hulyami, 742 adet değerlendirme yapmış.  (27/106)
Aşk Bir Ayrılık Ötede (Texas! Tyler Family Saga, #3)
Aşk Bir Ayrılık Ötede (Texas! Tyler Family Saga, #3)

8

Sandra Brown'un Texas serisinin son kitabı Orjinal adı:Texas! Sage Aşk Bir Ayrılık Ötede ile seri bitmiş oldu..Serinin en güzel kitabı bence Chaase'in hikayesi idi.En çok onu beğendim.Fakat bu hikayede çok güzeldi ve çok güzel bir son ile hem hikaye hem seri bitmiş oldu. Hikayeye başlarda nedense adapte olamadım. Sage'in nişanlısı Travis ile olan diyaloğu terk edişi biraz beni sinirlendirdi.. Hikayenin kurgusunu çok beğendim olayları yazar çok güzel kurgulamış Aşk,Macera,Aile,Gizem temalarında ve duygusal olarak da güzel harmanlanmıştı..Diğer kitaplarında olduğu gibi bu seride polisiye teması pek yok ilk kitap Yarınlar İçin'de vardı .. Fakat Sage'in inadı kararlılığı bazı yerlerde hoşuma gitsede bezı yerlerde bu kadar da olmaz dedirtti bana. Ama sebepleri gerçekçi ve geçerliydi..Aile olmanın,ağabey olmayı,küçük kardeş olmayı yazar çok güzel aktarmış.Çok sımsıcak bir aile vardı Tyler ailesinin sıcaklığı sarıp sarmalıyor sizi okurken..İlk hikayenin kahramanları Lucky ve Devon yeni çocuk sahibi olmuşlar,ikinci kitabımızdaki kahramanlarımız Chase ve Marcie ise de bebek bekliyorlardı..Vee anneleri Laurie de yeni bir aşka Pat ile yelken açmıştı..İşte hikayemiz bu şartlarda başlıyordu.. Sage Tyler ailenin deyim yerinde ise kazandibi idi.. Ağabeyleri Lucky ve Chaase tarafından çok sevilsede içlerine onu yaşı nedeni ile alamamaları onu ciddiye almamaları,onu dinlememeleri genç kadında inanılmaz izler bırakmıştı.Kendini ispat etmek istese de bu yaşına kadar pek de bir şey yapamamıştı.Kendini ispat edememişti. Zengin bir ailenin oğlu olan Travis ile nişanlı idi ve bu resmiyete tam dökülmek üzere iken nişanlısı tarafından terk edilir.. Ağabeyleri eve dönmesi kolay olsun diye gönderdikleri şirket çalışanı Harlan Boyd'u göndermişlerdir. İki nişanlının bu ayrılık sahnesine de tanık olmuştur. Harlan her ne kadar basit bir adam olarak görünse de öyle basit bir kişi olmadığı gibi sırlarla dolu bir adamdır.. Karşılaştıkları andan itibaren Sage ile aralarındaki çekişme hiç bitmez.Sage nişanlısından ayrıldığını ailesine söylemesini istemez..Bunu uygun zamanda kendisi söyleyecektir..Fakat eve döndüklerinde ise Sage epeyce şeyin değiştiğini annesinin yeni bir hayata başlamak üzere olduğunu ağabeylerinin ailesi ile dopdolu olduğunu görünce kendisinin elinde bir şey olmadığını bir yol dönümünde olduğunu anlar..Bunun hırsını da Harlan'dan çıkarmaya çaılışırken aralarındaki çekim onu hem şaşkına uğratır hem de korkutur.. Çok güzel bir seri bence mutlaka okuyun..Size hem güzel vakit geçirtecek hem de sevginin aile sıcaklığının içinde sarmalanacaksınız... Texas! Serisi 1. Texas! Şanslı (1990) (Yarınlar için ) (5/3,85) 2. Texas! Chase (1991)(Hep Aşk Vardı) (5/3,92) 3. Texas! Adaçayı (1991) (Aşk Bir Ayrılık Ötede) (5/3,89)

