hulyami, 742 adet değerlendirme yapmış.  (25/106)
Kara Gönülçelen (Royal House of Shadows, #1)
Kara Gönülçelen (Royal House of Shadows, #1)

8

Royal House of Shadow Serisi Gena Showalter'in hikayesi Kara Gönülçelen . ile başlıyor..Bu seride Raintree Serisi gibi her hikayeyi farklı bir yazar yazmış.. Müthiş bir hikaye idi..Hikaye su gibi aktı desem yalan olmaz..Vampirler,cadılar,büyücülerin bol olduğu bir macera idi..Aksiyon macera sahneleri müthişti..Paranormal olan bu seriyi çok sevdim.Daha 224 sayfa olsa okurdum.Bu seride sıkılmayacaksınız bunu garanti ederim Gena Showalter o muhteşem kalemini iyi çalıştırmış..Birde bu hikayenin içine tutkulu muhteşem bir aşk eklemiş.. Nicolai Elden'in varisi Vampir bir Lord....Kan Büyücüsü tarafından ailesi katledildikten sonra ele geçirilip hafızası siliniyor Köle pazarına düşürülüp Delfina'nın kötü prensesi tarafından ve Seks Kölesine dönüştürülüyor..Hafızasını kaybetse de hep bir şeylere olağan üstü derecede öfkeli ve kızgındır.. Jane ise anne ve babası ve kız kardeşini, korkunç bir araba kazasında kaybeder... O tek kurtulandır Tekrar iyileşmesi ise uzun bir zaman almış vücudunun kırılan tüm kemiklerinin oturması ona çok acı çektirmiştir...Vampirler üzerinde de araştırmalar yapmıştır..Bir gün bir kitap keşfeder o kitapdaki Vampir tarafından ona gitmesi için devamlı çağırılmaktadır..O davete bir gün uyar ve kendini birde hiç bilmediği bir dünyada Delfina'da bulur hemde kötü yürekli prenses klığında..Kendisini bir prenses ile karıştırmaktadırlar...Sonunda onu çağıran Nicolai ile karşılaşır..Bu olağan üstü adamın anlattıkları ve üstündeki etkisi inanılmazdır... Müthiş bir macera idi kesinlikle tavsiye ediyorum.... 1-Kara Gönülçelen / Lord of the Vampires by Gena Showalter 2.Lord of Rage by Jill Monroe 3.Lord of the Wolfyn by Jessica Andersen 4.Lord of the Abyss by Nalini Singh

Anlatacak Kimse Kalmadı (Baltimore, #2)
Anlatacak Kimse Kalmadı (Baltimore, #2)

