Tess'in acemilik döneminden bir kitap .Tavistock Family Serinin ilk kitabı..Daha Önce aynı serinin Kupa Kızı isimli kitabını okumuştum.Orada Jordan'ın hikayesi vardı. Bu macerada Beryl'in macerası vardı.. Aslında bu maceranın konusu daha güzeldi bence ama bölümlerde kopukluk olduğunu hissettim okurken. Kitabın başlarında kahramanları okurken birbirine karıştırdım ..Ama sonra her şey yoluna girdi.. Fakat bu konu bence çok daha güzl işlenebilecek bir konuydu maalesef yazar güzelim konuyu işleyememiş bence. Bu da onun bu kitabı yazarken acemiliğine denk gelmiş olduğunu gösteriyor.. Jordan ve Berly'in yani Tavistock kardeşlerin, anne-babaları 20 yıl önce gizemli bir şekilde ölmüştür. Amcaları gibi anne babaları MI6'dandır. Anneleri babalarını aldatırken yakalanıp babaları tarafından öldürüldükten sonra intihar etmiştir.. Ayrıca olay mahalinde bulunan dosya ile babalarının bir vatan haini olduğunu da göstermektedir.. Fakat amcaları Hugh olayları iki kardeşten saklayarak öğrnememelerini sağlamıştır.Anne ve babalarının ölüm şeklini öğrenen Tavistock kardeşler buna inanmazlar ve olayı araştırmaya karar verirler.. Bu olaylar olurken de Berly'in amcasının davetinde tanıştığı eski Cıa görevlisi Richard Wolfe ile tanışır. Anne ve Babası ile de mesleğinin ilk görevinde tanışmış Madeliene'in çok etkisinde kalmıştır. Berly'i görür görmez onu anımsar çünkü genç kız inanılmaz şekilde annesine benzemektedir.. Yeni bir kalp kırıklığından çıkmış olan Berly'nin planlarında aşktan uzak durmak var iken Richard ile karşılaştıktan sonra aralarındaki çekim ile zorlaşır.. Oldukça güzel bir konusu vardı yazarın tecrübesizlik döneminde yazılmış olmasına rağmen çok beğendim.. Tess severlerin beğeneceğinden eminim... Tavistock Family 1. In Their Footsteps (1994) Karanlığı Beklerken 2. Thief of Hearts (1995) Kupa Kızı & Gölgesizlerin Tutkulu Dansı http://hulyami.blogspot.com.tr/2014/05/karanlg-beklerken-tess-gerritsen_7.html
İki kitaplık bir serinin ilk kitabı Haylaz Asilzade.. Okurken beklentilerimi en aza indirgemiştim. Ama beklentimin çok üstünde bir kitap çıktığını söylemeliyim.. Kurgu yönünden duygu yönünden oldukça güzel bir romandı. Carol Mortimer Harlequin yazarlarının içinde en sevdiğim yazarlardandır. Bunun doğruluğunu ispatlar bir romandı. Romanın ana fikri her ey göründüğü gibi değildir.. Gerçekten Pandora ve Rupert de sevdim. Pandora'nın kocası bir düello sonucu öldürülmüştü ve bu olay yüzünden suçlanmaktadır.Bu yüzden de sosyete de gözden düşmesi sonucu erkekler tarafından hor görüldüğü gibi gizlice de yatağa atılmak istenmektedir. İşte bu durum yüzden cemiyet toplantılarına katılmak istememektedir. Ama bu son katıldığı toplantıya onun gibi dul kalan Clayborne Düşesi Sophia ve Woollerton Düşesi Genevieve ısrarı üzerine katılmıştır.. Fakat katıldığı son toplantıda bu tip erkeklerden birinin saldırısından onu Stratton Dükü Rupert Stirling tarafında n kurtarılır.. Rupert ve Pandora'nın hikayesi tam da burada başlar..ikisinin de geçmişteki ilişkilerinden dolayı toplum tarafından etiketlenmiş kişilerdendir..Olduklarından çok farklı tanınmaktadırlar. Çok severek okuduğum bir romandı.Barbara Cartland esintilerini hissettiğim bir hikaye idi..Oldukça güzel bir historical idi. Yazarın anlatımı güzel ve akıcı idi.Tavsiye ederim. Daring Duchesses Some Like It Wicked (2012) Some Like to Shock (2012) http://hulyami.blogspot.com.tr/2014/05/haylaz-asilzade-carole-mortimer.html
