Metinlerini varoluş ve yokoluş üzerine kurarak varoluşçuluğu taşraya taşımasıyla özgünlük kazanan, sade dilinden yükselen müzikle giderek hayatı yazıya, yazıyı ise büyülü bir hayata benzeten bir yazar...
Yazma serüvenini 'hayatı kelime kelime genişletmek' olarak adlandıran Hasan Ali Toptaş, metinlerini birer senfoniye de dönüştürerek, dışarıyla içerinin, görünenle iç dünyanın, gerçeklikle rüyaların, somutla soyutun çarpışmasından doğan tekinsiz bir atmosfere çağırıyor okurunu. Tam bir yazı ustalığıyla, Türkçenin imkânlarını sonuna kadar zorlayarak, edebiyatın büyülü dünyasına kapılar açarak...
ve benim gözlerim gördüklerimden yaratılmıştı o yıllarda, ellerim dokunduklarımdan.
Dilimi sormayın, konuşamadıklarımdandı ve kanlı bir kitap gibi yatıyordu ağzımda.
'Hasan Ali Toptaş, aklımızın ve dilimizin yerleşik egemen mantığına karşı ruhumuzun sözünü geçerli kılıyor.'
Hasan Ali Toptaş'ın daha önce kitap olarak yayınlanmamış yapıtı Yalnızlıklar, bir yalnızlıklar atlası, alfabesi, sözlüğü. Bu sözlüğün bir maddesinde "kendimizi alıp kaçtığımız dilsiz bir at" oluyor yalnızlık. "Yelesi bakışlarımızda savruluyor, nal sesleri duruşumuzda." diğerinde hem yazıyor, hem okuyor ama kelimeleri yok. Çünkü "bütün kelimelerden oluşmuş bir kelime" o. Sonra "ölülerin dönüp dönüp bizde yaşaması" oluyor. Ya da "öldürmek" nihayetinde...Hasan Ali Toptaş'ın kelimelerin sınırlarını genişlettiği, okurun gözüne kelimelerden sinema kareleri sunduğu bir yapıt Yalnızlıklar.
Metinlerini varoluş ve yokoluş üzerine kurarak varoluşçuluğu taşraya taşımasıyla özgünlük kazanan, sade dilinden yükselen müzikle giderek hayatı yazıya, yazıyı ise büyülü bir hayata benzeten bir yazar...
Yazma serüvenini 'hayatı kelime kelime genişletmek' olarak adlandıran Hasan Ali Toptaş, metinlerini birer senfoniye de dönüştürerek, dışarıyla içerinin, görünenle iç dünyanın, gerçeklikle rüyaların, somutla soyutun çarpışmasından doğan tekinsiz bir atmosfere çağırıyor okurunu. Tam bir yazı ustalığıyla, Türkçenin imkânlarını sonuna kadar zorlayarak, edebiyatın büyülü dünyasına kapılar açarak...
ve benim gözlerim gördüklerimden yaratılmıştı o yıllarda, ellerim dokunduklarımdan.
Dilimi sormayın, konuşamadıklarımdandı ve kanlı bir kitap gibi yatıyordu ağzımda.
'Hasan Ali Toptaş, aklımızın ve dilimizin yerleşik egemen mantığına karşı ruhumuzun sözünü geçerli kılıyor.'
Hasan Ali Toptaş'ın daha önce kitap olarak yayınlanmamış yapıtı Yalnızlıklar, bir yalnızlıklar atlası, alfabesi, sözlüğü. Bu sözlüğün bir maddesinde "kendimizi alıp kaçtığımız dilsiz bir at" oluyor yalnızlık. "Yelesi bakışlarımızda savruluyor, nal sesleri duruşumuzda." diğerinde hem yazıyor, hem okuyor ama kelimeleri yok. Çünkü "bütün kelimelerden oluşmuş bir kelime" o. Sonra "ölülerin dönüp dönüp bizde yaşaması" oluyor. Ya da "öldürmek" nihayetinde...Hasan Ali Toptaş'ın kelimelerin sınırlarını genişlettiği, okurun göz... tümünü göster
Çok çok beğenerek okuduğum bir kitaptı. Kitabı okurken birazda okuduğum zamnında psikolojisiyle içimin burkulduğunu, yalnızlığın dibine vurduğumu hissetmiştim gerçekten bundan baska dip olamaz diyorsunu ama bir baköıssınız daha da dibe gidiyorsunuz hala.. Demiş ya Hasan Ali Toptaş '' kimileri düşer yalnızlığa, kimileri yükselir.. '' O düşüşü dibine kadar yaşayan bir insan olarak bu kitap bana ilaç gibi gelmişti.
okurken kimi yerlerinde boğazınız düğümlenir..
"yalnızlıksa,bi' gökyüzüdür hâlâ gökyüzünde."
O kadar zaman aradığıma değdi. "Yalnızlık" üzerine yazılmış güzel cümleler içeren bir kitap. "Yalnızlık"ı hissettiğiniz bir zaman da okumanızı tavsiye ederim:)
Gercekten bir yalnızlıklar sözlüğü gibi,çok güzeldi
Güzel bir şiir kitabı. Hasan Ali amcamız zaten romanlarını bile şairane yazıyordu. Bence imgelemin kralıdır kendisi.
ama, yalnızlığın kelimeleri yoktur.
o, bütün kelimelerden oluşmuş bir kelimedir.
Karton Cilt, 113 sayfa
2009 tarihinde, İletişim Yayınları tarafından yayınlandı