9

Anlatacak Kimse Kalmadı Yazar Adı : Karen Rose Orjinal Adı No One Left To Tell Yayın Evi : Kanes Yayınları Goodreads Puanı : 5/4,15 Puanım : 5/4,5 Karen Rose yeni tanıştığım bir yazar romantik Gerilimin en iyilerinden de olduğu belli olan bir yazar..Kitaplarını okumayı keşke bu kadar geçe bırakmasa idim..Baltimore Serisinin ikinci kitabı olan Anlatacak Kimse Kalmadı ilk kitap Bana Aitsin ile çok bağlantılı değilse de yine de seri de olan emniyet mensuplarının özel hayatları bağlantılı idi.. İlk Kitapda ki J.D. Fitzpatrick ve Lucy Trask bu hikayede de vardı ve nişanlanmışlardı..İlk romandaki Clay Maynard J.D'nin ortağı Stevie Mezzeretti , Lucy'nin kulüp ortakları arkadaşları da vardı..Yazarın kalemi çok güçlü bence Sandra Brown ve Linda Howard'a benzese de tam anlamı ile benzemiyor..Karen Rose'ın kurgusu daha kapsamlı ve daha ayrıntılı..Cinayet sahneleri daha aksiyonlu ve kanlı. Yazar olayları bir oya gibi ince ince kurguluyor.Aksiyon sahneleri çok hareketli, hikayedeki katili okudukça hemen tahmin edemiyorsunuz fakat nedense bu hikayede yanılmadan tahmin edebildim..Bir de yazar aşk ve tutkuyu hikayeye oldukça iyi harmanlıyor o yüzden ortaya müthiş bir gerilim,aksiyon,tutku unsurlarından oluşmuş okuması büyük bir zevk olan bir hikaye çıkıyor..Devamını bir an önce okumak istiyorum bu kitaptan sonraki hikaye savcı Daphne Montgomery'nin hikayesi bu hikayede sıra dışı kıyafetleri renkli kişiliği ile oldukça renk kattı hikayeye ..Asıl benim beklediğim ise Şubat 2014 'de çıkacak olan hikaye ise Clay Maynard ve Stevie Mezzeretti'nin hikayesi..Kanes yayınları umarım bu seriyi geciktirerek yayımlamaz... Konusu na Gelince : Baltimore sokaklarında geçen bu hikayede İlk romandan hatırladığımız Eyalet başsavcısı Grayson Simith ve Paige Holden'in hikayesi..İkisinin de kendilerine ait sırları var.. Olay önce bir seks partisi verilirken tehdit ettiği kişi tarafından öldürülen Crystal ile başlıyor..Öldürülen bu genç kadının cinayeti başkasının üstüne yıkılmıştır.Bahçıvan Ramon Munoz .. Aradan beş yıl geçer Ramon suçsuzluğunu kanıtlayamadığı gibi karısı tarafından aldatılmış olduğuna inandırılmıştır..İşte hikaye de Elena Munoz'un vurulduğu sahneden başlar..Olaya Paige Holden tanık olur Elena Munoz'un son anlarına tanık olur eline bir flash disk bırakarak ölür...Bu sahne bir amatör tarafından görüntüye çekilerek youtube'e yüklendikten sonra tam anlamı ile açık hedef haline gelir... Paige aslında acemi bir dedektiftir daha önce iş arkadaşı gözlerinin önünde öldürülmüş kendisi de mutlak bir ölümden dönmüştür..Fakat yaşadıklarından sonra onda hastane fobisi de oluşmuştur..Bu olaylardan sonra arkadaşı da olan Clay Maynard' ile çalışmaya başlar.. Maynard'ın iş ortağı Bana Aitsin romanında korkunç bir şekilde öldürülmüştü işte o olayların etkisi ile Clay yeni çalışma arkadaşına karşı aşırı korumacı olsa da önleyemeyeceği şeylerde vardı.. Açık hedef haline gelen Paige Eyalet Baş Savcısı ve Ramon Munoz'u hapseden Grayson Simith ile görüşmeye karar verir..İkili Paige'in saldırıya uğramasından sonra olaylar üzerinde çalışmaya karar verirler.. Olaylar tam anlamı ile sırlar yumağıdır. Araştırdıkça kendilerini daha büyük tehlikelerin içinde bulmaya başlarlar ..Bu olaylarda suçluların içinde polislerin de olduğu muhtemel bir çete olabileceğinden şüphelenirler..Art arda cinayetler işlenmeye başlar araştırdıkça da başka ölen kişilerin de ölümleri bu olay ile bağlantılı olduğunu fark ederler..Olayların boyutu büyümeye başlar tehlike de artar...Artık hayatları tehlike altında dır kendilerine ait sırları da... Bu olaylar ve sırlar ikisini arasında ki çekimi kuvvetlendirir.Grayson hayatının bazı dönemlerindeki sırları saklamak için hayatına giren kadınları ilişki fazla ilerlemeden çıkarmayı seçerek kimse ile tam anlamı ile ciddi bir ilişki yaşamamıştır..Buna da engel olmuştur. Paige ile karşılaştıktan sonra ona duyduğu hisler ve çekim ile bunun diğerleri gibi pek de kolay olmayacağı ortadadır.. Paige ise geçmişteki hatalarından dolayı yaşadığı kötü ilişkileri sıfırlamak için hayatına uzun zamandı kimseyi sokmamıştır..Bundan böyle birlikte olacağı insan özel olmalıdır.. Çok beğenerek severek okuduğum bir roman oldu Anlatacak Kimse Kalmadı ve Karen Rose kesinlikle takip edeceğim bir yazar olacak..Polisiye sever arkadaşların bu yazarı seveceğinden kesinlikle eminim.... http://hulyami.blogspot.com/2013/08/anlatacak-kimse-kalmad-karen-rose.html

Tutkuların Pençesinde (Immortals After Dark, #3)
Bana Aitsin (Baltimore, #1)
Bana Aitsin (Baltimore, #1)