Sizi Tekrar Görmek
Sizi Tekrar Görmek

10

Sizi Tekrar Görmek Orjinal Adı:Vous Revoir İngilizce adı: Finding You olan bu kitap Keşke Gerçek Olsa'nın devamı.. Yazarın ilk kitabı Keşke Gerçek olsa o kadar çok sevilmiş ki ısrar üzerine kaç sene sonra Sizi Tekrar Görmek'i yazmış..İkinci kitabı daha çok sevdim ne diyebilirim ki.. Gerçek aşkın sevmenin ne demek olduğunu yazmış yazar..Aşkın Kitabını yazmış bence..Gerektiğinde sevdiğini serbest bırakabilmenin,yolundan çekilmek gerektiğini üstüne üstüne basa basa bu mesajı vermiş yazar kitap da..Bu fedakarlığı romanın beklentini aksine kadın değil erkek karakter yaptı..Büyülendim bu hikayeye ve yazara ilk işim yine bir Marc Levy kitabı almak olacak..Çünkü o sade ve yalın kalemi ile bu yazar beni mest etti.. İlk kitapda doktor olan Lauren aylarca süren komadan çıktığında ilk roman bitmiş ve yoruma açık bir son olmuştu.Bu koma süresince Lauren'in ruhu sürekli başarılı karizmatik mimarımız Arthur'un yanındaydı..Aralarında dev bir aşk oluşmuştu.Ama Lauren'i ondan başka kimsede göremiyordu.. İkinci kitap da aradan epeyce bir zaman geçmiştir.Arthur Lauren komadan çıktıktan sonra sessiz sedasız hayatından çıkıp gitmiştir.İkisi de kendi hayatlarına savrulmuştur. Arthur bu çok sevdiği kadının hayatından da tamamen çıkmak için Paris'e gitmiştir orada ilk defa başarısız olduğu bir projede çalıştıktan sonra geri döner.. Hayatına yüzeysel olarak devam etse de yüzeysel ilişkiler yaşasa da Lauren'i kalbinden söküp atamamıştır..Belki de onu en çok yaralayan Lauren'in onu hiç hatırlamaması dır. Lauren'de kazadan önce birlikte olduğu sevgilisine geri dönmüş onunla birliktedir.O da mesleğine kendini adamış ara sıra görüşüğü annesinin kazadan sonra ki kontrolcu hareketlerinden oldukça rahatsızdır.Annesi ise ötenaziye izin verdiği için kendisi ile hesaplaşmakta Lauren'e bunu açıklayamayacağını düşünmekte vicdan azabı çekmektedir..Fakat bu duruma bilen Arthu'a Lauren'e söylememesi için rica etmiştir..Ama Arthur Lauren'in hayatından çıkmıştır. Fakat Arthur ve Lauren'in yolları Arthur'un bir kaza geçirmesi ile tekrar kesişir.Bu sefer komaya giren Arthur'dur.. Kesinlikle tavsiye ederim..Muhteşem bir yazar... http://hulyami.blogspot.com/2013/06/sizi-tekrar-gormek-marc-levy.html

Aşkın Baharına Uyanmak
Aşkın Baharına Uyanmak

10

Sonunda Alex ile tanıştım daha önce Serseri Kalbimden tanıdığımız Arthur Christian'ın ağabeyi Sutherland Dükü Alexander Daniel Christian 'ın hikayesi tam da istediğim gibi imkansızlıklar içindeki bir aşk ..Hikayenin en etkileyici sahneleri Lauren ve Alex'in ilk karşılaştıkları sahne ve sonuna doğru iki aşığın da ağladığı sahne idi.. Bu hikaye bana duygusal sahnelerinde Judith Mcnaught izleri taşıyordu sanki. Yazar kraliçeden çok etkilenmiş ama bu daha çok duygusal sahnelerde kendini gösteriyordu..En çok kitabın sonundaki sahne bana İçinde Aşk Saklı'nın bir sahnesine epeyce benziyordu o sahneden çok etkilendim..Yine de beğeni ile okuduğum bir kitap oldu..Hikayede istediğim duygusal derinliği bulduğumu söyleyebilirim.Duygusal gelgitleri çok olan bir hikaye idi. Alex'in Lauren'i devamlı meleğe benzetmesi ona Meleğim diye hitap etmesi çok hoşuma gitti.. Çok severek okuduğum yer yer Judith Mcnaught esintilerinin olduğu çok güzel bir romandı...Özellikle duygusal sahneler ve ikilinin ne yaparsa yapsın birbirlerini kaplerinden söküp atamadığı sahneler beni çok etkiledi..Tavsiye ederim.. Hulya YILMAZ http://hulyami.blogspot.com/2013/06/askn-baharnda-uyanmak-julia-london.html?spref=tw