Napolyon zamanında geçen ailesi öldürülmüş bir genç kızın Nexus isimli gizli bir casusluk örgütüne ağabeyi ile birlikte katılmasını intikamı için her türlü tehlikeye atılmasını yakalanmasını esir olmasını işkence görmesini anlatan bir kitap idi. Konusu güzeldi ama işleyiş tarzı başlarda çok vasattı..Biraz hayal kırıklığına uğradım. Fakat kitabın yaklaşık 150 sayfasından sonra hikaye toparladı..Bazı şeyler eksik gibi idi. Yinede sıkılmadan okudum. Üç Kitaplık Nexus serisine devam edip etmeyeceğime sonra karar vereceğim...Fakat Historical,Casusluk,Macera. Napolyon dönemini sevenlerin kitabı beğeneceğini sanıyorum... Beni en çok kadın kahramanın inatçılığı söz dinlemezliği biraz sinir etti. Erkek kahramanda sevdiği kadını ölümüne her şeye rağmen korumaya çalışan çaresiz bir erkek idi. O da casustu aynı örgüttendi fakat bu sevdiği kadının başına gelenlere engel olamadı... Cora deBeau Nexus,isimli bir örgüt ile Fransızlara karşı çalışan bir grup için de çalışmaktadır.Kendi isteği ile Valeri'nin örgütünün içine sızar.Tam iki yıl Fransa'da köstebek lakabı ile çalışır. Sonlara doğru heyecanın dorukta olduğu bir romandı. Başlardaki durağanlık olmasa çok daha zevkli okuyabileceğim bir romandı.Romantik sahneleri oldukça güzeldi.. Denemek isterseniz sevebilirsiniz... Nexus Serisi: 1. A Lady's Revenge (2012) İntikamın Güzel Yüzü 2. Checkmate, My Lord (2013) 3. A Lady's Secret Weapon (2013) http://hulyami.blogspot.com.tr/2014/05/intikamn-guzel-yuzu-tracey-devlyn.html
Sophie Jordan seviyorum kalemini. Belki cok güzel bir kurgu degildi belki cok basit idi. İste bu yazarın büyüsü orada. Anlatiminin güzelligi,sadeligi derken. Betimlemeleri kullanımı hikayeyi kasmıyor,sıkmıyor. Kitabı açıp okumaya ne zaman başlayıp ne zaman bitirdiğimi anlayamadım.Çok akıcı bir romandı.Duygu derinliği çok güzeldi. Çok fazla detaya girmek istemiyorum zira kitabın büyüsünün bozulmasını istemiyorum..Birbiri ile çok bağlantısı olmayan Derrings serisinin 3.kitabı olan bu kitabı historical ve romans severlerin seveceğinden eminim.. Derrings Serisi : 1. Surrender To Me ( 2008 ) Aşka Teslim 2. Too Tame Wicked ( 2007 ) Kendini Aşka Bırak 3. With You One Night ( 2007 ) Seninle Bir Gece http://hulyami.blogspot.com.tr/2014/05/aska-teslim-sophie-jordan.html
Gerçekten de harika bir kitap, Polisiye,Romantik Gerilim,Ask,Tutku Temalarinı seviyorsaniz Karen Rose tam da size göre. Her zamanki gibi müthiş bir iş çıkarmiş yazar. Baslarda olaylara bir türlü giremediğim için hikaye durağan gibi gelmisti. Ancak hikaye öyle bir açıldı ki elimden bırakamadim. Bos kaldigim her an kitap elimdeydi. Bu ara formdan düşmüs olduğum icin kitaplari gerekli hızda okuyamıyorum. Onu belirteyim.. Şimdiye kadar bu yazarı okumayanlar ; çok şey kaçırıyorsunuz bence deneyin Karen Rose'u.Seveceksiniz. Yazarın kurgu yeteneği karakter canlandırmaları çok güzel. Gerilimi öyle bir oturtmuş ki romana sizi yavaş yavaş usulca çekiyor hikayeye..Sonra da elinizden bırakamıyorsunuz.. Baltimore