9

İlk defa okuduğum bir yazar Karen Rose. Polisiye gerilim..Derinliği olan bir yazar..Kurgusu muhteşem .Çok ürkütücü canavarlaşmış bir katil vardı hikayede..Okurken bazı sahnelerinde ürktüm açıkçası..Ama iyi bir yazar..Fakat bazı yerlerde çok fazla ayrıntı var detay var..Bir de kadro da çok kişiden oluşuyordu ... Bu da okumamı yavaşlattı açıkçası..Dönüp kişilere tekrar bakmak zorunda kaldım..Kim kimdi diye...Ama sonradan kitapta ki o kalabalık kadroya alışınca kitap hızla ilerlemeye başladı bende..İlk önce şunu da belirtmeliyim ki özellikle Sandra Brown ve Linda Howard severler bu yazarı sever gibime geliyor..Ama ben bu yazarı daha çok Lisa Unger'e benzettim..Hoş Lisa Unger'in de bir kitabını okuyabildim ama bende o yazarın havasına benzettim.. Fakat yazar bu saydığım diğer polisiye yazarlardan daha aksiyonlu gerilimli yazıyor ki bu kitapda ki katil bana çok acımasız geldi..Anladığım Eminim ki bu kitabın filmi çekilse çok iş yapar bence..Kısaca yazarı sevdim,kalemini sevdim..Muhakkak takip edeceğim bir yazar olacak.. Konusuna Gelince: Bir adli tıp uzmanı olan Lucy'nin rutin sabah koşularından döndüğü sırada Baltimore Park'da bir ceset bulması ile başlar olaylar...Öldürülen kişinin cesedi tanınmaz bir halde olduğu gibi kalbi de sökülüp çıkarılmıştı..Cinayeti araştıran dedektif J.D Fitzpatrick ise kente yeni gelmiş karısını kaybettikten sonra yaşadığı bunalım sonucunda hem departman hem şehir değiştirmiş bir polis idi..Ortağı Stevie Mazzeretti ise eski arkadaşının karısı idi..J.D. ve Lucy'nin kimyaları en başta birbirini tutmuştu aralarındaki çekim mükemmel idi..Aralarındaki cinsel gerilimin dozunu yazar müthiş güzel ayarlamıştı ki bence sayfalar boyunca erotizm yazsa bu kadar etkili olamazdı..J.D'nin kaybettiği karısı ile olan problemleri Lucy'nin ilk nişanlısına benzettiği J.D.'den kaçmaya çalışması ama bunu yapamaması..Yazar ikili arasındaki aşkı çok güzel işlemişti..Polisiyede biraz aşk olduğunda daha çok hoşuma gidiyor.. Fakat bu ikilini bulmaları gereken bir katil vardı çünkü katil ard arda cinayetleri işlemeye devam ediyordu..Hem de onlara acımasızca da işkence de yapıyordu.. Sayfalar ilerledikçe Lucy'nin ailesi ile olan problemleri de açığa çıkıyordu..Yıllar önce kazada ölen ağabeyini kaybetmek onu çok yaralamıştı özellikle ailesinin ona karşı olan davranışları çok acımasızca idi..İşte bu yüzden Lucy oldukça zor bir çocukluk geçirmiş daha sonra da kendini müziğe vererek teselliyi bulmuştu..Kitap ilerledikçe görüyoruz ki cinayet geçmişte yaşanan bir olay bu olayın bir sır gibi saklanması idi..Lucy'nin aklına gelemeyeceği kişiler bu işe bulaşmıştı..Ve katil intikam kin hisleri ile bu cinayetleri işlerken adaleti yerine getirdiğini düşünüyordu.. Heyecanı gerilimi bol bir romandı..İçinde muhteşem bir aşk ile de taçlandırılmıştı..Tavsiye ederim..Özellikle polisiye sever arkadaşlar bu yazarı sakın es geçmeyin.... http://hulyami.blogspot.com/2013/07/bana-aitsin-karen-rose.html

Ruhundaki Zehirle Yüzleş
Ruhundaki Zehirle Yüzleş

7

Arka arkaya bu ara Tess Gerritsen kitabı okudum..Sanırım polisiye roman okumayı çok özlemişim bu romanı da çok beğendim.Ama diğer romanlarından daha durağan olsa da daha derin bir konusu vardı..Bilinmeyen bir uyuşturucu türünden ölen insanların konusunu işliyordu.. Yine çok güzel bir film olacak konusu vardı aksiyon sahneleri müthiş idi..Bu konuya bir de güzel bir aşk işlenmişti..Kısaca kurguyu beğendim..Kitabın ortalarından sonra katili en zayıf ihtimal verdiklerimden biri çıkarak beni ters köşeye yatırdı.. Araştırmalarında ikiside birbirlerini daha da yakından tanımaya ve anlamaya başlarlar.. Kate'in Adam'ın zenginliği hakkındaki ön yargısını kırmak Adam için oldukça zor olacaktır..Ayrıca bu önyargıya da İsabel'in katkısıda epeyce güçlü olacaktır..Soruşturmalarını yaparken Kate'in saldırıya uğraması işleri daha da kızıştıracaktır..