Kusursuz Gelin (Warenne Dynasty, #8)
Kusursuz Gelin (Warenne Dynasty, #8)

10

De Warren Ailesinin 10. Macerası Leydi Blance Harrington ve Rex De Warren'in hikayesi idi..Kalbindeki duygularından arınmış bir kadın ve Her şeyden ümidini kesmiş bir adam..Çok duygusal ve dramatik bir hikaye idi.Okurken çok etkilendim..Serinin en güzel en etkileyici kitaplarında idi..Bu seride en çok beğendiğim Maskeli Balo'dan sonra en sevdiğim hikaye idi..Kapaktan çeviriye kadar kitap harika idi..Nasıl okuyup bitirdiğimi anlamadım bile..Emeği geçen herkese teşekkürler.. Blanche Harrington Tyrell De Warren ile nişanlı olan asil bir kadındı..Bu hikayeyi biliyoruz..Tyrell ve Lizzie'nin aralarından çekilerek nişanı bozmuştu...Daha önceki maceralarda Rex ile ilişkilerinde bir takım işaretler vermişti yazar bu ikili ile ilgili...Blanche Harrington hiç bir zaman romantik hayaller peşinde olmamıştı..Kalbinde hiç bir duyguyu besleyemiyor,hissedemiyordu..Tyrell'dan da o yüzden ayrılmıştı onun sevgisine saygı duymuş ama ne olduğuna dair bir hissi yoktu bile.. Babasını kaybedeli altı ay olmuştur..Matemden yeni çıkmıştır ama babasının ölümünün acısını bile hissedememiştir..Kendisini duygu yönünden eksikiliğine artık alışmıştır.Annesine dair hiç bir şey hatırlamayan Blanche hayatında mucizeyi beklememektedir..Babasından kalan servetin hatırına da talipleri oldukça atmış deyim yerinde ise ev onunla evlenmek isteyen bekar ve soylu erkeklerle dolup taşmıştır.. Eski nişanlısı De Warren'lerle görüşmelerine devam etmekte Rex'i yaklaşık 1,5 yıldır görmek bir yana başsağlığı bile dilememiştir..Arkadaşları da ona harıl harıl uygun bir koca bulması için akıl verirken konuşmaları sırasında Rex'i önermeleri ile her şey başlar..Daha doğrusu yakın arkadaşı Bess'in işgüzarlığı ile işler değişir.. Rex De Warren 9 yıl önce Fransa savaşında arkadaşı Tom'u kurtarırken bacağını kaybetmişti..Ama bu güçlü adamı yıkan çifte ihanet idi..Hayatı kurtardığı adam ve nişanlısı Julia'nın ihanetinden sonra Rex münzevi bir hayat sürüyordu..Ara sıra da güzel hizmetçilerin hizmetlerinden faydalanıyor ve içki kadehlerine sığınıyordu..Leydi Blanche Harrington ile de yıllar sonra onu hizmetçisi ile basması yollarının tekrar kesişmesi ...Bu sıra dışı rastlantı sonucunda ilişkileri de eski normal bir dostluğa dönüşmesi iki tarafta ne kadar bunun aksine çabalarsa çabalasın imkansız idi..Blanche tanık olduğu sahnenin etkisinden kurtulamıyor Rex'de çok saygı duyup gizlice aşık olduğu bu kadına böylesi bir durumda yakalanmaktan çok utanç ve azap duyuyordu..Belki de böyle bir karşılaşma ikisi arasındaki görünmez duvarların yıkılmasına sebep olur. Bu duvarların yıkılması ile Blanche eski durgun kontrollü kadın olmaktan çok uzaktır..Rex'in içinde uyandırdığı duygulara hiç alışık değildir..Birdenbire annesi ile ilgili hatıralar göz önüne gelmeye başladığı gibi şimdiye kadar olmayan krizler ile mücadele etmek durumundadır.. Çok etkileyici çok güzel bir hikaye idi.Kesinlikle tavsiye ederim... Hulya YILMAZ http://hulyami.blogspot.com/2013/06/kusursuz-gelin-brenda-joyce.html

