Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor Seni aldım bu sunturlu yere getirdim Sayısız penceren vardı bir bir kapattım Bana dönesin diye bir bir kapattım Şimdi otobüs gelir biner gideriz Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat Durma kendini hatırlat Durma göğe bakalım
Her zamanki gibi, yine kitabı filminden çok daha güzel olan bir roman.
Çok çok beğenerek okuduğum bir kitaptı. Kitabı okurken birazda okuduğum zamnında psikolojisiyle içimin burkulduğunu, yalnızlığın dibine vurduğumu hissetmiştim gerçekten bundan baska dip olamaz diyorsunu ama bir baköıssınız daha da dibe gidiyorsunuz hala.. Demiş ya Hasan Ali Toptaş '' kimileri düşer yalnızlığa, kimileri yükselir.. '' O düşüşü dibine kadar yaşayan bir insan olarak bu kitap bana ilaç gibi gelmişti.
Uzun süredir aradığım baska bir kitabı bulunca kısa süreliğine ara vermek durumunda kaldım :)
Okuduğum en iyi kişisel gelişim kitabı kesinlikle.
Okuduğumda kafamda net olarak canlandırabildiğim karakterlere asık olan insanım :) Bu yüzden bu kitabın bened ayrı bir yeri var.
Pira' ye hayran biri olarak bu kitabı okuduğumda daha da hayran oldum.. Piraye'nin Nazım'a olan askı kadar güzel bir aşk daha tanımadım. Nazım'ın Moskova'daki mezarı iki kişilik, Vera'nın külleri tam da Nazım Hikmet'in kalbinin üstüne yerleştirilmiş.. Nâzım düşünceleriyle sınanmış, aşkıyla, şiirleriyle. Piraye o dönemde o kadar sıkıntıda kalmış ki üç kuruş kazanmak için ne iş varsa yapmış, oysa kültürlü bir kadın, dil biliyor ama Nâzım’ın karısı olduğu için iş bulamıyor… Yani yaşamlarıyla sınanmışlar, onların elinde kala kala aşkları kalmış ve aşk Nâzım’ın en umutsuz anında bitmese de büyük bir yara almış.. Nâzım hiçbir kadını Piraye kadar sevmemiş ama hiçbir kadın da ona Piraye kadar sadık kalmamış. Bir kadın ilk askı, diğer kadın ölene kadar onunla.. Her ne kadar Piraye'ye çok haksızlık edildiğini düşünsemde, çok şanslı kadın aslında.. Ama hala düşüncem aynı, Nazım Hikmetin mezarı yanında Piraye olmalıydı Vera yerine..