Aşk Ölümden Uyanıştır
Aşk Ölümden Uyanıştır

10

Adı: Aşk Ölümden Uyanıştır Yazar Adı: Tess Gerritsen Orjinal Adı :Keeper of the Bride Yayın Evi : Martı Yayınları Çevirmen: Bahar Yaldız Çelik Goodreads Puanı: 5/3,42 Puanım :5/5 Romantik Gerilim türündeki Tess Gerritsen'in Aşk Ölümden Uyanıştır kitabını 1996 yılında Harlequin Gerilimden daha önce çıkmıştı..Fakat ben bu kitabı bulamamıştım..Çıkar çıkmaz da hemen kitabı aldım..Çok beğendim..Bundan yıllar önce yazarın bu kitabı yazdığı yıllarda moda olan polisiye TV filmlerine benziyordu konusu..Aşk,macera,tutku,polisiye temalarında harmanlanmış bir hikaye idi..Bu kadar beğenmemin nedeni de sanırım bu temaları çok sevmem.. Bu romanı Sandra Brown,Linda Howard severler çok beğenir diye düşünüyorum..Ama Tess Severler yazarın daha aksiyonlu kanlı hikayelerini okuyanlar sever mi bilemiyorum..Bunu belirtmemde fayda var ama bu kitap yazarın eski eserlerinden Harlequin'in Gerilim Serisinden bir kitap..Müthiş idi.. Yazar kitabın başından itibaren hikayeyi hem çok iyi kurgulamış hem de duygusal tema ile harmanlamış,bombalama sahneleri ile de yerinde bir adrenalin katmıştı..Elimden bırakamadım alıp okuyup bitirmem bir oldu.. yazarın Harlequin'den çıkan başka romanları varsa ısrarla okumak istiyorum.. Romanın Konusuna Gelince:) Acil servis hemşiresi Nina Cornier nikahına yirmi dakika kala nişanlısı tarafından terk edilir..Ardından kilisede bomba patlayarak mutlak bir ölümden kıl payı kurtulur..Büyük hayaller ile beklediği günü bir karabasana dönüşmüştür.. Patlamanın faillerini bulmak dedektif Sam Navarro'ya düşmüştür..Zira kentin başka yerinde de bombalar patlamış olayların bağlantılı olup olmadığı araştırılmaktadır..Şüpheliyi bulmak için önce Nina'nın ailesini araştırır..Bu araştırma da genç kadının ailesi ile çok da sıcak ilişkiler içinde olmadığını ailenin kara koyunu olduğunu fark eder..Arda arda gelen olaylar ile genç kadının direnme gücüne,metanetine de hayran kalır.. Sam Navarro yıllardır yalnız yaşayan genç bir adamdır.Adeta mesleği ile evlidir..Çok sert gözü pek bir adamdır.Yıllar önce mesleğe ilk başladığı yıllarda bir olay ile ilgili tanıştığı bir genç kadın ile yaşadığı gönül ilişkisi ve yşadığı ayrılık yüzünden aşka adeta tövbelidir..Özellikle müşterileri,kurbanları ile gereken mesafeyi hep başarı ile korumuştur..Fakat Nina onu çok derinden etkilemiştir..Mesafeyi korumayı çalıştıkça girdaba kapılmış gibi ona doğru çekilmektedir..Özellikle Nina'nın tekrar öldürülmek istenmesi sonunda onu korumak için devamlı birlikte olmak zorunda kalmaları Sam açısından içinden çıkılmaz bir durum yaratmaya başlamaktadır.. Nina ise sadece annesini ailesini memnun etmek için evlenmeye karar verdiği adam için terk edilmesi öz güvenini yeterince sarsmaya yeterli olmuştur..Ayrılmış anne ve babasından,ablasından gerekli ilgi görmeyen Nina'nın Sam Navarro gibi adamdan etkilenmesi de kaçınılmazdır..Nişanlısı Robert de Nina'nın patlamaya hedef olduğu öğrendikten sonra geri dönmesi ile Nina Robert ile yüz yüze hesaplaşmaya karar verir.. Kesinlikle bu güzel romanı tavsiye ederim... http://hulyami.blogspot.com/2013/07/ask-olumden-uyanstr-tess-gerritsen.html

