerçek aşktır. Duygu Asena, okurlarını her ne pahasına olursa olsun aşkın peşini bırakmamaya çağırıyor.19 nisan 1946da İstanbulda doğan Duygu Asena, bir gazetede yazmaya başladığı ilk yıllarda Şirin imzasını da kullandı. Atatürkün yaveri CHP milletvekillerinden Ali Şevket Öndersevin torunu olan Duygu Asena, yazıları ve kitaplarıyla feminizmin yığınsal bir karakter kazanmasında etkili oldu. heyecan…”
10 ay
seher28, 1919 (ABD Üçlemesi, #2) başlıklı kitabın yazar bilgilerini düzenledi

"" olan yazar(lar)ı "" olarak değiştirdi.
1 ay
seher28, 1919 (ABD Üçlemesi, #2) başlıklı kitabın edisyon detaylarını düzenledi

Yayınevi düzenlenmiş, eski hali İş Bankası Kültür Yayınları , yeni hali Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Yayın ayı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Mart
Yayın günü düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 1
Format düzenlenmiş, eski hali Karton Cilt, yeni hali boş
Edisyon düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 1.Basım
Resmi Web Sitesi düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali www.iskultur.com.tr
1 ay
seher28, Paramparça başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Duygu Bir erkek…
Herkes gibi kimi zaman mutlu kimi zaman acılar içinde.
Ama onun bir farkı var…
O paramparça…
Ruhuyla, cinselliğiyle iki ayrı insan…
Çünkü o evli bir erkek, ama başka bir erkeği seviyor.
Acımasız, anlayışsız yaşam içinde yapayalnız ve parçalanmış.
Toparlanamıyor, çaresiz, çözümsüz…

Duygu
Asena bu kez erkeklerin dünyasına giriyor. O dünyanın en gizemli yanlarına el atıyor. En farklı yanlarını ortaya çıkarıyor. Paramparçanın kahramanı bir yanıyla klasik bir erkek gibi yaşayan, diğer taraftan dünyasına parmak basıyor. Bu dünyanın içinde kadınlar da erkeklerle ilişkilerini sürdüren acı çekiyor. Kimilerinin hiç bilmediği ya da bilmek istemediği, kimilerinin yok saydığı, ayıpladığı ve yargıladığı gerçek bir adam. Küçük dünya bu. Onlarca erkek gizlilik içinde, suçluluk duygusuna boğulmuş bu parçalanmışlığı yaşıyor.

Duygu Asena
bir kentte, resmî görevli, evli ve çocuklu. Hayatı çözmeye çalışan, ancak çözmeye çalıştıkça kere daha da zorlanan, kendini, cinselliğini, ruhunu önemli bir türlü tam olarak anlayamayan bir erkek.Asena, bu kez erkek dünyasının bilinmeyen, açıklanmayan, hakkında konuşulmayan yönlerini gerçeği tartışmaya açıyor. Erkek egemen toplumun yüz karası olarak yargıladığı eşcinsellerin dünyasında geziniyor ve yine sıcak, yine içten, yine insanı ön plana çıkaran bir anlatımı tercih ediyor. Kadın okuyucuları da erkek okuyucuları da alıp götürecek bir roman Paramparça. Ne pahasına olursa olsun!
6 ay