Serisi 4 kitaplık bir seri Beni Özledin mi? Serinin üçüncü hikayesi. İlk iki kitap da Bana Aitsin de JD ve Lucy ikinci hikayede Paige ve Grayson'dan sonra üçünü maceramız da Daphne ve Joseph'in hikayesi vardı. Her macera da Cinayet,gerilim,macera,aksiyon olduğu gibi bu bu bu kitap da da Aşk ve tutku vardı,sevgi vardı.. Karen Rose benim macera aksiyon romanlarımdaki çıtamı oldukça yükseltti diyebilirim.Serinin diğer maceralarındaki kahramanlar yine rol alıyor hikayede ilk maceranın kahramanları JD ve Lucy bir bebek bekliyorlardı mesela,Grayson ve Paige ise nişanlı idi..Sanırım yazarın kahramanlarını diğer kitaplarında aniden karşımızda görebileceğiz.Lisa Kleypas gibi karakterleri başka serilerde de kullanıyor ve karakterler aniden karşımıza çıkıyorlar.O yüzden serinin tadını bozmamak için sırada okunması gerekiyor.. Daha önceki kitaplarda yer alan bir kahramanımız da Serinin ele avuca kahramanı Stevie Mazeratti'ye ise özel dedektif Clay Maynard'da tutkundu mesela. Ama Clay 'i deli gibi kıskanan kahramanımız vardı birde.. Özel FBI ajanı Joseph Carter Maynard'ı Eyalet Savcısı Yardımcısı Daphne Montgomery ile birlikte olduğunu sanıyordu.. Yaklaşık dokuz aydır Daphne'ye çılgınca aşıktı..Ama Joseph'in bilmediği bir şey vardı Daphne ona karşı ilgisiz değildi Joseph'in onunla ilgisiz olduğunu düşünüyordu.Çünkü bu adamdan çok etkileniyordu.Ama geçmişte oldukça zor bir evlilik hayatı olmuş sonra göğüs kanserine yakalanmış idi. Hastalığını öğrendiği gün de kocasının ihanetine tanık olmuştu. Hem hastalığı ile hem boşanma ve oğlunu velayeti ile savaşmış kazanmıştı..Ayrıca bir çocuğunu yetiştirirken eğitimini tamamlamış Savcı da olmuştu. Çok güçlü demir gibi iradesi olan bir karakterdi, Daphne..Bu karakteri çok sevdim.. Ajan Joseph Carter'de dokuz yıl önce yeni evlendiği karısı gözlerinin önünde öldürülmüştü. Karısını kaybettikten kalbi durmuştu adeta..Daphne'yi görene kadar bu böyle sürmüştü..Daphne'nin Clay Maynard ile ilişkisi olduğunu sanıyordu. O yüzden ondan uzak durmaya çalışsa da çalışma arkadaşları özellikle Clay onun ilgisini fark etmişti. Clay Daphne'nin oğlu Ford Elkhard'ın güvenliğini sağlıyordu. Onu gizli gizli korusa da Ford'un sevgilisi ile kaçırılıp korumasının öldürülmesini önleyemez. Olaylar ardarda patlak vermeye başlar.Daphne'de geçmişindeki bir kaçırılma olayı ile yüzleşirken ondan saklanan gerçeklere ulaşırken çocukluğundan beri en büyük kabusu ile yüzleşmek zorunda dır.. Muhteşem bir kurgu ve aksiyonlar yumağında savrulurken;tutkulu bir aşkın doğuşuna da tanık oluyorsunuz Beni Özledin mi?'yi okurken.. Çok severek okudum.Polisiye ve romantik gerilim sevenlerin kaçırmaması gereken bir roman... http://hulyami.blogspot.com.tr/2014/04/beni-ozledin-mi-karen-rose.html