Aşk Hiç Bitmez (Matchmakers #3)
Aşk Hiç Bitmez (Matchmakers #3)

9

Kitap Adı Aşk Hiç Bitmez Yazar : Candace Camp Yayın Evi : Pegasus Yayınları Goodreads Puanı :5/3,81 Puanım : 5/4 Sonunda kusursuz dükümüzün kız kardeşi Leydi Calandra'nın hikayesini de okudum...Yazarın kalemini çok seviyorum oldukça sade ve akıcı yazıyor.. Okurken hiç sıkılmıyorsunuz..Yanlızca erkek karakterin iç seslerini vermiyor yazar...Bu kitap da çok belirgin gibi gelmedi bana..Başlar da hikaye yazarı biraz zorlamış sanırım pek ilerlemedi...Ama sonra oldukça güzel açıldı..Kitabı çok rahat okudum..Bu hikayede de en merak ettiklerim Rochford Dükü İle Leydi Francesca'nın durumunda bir gelişme olup olmadığı idi.. Serinin bu kitabında bu iki eski dostun? ve iddiacını durumları hakkında epey bir bilgi edinmiş oldum..Bu hikayede oldukça çarpıcı bir şekilde yer alıyor..Hele bir sahnesinde Francesca ve Rochford'un bakışmaları oldukça nefesimi kesti..O ufacık sahneyi yazar öyle güzel hikayenin sonuna kurgulamış ki..Yazarın kalemine bir kez daha hayran oldum..Bu hikayede çevirmen farklı idi ama bende çeviriden gelen bir rahatsızlık olmadı.. Serinin diğer kahramanları da bu hikayede vardı özellikle Söz Dinlemez Kalbimden İrene ve Gideon'a sık rastlıyorduk..Özellikle İrene Francesca'ya çok yardımcı olduğu sahneler vardı.. Konusuna Gelince: Leydi Calandra mevkii,serveti ve güzelliği sayesinde talibi oldukça çoktu..Fakat ağabeyi Rochford Dükü'nin aşırı korumacı tavrı ve sertliği yüzünden de çoğu buna cesaret de edemiyordu..Hoş Callie'nin pek de umurunda değildi..Taa ki Gizemli kontumuz Early Bromwell ile karşılaşıncaya kadar..Bir davette onu zor durumdan kurtaran Bromwell ile Caallie'yi gören ağabeyi buna oldukça çok büyük tepki verir..İki erkek birbirlerinden nefret etmektedir..Öyle Rochford Callie'yi dinlemez görüşmesini anında yasaklar..Duruma anlam veremeyen genç kız aslında bu genç kont ile oldukça yakınlaşmış ve ondan çok etkilenmiştir.. Kont Bromwell içinde durum farklı olmasa da onun amacı geçmişte yaşadığı olay yüzünden Dükü huzursuz etmek amacında dır..Bu yüzden Callie'yi kullanmakta tereddüt etmez..Ama niyeti genç kızın şerefini lekelemek de değildir..Bromwell'den çok etkilenen Callie ağabeyinden gizli gizli onunla görüşürken bu arada Francesca'dan kendisini evlendirmesini de istemiştir..Bu son olaylar ile kendine ait bir evi yuvası olmalı hayatına kimse müdahale etmemelidir.. Bromwell ise sık sık görüşmeye başladığı Callie'den gün geçtikçe etkilenmeye başlar.. Ablası Daphne olaylara karışmaya başlayınca her şey kontrolden çıkmaya başlar..Francesca olayları tüm gücü ile önlemeye çalışırken Callie bu iki kadın arasındaki ölümcül rekabet ve kinin farkına varır.. Oldukça güzel bir hikaye idi..Ben çok severek okudum ama asıl serinin dördüncü ve son hikayesini okumak istiyorum..Pegasus Yayınlarından isteğim bu son kitabı bir an önce çıkarmaları.. Okuyacak arkadaşlara keyifli okumalar... Matchmakers (Çöpçatan Serisi) 1. The Marriage Wager (2007) Aşk Engel Tanımaz 2. The Bridal Quest (2008) Söz Dinlemez Kalbim aka The Bridal Conquest 3. The Wedding Challenge (2008) Aşk Hiç Bitmez 4. The Courtship Dance (2009) http://hulyami.blogspot.com/2013/07/ask-hic-bitmez-candace-camp.html