Raintree : Adalet (Raintree # 2 )
Raintree : Adalet (Raintree # 2 )

10

Bayıldım harika bir macera idi.Bence ilk kitap Cehennemden her bakımdan daha iyi idi..Üzgünüm ama bu sefer Linda Howard gölgede kaldı Lİnda Winstead Jones'ın yanında..Hikayede hiç bir kopma kafa karışıklığı yoktu..İlk kitapda da yoktu ama sanki bu hikayede aşk,macera romantizm müthiş idi..Vee Dante'den Gideon karakterini daha çok beğendim..

Raintree: Cehennem (Raintree #1)
Raintree: Cehennem (Raintree #1)

8

Harlequin Türkiye'nin Mayıs ayından itibaren yayınlamaya başladığı bir Mystery serisinden Raintree Serisi'nin ilk kitabı Cehennem..Çok ilginç ve serinin her kitabı başka bir yazar tarafından yazılmış bir seri bu..Serinin ilk kitabını en sevdiğim yazarlardan olan Linda Howard yazmış..İyi bir çeviri ile bu yazatın neredeyse her kitabını okurum dediğim bir yazar.. Raintree Serisi Fantastik Paranormal Romance türünde bir seri..Linda Howard'ın alanı kısaca.Kitabı okurken yine yanılmadım kurgu müthiş kiatbı okurken kesinlikle olay döngüsüne filan takılmıyorsunuz kitap akıyor elinizden bırakamıyorsunuz hani Linda Howard'ın kaleminin farkını hemen hissediyorsunuz..Fakat kitap tam da yerinde aman tanrım gerisi nerede dedirtecek kadar tam yerinde birden bitiveriyor..Ama okuma hissiniz ile kalakalıyorsunuz.. Konusu müthiş,aşkı,çekim gücü müthiş..İşte o yüzden bu kitabı aldığımda hemen elime alıp okumadım yarım kalmamak için..Şimdi serinin ikinci kitabına başlıyorum.. Cehennemin Konusuna gelince: Bu seride üç paranormal güçleri olan ve Raintree Klanından gelen üç kardeşin hikayesi var..İlk hikayede Dante Raintree'nin hikayesi diğer kardeşleri Gideon ve Mercy Raintree hepsinin paranormal ,psişik güçleri var..Rantree klanının kralı Dante..Rakip bir klan ile savaş halindeler Ansaralar bu klanın adı..İki yüz yıl önce savaş halinde iken bu klanı yenip krallığı ele geçiriyorlar..Savaş geride kalmış ama hala daha mücadele halindeler..Yani hala daha arkalarını kollamak zorundalar..İşte Dante ve Lorna'nın karşılaşmaları bu şartlar içinde iken oluyor..Dante'nin bir kumarhanesi var adı Cehennem..Lorna Gray rakamlara karşı çok büyük yetenekleri olan bir kadın. Daha başka psişik yetenekleri var ama farkında değil bile..Bu Dante ile karşılaştıktan sonra ortaya çıkıyor ve büyük şoklara ,olaylara giriyor Dante ile karşılaştıktan sonra..İlk karşılaştıkları sahne de birbirlerinden etkileşimlerini yazar çok güzel canlandırmış adete gözümün önünde canlandırdım diyebilirim..Lorna'yı kumarda hile yaptığı ama bu hileyide yakalayamdığı için karşısına sorguya çekiyor..Ama onu gördüğü anda içindeki tüm ateşler patlama noktasına geliyor.. Kısaca güzel bir romandı daha fazla ayrıntı verip okuma keyfinizi kaçırmak istemiyorum..Tavsiye ediyormusunuz diye sorarsanız ederim ama kitabın sonundaki yarım kalmışlık hissine hazırlıklı olun derim..

Hırçın Güzel