Kadere İnanır Mısın? - Julie Garwood Orjinal Adı: The Lion's Lady Edisyon Adı: Kadere İnanır mısın? Yazar : Julie Garwood Goodreads Puanı :5/4.10 Puanım: 5/4 Güzel bir Garwood romanı idi..Genellikle çok sevdiğim bir yazardır ..Ama geçmişte okuduğum kötü çevirili romanlarından sonra bu yazardan epeyce uzak durdum..Son zamanlarda yazarın çıkan kitaplarını tekrar okumaya başlamıştım..Kitabı okumaya başladıktan sonra çeviri korkum kalmadı ... Oldukça değişik bir giriş bölümü vardı hikayede..Yazarın sade anlatımı aşk.romans,macera,entrika temalarında güzel bir hikaye idi..Özellikle mizahi yazar çok güzel katmıştı hikayeye. Okurken büyük bir keyif alarak okudum fakat kitaba ısınamadım,bağlanamadım..Bu bende kitabın ortalarına kadar devam etti. Romanın kadının kahramanı Christina Bennett bir prenses aslında..Annesi bir prens olan babasını gerçek yüzünü gördükten sonra ona hamile iken terk eder.. Yolu Amerika'ya kadar uzanır ve bir takım olaylardan sonra Kızılderili Marry ile yolu kesişir..Kızını ona emanet ettikten kısa bir süre sonra vefat eder.. Marry kabilesine geri döndükten sonra Christina'yı sahiplenir ve onun annesi olduğunu ilan eder..Kocası ve kabilesi önceden karşı çıksa da bu sarı saçlı kızı kabullenirler...Onun kaderinin tekrar vatanına dönmek olduğunu bilerek yetiştirirler onu.. Romanın başlarındaki giriş bölümlerinde Christina'nın annesinin günlüğünden notlar paylaşılıyordu..Buradan da onun hikayesini okuyup öğrendik ki Christina'nın çok alçak bir babası ve o kadar da hain bir teyzesi olduğunu okudum.. Gelelim romanın Prolog (giriş) bölümündeki rüya sahnesinden sonra yer alan erkek kahramanımıza..Zira romanın diğer girişi onun hikayesi ile başlıyor..Yakışıklı Lyonwood Markisi, Lyon'un karısının doğum yaptığı sahne ile başlıyor..Oldukça zor bir doğum sahnesinde karısı canın derdinde iken yapmış olduğu ihaneti itiraf ederek bebek ile birlikte hayatını kaybediyor..En yakını ile kendisini aldatan karısının ihanetini öğrendikten sonra aşka kalbini kapatan Lyon karizmatik oldukça yakışıklı aşka artık inanmayan sert karakterli alaycı bir adam olmuştur..Ayrıca o dönemin İngiltere'sinde Kralın en önemli casuslarından biri haline gelmiştir. Bir parti de Christina ile karşılaştıktan sonra tüm ezberlerini bozacak bir ilişki yaşamaya başlar..Christina tam da onun dengi özgürlükçü,güçlü,bağımsız ruhlu ve bir peri kızı kadar güzel bir kadın olan Christina onun ayaklarını yerden keser..Baştan onunla sadece geçici bir ilişki yaşamayı düşünürken planları tutmaz ve ilişkileri bambaşka macera ve tutku dolu bir yola doğru sürüklenir.. Dediğim gibi oldukça güzel bir hikaye idi..Başından hikayenin ortasına kadar ısınamasam da beğenerek okudum..Yazarın hayranlarının çok çok beğenecekleri bir hikaye..Yine de serinin devamını okumayı planlayarak devam etmek istiyorum...Yazarın orta çağ romanlarını daha çok sevsem de güzel bir roman idi.. Crown's Spies Serisi: 1. The Lion's Lady (1988) Kadere İnanır mısın? 2. Guardian Angel (1990) 3. The Gift (1991) 4. Castles (1993) http://hulyami.blogspot.com.tr/2014/04/kadere-inanr-msn-julie-garwood.html
Orjinal Adı: An İmpossible Attraction Edisyon Adı : İmkansız Aşk Yazar : Brenda Joyce Goodreads Puanı : 5:/3.88 Puanım : 5/5 Brenda Joyce'in kalemini tam anlamı ile yansıtan bir roman idi ..Uzun zamandır ayaklarımı böylesine yerden kesen bir roman olmadı..Serinin en çok beğendiğim Maskeli Balo'dan sonra en güzel romanı..Belki de en güzeli idi..Aşkı tam anlamı HİSSETTİRDİ... Kitabı baştan sona kadar elimden bırakamadan bitirdim..Bittiğinde de çok üzüldüm..Monica McCarty'in,n Gazap romanından sonra İmkansız Aşk'ı çok da sevemeyeceğimi düşünürken aksine bu roman beni ters köşeye yatırdı..Tekrar okunacak romanlarımın arasına girdi.. Romandaki kadın karaktere bayıldım.. Alexandra Bolton,vefakar,sadık,onurlu,çalışkan ..Ailesi için çok sevdiği nişanlısı ile evlenmekten vazgeçen annesinin ölümünden sonra nişanlısı Owen'dan ayrılan Alexandra kendisini ailesine zayıf karakterli ve ayyaş babasına ve kız kardeşlerine adamıştır. Annesini çok özlemektedir.Maddi durumları ise çok kötüdür.Eve destek olabilmek için terzilik yapmaya başlamıştır. Tabii ki bu yetmemektedir.. Babası bulunduğu çıkmazdan kurtuluş olarak onu isteyen iki kat yaşında bir soylu ile evlenmesini planlamaktadır.. Nişanlanacağı kişinin zorlaması ile uzun zamandır katılmadığı bir sosyete toplantısına gittiğinde orada Clarewood Dükü Stephen ile tanışır..Ama ne tanışma .. Romanın erkek kahramanı ne kadar karizmatik,yakışıklı olsa da beni sinir etti.. Stephen Sert, kalpsiz, başarılı, en yakışıklı, zengin, en gözde bekar soylularından... Doğduğu andan itibaren, zalim babası tarafından ünvanına yaraşır şekilde, kusursuz bir dük olmak için yetiştirilmiş ise de malikanesinde ölmüş babasının gölgesi ile savaşmaktadır.. Zira annesi Clarewood Düşesi Julia her ne kadar da ona siper olmaya çalışsa da bu yıllarca süren cehennem hayatından sertlik,soğukluk en başta sevgisizlik ona miras olarak kalmıştır..Bunlar Dük olabilmek için gerekli meziyetlerdi... On yıldır evlenmemek için epey uğraşmıştır. Ama eninde sonunda bir varis için evlenmesi gerekecektir.Annesi Julia bu evliliğin oğlunun seveceği bir kadın ile olmasını ummaktadır.. Julia'yı tanıyoruz Rex De Warren'in sabık nişanlısı..Oğlunun annesi yani Stephen'in.. De Warren ailesi ile görüşmeye başlayan Stephen ailenin içindeki mevcut sıcaklığa ve sevgiye daha alışamamıştır..Annesi Julia kocasını kaybettikten sonra özgürlüğüne kavuşmuş bir daha da asla evlenmeye niyeti olmayan özgür ruhlu bir kadındır..Ama bir Amerika'lı çiftçi onun da yerden ayaklarını kesecektir.. Romanda onlarında hikayeleri vardı ve çok güzel bir aşktı..İkinci Baharı anlatan bir hikaye idi.. İşte; Alexandra ve Stephen'in karşılaşması bu şartlarda olmuştu..İkisi arasında ki çekim ve bağı okurken ister istemez aklıma Maskeli Balo geldi..Tyrell ve Lizzie aşkını anımsattı bu roman bana.. Bu iki aşık arasındaki sınıf ve mevki farkı onları birbirine iten inanılmaz çekim..Stephen'in sunduğu ahlaksız teklif..Israrı.. Alexandra'nın ailesi,onuru ve aşkı arasında ki çaresizliği direnmesi... Çok güzeldi..Özellikle Alexandra'nın çektiği zorlukları okurken adeta yaşadım o zorlukları..O zorluk ve güçlüklere rağmen dimdik durmaya çalışması.. Stephen'in yakıcı öfkesi... Aşkı hissetmek isteyenlere tavsiyemdir...Okuyun..... de Warenne Dynasty 1. The Conqueror (1990) 2. Scandalous Love (1992) 3. Promise of the Rose (1993) 4. The Game (1994) 5. House of Dreams (2000) 6. The Prize (2004) bir Avuç Aşk 7. The Masquerade (2005) Maskeli Balo 8. The Stolen Bride (2006) Kaçak Gelin 9. A Lady at Last (2006) Aşka Yelken Açanlar 10. The Perfect Bride (2007) Kusursuz Gelin 11. A Dangerous Love (2008) Tehlikeli Aşk 12. An Impossible Attraction (2010) İmkansız Aşk 13. The Promise (2010) http://hulyami.blogspot.com.tr/2014/04/imkansz-ask-brenda-joyce.html